İBNÜ’n-NEHHÂS el-HALEBÎ

(ابن النحّاس الحلبي)

Ebû Abdillâh Bahâüddîn Muhammed b. İbrâhîm b. Muhammed el-Halebî (ö. 698/1299)

Arap dili ve edebiyatı âlimi.

29 Cemâziyelâhir 627’de (15 Mayıs 1230) Halep’te doğdu. İlk öğrenimini, hadis âlimi olan babası Ebû İshak İbrâhim’den aldıktan sonra Ebü’l-Bekā İbn Yaîş ile öğrencisi Cemâleddin İbn Amrûn’un dil ve edebiyat, Ebû Abdullah Muhammed el-Fâsî’nin kıraat derslerine devam etti. İbn Amrûn’un vefatından (649/1251) sonra nahiv dersleri vermeye başladı. Ebü’l-Müneccâ İbnü’l-Lutfî, Ebü’l-Kāsım İbn Revâha, Kāsım b. Ahmed el-Endelüsî, Alemüddin el-Arazî, Yûsuf b. Halîl ve onun babası Cemâleddin İbn Mâlik et-Tâî, Halep’te kendilerinden hadis dinlediği âlimler arasında zikredilebilir.

İbnü’n-Nehhâs, Moğol ordusunun Halep’i tahrip etmesi üzerine 658 yılı Safer ayında (Ocak 1260) Mısır’a gitti. Kahire’de kıraat âlimi Kemâleddin ed-Darîr gibi âlimlerden dil, edebiyat ve kıraat dersleri aldı. Ebû Temmâm, Mütenebbî ve Maarrî’nin divanları ile Sîbeveyhi, Ebû Ali el-Fârisî, Zemahşerî ve Cevherî’nin dil, edebiyat, lugat ve şiire dair eserlerini dinleyip birçoğunu ezberledi. Daha sonra öğretime başlayan İbnü’n-Nehhâs’ın verdiği nahiv dersleri büyük ilgi gördü ve onun şöhretinin yayılmasına vesile oldu (Safedî, el-Vâfî, II, 10). Kahire’de İbnü’n-Nehhâs’ın derslerine uzun süre devam eden Ebû Hayyân el-Endelüsî, onun üstatlarından dinleyip rivayet ettiği edebî metinlerin, dil ve edebiyata dair temel eserlerin çoğunu kendisinden okumuştur. Yetiştirdiği öğrenciler arasında Ebû Hayyân’dan başka Kadı Nûreddin İbrâhim el-İsnâî, Şâfiî müftüsü Muhammed İbn Adlân, Şemseddin ez-Zehebî, Ebü’l-Feth İbn Seyyidünnâs ve Cemâleddin İbn Nübâte el-Mısrî ile vezir ve vali gibi bazı devlet adamları yer alır.

Fıkıh, hadis, tefsir ve kıraat alanlarında da derin bilgi sahibi olan İbnü’n-Nehhâs, Halep’te vermeye başladığı kıraat ve fıkıh derslerini Kahire’de sürdürdü. el-Melikü’l-Mansûr Kalavun’un inşa ettirdiği Mansûriyye Medresesi ve Tolunoğlu Camii’nde, ayrıca Akmer Camii ile Kahire’nin diğer bazı medreselerinde tefsir okuttu. Onun


mantık ve hendese de bildiği, irticâlen şiir söyleyecek yeteneğe sahip olduğu rivayet edilmektedir. İbnü’n-Nehhâs 7 Cemâziyelâhir 698 (12 Mart 1299) tarihinde Kahire’de vefat etti; Karâfe’de, aynı yıl ölen Memlük Sultanı el-Melikü’l-Mansûr Lâçin’in kabri yanına defnedildi.

İbnü’n-Nehhâs şiirle de meşgul olmuştur. İbn Tağrîberdî onun şiirlerinin vasat derecede olduğunu söyler (en-Nücûmü’z-zâhire, VIII, 184). Cemâleddin İbn Mâlik et-Tâî hakkında nazmettiği mersiyesi en meşhur kasidelerindendir (Fîrûzâbâdî, s. 201). Makkarî, İbnü’n-Nehhâs’ın bazı şiir ve kasidelerinin XI. (XVII.) yüzyıla kadar büyük ilgi gördüğünü kaydeder (Nefĥu’ŧ-ŧîb, II, 228). Ancak Makkarî’nin, 1052’de (1642) vefat eden şair Fethullah İbnü’n-Nehhâs el-Medenî’yi onunla çağdaş gösterdiği dikkate alınarak bu iki şairin şiirlerini birbirine karıştırdığı söylenebilir. Nitekim bazı çağdaş müellifler de (krş. Brockelmann, GAL Suppl., I, 527; Kehhâle, VIII, 219) İbnü’n-Nehhâs el-Medenî’nin divanını İbnü’n-Nehhâs el-Halebî’ye nisbet etmişlerdir. İbnü’n-Nehhâs, al-çak gönüllülüğü sebebiyle ulemâ kıyafetini terkedip sıradan insanlar gibi giyinmiş, derslerinde fasih dil yerine genellikle halk dilini kullanmıştır. Son derece dindar, dürüst ve güvenilir bir kimse olduğu için bazı kadıların onun şahitliğini iki kişinin şahitliği yerine saydığı (Safedî, AǾyânü’l-Ǿaśr, IV, 196; a.mlf., el-Vâfî, II, 11-12), değerli kitaplarla donattığı zengin bir kütüphanesinin bulunduğu (a.g.e., II, 11; Kütübî, Fevâtü’l-Vefeyât, III, 294) kaydedilmektedir.

Eserleri. 1. et-TaǾlîķa. İmruülkays’ın divanının şerhi olup Escurial Library’de (nr. 302) bir nüshası mevcuttur (Brockelmann, GAL, I, 363; Suppl., I, 50). 2. Hedǿü mehâti’l-killeteyn ve cilâǿü źâti’l-ĥulleteyn (Hedyü Ümmehâti’l-müǿminîn). Şevvâ el-Halebî olarak tanınan Ebü’l-Mehâsin Yûsuf b. İsmâil el-Kûfî’nin “Ķaşîde fîmâ yuķāl bi’l-vâv ve’l-yâǿ” adlı manzumesinin şerhi olan eserin (Keşfü’ž-žunûn, II, 1344) bir nüshası Köprülü Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (nr. 1499). 3. Şerĥu’l-Muķarrib. İbn Usfûr el-İşbîlî’nin nahve dair eserinin “Bâbü’l-Vaķf” bölümüne kadar şerhi olup Emîr Sinâneddin Beşşâr er-Rûmî için kaleme alınmıştır (Ebû Hayyân el-Endelüsî, s. 333; Safedî, el-Vâfî, II, 13).

İbn Cinnî’nin, Ferrâ’nın Kitâbü’l-Ĥudûd’u ile Sa‘leb’in MeǾânin ve fevâǿid adlı eserleri üzerine düştüğü hâşiye ve ta‘liklerin derlenmesiyle meydana getirdiği bir mecmuanın (Brockelmann, GAL Suppl., I, 192, 527) İbnü’n-Nehhâs’ın el yazısıyla olan bir nüshası Escurial Library’de (nr. 778) bulunmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

Ebû Hayyân el-Endelüsî, Teźkiretü’n-nüĥât (nşr. Afîf Abdurrahman), Beyrut 1406/1986, s. 52-53, 333; Zehebî, el-Ǿİber, III, 392; a.mlf., MaǾrifetü’l-ķurrâǿ (Altıkulaç), III, 1415; Kütübî, Fevâtü’l-Vefeyât, III, 294-297; IV, 72; Safedî, AǾyânü’l-aśr (nşr. Ali Ebû Zeyd v.dğr.), Dımaşk 1418/1998, IV, 194-201; a.mlf., el-Vâfî, II, 10-15; Sübkî, Ŧabaķāt (Tanâhî), IX, 97, 400; İsnevî, Ŧabaķātü’ş-ŞâfiǾiyye, II, 507-508; İbn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 218; İbn Dokmak, Tercümânü’z-zamân fî terâcimi’l-aǾyân, TSMK, III. Ahmed, nr. 2927, XIII, 259-260; Fîrûzâbâdî, el-Bülġa fî terâcimi eǿimmeti’n-naĥv ve’l-luġa (nşr. Muhammed el-Mısrî), Dımaşk 1392/1972, s. 200-201; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, II, 46; İbn Kādî Şühbe, Ŧabaķātü’n-nüĥât ve’l-luġaviyyîn (nşr. Muhsin İyâz), Necef, ts. (Matbaatü’n-Nu‘mân), s. 27-28; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, Haydarâbâd-Dekken 1396/1976, VI, 58; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, VIII, 183-184; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, I, 13-14, 231; a.mlf., Ĥüsnü’l-muĥâđara, I, 534; İbnü’l-Kādî, Dürretü’l-ĥicâl, II, 261; Makkarî, Nefĥu’ŧ-ŧîb, II, 227-228; Keşfü’ž-žunûn, II, 1344, 1805; Râgıb et-Tabbâh, İǾlâmü’n-nübelâǿ bi-târîħi Ĥalebi’ş-şehbâǿ, Halep 1343/1925, IV, 533-544; Brockelmann, GAL, I, 363; Suppl., I, 50, 192, 527; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, VIII, 219.

İsmail Durmuş