İBN ZİYÂD el-GAYSÎ

(ابن زياد الغيثي)

Ebü’z-Ziyâ Abdurrahmân b. Abdilkerîm b. İbrâhîm el-Gaysî ez-Zebîdî (ö. 975/1568)

Şâfiî fakihi.

900 yılı Receb ayında (Nisan 1495) Yemen’in Zebîd şehrinde doğdu ve orada büyüdü. Büyük dedelerinden Ziyâd’a nisbetle İbn Ziyâd diye tanındı. Küçük yaşta Kur’an’ı ezberledikten sonra Muhammed b. Mûsâ ed-Ducâî, Ahmed b. Mûsâ ed-Ducâî, Ahmed b. Ömer el-Müzecced ve Ebü’l-Abbas İbnü’t-Tayyib et-Tanbezâvî’den (et-Tabenzâvî) fıkıh, Hâfız Vecîhüddin İbnü’d-Deyba‘ ve diğer bazı âlimlerden tefsir, hadis, siyer, Cemâleddin Yahyâ Kuteyb’den usul, Muhammed Mufaddal el-Lihyânî’den Arapça okudu.

942 (1536) yılında hacca giden İbn Ziyâd, başta Hicaz müftüsü Abdülazîz ez-Zemzemî olmak üzere Haremeyn âlimleriyle fikir alışverişinde bulundu. Hocası Tanbezâvî’nin 948’de (1541) ölümü üzerine fetva makamına getirildi. Zebîd’deki


el-Câmiu’l-kebîr, Mustafa Paşa en-Neşşâr Camii, Vehhâbiyye, Eşrefiyye ve Vâsikıyye medreselerinde ders verdi. Receb, şâban ve ramazan aylarında el-Câmiu’l-Muzafferî’de Śaĥîĥ-i Buħârî okutur ve ramazanın bitiminde yapılan son derste şehrin emini ve diğer önemli kişiler de hazır bulunurdu. İbn Ziyâd, kendisine gelen soruları talebeleriyle birlikte değerlendirir ve gerekli araştırmaları yaptıktan sonra cevap yazardı. Sabahları ders verir, öğleden sonra da geçimini sağlamak için çalışırdı. İbn Ziyâd’a ayrıca Hicaz, Hadramut, Habeşistan ve Hindistan’dan zaman zaman fetva sorulurdu. Tasavvufla da ilgilenen ve tarikat ehliyle müzakerelerde bulunan İbn Ziyâd, Muhyiddin İbnü’l-Arabî’yi övücü ifadelerle anardı. 964 (1557) yılında gözlerini kaybetmesine rağmen öğretim, fetva ve telif çalışmalarını sürdürdü. 11 Receb 975’te (11 Ocak 1568) Zebîd’de vefat etti.

Eserleri. Kırka yakın risâle kaleme almış olan İbn Ziyâd’ın risâlelerinin bir kısmı, İbn Hacer el-Heytemî gibi devrin tanınmış âlimleriyle tartıştıkları konularla ilgilidir. el-Envârü’l-müşriķa fi’l-fetâva’l-muĥaķķaķa adlı eseri de çeşitli risâlelerini ihtiva etmektedir (yazma nüsha-ları için bk. Brockelmann, GAL, II, 532-533; Suppl., II, 555; Habeşî, s. 237). Belli başlı risâleleri şunlardır: İŝbâtü sünneti refǾi’l-yedeyn Ǿinde’l-iĥrâm ve’r-rükûǾ ve’l-iǾtidâl ve’l-ķıyâm mine’r-rekǾateyn, Fetĥu’l-mübîn fî aĥkâmi teberruǾi’l-medîn, en-Nuħbe fi’l-uħuvve ve’ś-śuĥbe, el-Edilletü’l-vâżıĥa fi’l-cehri bi’l-besmele ve ennehâ mine’l-Fâtiĥa, İķāmetü’l-burhân Ǿalâ kemmiyyeti’t-terâvîĥ fî ramażân, Taĥźîru eǿimmeti’l-İslâm Ǿan taġyîri binâǿi’l-Beyti’l-ĥarâm, Müzîlü’l-Ǿanâǿ fî aĥkâmi’l-ġınâǿ, el-Ecvibetü’l-marđıyye Ǿani’l-esǿileti’l-Mekkiyye, el-Cevâbü’l-metîn Ǿani’s-suǿâli’l-vârid mine’l-Beledi’l-emîn, Ĥallü’l-maǾķūd fî aĥkâmi’l-mefķūd, Îżâĥu’n-nuśûśi’l-müfaśśaĥa bi-buŧlâni tezvîci’l-veliyyi’l-vâkiǾ Ǿalâ ġayri’l-ĥažži ve’l-maślaĥa, Simŧü’l-leǿâl fi’l-kelâm Ǿalâ mâ verede fî kütübi’l-aǾmâl, Keşfü’n-niķāb Ǿan aĥkâmi’l-miĥrâb, Taĥrîrü’l-maķāl fî ĥükmi men aħbera bi-rüǿyeti hilâli Şevvâl, Şeddü’l-yedeyn Ǿalâ defǿi mâ nusibe ile’z-Zührî mine’l-vehm fî ĥadîŝi Źi’l-Yedeyn, Risâle fi’l-ķāt ve’l-küfte ve’l-ķahve ve’l-bün ve cemîǾi’l-maħadderâti’l-mübâĥa ve’l-mekrûhe, Keşfü’l-ġıŧâ Ǿammâ vaķaǾa fî teberruǾi’d-deyn mine’l-lübsi ve’l-ħa-ŧâǿ, Müzîlü’l-Ǿanâǿ fî aĥkâmi mâ uĥdiŝe fi’l-arâżi’l-mezrûǾa mine’l-fenâǿ, en-Nüķūlü’l-Ǿaźbetü’l-maǾînetü’l-müstefâdü minhâ śıĥhatü beyǾi’l-Ǿîne, el-Ecvibetü’l-muĥarrere Ǿani’l-mesâǿili’l-vâride min bilâdi’l-Mehre.

BİBLİYOGRAFYA:

Abdülkādir el-Ayderûsî, en-Nûrü’s-sâfir, s. 100, 206, 273-283; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, VIII, 272-273, 377-378; Brockelmann, GAL, II, 532-533; Suppl., II, 555; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 545-546; Îżâĥu’l-meknûn, I, 23, 28, 52, 78, 110, 152, 154, 158, 190, 230, 234, 372, 417, 435, 554; II, 27, 170, 171, 190, 256, 358, 362, 368, 471, 534, 601, 632; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, V, 145-146; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), III, 311; Habeşî, el-Fikrü’l-İslâmî fi’l-Yemen, s. 236-237.

H. İbrahim Acar