İBNÜ’l-UHUVVE

(ابن الأخوّة)

Ziyâüddîn Muhammed b. Muhammed b. Ahmed el-Kureşî (ö. 729/1329)

MeǾâlimü’l-ķurbe adlı eseriyle tanınan Şâfiî fakihi.

Mısır Şâfiî fukahasından olduğu, Eş‘arî mezhebini benimsediği, Reşîd el-Attâr ile Ebû Mudar’dan hadis dersleri aldığı ve 2 Receb 729 (2 Mayıs 1329) tarihinde vefat ettiği dışında hayatına dair bilgiye rastlanmamıştır. Künyesinin İbnü’l-Uhuvve mi İbnü’l-İhve mi olduğu hususu da açıklığa kavuşturulamamıştır. Bu künyeyi, Uhuvve veya İhve lakabıyla tanınan ya da muhtemelen ahîlikle ilişkisi olan dedesine nisbetle almıştır. Eserinin Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki nüshasının kapağında Şemseddin olarak yazılan lakabını İbn Hacer el-Askalânî Ziyâeddin şeklinde kaydetmektedir.

Kâtib Çelebi tarafından er-Rütbe fî aĥkâmi’l-ĥisbe adıyla zikredilen eser, Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Molla Çelebi, nr. 116) Kitâbü’l-Maĥabbe ve’r-raġbe fî maǾrifeti aĥkâmi’l-ĥisbe, Kahire Üniversitesi Kütüphanesi’nde (nr. 24052) Kitâbü MeǾâlimi’l-ķurbe fî ŧalebi’l-ĥisbe, Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’de (Fünûn ve sınâât, nr. 171) Kitâbü’l-Ķurbe fî meǾâlimi’l-ĥisbe başlığıyla kayıtlı olup


müellifin günümüze ulaşan tek kitabıdır. 742 (1341) yılında Dımaşk’ta (el-Methafü’l-Arabî, nr. 3271) ve 771’de (1369-70) Ayıntab’da (British Museum, Or., nr. 6976) istinsah edilmiş olması şöhretinin kısa zamanda yayıldığını göstermektedir. Eserin ilk neşri, Reuben Levy tarafından dört nüshaya dayanılarak ve kısmî İngilizce tercümesiyle birlikte MeǾâlimü’l-ķurbe fî aĥkâmi’l-ĥisbe adıyla gerçekleştirilmiş (Cambridge 1938), kitap daha sonra Muhammed Mahmûd Şa‘bân ve Sıddîk Ahmed Îsâ el-Mutîî’nin tahkikiyle yeniden yayımlanmış (Bağdad 1976) ve Ca‘fer Şiâr tarafından Âyîn-i Şehrdârî adıyla Farsça’ya çevrilmiştir (Tahran 1347).

Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Fâtih, nr. 3495) Kitâbü’r-Rütbe fî ŧalebi’l-ĥisbe ve Kudüs’teki el-Mektebetü’l-Hâlidiyye’de (nr. 49) Kitâbü’l-Aĥkâm fi’l-ĥisbeti’ş-şerîfe adlarıyla Mâverdî’ye, yine Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Lâleli, nr. 1607) er-Rütbe fi’l-ĥisbe adıyla İbnü’r-Rif‘a’ya nisbet edilen birer eser mevcuttur. Bu üç nüsha ile MeǾâlimü’l-ķurbe’yi karşılaştıran Muhyî Hilâl es-Serhân’ın, el-Mektebetü’l-Hâlidiyye’deki yazmanın ilk sayfası ile son iki sayfası hariç bunların hepsinin aynı eser olduğunu, ayrıca Mâverdî’ye nisbet edilen nüshalarda ondan iki asır sonra yaşamış şahsiyetlere atıflarda bulunulduğunu tesbit etmesi söz konusu kitabın İbnü’l-Uhuvve’ye ait olduğunu göstermektedir (geniş bilgi için bk. İBNÜ’r-RİF‘A). MeǾâlimü’l-ķurbe ile Celâleddin eş-Şeyzerî’nin Nihâyetü’r-rütbe fî ŧalebi’l-ĥisbe’si ve Muhammed b. Ahmed b. Bessâm’ın aynı adı taşıyan eseri arasındaki benzerlikler ise kaynaklarının ortak oluşuyla açıklanabilir.

İbnü’l-Uhuvve, eserinin mukaddimesinde şeriata uygun olarak hisbe faaliyetlerinde bulunmak, kamu güvenliğini temin etmek, pazarları denetlemek ve tüketiciyi korumakla mükellef olanların faydalanmaları için ulemânın hadislere dayalı görüşlerini derlediğini belirtmektedir. Ancak hadis eğitimi almış olmasına rağmen eserindeki nakillerde bu ilmin usulüne uymakta gerekli titizliği göstermediği anlaşılmaktadır. Meselâ Buhârî ve Müslim’den yaptığı iki nakli, bu âlimlerin el-CâmiǾu’ś-śaĥîĥ’lerindeki orijinalleriyle karşılaştıran Ahmed Pâketçî senedlerin asıllarına tam uymadığını tesbit etmiştir (DMBİ, II, 715). Yetmiş bölümden oluşan eserin ilk bölümlerinde hisbeye dair genel bilgiler verildikten sonra altmış bölümde çeşitli ticaret ve zenaat dallarında rastlanabilecek hilelerle bunları önlemek için alınabilecek tedbirlere temas edilmektedir. Bu bilgilerden devrin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı hakkında oldukça ilginç ipuçları elde etmek mümkün olmaktadır. Zaman zaman Şâfiî mezhebi dışındaki imamların görüşlerine de işaret etmesi İbnü’l-Uhuvve’nin mutaassıp bir âlim olmadığını göstermektedir. Yer yer Irak’a ve Iraklı ulemâya atıflarda bulunması ise bu bölgede bir müddet kaldığını düşündürmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’l-Uhuvve, MeǾâlimü’l-ķurbe fî aĥkâmi’l-ĥisbe (nşr. Muhammed Mahmûd Şa‘bân - Sıddîk Ahmed Îsâ el-Mutîî), Bağdad 1976; İbn Hallikân, Vefeyât, III, 394, 402; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, V, 431; Keşfü’ž-žunûn, I, 833-834; Brockelmann, GAL Suppl., II, 101; Sarton, Introduction, III/1, s. 998-999; A. Shiloah, The Theory of Music in Arabic Writings, München 1979, s. 224-225; Abdülvehhâb İbrâhim Ebû Süleyman, Kitâbetü’l-baĥŝi’l-Ǿilmî, Cidde 1403/1983, s. 420-421; Gaudefroy - Demombynes, “Sur quelques ouvrages de hisba”, JA, CCXXX (1938), s. 454-455; Max Meyerhof, “La surveillance des professions médicales et paramédi-cales ches les arabes”, BIE, XXVI (1944), s. 120-121, 129; Abdülhamîd el-Abbâdî, “Kütübü’l-ĥisbe ve fâǿidetühâ fî vađǾi’l-MuǾcemeyn el-Vaśîŧ ve’l-Kebîr”, MMLA, VIII (1955), s. 425; Pedro Chalmeta, “La hisba en Ifrīqiya et al-Andalus: Etude comparative”, Les cahiers de Tunusie, XVIII/69-70, Tunus 1970, s.101-102; Muhyî Hilâl es-Serhân, “Şelâşe maħŧûŧât fi’l-ĥisbe”, el-Mevrid, I/3-4, Bağdad 1972, s. 299-304; Cl. Cahen, “Ibn al-Uқћuwwa”, EI² (İng.), III, 960; Ahmed Pâketçî, “İbn İħve”, DMBİ, II, 715-716.

Cengiz Kallek