HURŞÎD

(خرشيد)

Hurşîd b. Dâzmihr b. Ferruhân (ö. 144/761)

Taberistan ve Gîlân’da hüküm süren Dâbûyîler (Dâbveyhîler) hânedanının son hükümdarı (741-761).

Babası Dâzmihr’in (Dâzbürzmihr, Dâdbürc-mihr) ölümü üzerine (123/741) altı yaşında iken tahta çıktı; buna göre 117 (735) yılında doğmuş olması gerekir. Çok küçük yaşta “ispehbed” unvanıyla hânedanın başına geçtiği için amcası Ferruhân-ı Kûçek sekiz yıl boyunca onun adına ülke-yi yönetti. Ferruhân-ı Kûçek’in saltanat nâibliği döneminde Emevî Halifesi II. Mervân (744-750) Taberistan ve Gîlân’ı tehdit etti. Hurşîd on dört yaşına ulaşınca Ferruhân iktidarı ona bırakmak istedi. Fakat oğulları buna razı olmadığından Hurşîd onları Kasrıdâdükān denilen yerde mağlûp ederek hapse attı ve böylece hükümdarlığını sağlamlaştırdı.

Hurşîd, II. Mervân döneminde Emevîler’e baş kaldırarak vergi vermekten vazgeçtiyse de Ebû Müslim-i Horasânî’nin liderliğindeki ihtilâl ordusu Rey’e girdiğinde (131/748-49) ona itaat etmeye ve vergisini ödemeye mecbur kaldı. Ebû Müslim’in Abbâsî Halifesi Ebû Ca‘fer el-Mansûr tarafından öldürülmesinden sonra (137/754-55) Mecûsî olan kumandanlarından Sünbâz onun intikamını almak için bir isyan hareketi başlattı ve Ebû Müslim’in Rey’deki hazinelerini ele geçirip bir kısmını Hurşîd’e emanet bıraktı. Fakat daha sonra Sünbâz Abbâsî ordusuna yenilerek Hurşîd’e sığınmak istediğinde Hurşîd tarafından, Ebû Müslim’in hazinelerinin diğer kısmını da ele geçirmek amacıyla Taberistan yolunda Tûs b. Sârûye (veya Lûnân et-Taberî) adlı kuzenine katlettirildi. Bunun üzerine Halife Ebû Ca‘fer el-Mansûr Hurşîd’den Ebû Müslim’in mallarını kendisine vermesini istedi; bu isteği reddedilince de onu tahtından uzaklaştırıp yerine Ferruhân’ın oğullarından Vendâd Hürmüz’ü geçirmeyi planladı. Fakat halife planını gerçekleştiremedi ve daha sonra Hurşîd’e bir taç gönderip hâkimiyetini tanımasını istedi; Hurşîd de kıymetli hediyelerle karşılık verdi. Ancak bu anlaşma fazla uzun sürmedi. Çünkü Horasan Valisi Abdülcebbâr b. Abdurrahman’ın isyanını (141/758-59) fırsat bilen Hurşîd vergi ödemeyi durdurdu ve ülkesindeki müslümanları öldürttü. Bunun üzerine Ebû Ca‘fer el-Mansûr, oğlu Muhammed’i (Mehdî-Billâh) Abdülcebbâr’ın isyanını bastırmakla, daha sonra da Taberistan’la ilgilenmekle görevlendirdi. Muhammed Ebü’l-Hasîb, Hâzım b. Huzeyme ve Ömer b. Alâ kumandasındaki Abbâsî ordularını Taberistan’a sevketti. Âmül, Sâriye ve Rûyân ele geçirildi. Hurşîd barış talebinde bulundu ve talebi kabul edilerek bölge İslâm hâkimiyeti altına alındı. Ancak bu barış dönemi de uzun sürmedi ve Hurşîd ertesi yıl yine antlaşmayı bozup birçok müslümanı öldürttü. Fakat üzerine gelen Hâzim b. Huzeyme, Ravh b. Hâtim ve Ebü’l-Hasîb kumandasındaki Abbâsî orduları ile giriştiği çatışmada yenilerek Hısnüttâk’a sığındı. Dağların tepesinde çok müstahkem bir kale olan Hısnüttâk, uzun süren bir kuşatmadan sonra başarılı bir hile hareketiyle ele geçirildi. Hurşîd Deylem’e kaçtı; bütün


aile fertleri esir edilerek Bağdat’a gönderildi. Hurşîd’in oğlu Hürmüz hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. Kızlarından birini Halife Ebû Ca‘fer el-Mansûr almış, diğerini de kardeşi Abbas’a vermiş ve Abbas’ın ondan İbrâhim adlı bir oğlu olmuştur. Mehdî ise Hurşîd’in amcası Ferruhân-ı Kûçek’in kızını almış ve ondan Mansûr adlı oğlu dünyaya gelmiştir. İbrâhim b. Mehdî-Lidînillâh’ın annesi de Dâbûyî hânedanına mensuptur.

Deylem ve Gîlân’da topraklarını kurtarmak için bir yıl boyunca asker toplamaya çalışan Hurşîd başarılı olamayınca intihar etti (144/761). Hurşîd’in ölümüyle Taberistan Abbâsîler’in eline geçerken Sâsânî Hükümdarı Kavâd’ın kardeşi Câmâsb’ın soyundan geldiklerini iddia eden Dâbûyî (Gîlân Şah) hânedanı da son buldu. Abbâsîler bölgeyi Âmül’deki valileriyle yönettiler. Abbâsî valileri 149 (766) yılına kadar İspehbed Hurşîd adına para bastırmaya devam etmişlerdir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Kuteybe, el-MaǾârif (Sâvî), s. 166; Belâzürî, Fütûĥ (Rıdvân), s. 333, 334; İbnü’l-Fakīh, Muħtaśaru Kitâbi’l-Büldân (nşr. M. J. de Goeje), Leiden 1967, s. 307, 308, 309, 310, 311, 314; Taberî, Târîħ (Ebü’l-Fazl), VII, 404, 479, 495, 508-509, 510-513; İbn İsfendiyâr, Târîħ-i Ŧaberistân: An Abridged Translation of the Taberistan (trc. E. G. Browne), London 1905, s. 113-122; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, V, 468, 481, 482, 505, 506-507, 509-510; Zahîrüddîn-i Mar‘aşî, Târîħ-i Ŧaberistân (nşr. M. Hüseyin Tesbîhî), Tahran 1345 hş./1966, s. 12, 14, 158; Hândmîr, Ĥabîbü’s-siyer, II, 403, 404, 406; Zambaur, Manuel, s. 186; W. Madelung, “Kuzey İran’daki Küçük Hanedanlar”, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, İstanbul 1986, V, 451, 452, 453; a.mlf., “Dābūyids”, EIr., VI, 541-544; Kasım İlgün, Halife Mansur ve Dönemi: 136-158/754-775 (doktora tezi, 1994, MÜ Fen-Ed. Fak.), s. 107-108; Çerağali A‘zamî Sengserî, “Sikkehâ-yı Ŧaberistân”, Berresîhâ-yı Târîħî, VIII/1-2, Tahran 1352 hş./1973, s. 174-179; Cl. Huart, “Hurşîd II”, İA, V/1, s. 597-598; R. Vasmer, “Mazenderân”, a.e., VII, 425-426; B. Spuler, “Dābūya”, EI² (İng.), II, 74-75; C. E. Bosworth, “Ispahbadh”, a.e., IV, 208; M. Rekaya, “Khurshīd”, a.e., V, 68-70.

Ahmet Güner