İBNÜ’l-MÜSENNÂ

(ابن المثنّى)

Ebû Mûsâ Muhammed b. el-Müsennâ b. Ubeyd el-Anezî (ö. 252/866)

Hadis hâfızı.

167’de (783-84) Basra’da doğdu. Bir ara felç geçirdiği için “Zemîn” lakabıyla anıldı. Basra ve Bağdat’ta Mu‘temir b. Süleyman, Muhammed b. Ca‘fer Gunder, Velîd b. Müslim, Hâlid b. Hâris, Muâz b. Muâz, Süfyân b. Uyeyne, Yahyâ b. Saîd el-Kattân, Abdurrahman b. Mehdî gibi muhaddislerden hadis rivayet etti. Kendisinden Kütüb-i Sitte imamları, Ebû Zür‘a er-Râzî, Bakī b. Mahled, Ebû Hâtim er-Râzî, İbn Ebü’d-Dünyâ, Ca‘fer b. Muhammed el-Firyâbî, Ebû Ya‘lâ el-Mevsılî, İbn Huzeyme ve diğerleri rivayette bulundular.

İbnü’l-Müsennâ için Yahyâ b. Maîn sika, Zühlî hüccet, Ebû Hâtim er-Râzî ve Sâlih Cezere sadûk, Ebû Arûbe sebt terimlerini kullanmış; Hatîb el-Bağdâdî’nin de onu sika, hâfız ve sebt diye övdüğü, diğer bir rivayete göre ise sadûk dediği belirtilmiştir. İbnü’l-Müsennâ’nın bazı âlimlerce bu kadar güvenilir bulunmayıp ta‘dîlin bir alt mertebesine indirilmesinde, namazda sütre kullanılmasıyla ilgili bir hadiste geçen, “Hz. Peygamber, önünde mızrak (aneze) olduğu halde bize öğle ve ikindi namazını kıldırdı” (Buhârî, “Śalât”, 17; Müslim, “Śalât”, 250) cümlesindeki “aneze”den hareketle, “Biz şerefli bir kabileyiz, Peygamber bize doğru yönelerek namaz kıldı” şeklinde nükte yapmasının tesiri olduğu söylenmektedir. Nesâî, onu “lâ be’se bih” diye nitelendirmekle beraber hadisleri topladığı kitabında değişiklikler yaptığını söylemiş, İbn Hibbân kitabından okuyarak hadis rivayet ettiğini, bazı güvenilmez râvilerden rivayette bulunduğunu ve adının uydurma hadislerin isnadında yer aldığını belirtmiştir. Ancak bu eleştiriler onun güvenilirliğini zedeleyecek kadar önemli sayılmadığından râvilerin tenkidinde görüşlerine başvurulmasına engel teşkil etmemiştir. İbnü’l-Müsennâ’nın çok sayıda kitap yazdığı kaydedilmekle beraber kaynaklarda bunların adları belirtilmemiş, 114’ü Śaĥîĥ-i Buħârî’de, 837’si Śaĥîĥ-i Müslim’de olmak üzere Kütüb-i Sitte’de rivayetleri yer almıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Buhârî, “Śalât”, 17, “Ĥac”, 41, “Meġāzî”, 44; Müslim, “Śalât”, 250, “Ĥac”, 37; Ebû Dâvûd, “Menâsik”, 44; Tirmizî, “Ĥac”, 30; a.mlf., el-Ǿİlel (es-Sünen içinde, nşr. Ahmed M. Şâkir v.dğr.), Kahire 1382/1962, V, 752; Ahmed b. Hanbel, el-Ǿİlel (Koçyiğit), II, 115, 289, 290, 294-295; İbn Ebû Hâtim, el-Cerĥ ve’t-taǾdîl, VIII, 95; İbn Hibbân, el-Mecrûĥîn, I, 119, 306, 309; II, 34, 191, 236, 261; Kelâbâzî, Ricâlü Śaĥîĥi’l-Buħârî, II, 682; Hatîb, Târîħu Baġdâd, III, 283-286; Sem‘ânî, el-Ensâb (Bârûdî), II, 250; İbnü’l-Esîr, el-Lübâb, II, 362; Zehebî, Teźkiretü’l-ĥuffâž, II, 512; a.mlf., AǾlâmü’n-nübelâǿ, XII, 123-126; a.mlf., Mîzânü’l-iǾtidâl, IV, 24; Safedî, el-Vâfî, IV, 384; İbn Kesîr, el-Bidâye, XI, 11; İbn Hacer, Tehźîbü’t-Tehźîb, IX, 425-429; Fuat Sezgin, Buhârî’nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar, İstanbul 1956, s. 27, 65, 66, 302; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), VII, 18; Wensinck, el-MuǾcem, VIII, 248.

Ali Toksarı