İBNÜ’l-CİÂBÎ

(ابن الجعابي)

Ebû Bekr İbnü’l-Ciâbî Muhammed b. Ömer b. Muhammed et-Temîmî el-Bağdâdî (ö. 355/966)

Hadis hâfızı.

Safer 284’te (Mart 897) muhtemelen Bağdat’ta doğdu. Mısır, Halep, Şam gibi yerleri dolaşarak Muhammed b. Nasr el-Mervezî, Ca‘fer b. Muhammed el-Firyâbî, İbn Nâciye ve İbnü’l-Bâgandî’den ilim öğrendi. Hocaları arasında kendisini Şiîlik konusunda etkilediği söylenen İbn Ukde’nin önemli bir yeri vardır. 349’da (960) İsfahan’a giderek hadis okuttu ve 350 (961) yılı başlarında Bağdat’ın ileri gelen âlimleri arasında yerini aldı. Dârekutnî, İbn Şâhin, Ebû Abdullah İbn Mende, Hâkim en-Nîsâbûrî ve Ebû Nuaym el-İsfahânî onun talebelerinden bazılarıdır.

Hadislerin senedleriyle ve lafzan rivayet edilmesine önem veren İbnü’l-Ciâbî’nin Rakka’ya giderken 200.000 hadisin kayıtlı olduğunu söylediği kitaplarını bir kişiye emanet bıraktığı anlaşılmakta, dönüşte kitapları alması için gönderdiği hizmetçisinin onların kaybolduğu haberini getirmesi üzerine bu hadislerin tamamının ez-berinde bulunduğunu söyleyerek (Hatîb, III, 28) bu kaybı fazla önemsemediği görülmektedir. Onun 400.000 hadisi kusursuz şekilde, 600.000 hadisi de başkalarıyla müzakere yapabilecek seviyede bildiğini belirtmesi (a.g.e., a.y.) ve öğrencilerine hadis yazdırırken önünde kitap bulundurmaması hâfızasının son derece güçlü olduğunu göstermektedir. İbnü’l-Ciâbî müsned hadisler yanında maktû ve mürsel olanları da bilen, rivayetlerdeki gizli kusurlar konusunda söz sahibi sayılan, ricâl bilgisine başvurulan bir âlim olup kısa bir süre Musul kadılığı görevinde bulunmuşsa da başarılı olamamıştır. Ömrünün sonlarına doğru rivayetlerini karıştırdığı, kendine has bir Şiîlik anlayışını benimsediği, içki içtiği ve ibadetlerini ihmal ettiği ileri sürülen İbnü’l-Ciâbî Receb 355’te (Temmuz 966) Bağdat’ta vefat etti.

Değişik konularda pek çok eser telif ettiği söylenen İbnü’l-Ciâbî bunların ölümünden sonra yakılmasını vasiyet etmiş, başkalarından ödünç aldığı çok sayıdaki kitapla birlikte de eserleri vefatı anında yakılmıştır. Onun kaynaklarda zikredilen eserleri şunlardır: Müsnedü ǾÖmer b. ǾAlî b. Ebî Ŧâlib, et-Tefsîrü’l-mervî Ǿan Mâlik b. Enes, Tesmiyetü men rava’l-ĥadîŝ ve ġayrahû mine’l-Ǿulûm ve men kânet lehû śınâǾatün ve meźhebün ve niĥle, Kitâbü men ĥaddeŝe (ravâ) Ǿani’n-nebî śallallāhü Ǿaleyhi ve sellem hüve ve ebûh (bu kitabı İbn Hacer el-İśâbe’de kaynak olarak kullanmıştır [bk. I, 237; II, 320]), Men ravâ ĥadîŝe Ġadîr Ħum, Źikru men ravâ muǿâħâte’n-nebiyyi li-emîri’l-müǿminîn Ǿaleyhime’s-selâm, İħtilâfü Übey ve İbn MesǾûd fî leyleti’l-Ķadr ve ŧuruķu źâlik, eş-ŞîǾa min aśĥâbi’l-ĥadîŝ ve ŧabaķātihim, Men rava’l-ĥadîŝ min Benî Hâşim ve mevâlîhim, Aħbâru Âli Ebî Ŧâlib, Aħbâru ǾAliyyi’bn Ĥüseyin Ǿaleyhime’s-selâm, Kitâbü Mevâli’l-eşrâf ve ŧabaķātihim, Aħbâru Baġdâd ve ŧabaķātü aśĥâbi’l-ĥadîŝ bihâ.

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Teceddüd), s. 247; Ahmed b. Ali en-Necâşî, Ricâlü’n-Necâşî (nşr. M. Cevâd en-Nâînî), Beyrut 1408/1988, II, 319-320; Ebû Ca‘fer et-Tûsî, el-Fihrist, Beyrut 1403/1983, s. 182; Hatîb, Târîħu Baġdâd, III, 26-31; Sem‘ânî, el-Ensâb, III, 263-264; İbnü’l-Cevzî, el-Muntažam, VII, 36-38; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVI, 88-92; a.mlf., Teźkiretü’l-ĥuffâž, III, 925-929; a.mlf., Mîzânü’l-iǾtidâl, III, 670-671; a.mlf., Târîħu’l-İslâm: sene 351-380, s. 126-131; İbn Kesîr, el-Bidâye, XI, 261-262; İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, V, 322-324; a.mlf., el-İśâbe, I, 237; II, 320; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, III, 17; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 45-46; Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe (Özbek), s. 114, 167, 258, 423; Ahmed Pâketçî, “İbn CiǾâbî”, DMBİ, III, 238-240.

Abdullah Aydınlı