MESÂCİD-i SEB‘A

(المساجد السبعة)

Medine’nin kuzeyindeki yedi mescide verilen isim.

Medine’de Sel‘ dağının kuzeybatısında bulunan ve mesâcid-i feth diye de anılan yedi mescidden dördü (Mescid-i Feth, Mescid-i Selmân-ı Fârisî, Mescid-i Ali b. Ebû Tâlib, Mescid-i Ebû Bekir es-Sıddîk) klasik kaynaklarda geçmekte, Mescid-i Ömer b. Hattâb ve Mescid-i Sa‘d b. Muâz’ın (Mescid-i Fâtıma) XX. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Muhammed İlyâs Abdülganî, anılan altı mescidin biraz güneyinde XX. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen Mescid-i Benî Harâm’ın araya diğer yapılar girmeden önce onlarla bir bütünlük arzettiğini, Mesâcid-i Seb‘a adının da bu dönemde ortaya çıktığını ileri sürmekte, bazı yazarların ise yedinci mescid olarak Hendek yakınındaki Mescidü’r-râye’yi gösterdiklerini belirtmektedir (el-Mesâcidü’l-eŝeriyye, s. 136-138).

1. Mescid-i Feth. Feth sûresi veya, “Eğer fetih istiyorsanız işte fetih geldi” meâlindeki âyet (el-Enfâl 8/19) burada nâzil olduğu için mescide bu adın verildiği nakledilmektedir. Ancak genellikle kabul edilen rivayet, Hendek Gazvesi sırasında Hz. Peygamber’in mescidin bulunduğu yerde Medine’yi muhasara eden düşmanların yenilmesi için dua ettiği ve bundan dolayı mescide bu adın verildiği şeklindedir. Yine bu sebeple mescide Mescid-i Ahzâb denildiği gibi etrafındaki diğer mescidlerden daha yüksek bir yerde yapıldığı için Mescid-i A‘lâ da denilmiştir. Hendek Savaşı esnasında namazgâh niteliğinde olan bu alana daha sonra tek revaklı bir mescid inşa edilmiştir. Ömer b. Abdülazîz, Medine valiliği sırasında mescidi eski planına uygun biçimde yeniden yaptırmıştır. XV. yüzyıl müelliflerinden Semhûdî, Eyyûbîler döneminde Seyfeddin Hüseyin b. Ebü’l-Heycâ tarafından tekrar inşa ettirilen mescidin inşa tarihini (575/1179) kıble yönündeki bir kitâbenin üzerinde gördüğünü belirtmektedir (Vefâǿü’l-vefâǿ, III, 837). Son olarak Sultan Abdülmecid’in 1270’te (1853-54) yeniden yaptırdığı mescid yaklaşık 8,5 m. boyunda, 3,5 m. genişliğinde ve 4,5 m. yüksekliğinde olup inşaatında bazalt taşı kullanılmıştır. Mescide Suûdîler döneminde yapılan biri kuzey, diğeri doğu tarafında, her biri yirmi yedi basamaklı iki merdivenle çıkılmaktadır. Binada tezyinat yoktur. Mihrabın eni yaklaşık 1 m., yüksekliği 2 metredir. Eyvanın kuzey duvarı küçük bir avluya açılmaktadır.

2. Mescid-i Selmân-ı Fârisî. Adını, Hz. Peygamber’e Hendek Savaşı’ndan önce hendek kazılmasını tavsiye eden Selmân-ı Fârisî’den almıştır. Ömer b. Abdülazîz’in Medine valiliği sırasında inşa edildiği sanılan bu mescid de Seyfeddin Hüseyin b. Ebü’l-Heycâ tarafından 577’de (1181)


yeniden yaptırılmıştır. Binanın kuzeyinde küçük bir avlu, revakın güney duvarında bir mihrap bulunmaktadır. Tavanı beşik tonoz şeklindedir. Kuzey tarafındaki duvarda üç kemer yer almaktadır. Ortadaki kemer diğerlerinden daha büyüktür. Bazalt taşından inşa edilen bu yapıda da tezyinat yoktur.

3. Mescid-i Ebû Bekir es-Sıddîk. Selmân-ı Fârisî Mescidi’nin güneybatısında bulunan bu küçük mescidin eskiden Ali b. Ebû Tâlib Mescidi olarak bilindiği, bugün Ali b. Ebû Tâlib Mescidi olarak bilinen mescidin ise Ebû Bekir Mescidi olduğu ileri sürülmektedir (Sâlih Lem‘î Mustafa, s. 191-193). Mescid, Sultan Abdülmecid tarafından Mescid-i Feth ile birlikte yeniden yaptırılmış olmalıdır.

4. Mescid-i Ömer b. Hattâb. Ebû Bekir Mescidi’nin güneydoğusunda olup 1270’te (1853-54) yenilenen Mescid-i Feth’in bir benzeridir.

5. Mescid-i Ali b. Ebû Tâlib. Selmân-ı Fârisî Mescidi’nin güneydoğusunda inşa edilmiş olan mescid 577 (1181) yılında Seyfeddin Hüseyin b. Ebü’l-Heycâ tarafından, Sultan Kayıtbay döneminde 876’da (1471-72) Medine Emîri Zeynüddin Daygam b. Haşrem el-Mansûrî tarafından yenilenmiştir. 902’de (1497) bir tamirat görmüş, Sultan Abdülmecid döneminde 1268’de (1851-52) tekrar yapılmıştır.

6. Mescid-i Sa‘d b. Muâz. Medine’deki mimari eserler üzerine çalışan Sâlih Lem‘î Mustafa, 1947 tarihli Medine haritasında Ömer b. Hattâb Mescidi’nin güneybatısında Sa‘d b. Muâz adına bir mescidin bulunduğunu söyler. Bu mescid bazı kaynaklarda Mescid-i Fâtıma adıyla da anılmaktadır.

Medine’de evkaf ve mescidler idaresi tarafından 1989 ve 1992 yıllarında hazırlanan raporda bu altı mescidin adı geçmekle birlikte son yıllarda Mescid-i Feth ile Mescid-i Selmân-ı Fârisî dışındakiler yıktırılmış olup bunların bulunduğu alanda yeni bir cami inşa edilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Şebbe, Târîħu’l-Medîneti’l-münevvere, I, 58-60; İbn Cübeyr, er-Riĥle, Beyrut 1400/1980, s. 176; İbn Battûta, er-Riĥle (nşr. Ali el-Muntasır el-Kettânî), Beyrut 1405/1985, I, 144; Semhûdî, Vefâǿü’l-vefâǿ bi-aħbâri dâri’l-Muśŧafâ (nşr. M. Muhyiddin Abdülhamîd), Beyrut 1404/1984, III, 830-838; a.mlf., Ħulâśatü’l-vefâ (nşr. İbrâhim el-Fakīh), Cidde 1403/1983, s. 345-349; Mir’âtü’l-Haremeyn, II, 940-944; Sâlih Lem‘î Mustafa, el-Medînetü’l-münevvere, Beyrut 1981, s. 183-198; Ahmed b. Yâsîn el-Hıyârî, Târîħu meǾâlimi’l-Medîneti’l-münevvere ķadîmen ve ĥadîŝen, Cidde 1412/1991, s. 143-145; Seyyid Abdülmecîd Bekir, Eşherü’l-mesâcid fi’l-İslâm I: el-BiķāǾu’l-muķaddese, Cidde, ts., s. 244-252; M. İlyâs Abdülganî, el-Mesâcidü’l-eŝeriyye fi’l-Medîneti’l-münevvere, Medine 1424/2003, s. 131-150.

Adnan Demircan