İBN EBÜ’d-DEM

(ابن أبي الدم)

Ebû İshâk Şihâbüddîn İbrâhîm b. Abdillâh b. Abdilmün‘im b. Alî el-Hemdânî el-Hamevî (ö. 642/1244)

Şâfiî fakihi ve tarihçi.

21 Cemâziyelevvel 583’te (29 Temmuz 1187) Hama’da doğdu. Büyük dedelerinden Ebü’d-Dem’e nisbetle İbn Ebü’d-Dem diye anıldı. İlk öğrenimini Hama’da yaptı ve genç yaşta Bağdat’a gitti. Burada başta İbn Sükeyne (Ebû Ahmed Abdülvehhâb b. Ali) olmak üzere birçok âlimden hadis okudu, Şâfiî fıkhını öğrendi. Abbâsî Halifesi Nâsır-Lidînillâh başarılı bir talebe olmasından dolayı kendisine hil‘at giydirdi. Tahsilini tamamlayıp Hama’ya döndükten sonra Halep, Dımaşk, Musul ve Kahire’ye giderek ders okuttu.

İbn Ebü’d-Dem 622 (1225) yılında Hama kadılığına tayin edildi. Hama Eyyûbî Emîri I. el-Melikü’l-Mansûr Muhammed’in veliaht tayin ettiği oğlu el-Melikü’l-Muzaffer Mahmûd 626’da (1229) Hama’yı istilâ edince onun yanında yer aldı. el-Melikü’l-Muzaffer, bilgili ve güvenilir bir kimse olduğuna kanaat getirerek onu diğer Eyyûbî emîrlerine ve devlet başkanlarına elçi olarak göndermeye karar verdi. İbn Ebü’d-Dem, 641’de (1243) Abbâsî Halifesi Müsta‘sım-Billâh’ın hilâfet makamına geçmesini tebrik ve babası Müstansır-Billâh’ın vefatı dolayısıyla tâziye için el-Melikü’l-Muzaffer’in elçisi sıfatıyla Bağdat’a gitti. Ayrıca Mardin Artuklu Emîri Saîd Necmeddin Gāzî b. Melik Mansûr’a, Halep Emîri Melik Nâsır’a, Musul Emîri Bedreddin Lü’lü’e el-Melikü’l-Muzaffer’in birer mektubunu ulaştırdı. İbn Ebü’d-Dem’in Halep, Harran, Düneysir yoluyla Mardin’e, oradan Nusaybin’e, ardından Musul üzerinden Bağdat’a vardığı bu seyahat esnasında Moğollar Anadolu’yu işgal ediyorlardı. Ertesi yıl el-Melikü’l-Muzaffer Mahmûd’un vefatını halifeye bildirmek üzere tekrar Bağdat’a gitmek için yola çıkan İbn Ebü’d-Dem yolda hastalanıp Hama’ya döndü; kısa bir süre sonra 15 Cemâziyelâhir 642’de (18 Kasım 1244) burada vefat etti.

Takvâ sahibi bir kimse olan İbn Ebü’d-Dem bilhassa Şâfiî fıkhını çok iyi biliyordu. İsnevî’nin Şâfiî mezhebinde “imam” olarak nitelediği İbn Ebü’d-Dem’in (Ŧabaķātü’ş-ŞâfiǾiyye, I, 546) ictihadlarından birçoğu kendisinden sonra gelen âlimlerce de benimsenmiştir. İbnü’s-Sâbûnî, Cemâleddin Ebû Hâmid Muhammed b. Ali el-Mahmûdî, Zehebî’nin hocalarından Şehâbeddin Ebû Bekir ed-Deştî ondan hadis öğrenmiştir. Ayrıca iyi bir tarihçi olup et-Târîħu’l-kebîr’i daha sonraki tarihçiler tarafından kaynak olarak kullanılmıştır. İbn Ebü’d-Dem’in Hemedan’da kadılık yaptığına dair bilgi doğru değildir (Edebü’l-ķażâǿ [nşr. Muhyî Hilâl Serhan], neşredenin girişi, I, 27-30).

Eserleri. 1. Kitâbü Edebi’l-ķażâǿ (ed-Dürerü’l-manžûmât fi’l-aķżıye ve’l-ĥükûmât). Bir mukaddime ile altı bölümden meydana gelen eserde kazânın tanımı, kadı olmanın şartları, yargılama süreci, davacı ve davalılarla şahitlerin durumuna dair bilgilere, yargı kararlarının denetimi (temyiz), yemin, gıyabî yargılama, kadı sicillerinin nasıl tutulması gerektiği, vekâlet (avukatlık) gibi konulara yer verilmiştir. İslâm muhâkeme hukuku (edebü’l-kādî) literatürünün en güzel örneklerinden olan eser, bu alanın tarihî gelişimi hakkında da önemli ipuçları ihtiva etmektedir. Müellifin kaynakları arasında Şâfiî’nin el-Üm, Müzenî’nin el-Muħtaśar, Mâverdî’nin el-Ĥâvi’l-kebîr, Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin el-Müheźźeb, İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî’nin Nihâyetü’l-maŧlab fî dirâyeti’l-meźheb ve Gazzâlî’nin el-Basîŧ ve el-Vasîŧ adlı eserleri zikredilebilir. İbn Ebü’d-Dem’in İbnü’l-Haddâd el-Mısrî, Ebû Âsım el-Abbâdî ve İbnü’l-Kas gibi müelliflerden de istifade ettiği görülmektedir. Eser İbn Hacer el-Heytemî, Şemseddin er-Remlî ve Süyûtî gibi pek çok âlim tarafından kaynak olarak kullanılmıştır. Birçok nüshası bulunan Kitâbü Edebi’l-ķażâǿ Muhammed Mustafa ez-Zühaylî (Dımaşk 1970-1975; 2. bs. 1982), Muhammed Abdülkādir Atâ (Beyrut 1407/1987) ve Muhyî Hilâl es-Serhân (Bağdad 1404/1984) tarafından neşredilmiştir. 2. Kitâbü’t-Târîħi’l-İslâmiyyi’l-muħtaśar. Hz. Peygamber ile başlayıp 628 (1231) yılına kadar gelen muhtasar bir İslâm tarihidir. Olaylara kısaca temas eden ve her yıl içinde vefat eden şahsiyetleri zikreden eser kronolojik esasa göre kaleme alınmıştır. Müellif ayrıca yaşadığı dönemdeki Haçlı seferlerine dair bilgi vermiştir. Cezîl Abdülcebbâr el-Cömerd eserle ilgili olarak A Critical Edition of al-Tarikh al-Islami al-Mukhtasar adıyla bir doktora tezi hazırlamıştır (1984, University of St. Andrews). Hâmid Zeyyân Gānim Zeyyân, eseri et-Târîħu’l-İslâmî el-maǾrûf bi’smi’t-târîħi’l-Mužafferî adıyla neşretmeye başlamış ve ilk cildini bastırmıştır (Kahire 1985). Fakat nâşirin bu esere et-Târîħu’l-Mužafferî adını vermesi doğru değildir. Çünkü İbn Ebü’d-Dem’in bu adı taşıyan bir başka eseri daha vardır. Kitabın II. Friedrich’in VI. Haçlı Seferi’yle ilgili kısmını İngilizce’ye çeviren Donald S. Richards, Bodleian Library (Marsh, nr. 60) nüshasına dayanarak ismini Kitâbü’ş-Şemârîħ fi’t-tevârîħ olarak vermiştir (BEO, XLV [1993], s. 184). Cezîl Abdülcebbâr, sadece Bodleian Library nüshasında mevcut olan bu başlığın sonradan ilâve edildiğini tesbit etmiş ve orijinal ismin Kitâbü’t-Târîħi’l-İslâmiyyi’l-muħtaśar olması gerektiğini belirtmiştir (neşredenin girişi, s. 70-74). 3. et-Târîħu’l-kebîr (et-Târîħu’l-Mužafferî). Müellif eserine et-Târîħu’l-kebîr adını vermiş olmakla birlikte el-Melikü’l-Muzaffer hakkında kaleme alınmış olduğundan et-Târîħu’l-Mužafferî diye meşhur olmuştur. Altı cilt olduğu kaydedilen ve İbn Vâsıl’ın Müferricü’l-kürûb’unun, İbn Şeddâd’ın el-AǾlâķu’l-ħaŧîre’sinin, Sehâvî’nin el-İǾlâm bi’t-tevbîħ li-men źemme’t-târîħ’inin, İbnü’l-Verdî’nin Târîħ’inin ve Ebü’l-Fidâ’nın el-Muħtaśar’ının kaynakları arasında bulunan eserde başta fakihler olmak üzere kelâm, hadis, nahiv ve dil âlimleri, zâhidler, vezirler, ileri gelen devlet adamları, şair ve ediplerin hal tercümelerine yer verilmiştir. Müellif önce isimleri Muhammed olanları kaydetmiş, ardından diğer şahsiyetleri alfabetik olarak zikretmiş, en sonunda kadınlara müstakil bir bölüm ayırmıştır. Cezîl Abdülcebbâr el-Cömerd eserin günümüze ulaşmadığını söylemektedir (Kitâbü’t-Târîħi’l-İslâmiyyi’l-muħtaśar, neşredenin girişi, s. 58). 4. Şerĥu’l-Vasîŧ (Şerĥu müşkili’l-Vasîŧ). Gazzâlî’nin el-Vasîŧ fi’l-fürûǾ adlı eserinin zor anlaşılan kısımlarının şerhi olup bir nüshası Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’de bulunmaktadır (Fıkhu Şâfiî, nr. 282). Bağdatlı İsmâil Paşa’nın Kitâbü Îżâhi’l-eġālîŧi’l-mevcûde fi’l-Vasîŧ adıyla zikrettiği kitabın (Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 11) bu eser olması kuvvetle muhtemeldir. 5. Tedķīķu’l-Ǿinâye fî taĥkīķi’r-rivâye. Hadis terimlerine dair olan eserin bir nüshası Cezayir el-Mektebetü’l-vataniyye’de (nr. 544) kayıtlıdır (Brockelmann, GAL, I, 424). 6. Fetâvâ İbn Ebi’d-Dem (Keşfü’ž-žunûn, II, 1218). 7. el-Fıraķu’l-İslâmiyye. Süleymaniye (Fâtih, nr. 3153) ve Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler (Haraççıoğlu,


nr. 1309) kütüphanelerinde baş tarafı eksik birer nüshası, Adana İl Halk Kütüphanesi’nde de (nr. 1686) tam bir nüshası bulunmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Ebü’d-Dem, Edebü’l-ķażâǿ (nşr. Muhyî Hilâl es-Serhân), Bağdad 1984, neşredenin girişi, I, 17-244; a.e. (nşr. M. Mustafa ez-Zühaylî), Dımaşk 1982, neşredenin girişi, s. 17-45; a.mlf., Kitâbü’t-Târîħi’l-İslâmiyyi’l-muħtaśar (doktora tezi, 1984, haz. Cezîl Abdülcebbâr el-Cömerd), University of St. Andrews, hazırlayanın girişi, s. 2-121; İbn Vâsıl, Müferricü’l-kürûb fî aħbâri Benî Eyyûb (nşr. Haseneyn Rebî‘), Kahire 1972-77, IV, 174, 270; V, 85-86, 252, 265-266, 323-324, 346; Ebü’l-Fidâ, el-Muħtaśar, VI, 76; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXIII, 125-126; Sübkî, Ŧabaķāt, VIII, 115-119; İsnevî, Ŧabaķātü’ş-ŞâfiǾiyye, I, 546-547; İbn Hacer, Tebśîrü’l-müntebih, IV, 1460; Sehâvî, el-İǾlân bi’t-tevbîħ, s. 50, 210, 306, 315; Keşfü’ž-žunûn, I, 47, 276, 305; II, 1218, 1255, 1446, 1722, 2008; Brockelmann, GAL, I, 423-424; Suppl., I, 588; Ziriklî, el-AǾlâm, I, 42; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 11; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, I, 53; D. S. Richards, “The Crusade of Frederick II and the Hamah Succession-Extracts from the Chronicle of Ibn Abi al-Damm”, BEO, XLV (1993), s. 183-200; F. Rosenthal, “Ibn Abi’l-Dam”, EI² (Fr.), III, 705; M. Âsaf Fikret, “İbn Ebi’d-Dem”, DMBİ, II, 649-650.

Sabri Hizmetli