HUBEYŞ b. HASAN

(حبيش بن الحسن)

Hubeyş b. el-Hasen el-A‘sem ed-Dımaşkī

IX. yüzyılda yaşayan Süryânî hekim ve mütercim.

Hubeyş’in adı, dayısı ve hocası Huneyn b. İshak’ın Bağdat’taki tercüme okuluyla birlikte tarih sahnesine çıkar. İbn Ebû Usaybia, gerek tıp ilminde gerekse tercüme tekniğinde Hubeyş’in dayısını yakından takip ettiğini, ancak onun derecesine ulaşamadığını ve Huneyn’in yeğeninin üstün zekâsını takdir etmekle birlikte çalışkanlığını yeterli bulmadığını kaydetmektedir (ǾUyûnü’l-enbâǿ, s. 276). İbnü’n-Nedîm ise Huneyn’in yeğeninden övgüyle söz ettiğini ve tercümelerini beğendiğini bildirirken Hubeyş’in yaptığı birçok tercüme yanlışlıkla kendisine nisbet edildiği için ayrıca şanslı olduğunu söylemektedir (el-Fihrist, s. 347, 355). Belki de Hubeyş kelimesinin müstensihlerce Huneyn şeklinde okunması veya düzeltilmesi sebebiyle (İbnü’l-Kıftî, s. 177) bu mütercimin adı hocasının şöhretiyle gölgelenmiştir. Nitekim modern araştırmalar, Hubeyş’in verimlilik ve eserlerinin niteliği açısından Huneyn’e oldukça yaklaşmış bulunduğunu göstermektedir. Buna göre 856 yılı dolaylarında Huneyn’in yeğeni hakkında verdiği, “Zeki ama aynı oranda çalışkan değil” hükmünün onun gençlik dönemiyle ilgili olduğu düşünülebilir.

Abbâsî saraylarından yakın ilgi gördüğü tahmin edilen Hubeyş’in, Benî Mûsâ künyesiyle tanınan (DİA, V, 450-451) ünlü matematikçi ve astronom kardeşlerden ayda 500 dinara varan bir malî destek gördüğü bilinmektedir. Tercüme ettiği eserler çoğunlukla Câlînûs’a (Galen) aittir. Onun bu hekimden yaptığı tercümeler hakkında birinci elden bilgiler, Huneyn b. İshak’ın Risâletü Ĥuneyn b. İsĥâķ ilâ ǾAlî b. Yaĥyâ fî źikri mâ türcime min kütübi Câlînûs bi-Ǿilmihî ve baǾżı mâ lem yütercem adıyla hazırladığı Câlînûs bibliyografyasından elde edilmektedir. Bu risâlede Câlînûs’un otuz beş eserini Arapça’ya, üç eserini de Süryânîce’ye çevirmiş olarak görünen Hubeyş’in, Arapça’lardan bazılarını Huneyn’in Süryânîce tercümesinden yaptığı açıkça belirtilmekte, diğerlerinin de doğrudan doğruya Grekçe’den yapıldığına dair açık bir ifade bulunmamaktadır. Bu durum tereddüt uyandırmış ve daha sonra kaleme alınan eserlerde, Hubeyş’in tercüme


faaliyeti Süryânîce’den Arapça’ya yaptığı çevirilerle sınırlandırılarak onun neredeyse Grekçe bilmediği izlenimi uyandırılmıştır. Halbuki Hubeyş’in Süryânîce’si mevcut olmayan metinleri doğrudan Grekçe’den çevirdiği bugün tesbit edilmiş durumdadır (Meyerhof, VIII [1926], s. 708-709). Aynı risâleden, Câlînûs’a ait Kitâbü’l-Aħlâķ (De moribus, libri IV) adlı eserin tercümesinin bibliyografik eserlerin kaydettiği gibi Hubeyş değil Huneyn tarafından yapıldığı ve Hubeyş’in metni Huneyn’in Arapça nüshasından Süryânîce’ye çevirdiği anlaşılmaktadır (Kraus, V/1 [1937], s. 11-12). Yine bu kaynaktan, Huneyn’e nisbet edilen veya mütercimi zikredilmeyen bir hayli tıp yazmasının da (Şeşen, s. 166, 168; krş. Risâletü Ĥuneyn b. İsĥâķ, s. 155, 177) gerçekte Hubeyş’e ait olduğunu öğrenmek mümkün olmaktadır. Adı geçen risâlede Beytü’l-hikme adlı akademiden hiç söz edilmediği, Câlînûs’a ait elli kadar eserin tercümesinin Huneyn ve Hubeyş’e Benî Mûsâ ailesi -özellikle Ebû Ca‘fer Muhammed (ö. 873)- tarafından sipariş edildiği görülmektedir. Bu durum, Hubeyş’in içinde bulunduğu tercüme heyetinin daha çok şahsî himaye ve teşebbüslerin ürünü olduğu fikrini uyandırmaktadır.

Eserleri. Hubeyş, Huneyn okulundaki tercüme faaliyetinin yanı sıra tıbba ve farmakolojiye dair telif eserler de kaleme almıştır. Klasik kaynaklar Hubeyş’in, Kitâbü’l-Aħlâķ dışında Câlînûs’a ait yirmi beş eseri tercüme ettiğini belirtmektedir (Yûsuf Hubbî, XXI/1 [1980], s. 141-143; krş. İbnü’n-Nedîm, s. 348; İbnü’l-Kıftî, s. 129-131). Huneyn b. İshak ise Câlînûs tercümelerini sıraladığı risâlesinde Hubeyş’e otuz beş adet tercüme nisbet etmektedir (Meyerhof, VIII [1926], s. 708). Hipokrat’tan yaptığı en meşhur tercüme ise Hipokrat yeminini konu alan Fi’l-ǾAhd’dır (İbnü’n-Nedîm, s. 347). Onun Dioscorides’e ait Materia Medica’yı da tercüme ettiği bildirilmektedir (EI2 Suppl. [İng.], s. 375). Hubeyş’in telif eserlerinden beşi günümüze ulaşmıştır. Fuat Sezgin’in verdiği listeye göre (GAS, III, 265-266) bu eserler şunlardır: 1. Ziyâdât (ez-Ziyâde fi’l-mesâǿil elletî li-Ĥuneyn). Huneyn b. İshak’ın Kitâbü’l-Mesâǿil fi’ŧ-ŧıb adlı eserine yaptığı ilâveleri ihtiva etmektedir. Kitâbü’l-Mesâǿil’in bu genişletilmiş şekli esere daha sonra yazılan telhîs ve şerhler için bir esas teşkil etmiştir (EI2 Suppl. [İng.], s. 375; krş. Sezgin, III, 250). 2. Kitâbü İślâĥi’l-edviyeti’l-müshile. 3. Kitâbü’l-Aġźiye. 4. Kitâb fi’l-istisķāǿ. 5. Maķāle fi’n-nabż. Yine Sezgin’in tesbitlerine göre (GAS, III, 266) Hubeyş’in başka eserlerdeki atıf ve iktibaslarla haberdar olunan eserleri de şunlardır: 1. el-Aķrâbâźîn. Ebû Bekir er-Râzî el-Ĥâvî’sinde, Bîrûnî Kitâbü’ś-Śaydele’sinde bu esere atıflarda bulunmaktadır. 2. TaǾrîfü emrâżi’l-Ǿayn. Bu eseri VII. (XIII.) yüzyılda yaşamış olan Halîfe b. Ebü’l-Mehâsin el-Kâfî fi’l-küĥl adlı eserinde zikretmektedir. 3. Kitâbü’l-Edviyeti’l-müfrede. İbn Ebû Usaybia, günümüze ulaşan ilk beş eserin yanı sıra bu eseri de Hubeyş’e nisbet etmektedir (ǾUyûnü’l-enbâǿ, s. 276).

BİBLİYOGRAFYA:

Huneyn b. İshak, Risâletü Ĥuneyn b. İsĥâķ ilâ ǾAlî b. Yaĥyâ (nşr. Abdurrahman Bedevî, Dirâsât ve nuśûś fi’l-felsefe ve’l-Ǿulûm Ǿinde’l-ǾArab içinde), Beyrut 1981, s. 149-179; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Teceddüd), s. 347-348, 353-355; İbnü’l-Kıftî, İħbârü’l-Ǿulemâǿ (Lippert), s. 128-131, 173, 177; İbn Ebû Usaybia, ǾUyûnü’l-enbâǿ, s. 271, 276, 279; Ebü’l-Ferec, Târih, I, 239; Sezgin, GAS, III, 250, 265-266; Ullmann, Die Medizin, s. 302-303; Şeşen, Fihrisü maħŧûŧâti’ŧ-ŧıbbi’l-İslâmî, s. 166-168; M. Meyerhof, “New Light on Hunain Ibn Ishāq and his Period”, ISIS, VIII (1926), s. 685-724; P. Kraus, “Kitâbü’l-Aħlâķ li-Câlînûs”, Mecelletü Külliyyeti’l-âdâb, V/1, Kahire 1937, s. 11-12; Yûsuf Hubbî, “Ĥubeyş b. el-Ĥasan el-AǾsem”, MMİIr., XXI/1 (1980), s. 135-148; G. Strohmaier, “Ĥunayn b. Isĥāķ al-ǾIbādī”, EI² (İng.), III, 578-581; A. Dietrich, “Ĥubaysh b. al-Ĥasan al-Dımashķī”, EI² Suppl. (İng.), s. 375-376.

İlhan Kutluer