MEHÂİMÎ

(مهائمي)

Ebü’l-Hasen Alâüddîn Alî b. Ahmed b. İbrâhîm Mehâimî (ö. 835/1432)

Hintli müfessir ve mutasavvıf.

776’da (1374) Dekken bölgesinde bir liman kasabası olan, günümüzde Bombay’a bağlı Mehâim’de doğdu. Şeyh Mahdûm Fakīh Mehâimî, Mahdûm Mehâimî ve ailesinin Pîro lakabına nisbetle Ali Pîro diye de anılır. Kureyş kabilesine mensup olan dedeleri, Haccâc b. Yûsuf es-Sekafî’nin zulüm ve baskıları yüzünden Medine’yi terkederek Hindistan’ın sahil bölgesine ulaşmış ve buraya yerleşmişti. Ailesi bölgede Nevâitîler (Kureyş içinde bir kol) olarak bilinir (Âzâd-ı Bilgrâmî, I, 97; Rahman Ali, s. 350). Babası Şeyh Ahmed ilim sahibi bir kişiydi. Türk Sultanı Muhammed Tuğluk’un bölgeye hâkim olduğu dönemde yaşayan Mehâimî, Hindistan’a çeşitli ülkelerden ve özellikle Orta Asya’dan getirilen çok sayıda ilim adamından istifade ederek tahsilini tamamladı ve İslâmî ilimlerin hemen her sahasında kendini yetiştirdi.

Mehâimî, yaşadığı devirde Hindistan bölgesini tesiri altına almış bulunan Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin görüşlerinin en büyük savunucusu olmuş ve eserlerine şerhler yazmıştır (Sıddîk Hasan Han, III, 219). Yemen’deki İbnü’l-Arabî muhalifi bir kişiyi ikna etmek için oraya kadar gittiği nakledilir. Abdülhak ed-Dihlevî ondan sûfî, büyük muvahhid âlim diye söz ederken (Aħbârü’l-aħyâr, s. 387) Abdülhay el-Hasenî onu Şah Veliyyullah’tan sonra Hindistan bölgesinin emsalsiz âlimi olarak tavsif eder. Hint ulemâsının çoğunluğu Hanefî olduğu halde yetiştiği bölge âlimleri gibi Şâfiî mezhebine intisap eden ve bazı kısa seyahatleri dışında ömrünü kadılık yaptığı Mehâim’de geçiren Mehâimî 8 veya 28 Cemâziyelâhir 835’te (11 Şubat veya 2 Mart 1432) burada vefat etti. Her yıl mezarı başında binlerce insanın katılımıyla anma toplantıları (urs) yapılmaktadır.

Eserleri. 1. Tebśîrü’r-raĥmân ve teysîrü’l-mennân fî tefsîri’l-Ķurǿân (Tebśîrü’r-raĥmân ve teysîrü’l-mennân baǾđa mâ yüşîru ilâ iǾcâzi’l-Ķurǿân). Nazmü’l-Kur’ân ve münâsebâtü’l-âyât ve’s-süver ilimleri açısından önemli bir yere sahip olan, Türkiye’de ve çeşitli ülkelerde çok sayıda yazma nüshası bulunan eser, kenarında Muhammed b. Uzeyz es-Sicistânî’nin Nüzhetü’l-ķulûb fî tefsîri ġarîbü’l-Ķurǿân adlı eseriyle birlikte birçok defa basılmıştır (Delhi 1286; Kahire-Bulak 1295; Beyrut 1983, 1410/1990; nüshaları ve tanıtımı için bk. Zubaid Ahmad, s. 17-19, 271; M. Sâlim Kidvâî, s. 38-42). 2. Şerĥu Fuśûśi’l-ĥikem (Ħuśûśu’n-niǾam fî şerĥi Fuśûśi’l-ĥikem). Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin eserinin şerhi olup Türkiye’de (Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 2228; Edirne Selimiye Ktp., nr. 1061) ve Hindistan’da (Zubaid Ahmad, s. 101, 344) yazma nüshaları vardır. 3. Şerĥu’n-Nuśûś li-Ķonevî (MeşraǾu’l-ħuśûś ilâ maǾâni’n-Nuśûś). Sadreddin Konevî’nin Fuśûśü’l-ĥikem şerhi mukaddimesi olan en-Nuśûś’unun hâşiyesi olup bir nüshası India Office Library’dedir (nr. 1328). 4. Risâle fi’r-red Ǿalâ baǾżı men enkere Ǿalâ ehli’ŧ-ŧarîķ. Fuśûśü’l-ĥikem’i müdafaa için yazılan eserlerdendir (İÜ Ktp., AY, nr. 281). 5. Žavârifü’l-leŧâǿif fî şerĥi ǾAvârifi’l-maǾârif. Sühreverdî’nin tasavvufa dair eserinin şerhidir (yazma nüshaları için bk. a.g.e., s. 344). 6. Şerĥu Edilleti’t-tevĥîd (India Office Library, nr. 1362). Abdülhak ed-Dihlevî’nin Câdiletü’t-tevĥîd ve Rahmân Ali’nin Edilletü’t-tevĥîd adıyla zikrettikleri eserler Şerĥu Edilleti’t-tevĥîd olmalıdır. 7. Fıķh-ı Maħdûmî. Şâfiî fıkhıyla ilgili olup ibadet konularını ihtiva etmektedir. Âsafiye Kütüphanesi’ndeki nüshasından tıpkı basımı yapılan eser Abdülhak Hâkānî tarafından Urduca’ya tercüme edilmiş ve bir girişle birlikte Bombay’da yayımlanmıştır (a.g.e., s. 79-80, 316). 8. eđ-Đavǿü’l-ažher fî şerĥi’n-Nûri’l-ezher fî keşfi’l-ķażâǿ ve’l-ķader (Delhi 1944). 9. İrâǿetü’d-deķāǿiķ fî şerĥi Mirǿâti’l-ĥaķāǿiķ (Süleymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 718). Eser ayrıca basılmıştır (Bombay, ts.; müellifin diğer eserleri için bk. Abdülhay el-Hasenî, III, 111-112; Zubaid Ahmad, s. 344-345).

BİBLİYOGRAFYA:

Mehâimî, Tebśîrü’r-raĥmân ve teysîrü’l-mennân fî tefsîri’l-Ķurǿân, Beyrut 1983, I, 4; Abdülhak ed-Dihlevî, Aħbârü’l-aħyâr (trc. Sübhân Mahmûd - Muhammed Fâzıl), Delhi 1994, s. 387-389; Âzâd-ı Bilgrâmî, Sübĥatü’l-mercân fî âŝâri Hindustân (nşr. M. Fazlurrahman), Aligarh 1976, I, 97-101; Sıddîk Hasan Han, Ebcedü’l-Ǿulûm, Beyrut, ts. (Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye), III, 219-220; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 730; Abdülhay el-Hasenî, Nüzhetü’l-ħavâŧır, III, 110-112; Serkîs, MuǾcem, II, 1717; Rahmân Ali, Teźkire-i ǾUlemâ-i Hind (trc. M. Eyyûb Kādirî), Karaçi 1961, s. 349-350; Zubaid Ahmad, The Contribution of Indo-Pakistan to Arabic Literature, Lahore 1968, s. 17-19, 79-80, 101, 201, 271, 316, 344-345; M. Sâlim Kidvâî, Hindustânî Müfessirîn aôr Un ki ǾArabî Tefsîreyn, Delhi 1973, s. 38-42; Abdurrahman Pervîz İlâhî, Maħdûm ǾAli Mehâǿimî: Ĥayât, Âŝâr ve Efkâr, Bombay 1976; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), IV, 257; Muhammed İkrâm, Âb-ı Kevŝer, Lahor 1992, s. 450-451; Gulâm Server Lâhûrî, Ħazînetü’l-aśfiyâǿ (trc. M. Zahîrüddin Batî), Lahor 1994, II, 309; Menâzır Ahsen Geylânî, Pâk u Hind meyn Müselmânân kâ Nižâm-ı TaǾlîm u Terbiyet, Lahor, ts., (Mektebe-i Rahmâniye), II, 279; Abdülhamit Birışık, Hint Altkıtası Düşünce ve Tefsir Ekolleri, İstanbul 2001, s. 25.

Abdülhamit Birışık