HÜSÂMEDDİN ÇOBAN

Selçuklular’ın Kastamonu uç beyi ve Çobanoğulları Beyliği’nin kurucusu.

Bazı tarihçilere göre Anadolu fâtihi Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın büyük emîrlerinden Karategin’in soyundan gelir. Yazıcızâde Ali onun Kayı boyuna mensup olduğunu belirtmektedir (Tevârîħ-i Âl-i Selcūķ, s. 320). Yazıcızâde’nin bu iddiasının doğruluğunu te‘yid edecek kesin bir delil mevcut değilse de Kastamonu-Ankara yöresinde büyük bir Kayı zümresinin varlığı bu görüşü kuvvetlendirmektedir. İbn Bîbî’deki kayıtlara göre 608 (1211-12) yılında Kastamonu melikü’l-ümerâsı olarak görülen Hüsâmeddin Çoban’ın beyliğinin başlangıcı II. Kılıcarslan (1155-1192) zamanına kadar götürülebilir. I. İzzeddin Keykâvus (1211-1220) ve I. Alâeddin Keykubad (1220-1237) zamanlarında da Bizanslılar’a karşı çeşitli gazâlar yapan Hüsâmeddin Çoban bu sayede çok ganimet elde etmiş, bunlardan bir kısmını zaman zaman Anadolu Selçuklu sultanına da göndermiştir (el-Evâmirü’l-Ǿalâǿiyye, s. 220-221).

Hüsâmeddin Çoban’ın en önemli faaliyetini Kırım’a yaptığı askerî harekât teşkil eder. Nitekim Alâeddin Keykubad’ın, Kırım’da Karadeniz sahilinde önemli bir ticaret şehri olan ve Moğol akınları sırasında Rumlar’ın eline düşen Suğdak’ı kurtarmakla görevlendirdiği Hüsâmeddin Çoban, kumandasındaki Türk donanmasıyla Kırım sahiline başarılı bir çıkarma yapmış ve Suğdak’ı kurtarmıştı. Böylece iyi bir kumandan olduğunu bu deniz seferinde de ispatladıktan başka elçiler göndererek Kıpçak hanının ve Rus knezlerinin itaatlerini de sağladı. Suğdak’ta iki haftadan az bir zaman içinde büyük bir cami yaptıran ve buraya imam ve müezzinler, şehre de bir kadı tayin eden Hüsâmeddin Çoban daha sonra bol ganimetle Kastamonu’ya döndü (1224). Onun bu yöredeki faaliyetleriyle efsanevî bir şöhrete sahip olduğu Saltuknâme’nin verdiği bilgilerden anlaşılmaktadır (I, 164-166).

Devrin kaynaklarında dürüst, kahraman, cömert, âdil ve ümerâ arasında seçkin bir kişi olarak nitelendirilen Hüsâmeddin Çoban hayatı boyunca Kuzeybatı Karadeniz bölgesinde gazâ ile meşgul olmuştur. Suğdak seferinden sonra adına pek rastlanmayan Hüsâmeddin’in ölüm tarihi belli değildir. Hüsâmeddin Çoban’dan sonra Kastamonu Beyliği’ne oğlu Alp Yürek geçmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Bîbî, el-Evâmirü’l-Ǿalâǿiyye, s. 133, 137-138, 220-221, 300-323; a.e.: Târîh-i Selçûkıyân-ı Rûm-i Türkî (Tevârîħ-i Âl-i Selcûķ içinde, ilâvelerle trc. Yazıcıoğlu Ali, nşr. Houtsma), Leiden 1902, III, 320; Ebülhayr Rûmî, Saltuknâme (nşr. Şükrü Halûk Akalın), Ankara 1988, I, 164-166; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye Tarihi, İstanbul 1971, s. 301, 329, 611; Yaşar Yücel, Çobanoğulları Candaroğulları Beylikleri, Ankara 1980, s. 21, 36-40, 49, 129.

Aydın Taneri