İBNÜ’ş-ŞECERÎ

(ابن الشجري)

Ebü’s-Saâdât Ziyâüddîn Hibetullāh b. Alî b. Muhammed b. Hazma el-Hâşimî el-Alevî el-Hasenî el-Bağdâdî (ö. 542/1148)

Dil ve edebiyat âlimi, şair.

450 yılı Ramazan ayında (Kasım 1058) Bağdat’ta doğdu. Hz. Hasan’ın soyundandır. Kendisine niçin İbnü’ş-Şecerî denildiği konusunda kesin bilgi yoktur; kaynaklarda bu hususta verilen bilgiler birer tahminden ibarettir (Yâkūt, XIX, 282; İbn Hallikân, VI, 50; Süyûtî, II, 324). Tahsilini Bağdat’ta yapan İbnü’ş-Şecerî, Ebü’l-Muammer Yahyâ b. Tabâtabâ el-Alevî, Ali b. Faddâl el-Mücâşiî, Hatîb et-Tebrîzî, Saîd b. Ali es-Silâlî gibi âlimlerden dil ve edebiyat dersleri aldı. Ebü’l-Hasan Mübârek b. Abdülcebbâr es-Sayrafî, Ebû Ali Muhammed b. Saîd b. Şihâb el-Kerhî el-Kâtib’den hadis okudu. Zehebî, onun Saîd b. Yahyâ el-Emevî’nin el-Meġāzî adlı eserini hocası Mübârek b. Abdülcebbâr’dan rivayet ettiğini kaydeder (AǾlâmü’n-nübelâǿ, XX, 195).

İbnü’ş-Şecerî’nin, çağdaşları içinde nahvi en iyi bilen kişi olduğu rivayet edilmektedir (Kemâleddin el-Enbârî, s. 405). Yetmiş yıl nahiv okutmuş, bu uzun öğretim hayatı süresince aralarında Ebü’l-Berekât Kemâleddin el-Enbârî, İbnü’l-Haşşâb, İbn Abîde, Ebü’l-Yümn el-Kindî, Ebü’l-Hasan b. Zâhide, Dellâlülkütüb ve Abdülkerîm es-Sem‘ânî gibi âlimlerin bulunduğu çok sayıda öğrenci yetiştirmiştir. Hocalığının yanı sıra babasına niyabeten Kerh’te Tâlibîler’in nakîbliğini yapan İbnü’ş-Şecerî’nin güzel ahlâk sahibi, ağır başlı bir şahsiyet olduğu kaydedilmektedir. Meclislerinde ilim ve edebiyatın dışında hiçbir şey konuşulmadığı belirtilmekte, tatlı sözlü ve güzel anlatım yeteneğine sahip bulunduğu ifade edilmektedir. Zemahşerî bir hac yolculuğu sırasında onunla görüşmüş ve kendisini çok beğenmiştir. İbnü’ş-Şecerî, 26 Ramazan 542 (18 Şubat 1148) tarihinde Bağdat’ın Kerh mahallesinde vefat etti.

Birçok nahiv meselesinde kendine has görüşleri olan İbnü’ş-Şecerî gazel, kaside, mersiye türünde şiirler yazmıştır. Benî Cehîr ailesinden Vezir Nizâmeddin Ebû Nasr Muhammed b. Ali’yi methettiği kasidesi gibi bazı güzel şiirleri varsa da genelde başarılı bir şair sayılmaz. Şair Ebû Muhammed Hasan b. Ahmed el-Bağdâdî ile aralarında rekabet bulunduğu ve bu konuda çok sayıda şiirleri olduğu kaynaklarda zikredilmektedir (İbn Hallikân, VI, 49).

Eserleri. 1. el-Emâlî*. Dil ve edebiyatla ilgili çeşitli konuların ele alındığı eser seksen dört bölümden meydana gelmiş olup Haydarâbâd’da (1349) gerçekleştirilen eksik bir baskısından sonra tamamını Mahmûd Muhammed et-Tanâhî yayımlamıştır (I-III, Kahire 1413/1992). 2. el-İntiśâr. İbnü’l-Haşşâb’ın el-Emâlî hakkındaki tenkitlerine cevaptır (DİA, XI, 73). 3. Dîvânü’l-Ĥamâse (el-Ĥamâsetü’ş-Şeceriyye, Ĥamâsetü İbni’ş-Şecerî). Ebû Temmâm’ın el-Ĥamâse’si tarzında düzenlenmiş şiir antolojisidir (nşr. F. Krenkow, Haydarâbâd 1345; nşr. Abdülmuîn el-Mellûhî - Esmâ el-Hımsî, I-II, Dımaşk 1970). 4. Muħtârâtü şuǾarâǿi’l-ǾArab (Dîvânü muħtârâti’ş-şuǾarâǿ, Muħtârâtü İbni’ş-Şecerî). İbnü’ş-Şecerî’nin çeşitli şairlerden seçtiği kaside örneklerinden meydana gelen eser Kahire’de basılmış (1306, 1344), ilmî neşri ise Ali Muhammed el-Bicâvî tarafından gerçekleştirilmiştir (Kahire 1395/1975; Beyrut 1412/1992). Abdülazîz Arafe Fennü’t-taǾbîr fî Muħtârâti şuǾarâǿi’l-ǾArab adıyla bir çalışma yapmıştır (Kahire 1975). 5. MuǾcem li’l-müştereki’l-lafžî (Me’ttefeķa lafžuhû va’ħtelefe maǾnâhu). Çok anlamlı kelimelere dair bir sözlüktür (nşr. Atıyye Rızk, Stuttgart 1413/1992; nşr. Ahmed Hasan Besec, Beyrut 1417/1996). 6. Şerĥu’l-LümaǾ li’bn Cinnî (Keşfü’ž-žunûn, II, 1563). 7. Şerĥu’t-Taśrîfi’l-mülûkî. İbn Cinnî’nin sarfla ilgili eserinin şerhidir (a.g.e., I, 413). 8. Şerĥu’l-Maķśûre. Müellifin İbn Düreyd’in eserine yazdığı bu şerhin bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Esad Efendi, nr. 3750).


BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’ş-Şecerî, el-Emâlî (nşr. Mahmûd Muhammed et-Tanâhî), Kahire 1992, III, 128, vd., 164-192; ayrıca bk. neşredenin girişi, I, 3-211; Kemâleddin el-Enbârî, Nüzhetü’l-elibbâǿ (nşr. Muhammed Ebü’z-Fazl İbrâhim), Kahire 1386/1967, s. 404-406; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, XIX, 282-284; İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, III, 356-357; İbn Hallikân, Vefeyât, VI, 45-50; Abdülbâkī b. Abdülmecîd el-Yemânî, İşâretü’t-taǾyîn fî terâcimi’n-nüĥât ve’l-luġaviyyîn (nşr. Abdülmecîd Diyâb), Riyad 1406/1986, s. 370; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XX, 194-196; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, V, 281; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, II, 324; Keşfü’ž-žunûn, I, 413; II, 1563; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, IV, 132-134; Serkîs, MuǾcem, I, 134; Brockelmann, GAL (Ar.), V, 165-166; Şevkī Dayf, el-Medârisü’n-naĥviyye, Kahire 1976, s. 277-278; Ömer Ferruh, Târîħu’l-edeb, III, 288-289; Bustânî, DM, II, 165-166; Ahmed Hasan Ferhât, “Nažarât fîmâ eħaźehû İbnü’ş-Şecerî Ǿalâ Mekkî fî kitâbi Müşkili iǾrâbi’l-Ķurǿân”, MMLADm., LI/1 (1976), s. 61-97; LI/2 (1976), s. 315-343; LI/3 (1976), s. 518-536; “Ibn al-Ѕћaғјarī”, EI² (İng.), III, 934; İnâyetullah Fâtihî Nejâd, “İbn Şecerî”, DMBİ, IV, 68-69; Hüseyin Elmalı, “el-Emâlî”, DİA, XI, 73.

Hüseyin Elmalı