İBN EBÜ’r-RIZÂ

(ابن أبي الرضا)

Ebü’l-Abbâs (Ebü’l-Hayr) Şihâbüddîn Ahmed b. Ömer b. Muhammed b. Ebi’r-Rızâ el-Hamevî el-Halebî (ö. 791/1389)

Kıraat âlimi ve Şâfiî kadısı.

750 (1349) yılı civarında Hama’da doğdu. Burada İbn Hatîbülkal‘a diye tanınan kıraat ve fıkıh âlimi Şerefeddin Ya‘kūb b. Abdurrahman ile Dımaşk’ta Tâceddin es-Sübkî’den fıkıh dersleri aldı ve bu alanda temayüz etti. Hadisle de ilgilenen İbn Ebü’r-Rızâ, Nevevî’nin Śaĥîĥ-i Müslim şerhi el-Minhâc ile Hattâbî’nin Ebû Dâvûd’a ait es-Sünen’in şerhi olan MeǾâlimü’s-sünen adlı eserini hemen hemen ezberledi. İbn Hatîbülkal‘a’dan ve Hama ile Dımaşk’ın diğer kurrâsından kıraat tahsil ederek bu alanda eser verecek seviyeye ulaştı. Dımaşk’tan Kahire’ye geçen İbn Ebü’r-Rızâ, burada bir müddet kaldıktan sonra 770’li (1368-69) yıllarda Halep’e döndü; önce askerî kadılık ve dârüladl müftülüğü görevlerine getirildi, ardından Halep kadısı (kādılkudât) oldu.

İbn Ebü’r-Rızâ, Memlük Sultanı Berkuk’a karşı ayaklananlarla birlikte hareket ederek onun saltanatını tanımadığını açıkladı. Berkuk kendisini yakalatmak istediyse de bir müddet gizlenerek kurtulmayı başardı; bu arada hacca gidip geldi. Berkuk’un tahttan indirilip el-Melikü’l-Eşref’in oğlu Haccî’nin ikinci defa sultanlığa getirilmesi üzerine ülkede güçlü hale gelen Emîr Yelboğa en-Nâsırî, İbn Ebü’r-Rızâ’yı yeniden Halep kadılığına getirdi. Böylece siyasî olayların ve saltanat kavgalarının içine iyice girdiği anlaşılan İbn Ebü’-Rızâ, Halep Nâibi Gümüşboğa ile Sultan Berkuk’a karşı olan Malatya Nâibi Mintaş arasındaki mücadelede Mintaş’a destek verip Gümüşboğa’ya karşı isyan etti, Benkūsa halkını toplayarak onları Gümüşboğa ile savaşmaya çağırdı, Berkuk’un öldürülmesine fetva verdi. Gümüşboğa Halep halkının desteğini sağlayıp isyanı bastırdı; Benkūsalılar’dan pek çoğunu öldürdü. Bu olaydan sonra yakalanan İbn Ebü’r-Rızâ Kahire’ye götürülmek üzere yola çıkarıldı ve 1 Zilkade 791’de (22 Ekim 1389) Maarre-Kefertâb arasındaki Hânüşeyhûn’da öldürüldü.

Bedreddin el-Aynî, İbn Ebü’r-Rızâ hakkında olumsuz değerlendirmelerde bulunmuş, Berkuk’un kendisini kazâ makamına getirmesine karşılık onun aleyhine fetva vermesini ve muhalifleriyle iş birliği yapmasını kınamıştır. Sıbt İbnü’l-Acemî ise İbn Ebü’r-Rızâ’yı överek pek çok ilim dalında yetkili olduğunu belirtmiştir. Onun aleyhinde söylenenler üzerinde de duran Sıbt İbnü’l-Acemî, bunların kendisini çekemeyenlerce uydurulmuş asılsız iddialardan ibaret olduğunu belirtmiştir (İbnü’l-İmâd, VI, 315). İbn Hatîb en-Nâsıriyye de İbn Ebü’r-Rızâ’nın şer‘î hükümleri yerine getirmek ve haramlardan sakınmak hususunda duyarlı, hamiyetli ve gayretli bir âlim olduğunu söylemiştir. İbn Ebü’r-Rızâ’nın lehinde ve aleyhindeki sözleri telif etmeye çalışan İbn Tağrîberdî, onun iyi yetişmiş bir âlim olmakla birlikte ilmî kişiliğiyle bağdaşmayacak şekilde çirkin sözler sarfedip yanlış işlere tevessül eden bir kişiliğe sahip bulunduğunu kaydetmiştir.

Eserleri. İbn Ebü’r-Rızâ’nın günümüze ulaşan el-ĶavâǾid ve’l-işârât fî uśûli’l-ķırâǿât adlı eseri Abdülkerîm b. Muhammed Hasan Bekkâr’ın tahkikiyle neşredilmiştir (Dımaşk 1406/1986). Kaynaklarda zikredilen diğer eserleri de şunlardır: en-Nâsiħ ve’l-mensûħ, Kitâb fî fünûni’l-Ķurǿân, Ǿİķdü’l-bikr fî nažmi ġarîbi’ź-źikr, Şerĥu’l-ǾAđud, Kitâb leyse fîhi ĥarfün muǾcem.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Ebü’r-Rızâ, el-ĶavâǾid ve’l-işârât fî uśûli’l-ķırâǿât (nşr. Abdülkerîm b. Muhammed el-Hasan Bekkâr), Dımaşk 1406/1986, neşredenin girişi, s. 5-17; Makrîzî, es-Sülûk, II/3, s. 684; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, I, 227-230; a.mlf., İnbâǿü’l-ġumr, II, 358-361; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, XI, 382; Hatîb el-Cevherî, Nüzhetü’n-nüfûs ve’l-ebdân fî tevârîħi’z-zamân (nşr. Hasan Habeşî), Kahire 1970, I, 275; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, VI, 314-316; Îżâĥu’l-meknûn, II, 104; Ziriklî, el-AǾlâm, I, 180; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, II, 34; M. C. Şehabeddin Tekindağ, Berkuk Devrinde Memlûk Sultanlığı, İstanbul 1961, s. 70; a.mlf., “Berkuk”, DİA, V, 511-512.

Tayyar Altıkulaç