KĀSIM-ı ENVÂR

(قاسم أنوار)

Muînüddîn Alî b. Nasîr b. Hârûn b. Ebi’l-Kāsım-ı Hüseynî (ö. 837/1433 [?])

İranlı mutasavvıf-şair.

756’da (1355) Tebriz civarında Serâb’da doğdu. Tebrizli bir seyyid ailesine mensuptur. Genç yaşta Tebriz’de, Safeviyye tarikatının pîri Safiyyüddîn-i Erdebîlî’nin oğlu Şeyh Sadreddîn-i Erdebîlî’nin müridi oldu. Şeyh Sadreddin’in bir gece rüyasında onun elindeki ışığı başkaları ile bölüştüğünü gördüğü ve kendisine bundan dolayı “Kāsım-ı Envâr” (ışıkları bölüşen) adını verdiği rivayet edilmektedir. Şeyh Sadreddîn-i Erdebîlî’nin yanında seyrü sülûkünü tamamlayan Kāsım-ı Envâr şeyhinin isteği üzerine Gîlân’a gitti. Burada Evhadüddîn-i Kirmânî’nin halifelerinden Şeyh Sadreddîn-i Yemenî’ye intisap ettiği kaydedilmekteyse de bu konuda kesin bilgi yoktur. Gîlân’dan ayrıldıktan sonra 779 (1377) yılında Herat’a giden Kāsım-ı Envâr, şehirde Timur ve oğlu Şâhruh dönemlerinde irşad faaliyetlerinde bulundu. 830’da (1427) hurûfî bir suikastçının Şâhruh’u yaralamasında rolü olduğu, suikastçının olaydan önce onun hankahına gidip geldiği ileri sürülerek Herat’tan uzaklaştırıldı. Belh üzerinden Semerkant’a, büyük ilgi gördüğü Şâhruh’un oğlu Uluğ Bey’in yanına geçen Kāsım-ı Envâr, bir süre burada kaldıktan sonra Horasan’da Câm iline bağlı Harcird köyüne yerleşti. Ölünceye kadar bu köyde yaptırdığı dergâhta yaşadı. Muhtemelen 837 (1433) yılında vefat etti ve dergâhının civarına defnedildi. Türbesi Ali Şîr Nevâî tarafından yaptırılmış, Abdurrahman-ı Câmî ve Ali Şîr Nevâî ondan övgüyle söz etmişlerdir.

Eserleri. Duygularını ve tasavvufî hallerini sade bir ifade ile anlatan Kāsım-ı Envâr’ın


gazellerinde büyük ölçüde Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin etkisi görülür. İnançlarını temsil ve hikâyelerle anlatan mesnevileri de sade bir dille yazılmıştır. Mesnevilerinde on iki imamın ve büyük sûfîlerin adlarına sıkça yer vermiş, âyet ve hadislerden iktibaslar yapmıştır. Birçok nüshası bulunan Külliyyât’ı Saîd-i Nefîsî tarafından yayımlanmıştır (Tahran 1337 hş./1958). Külliyyât’ı oluşturan eserler şunlardır: 1. Dîvân. Gazel, mersiye ve terciibend, mukātaat ve rubâîlerden oluşur. Şairin Gîlân lehçesi ve Türkçe ile yazılmış şiirleri de bulunmaktadır. 2. Enîsü’l-Ǿâşıķīn (Śad Maķām der Iśŧılâĥ-ı Śûfiyye, Risâle-i ǾAded-i Maķāmât). Sâliklerin aşmaları gereken 100 makamı anlatan elli dört beyitlik bir mesnevidir. 3. Beyân-ı VâķıǾa-i Emîr Tîmûr. Bu mesnevi de elli civarında beyitten oluşmaktadır. 4. Enîsü’l-Ǿârifîn. Tasavvufî içerikli bir mesnevidir. 5. Risâle der Beyân-ı Ǿİlm. Nazım ve nesir karışık olarak yazılan tasavvufî bir risâle olup Risâle-i Ĥavrâǿiyye veya Risâletü’l-emâne adlarıyla da bilinir. 6. Risâle-i Suǿâl ü Cevâb. Tasavvufa dairdir.

XIV. yüzyıldan XVI. yüzyıla kadar birçok Türk şairinin şiirinin yer aldığı, derleyeni belli olmayan Câmiu’l-meânî (Nuruosmaniye Ktp., nr. 4904) adlı bir mecmuadaki Kāsım-ı Envâr’ın Türkçe şiirleri Muharrem Ergin tarafından neşredilmiştir (bk. bibl.).

BİBLİYOGRAFYA:

Devletşah, Teźkire, s. 346-352; Lâmiî, Nefahât Tercümesi, s. 663-666; Hândmîr, Ĥabîbü’s-siyer, III, 617; IV, 10-11; Hasan-ı Rûmlû, Aĥsenü’t-tevârîħ (nşr. Abdülhüseyn-i Nevâî), Tahran 1349 hş., s. 207-209, 680-681; Lutf Ali Beg, Âteşkede (nşr. Hasan Sâdât-i Nâsırî), Tahran 1337-41, s. 109-110; Browne, LHP, III, 473-487; M. Ali Terbiyet, Dânişmendân-ı Âźerbâycân, Tahran 1314 hş., s. 304; Safâ, Edebiyyât, IV, 252-264; Ma‘sûm Ali Şah, Ŧarâǿiķ, II, 144; Ahmet Ateş, Farsça Manzum Eserler, İstanbul 1968, s. 327-336; Fahrî Rastkâr, Fihrist-i Kitâbħâne-i Meclis-i Şûrâ-yi Millî, Tahran 1347 hş., VIII, 349-355; Abdülhüseyin Zerrînkûb, Dünbâle-i Cüstücû der Taśavvuf-i Îrân, Tahran 1369 hş., s. 202-206; Azerbaycan Türk Edebiyatı, Ankara 1993, s. 56-57; Muharrem Ergin, “Câmi-ül-Meâni’deki Türkçe Şiirler”, TDED, III/3 (1949), s. 565-569; G. M. Meredith-Owens, “The Turkish Verses of Qāsim al-Anvār”, BSOAS, XXV/1 (1962), s. 155-161; Ekmel Eyyûbî, “Ķāsım-ı Envâr ke Türkî EşǾâr”, Mecelle-i ǾUlûm-i İslâmiyye, IV/1, Aligarh 1963, s. 168-178; V. F. Büchner, “Ķāsim-i Envâr”, İA, VI, 390-391; R. M. Savory, “Ķāsim-i Anwār”, EI² (İng.), IV, 721-722.

Adnan Karaismailoğlu