İBN HAFÂCE

(ابن خفاجة)

Ebû İshâk İbrâhîm b. Ebi’l-Feth (b.) Abdillâh (Ubeydillâh) b. Hafâce el-Hevvârî eş-Şukarî (ö. 533/1139)

Endülüslü şair.

450’de (1058), Şâtıbe ile (Játiva) Belensiye (Valencia) arasında yer alan ve etrafı sularla çevrili olduğu için Cezîretüşşukar veya sadece Şukar (Jucar) adı verilen kasabada doğdu. Burada başladığı öğrenimini Şâtıbe, Belensiye ve Mürsiye’de (Murcia) sürdürdü. İbn Sükkere diye tanınan kadı ve muhaddis Ebû Ali es-Sadefî, Ebû İmrân Mûsâ b. Ebû Telîd, Ebû Bekir Atîk b. Esed ve Ebû İshak İbrâhim b. Savâb gibi âlimlerden gramer, lugat, edebiyat, hadis ve fıkıh dersleri aldı. Edebî zevkinin oluşumunda özellikle İbn Savâb’ın büyük tesiri vardır. Fıkıh alanında derinleşip “fakih” unvanıyla anıldığı halde resmî bir görev almadı.

Endülüs’ün çeşitli emirliklere (mülûkü’t-tavâif) bölündüğü, bunların bir yandan birbirleriyle, öte yandan hıristiyanlarla savaştıkları bir dönemde yaşamasına rağmen bütün bu olup bitenlere ilgisiz kalan İbn Hafâce, olağan üstü güzelliklere sahip Şukar’a çekilerek tabiatla iç içe yaşamayı tercih etti. Burada yaklaşık elli yaşına kadar zevku safâ içinde bir ömür sürdükten sonra pişmanlık duyarak zâhidâne bir hayat yaşamaya başladı. Aynı sebeple şiir yazmayı da bıraktı (Dîvân [nşr. Seyyid Gāzî], neşredenin girişi, s. 7). Murâbıtlar Emîri Ebû İshak İbrâhim b. Yûsuf b. Tâşfîn’in teşvikiyle on yıl sonra yeniden şiire dönerek (a.g.e., neşredenin girişi, s. 7-8) geçmişinden duyduğu pişmanlığı ve zühdünü ifade eden şiirler kaleme aldı. 25 Şevval 533’te (25 Haziran 1139) doğum yeri olan Şukar’da vefat etti.

İbn Hafâce divanını hayatta iken kendisi tertip eden nâdir şairlerdendir. Dostlarının isteği üzerine vefatından on sekiz yıl önce derlediği divanına yazdığı mukaddimede sanat hayatının genel çizgileri, edebî zevk ve yönelişleriyle etkilendiği şairler hakkında önemli bilgiler vermiştir. Şerîf er-Radî, Mihyâr ed-Deylemî, Buhtürî ve Sanevberî’nin yanı sıra özellikle gazelde Abdülmuhsin es-Sûrî (bk. Dîvân, nşr. Seyyid Gāzî, s. 6, 12-18, 67, 125, 192, 247), gazelhamâse karışımı türde ise Mütenebbî’nin (a.g.e., s. 16, 283, 284-285) tesiri altında kalmıştır. Kendisi de İbnü’z-Zekkāk ve İbn Mutarrif künyeleriyle anılan yeğeni Ali b. Atıyye el-Belensî ile Ebû Abdullah İbn Âişe başta olmak üzere birçok Endülüslü şair üzerinde etkili olmuştur.

Divanı methiye, mersiye, gazel, zühdiyyât, ihvâniyyât, hamriyyât ve özellikle tabiat tasviri gibi geleneksel temalarda yazılmış manzumelerden oluşmaktadır. Hiciv ve fahriye türü şiir yazmayan İbn Hafâce, Endülüs şiirine has bir tür olan müveşşaha da ilgi duymamıştır. Edebiyata düşkün ve sanatkârları takdir eden emîrlere yakın olmak, onların saraylarında yaşamak gibi bir düşüncesi olmamış, şiirlerinde onlara yer vermemiş, para kazanma veya hediye alma amacıyla methiye yazmamıştır. Methiyelerine konu olanlar genellikle fakih, kadı ve vezirler olup bunların çoğu onun hocaları veya okul arkadaşlarıdır.

İbn Hafâce’nin divanında tabiat güzelliklerini ve eğlence meclislerini tasvir eden şiirler önemli bir yer tutar. Onun şiirleri tabiattaki güzellikleri yansıtan bir tablo gibidir. Bu durum onda âdeta bir karakter haline geldiği için çağdaşları tarafından “Endülüs’ün bahçıvanı” (cennân) diye anılmıştır. Bağ, bahçe ve çiçek tasvirleriyle ünlü Doğulu şair Ebû Bekir es-Sanevberî ile de (ö. 334/946) bu yönüyle karşılaştırılan İbn Hafâce’ye Endülüs’ün Sanevberî’si lakabı verilmiştir. Gençlik günlerini birlikte geçirdiği arkadaşları için tebrik, tâziye, teselli, methiye, mersiye, tasvir ve gazel tarzında yazdığı şiirler (ihvâniyyât) divanın yaklaşık üçte birini oluşturur. Şair, kendi dönemindeki içtimaî ve siyasî olaylardan kopuk bir ömür geçirdiği için şiirleri tarihî belge olma vasfından uzaktır. İbn Hafâce, genellikle Endülüs Arap şiirinde çok tutulan kısa şiir formunu tercih etmiş, tasvirlerinde daha çok meyve, bahçe, ud çalan zenci kadınlar, şarap dolduran kambur zenciler, bazı hayvanlar, nehirler gibi objeleri kullanmıştır.


Şiirleri yapı bakımından sağlamsa da ifade ve anlamın zihinde meydana getirdiği etki açısından her zaman başarılı değildir. İstiare, teşbih, cinas ve tıbâk gibi bedî‘ ve beyân sanatlarını çok kullanması anlamın zaman zaman kapalı kalmasına yol açmış, kullandığı terimler, şiirin duygusal boyutunu gölgeleyerek donuk ve soğuk bir mahiyet almasına sebep olmuştur. Bununla birlikte özellikle tabiat tasviri alanında daha sonraki şairler üzerinde büyük ölçüde etkili olmuş ve “Hafâcî üslûbu” diye anılan üslûbu Endülüs’te uzun süre taklit edilmiştir.

İbn Hafâce’nin divanının Mustafa Selâme en-Neccârî tarafından yapılan ilk neşri (Kahire 1286/1869; Beyrut 1961, 2. bs.), kafiyelerine göre alfabetik olarak dizilmiş 256 kasideyi (2855 beyit) ihtiva eder. Bu yayımda şairin divanı için kaleme aldığı uzun mukaddime ile bazı kasidelere yazdığı mensur mukaddime ve ta‘likler çıkarılmıştır. Kerem el-Bustânî’nin gerçekleştirdiği neşirde ise (Beyrut 1381/1961) şiirler konularına göre tertip edilmiştir. Divanın Seyyid (Mustafa) Gāzî tarafından yapılan neşri (İskenderiye 1960) 309 kaside (3304 beyit), kırk üç mektup ihtiva eder. Bunun altmış altı kıta (356 beyit) ve yirmi üç mektuptan oluşan kısmı nâşir tarafından derlenmiş ve bir zeyil halinde divanın sonuna eklenmiştir. Divanın açıklamalarla birlikte İngilizce çevirisi Arthur Wormhout tarafından William Penn College yayınları arasında yayımlanmış (1987), İspanyolca çevirisi Mahmud Sobh (Valencia 1986; Madrid 1992) tarafından gerçekleştirilmiştir.

İbn Hafâce’nin biyografisini ihtiva eden eserlerde dostlarına, arkadaşlarına, resmî makamlara, vali ve vezirlere gönderdiği bazı mektupları yer almaktadır. Divanında bulunan kırk üç mektup, bazı kasidelerine yazdığı mukaddimeler ve divanın mukaddimesi şairin başlıca nesirlerini teşkil eder. Ayrıca onun lugata dair ilginç bir eserinin olduğu rivayet edilmektedir (Abdülvehhâb b. Mansûr, I, 59).

İbn Hafâce’nin hayatı ve şiirleri hakkında müstakil çalışmalar yapılmıştır. Bunlar arasında Muhammed Rıdvân ed-Dâye, Hamdân Haccâcî, Abdurrahman Cübeyr, Kerrûm Bû Medyen ve Magda Mohamed al-Nowaihi’nin çalışmaları özellikle zikredilebilir (bk. bibl.).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Hafâce, Dîvân (nşr. Mustafa Selâme en-Neccârî), Kahire 1286/1869, neşredenin girişi, s. 1-11; a.e. (nşr. Seyyid Gāzî), İskenderiye 1960, neşredenin girişi, s. 5-26; Feth b. Hâkān el-Kaysî, Ķalâǿidü’l-Ǿiķyân, Kahire 1283, s. 231-243; İbn Bessâm eş-Şenterînî, eź-Źaħîre, III/2, s. 541-652; İbn Beşküvâl, eś-Śıla (nşr. İbrâhîm el-Ebyârî), Beyrut 1410/1989, I, 165; Emîr Şekîb Arslan, el-Ĥulelü’s-sündüsiyye, Fas 1936, I, 209, 243; Brockelmann, GAL, I, 321; Suppl., I, 481-482; A. R. Nykl, Hispano-Arabic Poetry, Baltimore 1946, s. 227-231; C. Zeydân, Âdâb (Dayf), III, 30-31; A. G. Palencia, Târîħu’l-fikri’l-Endelüsî (trc. Hüseyin Mûnis), Kahire 1955, s. 123-124; M. Rıdvân ed-Dâye, İbn Ħafâce, Dımaşk 1392/1972; a.mlf., Târîħu’n-naķdi’l-edebî fi’l-Endelüs, Beyrut 1981, s. 364-370; Hamdân Haccâcî, Ĥayâtü ve âŝârü’ş-şâǾiri’l-Endelüsî: İbn Ħafâce, Cezayir 1974; J. T. Monroe, Hispano-Arabic Poetry, London 1974, s. 38, 242-245; Şevkī Dayf, el-Fen ve meźâhibüh, Kahire 1978, s. 444-450; Abdülvehhâb es-Sâbûnî, ŞuǾarâǿ ve devâvîn, Beyrut 1978, s. 247-248; Abdülvehhâb b. Mansûr, AǾlâmü’l-maġribi’l-ǾArabî, Rabat 1399/1979, I, 58-61; Abdurrahman Cübeyr, İbn Ħafâce el-Endelüsî, Beyrut 1401/1981; Kerrûm Bû Medyen, eŧ-ŦabîǾa fî şiǾri İbn Ħafâce el-Endelüsî, Dımaşk 1403/1983; İhsan Abbas, Târîħu’n-naķdi’l-edebî Ǿinde’l-ǾArab, Amman 1986, s. 497-499; M. M. al-Nowaihi, The Poetry of Ibn Khafāja, Harvard 1988; M. Abdülmün‘im Hafâcî, el-Edebü’l-Endelüsî, Beyrut 1412/1992, s. 502-521; Salma Khadra Jayyusi, “Nature Poetry in al-Andalus and the Rise of Ibn Қћafāja”, The Legacy of Muslim Spain, Leiden 1992, s. 379-390; M. R. Sainz, “Observations on the Style of the Andalusian Poet Ibn Khafaja in the Light of Some Recently Discovered Poems”, Bibliotheca Orientalis, XLIII/ 3-4, Leiden 1986, s. 388-396; A. Schippers, “Short Poems in Andalusian Literature Reflections on Ibn Ħafāğa’s Poem About Figs”, Quaderni di Studi Arabi, sy. 5-6, Roma 1987-88, s. 708-717; a.mlf., “The Theme of old Age in the Poetry of Ibn Ħafāğa”, a.e., sy. 9 (1991), s. 143-160; a.mlf., “La bataille de Zallāqah (Sagrajas) dans la poésie d’Ibn Khafājah”, Arabic and Middle Eastern Literatures, II/1 (1999), s. 93-108; Suâd et-Tereykî, “el-İħvâniyyât fî şiǾri İbn Ħafâce el-Endelüsî”, Ĥavliyyâtü’l-CâmiǾati’t-Tûnisiyye, XXVIII, Tunus 1988, s. 195-221; Rahmi Er, “İki Endülüs Şairi: İbn Ammâr ve İbn Hafâce”, DTCFD, XXXV/2 (1991), s. 111-125; F. de la Granija, “Ibn Қћafāғјa”, EI² (İng.), III, 822-823; Ahmed Bâdkûbe Hezâre, “İbn Ħafâce”, DMBİ, III, 432-434.

Rahmi Er