İBN SENÂÜLMÜLK

(ابن ثناء الملك)

Ebü’l-Kāsım İzzüddîn Hibetullāh b. Ca‘fer b. Senâi’l-Mülk Muhammed es-Sa‘dî el-Mısrî (ö. 608/1212)

Eyyûbî dönemi şair ve ediplerinden.

545 (1150) veya 550 (1155) yılında Kahire’de doğdu. Kahire’nin büyük zenginlerinden olan dedesi Senâülmülk el-Mu‘temid Ebû Abdullah Muhammed’e nisbetle İbn Senâülmülk lakabıyla tanındı. Dedesi ve babası Ebü’l-Fazl Ca‘fer, Fâtımîler ve Eyyûbîler devrinde Dîvân-ı İnşâ’da görev yapmış kâtiplerdendir. O devirde büyük kâtiplere “kadı” unvanı verildiğinden dedesi “Kādî el-Mu‘temid”, babası “Kādî er-Reşîd” unvanlarıyla tanındı. Babası, küçük yaştan itibaren oğlunun eğitim ve öğretimiyle özel olarak ilgilendi. İbn Senâülmülk, Ebü’l-Fütûh Nâsır b. Hasan ez-Zeydî’den Kur’an okuyup hıfzını tamamladı, İbn Berrî’den de lügat ve nahiv dersleri aldı. İskenderiye’ye giderek Ebû Tâhir Ahmed b. Muhammed es-Silefî’den hadis, Ebü’l-Mehâsin el-Behnesî’den edebî ilimler tahsil etti. Şiirlerinden fıkıh, kelâm ve mantık ilimleriyle de meşgul olduğu ve birçok şairin diva-nını ezberlediği anlaşılmaktadır. Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin veziri ve kâtibi Kādî el-Fâzıl dedesinin ve babasının yakın dostuydu. İbn Senâülmülk onun vasıtasıyla devlet ricâliyle tanışma imkânı buldu. Kādî el-Fâzıl, Selâhaddîn-i Eyyûbî ile bera-ber Dımaşk’a gidince İbn Senâülmülk ile aralarındaki dostluk mektuplaşmalarla sürdürüldü. Kādî el-Fâzıl daha sonra onu kâtiplik görevi için Dımaşk’a davet etti. 571 (1175-76) yılında Dımaşk’a giden İbn Senâülmülk, Kahire’ye olan sevgisinden dolayı orada fazla kalamadan geri döndü ve Kādî el-Fâzıl’a vekâleten onun Mısır’daki işlerini idare etti. Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin vefatından sonra el-Melikü’l-Azîz, el-Melikü’l-Efdal ve el-Melikü’l-Âdil dönemlerinde de Dîvân-ı İnşâ’daki kâtiplik görevini sürdüren İbn Senâülmülk’e “Kādî es-Saîd” unvanı verildi. 606’da (1209-10) tayin edildiği Dîvânü’l-ceyş kâtipliği görevini mizacına uygun bulmadığı için kabul etmedi. 4 Ramazan 608 (9 Şubat 1212) tarihinde Kahire’de vefat etti.

Endülüs’te doğan müveşşah türü şiirin teorisiyle ilgili olarak kaleme aldığı Dârü’ŧ-ŧırâz adlı eseri ve nazmettiği müveşşahatıyla bu türün Mısır’da ve Doğu İslâm dünyasında yayılmasına vesile olan İbn Senâülmülk şiirlerinde geleneksel temaları işlemiştir. Hizmetlerinde bulunduğu sultanlara ve Eyyûbî ileri gelenlerine, özellikle de Kādî el-Fâzıl’a yaptığı hizmetler ve onlar için yazdığı methiyeler karşılığında aldığı ihsanlar sayesinde bir hayli zengin olan İbn Senâülmülk’ün bir taraftan devlet işleriyle uğraşırken diğer taraftan evinde edebî ve ilmî sohbet meclisleri düzenlediği, bu meclislerde şair, edip ve âlimlere tartışmalar yaptırdığı belirtilmektedir. İbn Saîd el-Mağribî onun aşırı bir Şiî olduğundan söz etmekteyse de (en-Nücûmü’z-zâhire, s. 273) bu muhtemelen, Kādî el-Fâzıl’a yazdığı bir methiyede Hz. Hüseyin’in şehid edilmesinden de bahsetmesinden kaynaklanmıştır (Şevkī Dayf, VI, 205).

Eserleri. 1. Dîvân. Methiye, gazel, hiciv, mersiye ve hamriyyât türü şiirlerinin toplandığı divandaki manzumelerin çoğunu Kādî el-Fâzıl’a yazılan methiyeler oluşturur. Eser önce İngilizce bir önsözle Muhammed Abdülhak (Haydarâbâd-Dekken 1377/1958) ve daha sonra da İbn Senâülmülk’ün hayatı ve şiiriyle ilgili bir araştırmaya birlikte Muhammed İbrâhim Nasr tarafından yayımlanmıştır (I-II, Kahire 1387-1388/1967-1969). 2. Dârü’ŧ-ŧırâž fî Ǿameli’l-müveşşaĥât. İbn Senâülmülk eserine müveşşah türü şiirin teorisiyle ilgili önemli bir giriş yazmış, Endülüs ve Mağrib’de nazmedilen müveşşahat örneklerini inceleyerek türün yapısını ve kurallarını ortaya koymaya çalışmıştır. Eserde altmış dokuz müveşşah bulunmaktadır; bunlardan otuz dördü Endülüs ve Mağrib şairlerine, diğerleri kendisine aittir. Dârü’ŧ-ŧırâž’ı E. Lévi-Provençal’in Fransızca önsözüyle Cevdet er-Rikâbî neşretmiştir (Dımaşk 1368/1949, 1397/1977, 1400/1980). 3. Fuśûśü’l-fuśûl ve Ǿuķūdü’l-Ǿuķūl. Kādî el-Fâzıl ile


oğlu Kādî el-Eşref ve İbn Senâülmülk arasında teâti edilen manzum ve mensur edebî mektup örneklerinden oluşur (Brockelmann, GAL, I, 261). İbn Senâülmülk’ün ayrıca Câhiz’in Kitâbü’l-Ĥayevân’ını Rûĥu’l-ĥayevân adıyla ihtisar ettiği ve Meśâyidü’ş-Şevârid adlı bir eseri daha olduğu kaydedilmektedir (İbn Hallikân, VI, 62).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Senâülmülk, Dârü’ŧ-ŧırâž fî Ǿameli’l-müveşşaĥât (nşr. Cevdet er-Rikâbî), Dımaşk 1400/1980, neşredenin girişi, s. 9-22; İmâdüddin el-İsfahânî, Ħarîdetü’l-ķaśr: şuǾarâǿü Mıśr (nşr. Ahmed Emîn v.dğr.), Kahire 1370/1951-52, I, 64-100; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, XIX, 265-271; Münzirî, et-Tekmile, II, 231; İbn Hallikân, Vefeyât, VI, 61-66; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXI, 480-481; a.mlf., el-Ǿİber, III, 149-150; İbn Fazlullah el-Ömerî, Mesâlik, XVIII, 61-106; Yâfîî, Mirǿâtü’l-cenân, IV, 17-18; İbn Saîd el-Mağribî, en-Nücûmü’z-zâhire fî ĥulâ ĥażreti’l-Ķāhire (nşr. Hüseyin Nassâr), Kahire 1970, s. 273-290; Süyûtî, Ĥüsnü’l-muĥâđara, I, 325-326; Keşfü’ž-žunûn, I, 696-732, 915; İbnü’l-İmâd, Şeźerât (Arnaût), VII, 64-66; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 506; Brockelmann, GAL, I, 261; Suppl., I, 461-462; C. Zeydân, Âdâb (Dayf), III, 15; Ömer Ferruh, Târîħu’l-edeb, III, 451-454; Şevkī Dayf, Târîħu’l-edeb, VI, 203-210; Abdülazîz el-Ehvânî, İbn Senâǿi’l-mülk ve müşkiletü’l-Ǿuķm ve’l-ibtikâr fi’ş-şiǾr, Kahire 1962; Cevdet er-Rikâbî, el-Edebü’l-ǾArabî mine’l-inĥidâr ile’l-izdihâr, Dımaşk 1983, s. 65-78; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), VIII, 71; “Ibn Sanāǿ al-Mulk”, EI² (İng.), III, 929; İnâyetullâh Fâtihî Nejâd, “İbn Senâǿi’l-mülk”, DMBİ, III, 712-716.

Azmi Yüksel