İSHAK el-MEVSILÎ

(إسحاق الموصلي)

Ebû Muhammed İshâk b. İbrâhîm b. Mâhân (Meymûn) el-Mevsılî (ö. 235/850)

Mûsikişinas, mugannî ve şair.

150’de (767) Rey’de doğdu. Dönemin meşhur mûsikişinaslarından İbrâhim el-Mevsılî’nin oğludur. İbrâhim, şöhretinin Abbâsî sarayına ulaşması üzerine ailesiyle birlikte Bağdat’a yerleşince İshak burada seçkin bir kültür ortamında öğrenim gördü. Süfyân b. Uyeyne, Hüşeym b. Beşîr ve Ebû Muâviye ed-Darîr’den hadis, Ali b. Hamza el-Kisâî ve Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ’dan Kur’an, Asmaî ve Ebû Ubeyde Ma‘mer b. Müsennâ’dan edebiyat ve tarih öğrendi. İlk mûsiki bilgilerini babası ve annesinden aldı. Akrabası olan ûdî Zelzel ile muganniye Âtike bint Şühde’nin yanında kendini yetiştirdi.

İshak’ın Abbâsî sarayındaki ilk hâmileri başta Halife Hârûnürreşîd olmak üzere Vezir Yahyâ b. Hâlid el-Bermekî ve onun oğulları Fazl ve Ca‘fer oldu. Daha sonra Halife Emîn, Me’mûn, Mu‘tasım-Billâh, Vâsiķ-Billâh ve Mütevekkil-Alellah devrinde bu hükümdarlardan ilgi ve itibar gördü. Babasının vefatından sonra dönemin önde gelen mûsikişinası olarak büyük servet sahibi oldu. Hayatının son yıllarında gözlerinin görmediğine dair bazı rivayetler bulunan İshak el-Mevsılî Bağdat’ta vefat etti. Ölümü üzerine Halife Mütevekkil’in, “İshak’ın ölümüyle devletim bir şeref ve ziynetten mahrum kaldı” diyerek üzüntüsünü belirttiği nakledilir.

İshak el-Mevsılî fıkıh ve kelâm konularında kendini yetiştirdiği gibi şair, edebiyatçı ve dilci olarak da takdir toplamış, sarayda düzenlenen ilim meclislerinin vazgeçilmez bir üyesi olmuştur. Onun ilminden ve kişiliğinden çok etkilenen Me’mûn kendisini mûsikişinas olarak tanınmasaydı onu kadı tayin edeceğini söylemiş ve sadece fakihlerin kullandığı siyah Abbâsî cüppesini giymesine izin vermiştir. Cömertliğiyle de bilinen İshak ilimle uğraşanları himaye ederdi. Meşhur lugat âlimi Ebû Abdullah İbnü’l-Arabî bunlardan biridir.

Mûsikide babasının yolunu takip ederek İbrâhim b. Mehdî’nin temsilciliğini yaptığı romantik-modern ekole karşı klasik-Hicaz ekolünü savunan İshak’ın bu alandaki en büyük hizmeti, yok olmak üzere olan klasik mûsiki nazariye ve icrasını sistemleştirmesidir. Nazariyatta klasik terminolojiyle ritmik ve müzikal formları birbiri içinde meczetmiş, ancak daha sonra Fârâbî tarafından bazı eleştirilere uğramıştır. İshak el-Mevsılî’nin, hocası Zelzel’i aratmayacak derecede iyi bir ûdî olduğu ve son derece hassas bir kulağa sahip bulunduğu, çoğu tiz perdelerden başlayan 200’ün üzerinde eser bestelediği, erkek sanatkârların zorlayarak çıkarabildikleri en ince ses olan “kafa sesi”ni


(falsetto) ilk olarak onun kullandığı rivayet edilir. Şiirlerinde dil, üslûp ve konu bakımından eski şairlerin takipçisi olan İshak, Ebû Temmâm ve Ebû Nüvâs gibi çağdaşı şairleri tenkitten geri durmamıştır. Yetiştirdiği öğrenciler arasında İbn Hurdâzbih, Ziryâb, Amr b. Bânâ, Allûye ve Muhârik en meşhurlarıdır.

Bağdat’ın en büyük kütüphanelerinden birine sahip olan İshak el-Mevsılî, mûsiki ve mûsikişinaslara dair bilgi veren ilk müellif olarak bilinir. İbnü’n-Nedîm onun kırk kadar telifi olduğunu kaydeder. Kitâbü Aħbâri Źirrumme, Kitâbü Cevâhiri’l-kelâm, Kitâbü Tafżîli’ş-şiǾr, Kitâbü Mevârîŝi’l-ĥikme gibi mûsiki dışındaki eserleri yanında çoğu İsfahânî’nin el-Eġānî adlı eserinin kaynakları arasında yer alan, ancak hiçbiri günümüze ulaşmayan mûsikiye dair eserleri de şunlardır: Kitâbü’l-Eġānî elletî ġannâ bihâ İsĥâķ, Kitâbü’l-İħtiyâr mine’l-Eġānî li’l-Vâŝiķ, Kitâbü Eġānîǿi MaǾbed, Kitâbü’n-Neġam ve’l-îķāǾ, Kitâbü’r-Raķs ve’z-zefn, Kitâbü’l-Ķıyân, Kitâbü Ķıyâni’l-Hicâz, Kitâbü Aħbâri Tuveys, Kitâbü Aħbâri ǾAzzetülmeylâ, Kitâbü Aħbâri SaǾîd b. Miscâh, Kitâbü Aħbâri Ĥuneyn el-Hîrî, Kitâbü Aħbâri’d-Delâl, Kitâbü Aħbâri MaǾbed ve’bni Süreyc ve eġānîhimâ, Kitâbü Aħbâri’l-Ġarîz, Kitâbü Aħbâri Muĥammed b. ǾÂǿişe, Kitâbü Aħbâri’l-ebcer, Kitâbü Aħbâri’l-muġannîn el-Mekkiyyîn, Kitâbü’l-Eġāniyyi’l-kebîr. Son eser Sindî b. Ali tarafından derlenmiştir. Oğlu Hammâd ve öğrencilerinden Ali b. Yahyâ İbnü’l-Müneccim İshak hakkında bir eser yazmışlardır.

BİBLİYOGRAFYA:

Câhiz, et-Tâc fî aħlâķi’l-mülûk (nşr. Ahmed Zekî Paşa), Kahire 1332/1914, s. 31-36; Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, el-Eġānî, Kahire 1963, V, 268-435; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, Kahire 1348, s. 207-210; Kemâleddin el-Enbârî, Nüzhetü’l-elibbâǿ (nşr. İbrâhim es-Sâmerrâî), Zerkā 1405/1985, s. 132-135; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, VI, 5-58; İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, I, 215-219; Yâfiî, Mirǿâtü’l-cenân (Cübûrî), II, 114-116; İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, I, 350-352; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, Kahire 1929, II, 286-289; Himyerî, er-Ravżül miǾŧâr, s. 563-564; H. G. Farmer, A History of Arabian Music, London 1929, s. 124-126; a.mlf., el-Mûsîķā ve’l-ġınâǿ fî elf leyle ve leyle (trc. Hüseyin Nassâr), Beyrut 1980, tür.yer.; a.mlf., “İshak Mavsılî”, İA, V/2, s. 1075-1076; Brockelmann, GAL, I, 223-224; Ronart, CEAC, s. 357; Yağmûrî, Nûrü’l-ķabes el-muħtaśar mine’l-Muķtebes (nşr. R. Sellheim), Wiesbaden 1384/1964, s. 316-318; Ahmed Zekî Safvet, Cemheretü resâǿili’l-ǾArab, Beyrut, ts. (el-Mektebetü’l-ilmiyye), IV, 12-15; Sezgin, GAS, I, 371; Hüseyin Hasan, AǾlâmü Temîm, Beyrut 1980, s. 80-81; Mahmûd Ahmed el-Hifnî, İsĥâķ el-Mevśılî, Kahire 1987; G. D. Sawa, Music Performance Practice in the Early ǾAbbāsid Era 132-320 AH/750-932 AD, Toronto 1989, s. 22, 26-27, 161-165; Sâmî Hasîb Âbidîn, el-İtticâhâtü’l-ġınâǿiyye fî ķaśri’l-Meǿmûn, Beyrut 1414/1993, s. 191-192, 249; Cezzâr, Medâħilü’l-müǿellifîn, IV, 1745-1746; J. W. Fück, “Isĥāķ b. Ibrāhīm al-Mawśılī”, EI² (İng.), IV, 110-111; Everett K. Rowson, “Esĥāq Mawśelī”, EIr., VIII, 596-597; H. Kilpatrick, “al-Mawśilī, Isĥāq ibn Ibrāhīm Abū Muĥammad”, Encyclopedia of Arabic Literature (ed. J. S. Meisami - P. Starkey), London 1998, II, 520.

Ahmet Hakkı Turabi