MEVLÂY HASAN

(مولاي الحسن)

Ebû Alî Hasen b. Muhammed b. Abdirrahmân el-Alevî el-Hasenî (ö. 1311/1894)

Alevî (Filâlî) hükümdarı (1873-1894).

Hayatının ilk dönemleri hakkında bilgi yoktur. Babasının hükümdarlığı sırasında çeşitli idarî ve askerî görevlerde bulunarak tecrübe kazandı. 1280’de (1863-64)


Sûsülaksâ’daki kabileler arasında çıkan karışıklıklara son verip bölgede istikrarı sağladı. Bu başarısından dolayı veliaht tayin edilerek Merakeş ve civarının idaresiyle görevlendirildi. 1283’te (1866) Tâdlâ üzerine bir sefer düzenledi.

Babası Mevlây Muhammed Sîdî’nin 18 Receb 1290’da (11 Eylül 1873) ölümünün ardından devlet adamları tarafından başşehir Merakeş’te sultan ilân edilen Mevlây Hasan tahta çıkar çıkmaz isyanlarla uğraşmak zorunda kaldı. Fas şehrinin halkı baş kaldırıp valilerini kovdu, Azemmûr halkı da Vali Ahmed b. Ferecî’yi öldürdü. Berberî kabilelerinin desteğini sağlayan sultanın amcası Abdülkebîr saltanat davasıyla ayaklanarak Miknâs (Meknes) şehrini ve civarını ele geçirdi. Bunun üzerine Mevlây Hasan sefer hazırlıklarını tamamlayıp önce Azemmûr üzerine yürüdü ve asayişi sağlayıp halkı ağır para cezasına mahkûm etti; daha sonra amcası Abdülkebîr’in isyanını bastırarak kendisini teslim aldı.

İsyancıları itaat altına almak ve vergileri toplamak için düzenli bir orduya sahip olmak gerektiğine inanan Mevlây Hasan askerlerinin eğitimini İngiliz, Fransız ve İtalyan subaylarına verdi; Fas’ta hafif top ve tüfek fabrikası kurdurdu; böylece hem ayaklanmaları bastırdı hem de vergileri tahsil etti. Hükümdarlığı boyunca gerçekleştirdiği otuzdan fazla seferin büyük bir kısmı galibiyetle sonuçlanmıştır.

Mevlây Hasan, 3 Zilhicce 1311 (7 Haziran 1894) tarihinde Berberîler’e karşı düzenlediği bir sefer dönüşünde Tâdlâ’da Vâdilabîd’de vefat etti. Cenazesi Rabat’a getirilerek dedesi Muhammed b. Abdullah’ın yanına defnedildi. Yerine oğlu Abdülazîz el-Alevî geçti. Mevlây Hasan’ın emriyle 1299’dan (1882) itibaren Fas’ta basılan paralara Hasenî adı verilmiştir.

Dindar bir hükümdar olan Mevlây Hasan dinî ilimlerin gelişmesi için yoğun gayret göstermiştir. Sefere çıkmadan önce önemli dinî şahsiyetleri ve âlimleri, türbe ve zâviyeleri ziyaret eder, bu sayede halkın sevgisini kazanırdı. Gençlerin eğitimiyle yakından ilgilenmiş, çok sayıda öğrenciyi Avrupa’ya gönderip onların teknik ve askerî sahalarda eğitim görmesini sağlamıştır. Ticarî hayatın canlanması için çalışmış, bu maksatla limanların sayısını çoğaltmış, bu arada gayri müslimlerle ticaretin câiz olduğuna dair ulemâdan fetva almıştır. Fransa, İngiltere, İtalya, Belçika, Almanya, Portekiz ve Amerika Birleşik Devletleri ile ticarî ve diplomatik ilişkiler geliştirerek ülkenin dışa açılmasını sağlamıştır. Limanlarda kurduğu gümrük teşkilâtıyla vergi toplama işini düzene sokmuş, Batılılar’ın ülkenin içine nüfuz etmesinden endişe duyduğu için onlara sınâî imtiyazlar vermemeye özen göstermiştir. İmar faaliyetleriyle de yakından ilgilenen Mevlây Hasan, İşbîliye’deki (Sevilla) sarayı örnek alıp Fas’ta bir saray yaptırmış, yollar ve köprüler inşa ettirmiş, medrese ve kütüphaneleri onartmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Selâvî, el-İstiķśâ, Kahire 1312, IV, 235 vd.; Abdülhâdî et-Tâzî, Resâǿil Maħzeniyye, Rabat 1979, I, 33-44; D. Eustache, Corpus des monnaies ‘alawites, Rabat 1984, s. 343-410, 1181-1211; İbrâhim Harekât, el-Maġrib Ǿabre’t-târîħ, Dârülbeyzâ 1405/1985, III, 256-287; Muhammed el-Arabî Ma‘rîş, el-Maġribü’l-aķśâ fî Ǿaĥdi’s-Sulŧân Ĥasan el-evvel: 1290-1311/1873-1894, Beyrut 1989; J. Ganiage - J. Martin, Histoire contemporaine du Maghreb, Paris 1994, s. 349-372; A. Cour, “Hasan”, İA, V/1, s. 310-311; R. le Tourneau, “al-Ĥasan”, EI² (İng.), III, 240; a.mlf., “Ĥasanī”, a.e., III, 256.

Muhammed Razûk