MUHYİDDİN EFENDİ, Ahmed

(1852-1909)

Kādirî şeyhi, Meclis-i Meşâyih reisi.

İstanbul Tophane’de Kādirîhâne Tekkesi’nde doğdu. Kādiriyye tarikatının Rûmiyye kolunun pîri ve adı geçen tekkenin bânisi Şeyh İsmâil Rûmî’nin soyundan olup tekkenin şeyhi Şerefeddin Efendi’nin oğludur. Kabataş’taki Avnizâde mahalle mektebine girdi. Kılıç Ali Paşa Camii hatibi Hoca Seyfeddin Efendi’nin yanında hâfızlığını tamamladı. Saray hocası diye bilinen Mehmed Efendi’den Arapça öğrendi. Hâfız Sâlih Efendi’den sülüs ve nesih meşketti. 1874 yılında Meşihat Mektûbî Kalemi’nde göreve başladı. Beyazıt Camii’nde Akşehirli Hoca Ahmed Efendi’den tefsir ve hadis okuyup icâzet aldı (1882).

Babasının vefatının (1884) ardından Kādirîhâne’de şeyh olan Muhyiddin Efendi 1890 yılında II. Abdülhamid tarafından bir kıta mecidiye ile ödüllendirildi. 3 Ocak 1897’de Meclis-i Meşâyih reisliğine tayin edildi. Hüseyin Vassâf, onun bir tarikat mensubuna yakışmayacak bazı teşebbüslerde bulunduğunu ve Meclis-i Meşâyih reisliğine bunların sonucunda getirildiğini söyler (Sefîne, I, 88). Muhyiddin Efendi 1902’de Osmanlı devlet nişanı aldı. 1906 yılında Rodos’a sürüldü ve 7 Eylül 1909 tarihinde orada vefat etti; naaşı İstanbul’a getirilerek Kādirîhâne hazîresine defnedildi. Yerine oğlu Abdüşşekûr Efendi şeyh oldu.

Meclis-i Meşâyih reisliği sırasında tekke ve tarikatların daha verimli bir şekilde çalışması için gayret gösteren Muhyiddin Efendi, önceki yıllarda başlayan İstanbul tekkelerinin tarihini yazma faaliyetini yakından takip etmiş ve konuyla ilgili risâleler kaleme almıştır. Ancak devrin


yöneticilerine yakınlaşmak için meşâyihin gönlünü incitmiş, tekke mensupları sürgüne gönderilmesini kendilerine karşı takındığı bu olumsuz tavra bağlamışlardır. Muhyiddin Efendi tıpla özel olarak ilgilenmiş, zehirlenmeler üzerindeki çalışması onu zehirli bitkileri incelemeye ve çiçek yetiştiriciliğine yöneltmiş, kendi döneminde Kādirîhâne bir çiçek bahçesine dönüşmüştür.

Eserleri. 1. Mâ Hasal-ı Ömrüm. Çeşitli eserlerden alınmış tasavvuf ağırlıklı konulardaki notlarla bazı biyografi ve hâtırat türü bilgileri içeren hacimli bir eserdir. 2. Kebîr Tarîk-ı Sûfiyye Silsilenâmesi. Müellif, 1908 yılında tamamladığı eserin yirmi beş yılı aşkın bir çalışmanın ürünü olduğunu söyler. Kitapta bütün tarikatların silsileleri şematik olarak gösterilmiştir. 3. Tomâr-ı Tekâyâ. İstanbul’da bulunan değişik tarikatlara mensup 259 tekke kısaca tanıtılmıştır. 4. Fütüvvetnâme-i Tarîkat. Fütüvvet ve tarikat âdâbı, tasavvuf terimleri, Abdülkādir-i Geylânî’nin el-Ġunye adlı eserinden seçmeler ve Kâbe’nin inşasıyla ilgili bilgilerin kaydedildiği on iki defterden meydana gelmiştir. 5. Mecmûa-yı İlâhiyyât. Yûnus Emre, Eşrefoğlu Rûmî, Seyyid Nizamoğlu gibi sûfî şairlerin tekkelerde okunan ilâhilerinden derlenmiştir. Muhyiddin Efendi’nin ayrıca Şükûfenâme adlı bir eseriyle 1897-1890 yılları arasında tuttuğu notları içeren dört adet cep defteri bulunmaktadır. Eserlerinin tamamı torununun oğlu Misbah Erkmenkul’un elindedir. Muhyiddin Efendi’ye nisbet edilen Gülzâr-ı Kādirî’den Bir Yaprak adlı sekiz sayfalık risâle (İstanbul 1332) Emirgân Dergâhı şeyhi Muhyiddin Efendi’ye aittir.

BİBLİYOGRAFYA:

Ayvansarâyî, Hadîkatü’l-cevâmi‘, II, 67; Sicill-i Osmânî, III, 317; Osmanlı Müellifleri, I, 25-26; Hüseyin Vassâf, Sefîne, I, 88; V. Mirmiroğlu - Nuri Ebussuudoğlu, Tophane Kadirî Asitanesi Tarihi, İstanbul 1947, s. 5-6; Zâkir Şükrü, Mecmûa-i Tekâyâ (Tayşî), s. 45-46; Muhibbân, sy. 3, İstanbul 1325, s. 32; Mustafa S. Kaçalin, “Ahmed Muhyiddin (1852-1909=57)” (Seyyid Sırrı Ali, Tuhfe-i Rûmî: Kâdirîler Âsitânesi’nin Manzum Tarihçesi [nşr. Mustafa S. Kaçalin] içinde), İstanbul 1992, s. 262-268.

Mustafa S. Kaçalin