MESLEME b. ABDÜLMELİK

(مسلمة بن عبد الملك)

Ebû Saîd (Ebü’l-Asbağ) Mesleme b. Abdilmelik b. Mervân b. el-Hakem el-Ümevî (ö. 121/739 [?])

Emevî valisi.

63’te (682) Medine’de doğdu. Emevî Halifesi Abdülmelik b. Mervân’ın oğludur. “el-Cerrâdetü’s-safrâ” (sarı çekirge) lakabıyla tanınır. Annesi bir câriyedir. Dört


kardeşi halifelik yapmış olan Mesleme’nin diğer kardeşlerinden daha lâyık olmasına rağmen halifeliğinin söz konusu edilmeyişi bir câriyenin oğlu olmasıyla açıklanmıştır.

Mesleme daha babasının sağlığında Bizans cephesine kumandan olarak tayin edildi (86/705) ve Massîsa bölgesinde bazı merkezleri ele geçirdi. 88-89 (707-708) yıllarında Bedendûn (Pozantı) çevresi, Tuvâne (Tyana) ve Ammûriye ile (Amorium) Eskişehir’i fethetti. 91’de (710) kardeşi I. Velîd tarafından, Bizans seferlerinde kendisi gibi şöhret kazanmış olan amcası Muhammed b. Mervân’ın yerine el-Cezîre, İrmîniye ve Azerbaycan valiliğine getirildi. Aynı yıl Kafkasya cephesinde Türkler’e karşı düzenlediği seferlerde bazı kaleleri ele geçirdi. 92-93 (711-712) yıllarında Anadolu cephesi seferlerine kumanda eden Mesleme Amasya’yı ve bölgedeki bazı merkezleri, 95’te (714) Kafkasya cephesinde bölgenin en müstahkem şehri Derbend’i ve çevresini fethetti. I. Velîd döneminde Cerâcime üzerine gönderildi ve Amanos bölgesini kesin olarak ele geçirdi.

I. Velîd’in ölümünden sonra onun yerine geçen kardeşi Süleyman, Mesleme’yi Bizans’ın başşehri Konstantiniye’nin fethi için hazırlanan, yaklaşık 100.000 kişilik bir ordunun başına getirdi. Kuzey Suriye’deki Dâbık’tan 97 yılı başlarında (Eylül 715) hareket eden Mesleme, Maraş üzerinden Afik’e geçip kışı orada geçirdi. Baharda Ammûriye üzerinden yoluna devam ederek Sardes ve Bergama’yı fethetti. Abydos (Nara) Burnu’na yönelip Çanakkale Boğazı’ndan Trakya’ya geçti ve bu istikametten gelerek İstanbul’u muhasara altına aldı (Zilhicce 97 / Ağustos 716). Bir ay sonra irili ufaklı 1800 gemiden oluştuğu söylenen donanmayla Haliç’in ağzını kapatan zincirlerin karşısında demirledi. Fethi gerçekleştirmeden veya kendisinden yeni bir tâlimat almadan dönmemesini emreden kardeşi Süleyman’ın vefatına kadar kuşatmayı sürdürdü. 99 yılı başlarında (Ağustos 717) yeni halife Ömer b. Abdülazîz kuşatmayı kaldırıp ordusunu geri çekmesini emretti. Bunun üzerine muhasarayı kaldırıp geri döndü. Mesleme’nin, bu kuşatma sırasında Bizans makamlarının izniyle İstanbul’da müslümanlar için bir cami ve müslüman esirler için bir bina yaptırdığı rivayet edilmektedir (İbnü’l-Fakīh, s. 145; Makdisî, s. 147; Avcı, s. 218).

100 (718) yılında Kınnesrîn - el-Cezîre valiliğinden azledilen Mesleme, Hâricî lideri Şevzeb’in isyanını bastırmakla görevlendirildi. Şevzeb, Mesleme’nin gönderdiği Saîd b. Amr el-Haraşî kumandasındaki ordu tarafından bertaraf edildi (101/720). Iraklılar’a korkulu günler yaşatan bu isyanı bastırmasının ardından Emevî ordularını hezimete uğratıp Basra’yı ele geçiren ve devlet için büyük bir tehlike haline gelen eski valilerden Yezîd b. Mühelleb’in isyanını bastırdı. Suriye ve el-Cezîre bölgesi askerlerinden oluşan 70.000 kişilik ordunun başında bölgeye gelen Mesleme, Kerbelâ civarındaki Akr mevkiinde yapılan savaşta Yezîd b. Mühelleb ve iki kardeşinin öldürüldüğü çatışmaların sonunda büyük bir zafer kazandı (14 Safer 102 / 24 Ağustos 720). Emevî tarihinin en kuvvetli isyanlarından birini bastırmakla hânedanına yaptığı bu önemli hizmet karşılığında Irak ve Horasan valiliğine tayin edildi. Mesleme, isyanlar dolayısıyla karışıklıkların yaşandığı kendisine bağlı Kûfe, Basra ve Horasan’a yeni tayinler yaptı, bölgede istikrarı sağlamak için tedbirler aldı. Ancak eyalet hazinelerinin gelirini Dımaşk’a yollamadığı için kısa bir süre sonra görevinden azledildi. Buna rağmen kardeşi II. Yezîd nezdindeki itibarını korudu. Veliaht tayininde onun görüşüne başvuran II. Yezîd’in ölümünden sonra Emevî tahtına geçen diğer kardeşi Hişâm b. Abdülmelik tarafından 107 (725-26) yılında daha önce görev yaptığı el-Cezîre, İrmîniye ve Azerbaycan valiliğine getirildi. Bölgede istikrarı sağlamasının ardından 108’de (726-27) el-Cezîre üzerinden Bizans topraklarına girerek Kayseri’yi fethetti. 109 (727) yılında Kafkas cephesinde Hazarlar’a karşı düzenlediği seferden Allân bölgesinde Türk hakanını yenerek döndü. Aynı yıl kaynaklarda zikredilmeyen bir sebeple Hişâm tarafından valilik görevinden alınan Mesleme bir yıl sonra görevine iade edildi. 112-114 (730-732) yılları arasında Hazarlar’la savaştı. Yeniden fethettiği Derbend şehrine 24.000 maaşlı Suriyeli asker yerleştirdi. 114’te (732) valilik ve kumandanlık görevinden azledildi. Hayatının bundan sonraki yıllarını Dımaşk’ta geçiren Mesleme 121 (739 veya 120/738) yılında orada vefat etti.

Zamanının geniş toprak sahibi zenginlerinden olan Mesleme’nin tarımın gelişmesine yaptığı katkıdan bahsedilmektedir. Haccâc’ın Sevâd bölgesindeki bataklık arazinin ıslahı için halifeden 3 milyon dirhem istediği, I. Velîd’in bu miktarı çok bulması üzerine Mesleme’nin, ıslah ettiği bataklık arazinin kendisine verilmesi şartıyla bu işi kendi hesabına yapabileceğini söylediği, kardeşinin bunu kabul ettiği ve Mesleme’nin iki büyük kanal açtırarak çok geniş bir araziyi ıslah ettiği belirtilmektedir (Belâzürî, Fütûĥ, s. 292). Mesleme aynı zamanda cömertliğiyle meşhurdur. Kaynaklarda onun Saîdü’l-Ekber ve Saîdü’l-Asgar adında iki oğlundan söz edilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Sa‘d, eŧ-Ŧabaķāt, V, 224, 357-358; Halîfe b. Hayyât, et-Târîħ (Ömerî), Dımaşk 1397, s. 292, 301-307, 312-320, 326-328, 332-345; Belâzürî, Ensâb (Zekkâr), VIII, 359-367; a.mlf., Fütûĥ (Rıdvân), s. 171, 208-209, 292, 416; İbnü’l-Fakīh, Muħtaśaru Kitâbi’l-Büldân (nşr. M. J. de Goeje), Leiden 1967, s. 145; Ya‘kūbî, Târîħ, II, 291-292, 299-302, 310-312, 317-319; Taberî, Târîħ (Ebü’l-Fazl), bk. İndeks; İbn A‘sem el-Kûfî, el-Fütûĥ, Beyrut 1406/1986, IV, 144, 222-231, 246-257; Makdisî, Aĥsenü’t-teķāsîm, s. 147; İbn Asâkir, Târîħu Dımaşķ (Amrî), LVIII, 24-46; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, IV, 531-535; V, 26-28, 79-91, 228; İbn Hallikân, Vefeyât, II, 420-422; VI, 303-309; Safedî, el-Vâfî, XXV, 584-585; J. Wellhausen, Arap Devleti ve Sukutu (trc. Fikret Işıltan), Ankara 1963, s. 119, 150-153, 166; Şahin Uçar, Anadolu’da İslâm-Bizans Mücadelesi, İstanbul 1990, s. 104-118; Casim Avcı, İslâm-Bizans İlişkileri, İstanbul 2003, s. 218; İsmail Yiğit, “Emeviler Zamanında Gerçekleştirilen İstanbul Seferleri”, II. Uluslararası İstanbul’un Fethi Sempozyumu, İstanbul 1997, s. 45-61; R. Guilland, “L’expédition de Maslama contre Constantinople”, Machriq, XLIX, London 1955, s. 89-112; Mahmûd Şît Hattâb, “Mesleme b. ǾAbdilmelik b. Mervân”, MMİIr., XXVIII (1397/1977), s. 117-152; a.mlf., “Mesleme b. ǾAbdilmelik b. Mervân”, ME, LI/1 (1978), s. 44-79; LI/2 (1978), s. 333-354; K. V. Zetterstéen, “Mesleme”, İA, VIII, 126-127; G. Rotter, “Maslama b. ǾAbd al-Malik b. Marwān”, EI² (İng.), VI, 740.

Hasan Kurt