İBNÜ’l-FURÂT, Ahmed

(أحمد بن الفرات)

Ebû Mes‘ûd Ahmed b. el-Furât b. Hâlid ed-Dabbî er-Râzî (ö. 258/872)

Hadis hâfızı.

180 (796) yılı civarında doğdu (Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XII, 481). Babası da muhaddisti. Küçük yaşta hadis tahsiline başladı ve çok hadis ezberlediği için on sekiz yaşında iken “Reyli küçük hâfız” diye tanındı. Hadis öğrenimi için Bağdat, Basra, Kûfe, Hicaz, Yemen, Şam, Mısır ve Cezîre’yi dolaşarak Abdullah b. Nümeyr, Ebû Dâvûd et-Tayâlisî, Yezîd b. Hârûn, Yahyâ b. Âdem, Abdürrezzâk b. Hemmâm es-San‘ânî, Muhammed b. Yûsuf el-Firyâbî ve Ebû Nuaym Fazl b. Dükeyn gibi muhaddislerden hadis tahsil etti. Kendisinden Ebû Dâvûd es-Sicistânî, İbn Ebû Âsım, Muhammed b. Yahyâ b. Mende ve Abdurrahman b. Yahyâ b. Mende gibi âlimler rivayette bulundu. İlmî seyahatlerini tamamladıktan sonra İsfahan’a yerleşti ve ömrünün son kırk beş yılında burada hadis rivayet etti.

İbnü’l-Furât, meşhur muhaddislerin rivayetlerini önce talebelerinden dinleyerek ezberler, daha sonra onların yaşadığı bölgelere giderek rivayetlerini bizzat kendilerinden dinlerdi. Bağdat’a gittiğinde Ahmed b. Hanbel’in hadis meclisinde uzun süre bulunmuş, İbn Hanbel, Resûlullah’la ilgili rivayetleri ondan daha iyi ezbere bilenin bulunmadığını söylemiştir. İsfahan’a gittiğinde ezberinden binlerce hadis imlâ ettiği, bu hadisler kitaplarıyla karşılaştırıldığında sadece birkaç yerde hata ettiğinin görüldüğü kaydedilen İbnü’l-Furât 1700 kadar hocadan 1.500.000 hadis yazdığını, ancak bunlardan 310’unun rivayetlerini eserlerine aldığını bildirmiştir.

Hadis münekkitleri onu sika, hâfız ve me’mûn olarak değerlendirmiş, ancak İbn Hırâş yalan söylediğini ileri sürmüştür. Bu suçlamayı nakleden İbn Adî, İbnü’l-Furât’ın münker rivayetini bilmediğini, onun doğru sözlü bir hâfız olduğunu söylemiş, Zehebî de İbnü’l-Furât’la ilgili bu suçlamaya kitabında yer verdiği için İbn Adî’yi eleştirmiş, iddiayı ortaya atan İbn Ukde ile İbn Hırâş’ın râfizî ve bid‘atçı olduklarını, sözlerine itibar edilemeyeceğini belirtmiştir. İbnü’l-Furât Şâban 258’de (Haziran 872) İsfahan’da vefat etti.

İbnü’l-Furât’ın günümüze ulaştığı bilinen tek eseri el-Münteķā min cüzǿih olup Sezgin’in Cüzǿ fîhi aħbâru Aĥmed b. el-Furât adıyla kaydettiği eserin bir nüshası Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye’de bulunmakta (Mecmua, nr. 51, vr. 40-44), bu risâledeki rivayetleri İbnü’l-Furât’ın cüzünden Zehebî’nin seçtiği belirtilmektedir (Elbânî, s. 89). Müellifin kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: el-Müsned, et-Tefsîr, Kerîme bint Abdülvehhâb el-Kureşiyye (ö. 641/1243) tarafından icâzet yoluyla rivayet edilen Eĥâdîŝü’l-efrâd.


BİBLİYOGRAFYA:

İbn Ebû Hâtim, el-Cerĥ ve’t-taǾdîl, II, 67; İbn Hibbân, eŝ-Ŝiķāt, VIII, 36; İbn Adî, el-Kâmil, I, 193; Ebü’ş-Şeyh, Ŧabaķātü’l-muĥaddiŝîn bi-İśbahân (nşr. Abdülgafûr Abdülhak Hüseyin el-Belûşî), Beyrut 1988, II, 254-258; Ebû Nuaym el-İsfahânî, Źikru aħbâri İśbahân (nşr. Seyyid Kisrevî Hasan), Beyrut 1410/1990, I, 113-114; Hatîb, Târîħu Baġdâd, IV, 343-344; İbn Ebû Ya‘lâ, Ŧabaķātü’l-Ĥanâbile, I, 53-55; İbn Asâkir, Târîħu Dımaşķ (Amrî), V, 150-157; a.mlf., el-MuǾcemü’l-müştemil, s. 57; Mizzî, Tehźîbü’l-Kemâl, I, 422-425; İbn Abdülhâdî, ǾUlemâǿü’l-ĥadîŝ, II, 227-228; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XII, 480-488; a.mlf., Teźkiretü’l-ĥuffâž, II, 544-545; a.mlf., Mîzânü’l-iǾtidâl, I, 127-128; Safedî, el-Vâfî, VII, 280; İbn Hacer, Tehźîbü’t-Tehźîb, I, 66-67; Dâvûdî, Ŧabaķātü’l-müfessirîn (Lecne), I, 62-64; Bedrân, Tehźîbü Târîħi Dımaşķ, I, 435-436; Kettânî, er-Risâletü’l-müsteŧrafe, s. 87; Sezgin, GAS, I, 135; Elbânî, Maħŧûŧât, s. 89; Abdülazîz İzzeddin es-Seyrevân, MuǾcemü ŧabaķāti’l-ĥuffâž ve’l-müfessirîn, Beyrut 1984, s. 56-57; Bessâm Abdülvehhâb el-Câbî, MuǾcemü’l-aǾlâm, Limasol 1407/1987, s. 60.

Kâmil Çakın