İBN ASÂKİR, Ebû Muhammed

(أبو محمد ابن عساكر)

Ebû Muhammed Bahâüddîn el-Kāsım b. Alî b. el-Hasen ed-Dımaşkī (ö. 600/1203)

Ünlü tarihçi Ebü’l-Kāsım İbn Asâkir’in oğlu, muhaddis ve tarihçi.

15 Cemâziyelevvel 527’de (24 Mart 1133) Dımaşk’ta doğdu. Babası gibi İbn Asâkir diye meşhur oldu. İlk eğitimini babası, amcası ve dedelerinden aldı. Babası kendi hocalarından onun da ders almasını sağlamış, Hibetullah b. Sehl el-Bistâmî gibi Bağdatlı, ayrıca Horasanlı birçok muhaddisten onun adına icâzet almıştır. Hocaları arasında Cemâlülislâm Ebü’l-Hasan Ali b. Müsellem es-Sülemî, Ebû Sa‘d b. Semmân ve Nasrullah b. Muhammed el-Mıssîsî gibi âlimler de vardır. Olgunluk çağına kadar babası hayatta olduğu için ondan çok faydalandı ve eserlerinin telifine yardım etti. Nitekim babasının Târîħu medîneti Dımaşķ’ını iki defa temize çekti. Zehebî, babasından çok hadis rivayet eden âlimler arasında onun gibi birini duymadığını söylemektedir. Kendisinden de oğlu Ali b. Kāsım ile İzzeddin İbn Abdüsselâm, Ruhâvî ve İbnü’l-Enmâtî diye bilinen İsmâil b. Abdullah gibi şahsiyetler ders aldı. Şam, Kudüs, Hicaz ve Mısır’a ilmî amaçlarla kısa süreli seyahatler yaptı. Rivayet ve semâının çokluğu, dinî hayatının mükemmelliği bakımından Ebü’l-Ferec İbnü’l-Cevzî’den daha üstün sayılmakla birlikte İbnü’l-Cevzî’nin hem ricâl ve hadis metinlerine hem de diğer ilimlere vukufu bakımından ondan ileride olduğu kabul edilmektedir.

Hadis hâfızı ve tarihçi olarak bilinen Ebû Muhammed İbn Asâkir, İbn Nukta tarafından sika olarak değerlendirilmiştir. Çeşitli eserler kaleme almasına, pek çok bilgi toplamasına karşılık yazısının kötü olduğu belirtilmektedir. Bunun sebebi muhtemelen çok hızlı yazmasıdır. Babasının ölümünden sonra Şam’da Emeviyye Camii’nde hadis okutmaya başlayan İbn Asâkir, Nûreddin Mahmûd Zengî’nin yaptırdığı Dârü’l-hadîsi’n-Nûriyye’ye müderris olmuş, ölünceye kadar bu görevde kalmıştır.

İbn Asâkir amelde Şâfiî, itikadda koyu bir Eş‘arî idi. Maķālâtü’l-İslâmiyyîn’i çok okuduğu rivayet edilir. Ayrıca dindarlığı, fazileti, sünneti müdafaa edip bid‘atlara karşı çıkması ile tanınmıştır. Zarif, şakacı ve nüktedan bir kişiliğe sahip olan İbn Asâkir’in dârülhadis müderrisliği görevini fahrî olarak sürdürdüğü, medresenin suyundan içmediği gibi oradan abdest bile almayacak derecede takvâ sahibi olduğu, hadis tahsili için gelen öğrencilere bütün imkânlarıyla yardımda bulunduğu rivayet edilir. 9 Safer 600’de (18 Ekim 1203) Dımaşk’ta vefat eden İbn Asâkir Bâbüssagīr Kabristanı’nda babasının yanına defnedildi.

Eserleri. 1. el-CâmiǾu’l-müstaķśâ fî feżâǿili’l-Mescidi’l-aķśâ. Feżâǿilü’l-Ķuds, Feżâǿilü Beyti’l-maķdis ve Feżâǿilü’l-Mescidi’l-aķśâ gibi isimlerle de anılan eserin (Keşfü’ž-žunûn, I, 574) bir nüshası Bağdat’ta (Hizânetü’l-evkāfi’l-âmme, nr. 783),


aslından seçmeler ihtiva eden bir nüshası da British Museum’da (nr. 1250) bulunmaktadır. İbn Asâkir’in Fażlu ziyâreti’l-Ħalîl Ǿaleyhi’s-selâm ve mevđıǾi ķabrihî ve ķubûri ebnâǿihi’l-kirâm adlı eserinin de bu kitabın bazı kısımlarından ibaret olduğu belirtilmektedir. 2. Münteħabât min Târîħi Dımaşķ. Babasının Târîħu medîneti Dımaşķ’ından seçmeler yaparak telif ettiği bu eserin bazı kısımları Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye’dedir (M. Nâsırüddin el-Elbânî, s. 84). 3. Cüzǿ fî aħbâri’l-Ĥâfıž İbn ǾAsâkir. Babasının hayatı ve eserlerine dair olup Yâkūt ve Zehebî’nin görüp faydalandığı, ancak daha sonra kaybolduğu zannedilen eser (EI2 [İng.], III, 714) Selâhaddin el-Müneccid tarafından bulunarak yayımlanmıştır (Beyrut 1980). 4. Kitâbü’l-Cihâd (Fażlü’l-cihâd). Müellif, halkı Haçlılar’a karşı savaşmaya teşvik etmek amacıyla kaleme aldığı bu eserini 576 (1180) yılında Selâhaddîn-i Eyyûbî’ye takdim etmiştir. Eserinin başında ve sonunda Kudüs’ün geri alınması için Allah’a dua ettiğini, duasının kabul edildiğini ve 583’te (1187) gerçekleşen fethe kendisinin de katıldığını söylemektedir. İki ciltten meydana gelen eserdeki rivayetlerin isnadı çok uzun tutulduğundan hacmi oldukça kabarmıştır. Bu sebeple kitap, yine müellifi tarafından el-Münteķā min Kitâbi Fażli’l-cihâd ve mâ eǾaddallāhü li’l-Ǿibâd adıyla ihtisar edilmiş olup bunun bir nüshası Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ndedir (nr. 1044). 5. Źeyl Ǿalâ Târîħi Dımaşķ. Babasının eserine yaptığı bir zeyil olup tamamlanmamıştır (Keşfü’ž-žunûn, I, 294). 6. TaǾziyetü’l-müslim Ǿan aħîhi (Kitâbü TaǾziyeti’l-müslim). Mecdî Fethî es-Seyyid tarafından yayımlanan eser (bk. bibl.) iç kapakta yanlışlıkla müellifin babasına nisbet edilmiştir. 7. el-Ebdâlü’l-Ǿâliye. Genellikle babasının eserlerinden yaptığı seçmelerden ibarettir. Müellifin Kitâbü’l-Ebdâli’l-muħrace mine’ś-śıĥâĥ ve’l-ĥisân ve’l-Ǿavâlî (Rûdânî, s. 137) adıyla anılan eseri de muhtemelen bu kitaptır.

İbn Asâkir’in ayrıca Feżâǿilü’l-Medîne (el-Enbâǿü’l-mübîne fî fażli’l-Medîne, Fażlü’l-Medîne), Kitâbü’l-Menâsik, el-Muvâfaķāt, el-Emâlî (Mecâlis), es-SübâǾiyyât, Fażlü (Feżâǿilü)’l-Ĥarem, Kitâb fîmen ĥaddeŝe bi-medâǿini’ş-Şâm ve ķurâhâ adlı eserleri kaynaklarda zikredilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Asâkir, el-Münteķā min Kitâbi Fażli’l-cihâd ve mâ eǾaddallāhü li’l-Ǿibâd, Beyazıt Devlet Ktp., nr. 1044, vr. 1a-39b; a.mlf., TaǾziyetü’l-müslim Ǿan aħîhi (nşr. Mecdî Fethî es-Seyyid İbrâhim), Cidde 1411/1991, neşredenin girişi, s. 7-11; Münzirî, et-Tekmile, II, 8-9; Ebû Şâme, eź-Źeyl Ǿale’r-Ravżateyn, s. 47; İbn Hallikân, Vefeyât, III, 331; İbn Abdülhâdî, ǾUlemâǿü’l-ĥadîŝ, IV, 142-144; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXI, 405-411; a.mlf., Teźkiretü’l-ĥuffâž, IV, 1367-1369; a.mlf., Düvelü’l-İslâm, Beyrut 1405/1985, s. 319; Sübkî, Ŧabaķāt (Tanâhî), VIII, 209, 296, 352-353; İsnevî, Ŧabaķātü’ş-ŞâfiǾiyye, II, 218-219; İbn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 38; Fâsî, Źeylü’t-Taķyîd fî ruvâti’s-sünen ve’l-mesânîd (nşr. Kemâl Yûsuf el-Hût), Beyrut 1410/1990, II, 268; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, VI, 186; Sehâvî, el-İǾlân bi’t-tevbîħ, s. 263, 274; Süyûtî, Ŧabaķātü’l-ĥuffâž (Lecne), s. 484-485; Nuaymî, ed-Dâris fî târîħi’l-medâris (nşr. Ca‘fer el-Hasenî), Kahire 1988, I, 101-103; Keşfü’ž-žunûn, I, 294, 574; II, 1275, 1278; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, IV, 347; Rûdânî, Śılatü’l-ħalef bi-mevśûli’s-selef (nşr. Muhammed Hacî), Beyrut 1988, s. 83-87, 137, 453; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 828; Îżâĥu’l-meknûn, I, 358; Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe (Özbek), s. 49; Brockelmann, GAL, I, 331; Suppl., I, 567-568; a.mlf., “İbn Asâkir”, İA, V/2, s. 701-702; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, VIII, 106; a.mlf., el-Müstedrek, Beyrut 1408/1988, s. 553; Elbânî, Maħŧûŧât, s. 84; Selâhaddin el-Müneccid, MuǾcemü’l-müǿerriħîne’d-Dımaşķıyyîn, Beyrut 1398/1978, s. 170-171; a.mlf., “el-Müǿerriħûne’d-Dımaşķıyyûn ve âşâruhümü’l-maħŧûŧa”, MMMA (Kahire), II/1 (1376/1956), s. 88; Yâsin Muhammed es-Sevvâs, Fihrisü maħŧûŧâti Dâri’l-kütübi’ž-Žâhiriyye: et-Târîħ ve mülĥaķātühâ, Dımaşk 1403/1983, s. 129-130; a.e.: el-MecâmîǾ, Dımaşk 1403/1983, s. 232; Muhammed Kürd Ali, Künûzü’l-ecdâd, Dımaşk 1404/1984, s. 299; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), V, 178; Bessâm Abdülvehhâb el-Câbî, MuǾcemü’l-aǾlâm, Limasol 1407/1987, s. 603; N. Elisséeff, “Ibn ǾAsākir”, EI² (İng.), III, 713-715; Nûrullah Kisâî, “İbn Asâkir”, DMBİ, IV, 294-296.

Kemal Sandıkçı