HUMEYD b. SEVR

(حميد بن ثور)

Ebü’l-Müsennâ Humeyd b. Sevr b. Hazn el-Hilâlî el-Âmirî (ö. 70/689 [?])

Sahâbî ve muhadram şair.

Kaynaklarda Ebü’l-Ahdar, Ebû Hâlid, Ebû Lâhik künyeleriyle Esbecî ve Riyâhî nisbeleri yanında şiirlerinde çok geçen deve tasvirleri sebebiyle Cimâl (Cemmâl) lakabıyla da anılır (Hamed el-Câsir, LXV/2 [1990], s. 241-249). Bir gözü kör olan şair Huneyn Gazvesi (8/630) esnasında müşrikler arasında yer almıştı. Daha sonra kabilesinden bir grupla Hz. Peygamber’e gelerek müslüman olmuş ve huzurunda onu öven şiirler söylemiştir. Humeyd’in Hz. Osman’ın hilâfet döneminde öldüğünü bildiren rivayet (İbn Abdülber, I, 368; Yâkūt, XI, 13; İbn Hacer, I, 356) doğru olmamalıdır. Çünkü Humeyd, Hz. Osman’ın şehid edilmesinden sonra ona mersiye söylediği gibi (Dîvân, s. 114) Emevî halifelerinden Abdülmelik b. Mervân’a da şiirler sunmuştur (a.g.e., s. 116). Safedî’ye göre Humeydî 70 (689) yılı civarında vefat etmiştir (el-Vâfî, XIII, 193).

İbn Sellâm el-Cumahî, İbn Kuteybe ve Merzübânî gibi tenkitçiler, sanat hayatının çoğunu İslâmî dönemde geçirmiş olması sebebiyle Humeyd’i muhadramûndan değil İslâmî dönem şairlerinden saymışlardır. Hatta İbn Sellâm onu bu şairlerin dördüncü tabakasında zikrettiği gibi Asmaî de kendisini Râî (Râilibil), İbn Mukbil ve Amr b. Ahmer el-Bâhilî ile birlikte İslâmî devrin dört büyük şairinden biri kabul etmiştir.

Hz. Peygamber’den hadis rivayet eden şair sahâbîlerden olan Humeyd, şiirde mânaya önem veren ve sözlerin güzel olmasına dikkat eden (mücîd), kinâyeli sözleri çok kullanan ve hicivde rakiplerine galip gelen (fahl) bir sanatkârdı. Şiirlerinde belli bir fikri savunmadığı gibi sanatını geçim vasıtası yapmamış, bu sebeple zamanın idarecilerinden hiçbirine bağlanmamıştır. Şiirlerinin başlıca konularını medih, fahr, hamâse, hiciv, tasvir, gazel ve şekvâ (zamandan ve ihtiyarlıktan şikâyet) teşkil eder. Hikmetli sözlerin bulunduğu beyitleri varsa da şiirlerinde daha çok tasvir ve gazellere yer vermiştir.

İbnü’n-Nedîm Humeyd’in şiirlerinin Asmaî, Ebû Amr eş-Şeybânî, İbnü’s-Sikkît, Ebü’l-Hasan Ali b. Abdullah et-Tûsî ve Sükkerî tarafından derlendiğini kaydeder (el-Fihrist, s. 179); ancak bunların hiçbiri günümüze ulaşmamıştır. Abdülazîz el-Meymenî, Humeyd’in şiirlerini muhtelif kaynaklardan toplayarak Dîvânü Ĥumeyd b. Ŝevr el-Hilâlî adıyla yayımlamıştır (Kahire 1371/1951, 1384/1965). Bu neşir başarılı bir çalışma sayılmakla beraber şiirler alfabetik olarak sıralanmamıştır. Kitabın sonuna şiirlere, nâdir kelimelere ve yer adlarına ait indeksler konulduğu gibi Abdüsselâm M. Hârûn tarafından esere bazı tashih notları da ilâve edilmiştir. Şairin bu divanda yer almayan şiirleri de vardır (bk. Hamed el-Câsir, LXV/2 [1990], s. 241-249). Moritanyalı çağdaş ilim adamlarından Eslem b. Sebtî, yine Moritanyalı bir âlimin Humeyd b. Sevr’in “Mîmiyye” olarak bilinen kasidesine yazdığı şerhi tahkik etmiştir. Ancak bu çalışmanın yayımlanıp yayımlanmadığı bilinmemektedir.

Rıdvân Muhammed Hüseyin en-Neccâr eś-Śaĥâbî eş-şâǾir Ĥumeyd b. Ŝevr el-Hilâlî ĥayâtühû ve şiǾruhû (Kahire 1398/1978; Amman 1985) adıyla bir yüksek lisans çalışması yapmış, Ahmed Abdülvâhid de Ĥumeyd b. Ŝevr el-Hilâlî dirâse fî şiǾri’l-muĥađramîn adlı bir kitap kaleme almıştır (Mekke 1990).

BİBLİYOGRAFYA:

Humeyd b. Sevr, Dîvân (nşr. Abdülazîz el-Meymenî), Kahire 1371/1951, neşredenin mukaddimesi, s. elifhâ; Cumahî, Fuĥûlü’ş-şuǾarâǿ (Beyrut), s. 176; İbn Kuteybe, eş-ŞiǾrve’ş-şuǾarâǿ, Beyrut 1983, I, 306-310; Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, el-Eġānî, IV, 356-359; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Teceddüd), s. 179; İbn Abdülber, el-İstîǾâb, I, 367-368; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, XI, 8-13; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, II, 53-54; İbn Seyyidünnâs, Mineĥu’l-midaĥ (nşr. İffet Visâl Hamza), Dımaşk, ts. (Dârü’l-Fikr), s. 79-81; İbn Fazlullah el-Ömerî, Mesâlik, XIV, 122-123; Safedî, el-Vâfî, XIII, 193-194; İbn Hacer, el-İśâbe, I, 356; Ziriklî, el-AǾlâm, II, 283; Blachère, Târîħu’l-edeb, s. 307-308; Sezgin, GAS, II, 247-248; Bedrân, Tehźîbü Târîħi Dımaşķ, IV, 459-463; Cevâd Ali, el-Mufaśśal, IX, 866; Ömer Ferruh, Târîħu’l-edeb, I, 286-288; Cezzâr, Medâħilü’l-müǿellifîn, s. 389-390; Sâlihiyye, el-MuǾcemü’ş-şâmil, s. 222; Abdülvehhâb es-Sâbûnî, ŞuǾarâǿ ve devâvîn, Beyrut, ts. (Mektebetü Dâri’ş-Şark), s. 74; Hamed el-Câsir, “Ĥumeyd b. Şevr el-Hilâlî nažra fî nesebihî ve şiǾrih”, MMLADm., LXV/2 (1990), s. 241-249; J. W. Fück, “Ĥumayd b. Thawr”, EI² (İng.), III, 573.

Mustafa Kılıç