İBNÜ’l-MUFADDAL

(ابن المفضّل)

Ebü’l-Hasen Şerefüddîn Alî b. el-Mufaddal b. Alî el-Makdisî el-İskenderânî (ö. 611/1214)

Hadis hâfızı, fakih.

24 Zilkade 544’te (25 Mart 1150) doğdu. Aslen Kudüslü olup İbnü’l-Enceb diye de bilinir. 558’de (1163) Ebû Ubeyd Ni‘me b. Ziyâdetullah el-Gıfârî’den Śaĥîĥ-i Buħârî’nin son kısmı dışında tamamını okudu. Sâlih İbn bint Muâfâ’dan fıkıh, Ebû Tâlib Ahmed b. Müsellem el-Lahmî’den usûl-i fıkıh öğrendi. Otuz yaşına kadar İskenderiye bölgesinde kalarak hadis ve Mâlikî fıkhı tahsil etti. 574’te (1178-79) Mısır’a geçip İbn Dirbâs diye bilinen Kadı Ebü’l-Kāsım Abdülmelik b. Îsâ el-Mârânî gibi âlimlerden hadis öğrenimini sürdürdü. Tahsil ve hac niyetiyle Mekke’ye gitti. En çok faydalandığı ve yıllarca derslerine devam ettiği hocası Silefî olup oğlu Muhammed’in de ondan hadis dinlemesini sağladı. Mağribli hadis âlimi Ebü’l-Hasan Ali b. Ahmed b. Huneyn’den icâzet aldı. İbnü’l-Mufaddal Haremeyn’de bulunduğu süre içinde ders okuttu. İskenderiye’de bir süre kadılık ve İskenderiye Medresesi’nde müderrislik yaptı. Daha sonra Kahire’ye giderek el-Medresetü’s-Sâhibiyye’de vefatına kadar ders verdi; Münzirî ve Zekiyyüddin Ebû Abdullah Muhammed b. Yûsuf el-Birzâlî gibi âlimler kendisinden faydalandı. Dinî ilimlerin, özellikle hadisin çeşitli dallarında söz sahibi bir âlim, güçlü ve güvenilir bir hadis hâfızı, fıkıh ilminde ve özellikle Mâlikî fıkhında otorite olan İbnü’l-Mufaddal 611 yılı Şâban ayının ortalarında (Aralık 1214) Kahire’de vefat etti. Ebü’t-Tâhir Muhammed ve Ebü’l-Hüseyin Ahmed adlarında iki oğlu olduğu bilinmekte, yakın dostları ve talebeleri, bilhassa Münzirî onun fazilet ve yüksek ahlâkından övgüyle bahsetmektedir.

Eserleri. 1. Kitâbü’l-ErbaǾîn fî fażli’d-duǾâǿ ve’d-dâǾîn. Müslümanın günlük hayatında yaptığı duaların faziletine dair olan eserde önce kaynakları gösterilerek bir hadis nakledilmekte ve rivayetlerde geçen bazı kelimelerin açıklaması yapılmaktadır. Eserin Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye’de bulunan nüshasının beşinci cüzü (Mecmua, nr. 94) Bedr b. Abdullah el-Bedr tarafından Ebû Nuaym el-İsfahânî’nin Kitâbü’l-ErbaǾîn Ǿalâ meźhebi’l-müteĥaķķıķīn mine’ś-śûfiyye adlı eserinin içinde yayımlanmıştır (Beyrut 1414/1993, s. 133-209). 2. ErbaǾûne ĥadîŝen Ǿan erbaǾîne şeyħan fî erbaǾîne bâben li-erbaǾîne śaĥâbiyyen. Eserde her bölümün başında önce sahâbînin hayatı hakkında kısaca bilgi verilmiş, daha sonra hadis zikredilerek onunla ilgili açıklama yapılmıştır. Hz. Ebû Bekir’in rivayetiyle başlayan eserin nüshaları Berlin Staatsbibliothek’te (nr. 1467, pet. 582) ve British Museum’da (nr. 1628) bulunmaktadır. 3. ErbaǾûne ĥadîŝ müselsele (Millet Kütüphanesi, Feyzullah Efendi, nr. 507, vr. 79-100). 4. ErbaǾûn fî ŧabaķāti’l-ĥuffâž (Kitâbü’l-ErbaǾîn el-mürettebe Ǿalâ ŧabaķāti’l-erbaǾîn) (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, Hadis, nr. 168). 5. Vefeyâtü’n-naķale (Ŧabaķātü’l-erbaǾîn). Ebû Muhammed İbnü’l-Ekfânî Hibetullah b. Ahmed’in 463-483 (1071-1090) yıllarını kapsayan CâmiǾu’l-vefeyât’ı üzerine (nşr. Abdullah b. Ahmed b. Süleyman el-Hamed, Riyad 1409/1989) yazılan bir zeyil olup 581’e (1185) kadar olan vefeyâtı kapsamaktadır. Münzirî de buna, 581-642 (1185-1244) yıllarını içine alan et-Tekmile li-Vefeyâti’n-naķale (nşr. Beşşâr Avvâd Ma‘rûf, I-IV, Beyrut 1401/1981) adıyla bir zeyil yazmıştır. İbnü’l-Mufaddal’ın ayrıca Taĥķīķu’l-cevâb Ǿammen ücîze lehû mâ fâtehû mine’l-kitâb ve eś-Śıyâm adlı iki eserinden söz edilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Münzirî, et-Tekmile, II, 306-307; İbn Hallikân, Vefeyât, III, 290-292; İbn Abdülhâdî, ǾUlemâǿü’l-ĥadîŝ, IV, 170-171; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXII, 66-69; a.mlf., Teźkiretü’l-ĥuffâž, III, 1135; Safedî, el-Vâfî, XXII, 217; İbn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 68; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, VI, 212; Süyûtî, Ĥüsnü’l-muĥâđara, I, 354; Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Neylü’l-ibtihâc, Trablus 1408/1989, s. 317; Sıddîk Hasan Han, et-Tâcü’l-mükellel (nşr. Abdülhakîm Şerefeddin), Beyrut 1404/1983, s. 82; Ahlwardt, Verzeichnis, II, 213; Brockelmann, GAL, I, 452; Suppl., I, 627; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 704; Îżâĥu’l-meknûn, I, 265; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, VII, 244; Kettânî, er-Risâletü’l-müsteŧrafe, s. 212-213.

Salih Karacabey