İBN HAYYÛS

(ابن حيّوس)

Ebü’l-Fityân Muhammed b. Sultân b. Muhammed b. Hayyûs el-Ganevî ed-Dımaşkī (ö. 473/1081)

Methiyeleriyle tanınan Arap şairi.

394 (1004) yılında Dımaşk’ta doğdu. Mustafe’d-devle lakabıyla da anılır. Zengin bir ailenin çocuğudur. Büyük dedesi Heysem, Halife Mu‘tasım-Billâh’ın kumandanlarındandı. Dedesi Hayyûs’un adıyla tanınan babası Sultan b. Muhammed emîr olduğu için İbn Hayyûs emîr diye de anılır (İbn Hallikân, IV, 64).

İbn Hayyûs, muhtemelen dayısı Kadı Ebû Nasr Muhammed b. Ahmed b. Hârûn’un yanında eğitim gördü. Ebû Muhammed Hasan b. Ahmed es-Semerkandî ve Kadı Yahyâ b. Ali el-Kureşî gibi âlimlerin İbn Hayyûs’tan hadis rivayet ettikleri kaydedilmekteyse de bu bilgiler doğru olmamalıdır (Zehebî, XVIII, 413). Bu yanlışlığın, bir fakih olan kardeşi Ebü’l-Mekârim Muhammed b. Hayyûs ile karıştırılmış


olmasından kaynaklandığı söylenebilir.

Bir methiye şairi olarak tanınmasını sağlayan ilk şiirlerini İbn Hayyûs Türk kumandanı Anuş Tegin ed-Dizberî için yazdı. 420 (1029) yılında Fâtımî Halifesi Zâhir-Lii‘zâzidînillah tarafından kabile ayaklanmalarını bastırmak için görevlendirilen Anuş Tegin’in savaşlarını öven iki kaside yazarak kendisiyle yakın ilişki kurdu. İbn Hayyûs on üç yıl boyunca Anuş Tegin’in hizmetinde bulundu. Bu süre içinde onu öven kırk kaside kaleme aldı (Halîl Merdem Bek, s. 161-163; Abdülhâfız İbrâhim ed-Demîsî, s. 59-60).

İbn Hayyûs, Anuş Tegin’in 433 (1041-42) yılında ölümünden sonra Şam’ın yeni yöneticisi Nâsırüddevle Hasan b. Hüseyin el-Hamdânî’yi öven on kaside yazdı. Yönetimde baş gösteren istikrarsızlık sebebiyle bir süre sonra Şam’dan ayrılarak Fâtımî yönetiminin merkezi Kahire’ye gitti. Burada Fâtımî Halifesi Müstansır-Billâh’ın veziri Ebû Muhammed Hasan b. Ali el-Yâzûrî’nin sekiz yıl (1050-1058) süren vezirliği sırasında ona on bir kaside yazdı. Fâtımî vezirleri Ebü’l-Ferec Muhammed b. Ca‘fer el-Mağribî ile Ebü’l-Ferec Abdullah b. Muhammed el-Bâbilî için de methiyeler kaleme aldı. Daha sonra Dımaşk’a döndü.

454 (1062) yılında Fâtımî idaresinde ortaya çıkan karışıklıklar Dımaşk’ı da etkiledi. Yaklaşık on yıl süren bu karışıklıklar sırasında bütün mal varlığını kaybetti ve Dımaşk’ı terketmek zorunda kaldı. Fâtımî taraftarı olduğu ve şiirlerinde Abbâsîler’i yerdiği için Abbâsîler’in hilâfet merkezi Bağdat’a gidemeyeceğinden Trablusşam’da bulunan Kadı Emînüddevle’nin yanına gitti (464/1071-72). Kısa bir süre sonra Emînüddevle’nin ölmesi üzerine Emîr Ali b. Münkız’ın tavsiyesiyle Halep Valisi Mahmûd b. Nasr el-Mirdâsî’nin yanına gitti. Kendisine sunduğu kasideyi beğenen Mahmûd b. Nasr ona 1000 dinar bahşiş verdi ve bir yıllık da ödenek tahsis etti. Zamanla Mirdâsîler’in özel şairi olan İbn Hayyûs, hânedan mensupları için yazdığı methiyelerle büyük servet kazandı. Halep’te yaptırdığı evinin kapısına Mirdâsîler’in cömertliklerini öven bir kasidesini nakşettirdi. İbn Hayyûs, Mahmûd b. Nasr el-Mirdâsî ölünce (467/1074-75) yerine geçen oğlu Nasr b. Mahmûd ile onun ölümünden sonra yerini alan kardeşi Sâbık b. Mahmûd için de methiyeler yazmaya devam etti. Onun Mirdâsîler için toplam otuz kaside yazdığı tesbit edilmiştir (Halîl Merdem Bek, s. 172-174).

473’te (1080) Mirdâsîler’in hâkimiyetine son veren Emîr Şerefüddevle Müslim b. Kureyş’e takdim ettiği kasideye mukabil emîr ona 2000 dinar bahşiş ve Musul’u da timar olarak verdi. Musul’a gitmek üzere yola çıkan İbn Hayyûs, altı ay sonra 473 yılının Şâban ayında (Şubat 1081) vefat ederek Benî Mevsıl Mezarlığı’na defnedildi. Musul’a ulaşmadan öldüğü de rivayet edilmektedir. Bırakmış olduğu büyük servet kardeşi Ebü’l-Mekârim’in kızına miras olarak intikal etmiştir (a.g.e., s. 175).

İbn Hayyûs’un hiciv, gazel ve dostlukla ilgili (ihvâniyyât) bir iki parça dışında bütün şiirleri methiye türündedir. Kendisine verilen bahşişler oranında övdüğü kişiler hakkında abartılı ifadeler kullanmış, onlara bazan ilâhlık sıfatları yakıştırmaktan çekinmemiştir. Methiye ile mersiyeyi tek beyitte birleştirebilen güçlü bir şair olan İbn Hayyûs’un şiirleri Buhtürî ve Ebû Temmâm’ın şiirleriyle kıyaslanmış, Ebü’l-Alâ el-Maarrî’den sonra V. (XI.) yüzyılda Dımaşk’ın en büyük şairi olarak kabul edilmiştir. Çeşitli kütüphanelerde yazma nüshaları bulunan divanı (Dîvân, neşredenin girişi, s. 45-49), Halîl Merdem Bek tarafından şairin hayatı hakkında uzunca bir girişle birlikte çeşitli notlar ve indeksler ilâve edilerek iki cilt halinde neşredilmiştir (Dîvânü İbn Ĥayyûs, Dımaşk 1951; Beyrut 1984). Abdülazîz b. Nâsır es-Sâlih, İbn Ĥayyûs ĥayâtühû ve şiǾruhû adıyla bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır (1403/1982-83, Riyad Câmiatü’l-İmâm Muhammed b. Suûd).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Hayyûs, Dîvân (nşr. Halîl Merdem Bek), Beyrut 1984, neşredenin girişi, I, 5-50; İbn Hallikân, Vefeyât, IV, 64, 438-444; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVIII, 413-414; Keşfü’ž-žunûn, I, 765, 773; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, III, 343-344; Brockelmann, GAL, I, 256; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, X, 44-45; Halîl Merdem Bek, eş-ŞuǾarâǿü’ş-Şâmiyyûn (nşr. Adnân Merdem Bek), Beyrut, ts., s. 158-208; C. Zeydân, Âdâb, III, 20; Ömer Ferruh, Târîħu’l-edeb, III, 188-191; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), VI, 47; Cezzâr, Medâħilü’l-müǿellifîn, I, 407; Sâlihiyye, el-MuǾcemü’ş-şâmil, II, 251-252; Abdülhâfız İbrâhim ed-Demîsî, İbn Ĥayyûs: ŞâǾirü’ş-Şâm, [Baskı yeri yok] 1993; “Ibn Ĥayyūs”, EI² (İng.), III, 790; Muhammed Seydî, “İbn Ĥayyûs”, DMBİ, III, 389-391.

Musa Yıldız