İBNÜ’d-DÜMEYNE

(ابن الدمينة)

Ebü’s-Serî Abdullāh b. Ubeydillâh b. Ahmed el-Has‘amî (ö. II./VIII. yüzyılın sonları)

İlk dönem Abbâsî şairlerinden.

Kuzey Yemen’de doğdu, Has‘am kabilesinin Benî Âmir b. Teymullah koluna mensuptur. Annesi Dümeyne de aynı kabilenin Benî Selûl kolundan Huzeyfe es-Selûlî’nin kızıdır. Medine’ye yerleştiği, ayrıca Basra’da oturduğu kaydedilmektedir (Ömer Ferruh, II, 124). Cesur ve maceraperest bir insan olduğu, bu sebeple defalarca hapse girdiği belirtilen İbnü’d-Dümeyne (a.g.e., II, 124-125), karısı Hammâ’nın Müzâhim b. Amr adında biriyle kendisini aldatması üzerine karısını, kızını, karısının akrabası olan ve kendisini hicveden Müzâhim’i öldürmüş, bir süre sonra kendisi de Müzâhim’in kardeşi Mus‘ab tarafından Ablâ‘ panayırında şiir okurken öldürülmüştür. C. van Arendonk ve divanını yayımlayan Ahmed Râtib en-Neffâh, İbnü’d-Dümeyne’nin Hârûnürreşîd’in çağdaşı olduğunu ve 190’lı (806) yıllarda ölmüş olabileceğini söylemişlerdir (İA, V/2, s. 841; Sezgin, II, 445-446). Zübeyr b. Bekkâr’ın (ö. 256/870), şairin çağdaşı ve râvisi Ebû Mesleme Mevhûb b. Reşîd’den naklen şiirlerini rivayet etmiş olması da bu görüşü teyit etmektedir. Ayrıca şairin katili Mus‘ab’ın zindandan kaçarak Yemen Valisi Abdullah b. Mus‘ab’a (ö. 184/800) sığınması ve şairin Dahhâk b. Osman el-Hazâmî ile (ö. 180/797) alâkasının bulunmasına dayanılarak onun 180’li (796) yıllarda öldüğü de ileri sürülmektedir. Ziriklî ile Kehhâle’nin şairin 130 (747) yılında öldüğünü söylemelerinin bir dayanağı yoktur.

Medih ve hiciv türünde az şiir bırakmış olan İbnü’d-Dümeyne’nin manzumelerinin çoğu aşka dairdir. Onun şiirleri Arap aşk şiirlerinin en güzel örnekleri arasında yer alır. Bu sebeple İbn Hallikân kendisinden “nâihatü’l-Arab” (Arab’ın inleyen sesi) diye bahseder. Bir kısım şiirleri Mecnûn, Avf b. Muhallem ve Cemîl gibi diğer aşk şairlerine nisbet edilmiş (Ebû Ubeyd el-Bekrî, s. 490), bu tür şiirlerinden bazıları aslı bozularak popüler aşk şarkılarına dönüşmüştür. Hârûnürreşîd başta olmak üzere Abbâsî halifelerince beğenilmiş olan şiirleri İbrâhim el-Mevsılî ve İshak el-Mevsılî tarafından bestelenmiştir.


el-Ĥamâse (Ebû Temmâm), eş-ŞiǾr ve’ş-şuǾarâǿ (İbn Kuteybe), el-Eġānî (Ebü’l-Ferec el-İsfahânî) gibi eski Arap şiiri ve şairleriyle ilgili eserlerde bazı şiirleri yer alan İbnü’d-Dümeyne’nin divanı Muhammed b. Habîb ve Sa‘leb (ö. 291/904) gibi eski dilciler tarafından derlenmiştir. Divan, Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’deki iki yazma nüshasına dayanılarak M. el-Hâşimî el-Bağdâdî’nin yazdığı şerh ile birlikte 1337 (1918) yılında Kahire’de yayımlanmıştır (el-Meşrıķ, 1920, s. 489). Ahmed Râtib en-Neffâh, Muhammed b. Habîb ve Sa‘leb’in rivayetleriyle gelen divanın bilinen en eski nüshası olan Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki (Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 950) yazmaya dayanarak eserin daha sağlıklı bir neşrini gerçekleştirmiştir (Kahire 1379/1959). Hâlidiyyân tarafından el-Muħtâr min şiǾri İbni’d-Dümeyne adıyla yapılan seçmeleri Muhtârüddin Ahmed neşretmiş (Aligarh 1963), Kerîm el-Ma‘sûmî de bazı şiirlerini yayımlamıştır (Ŝeķāfetü’l-Hind, sy. 15 [1964], s. 60-70). Zübeyr b. Bekkâr Kitâbü Aħbâri İbni’d-Dümeyne adıyla bir kitap yazmıştır. İbn Ebû Tâhir Tayfûr’un da böyle bir eseri olduğu kaydedilmektedir (İbnü’n-Nedîm, s. 111, 147; Sezgin, II, 446).

BİBLİYOGRAFYA:

Muhammed b. Habîb, Kitâbü men nüsibe ilâ ümmihî mine’ş-şuǾarâǿ (Nevâdirü’l-maħŧûŧât, I içinde, nşr. Abdüsselâm Hârûn), Kahire 1951, s. 88; a.mlf., Kitâbü Esmâǿi’l-muġtâlîn mine’l-eşrâf fi’l-Câhiliyye ve’l-İslâm (a.e., VI içinde), Kahire 1954, s. 269-271; a.mlf., Küna’ş-şuǾarâǿ ve men ġalebet künyetühû Ǿalâ ismih (a.e., VII içinde), Kahire 1954, s. 292; İbn Kuteybe, eş-ŞiǾr ve’ş-şuǾarâǿ (nşr. Müfîd Kumeyha), Beyrut 1401/1981, s. 375; Zeccâcî, el-Emâlî, Beyrut 1403/1983, s. 99-101; Ebû Ali el-Kālî, el-Emâlî (nşr. M. Abdülcevâd el-Asmaî), Kahire 1344/1926, I, 78-79, 156, 203; II, 25-26, 33; Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, el-Eġānî, Beyrut 1959, XVII, 47-59; Hâlidiyyân, Kitâbü’l-Eşbâh ve’n-nežâǿir (nşr. Muhammed Yûsuf), Kahire 1958-65, I, 81; II, 56-60, 63-66, 76-84, 88-91, 127, 132, 182-183, 186, 192, 229, 231, 283, 293, 301; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, s. 111, 147; Ebû Ubeyd el-Bekrî, Simŧü’l-leǿâlî fî şerĥi Emâli’l-Ķālî (nşr. Abdülazîz el-Meymenî), Kahire 1354, s. 490; Abdürrahîm b. Ahmed el-Abbâsî, MeǾâhidü’t-tenśîś (nşr. M. Muhyiddin Abdülhamîd), Beyrut 1367/1947, I, 160-170; Mehmed Zihni Efendi, Kitâbü’t-Terâcim, İstanbul 1304, s. 46-48; a.mlf., el-Kavlü’l-ceyyid, İstanbul 1304, s. 156, 157-158; a.mlf., Meşâhîrü’n-nisâǿ (haz. Bedreddin Çetiner), İstanbul 1982, I, 21-22, 61-62; Brockelmann, GAL Suppl., I, 80; Blachère, Târîħu’l-edeb, s. 773-774; Sezgin, GAS, II, 445-446; Ömer Ferruh, Târîħu’l-edeb, II, 124-126; C. van Arendonk, “İbnüddümeyne”, İA, V/2, s. 841; J. W. Fück, “Ibn al-Dumayna”, EI² (İng.), III, 756-757; “İbn Dümeyne”, DMBİ, III, 513-515.

Süleyman Tülücü