NECÂHÎLER

(النجاحيّون)

Yemen’de Zebîd ve çevresinde hüküm süren Habeş asıllı hânedan (1022-1159).

Yemen’de Ziyâdî Emîri Ebü’l-Ceyş İshak b. İbrâhim’in ölümünden (371/981) sonra Abdullah (veya Ziyâd) b. İshak ve oğlu İbrâhim (veya Abdullah) dönemlerinde devletin yönetimini sırasıyla Hüseyin b. Selâme ve Mercan adlarında aslen Habeşî âzatlı köle olan vezirler ele geçirmişlerdi. Bunlardan Mercân’ın Nefîs ve Necâh isimli yine Habeşî köle asıllı iki önemli adamı arasında ortaya çıkan anlaşmazlık sırasında Nefîs, henüz çocuk yaşta olan Emîr İbrâhim’i ve onu himaye eden halasını öldürüp tahtı ele geçirdi (407/1017). Bunun üzerine Necâh onunla mücadeleye girerek kendisini ve başından beri destekçisi olan Vezir Mercân’ı öldürüp tahta çıktı (Zilkade 412 / Şubat 1022). Ardından Abbâsî Halifesi Kādir-Billâh’a itaatini bildirdi ve halifeden el-Müeyyed Nasîrüddin lakabını aldı. Böylece Yemen’in Tihâme bölgesinde Zebîd merkezli Benî Necâh Devleti kurulmuş oldu.

Ziyâdîler’den sonra ulemânın desteğiyle Yemen’de Sünnîliğin korumacılığını üstlenen Necâhîler Şâfiî mezhebine mensuptular. Aynı dönemde Yemen’de İsmâilî davet faaliyetleri hızlandı ve Ali b. Muhammed es-Suleyhî, Suleyhîler hânedanını kurarak Fâtımî Halifesi Müstansır-Billâh adına hutbe okutmaya başladı. Necâhîler’i İsmâilî davetin önünde ciddi bir engel gören Ali b. Muhammed, Necâh ile dostluk kurup hediye ettiği bir câriyesi vasıtasıyla onu zehirletip öldürttü (452/1060), ardından Zebîd’i zaptetti. Kızıldeniz’deki Dehlek adasına kaçan Necâh’ın oğulları Saîd ve Ceyyâş, Suleyhîler’le savaşmaya başladılar; Necâh’ın büyük oğlu Saîd, Ali b. Muhammed’i mağlûp ederek ortadan kaldırdı (459/1067 veya 473/1081). İki komşu devlet arasındaki mücadele uzun süre devam etti ve Necâhîler’in toprakları birkaç defa el değiştirdi. Nihayet Ceyyâş b. Necâh 482’de (1089) Zebîd’i son defa ele geçirdi ve Necâhî hâkimiyetini yeniden sağladı. el-Müfîd fî aħbârı Zebîd adlı günümüze ulaşmayan bir eser de yazmış olan Ceyyâş’ın ölümünün (498/1105 veya 500/1107) ardından taht kavgaları baş gösterdi. Ceyyâş’ın oğlu I. Fâtik tahta çıkmayı başardıysa da baba bir kardeşleri İbrâhim ve Abdülvâhid’in saldırılarına mâruz kaldı. Onun ölümünden sonra henüz çocuk yaşta olan oğlu Mansûr tahta çıktı (503/1109); fakat amcası İbrâhim’in Zebîd’de yönetimi ele geçirmesi üzerine Suleyhîler’den yardım istemek zorunda kaldı ve aldığı takviye kuvvetle yeniden hâkimiyet sağlayabildi (504/1110).

Mansûr devrinden itibaren devlet yönetimi vezirlerin eline geçmeye başladı. Öyle ki Vezir Enîs el-Fâtikî çetr taşıtıp kendi adına para dahi bastırdı. Ancak Mansûr gençlik çağına geldiğinde onu kendi elleriyle öldürdü (517/1123). Mansûr’un Vezir Mennullah el-Fâtikî tarafından zehirlenerek öldürülmesinin ardından çocuk yaştaki oğlu II. Fâtik tahta çıkarıldı. Bu dönemde aslen Habeşî bir câriye olan Fâtik’in annesi Ümmü Fâtik Alem yönetimde ağırlığını hissettirdi. 524’te (1130) Vezir Mennullah’ı öldürterek yerine Züreyķ el-Fâtikî’yi getiren Ümmü Fâtik Alem kısa bir süre sonra onun istifa etmesi üzerine de Ebû Mansûr Müflih el-Fâtikî’yi vezirlikle görevlendirdi. Emîr II. Fâtik b. Mansûr 531 (1137) yılında öldürüldü ve Ümmü Fâtik Alem onun çocuğu olmadığı için tahta amcasının oğlu III. Fâtik b. Muhammed’i çıkardı; eski kölesi ordu kumandanı Sürûr el-Fâtikî’yi de vezir tayin etti. Ümmü Fâtik Alem’e büyük bir bağlılık gösteren Sürûr onun 545’te (1150) ölümünün ardından bütün yetkileri elinde topladı, bölgedeki âsi ve muhaliflerin itaatini sağlayarak Necâhî Devleti’ne yeniden güç ve itibar kazandırdı. 551’de (1156) Mehdî Emîri Ali b. Mehdî bir komployla Sürûr’u öldürterek Zebîd üzerine bir ordu gönderdi. Şehri savunmakta güçlük çeken Zebîdliler, Sa‘de hâkimi Zeydî imamı Ahmed b. Süleyman el-Mütevekkil-Alellah’tan yardım istediler. Mütevekkil-Alellah, Emîr III. Fâtik’in öldürülmesi ve kendi hâkimiyetinin tanınması şartıyla yardım sözü verdi. Bunun üzerine 553 (1158) yılında emîr öldürüldüyse de Mütevekkil-Alellah beklenen yardımı yapamadı ve Zebîd’i almaya muvaffak olan Ali b. Mehdî, Necâhî hâkimiyetini sona erdirdi (14 Receb 554 / 1 Ağustos 1159).

Necâhîler, vezir ve kumandanların yönetime hâkim olup devletin sonunu getiren süreci başlatmaları yönüyle Mısır’daki Fâtımîler’e, kendilerinden önceki Ziyâdîler’in köleleri oldukları halde yönetimi ele geçirip yeni bir devlet kurmaları bakımından Eyyûbîler’den sonra kurulan Memlükler’e benzemektedir. Necâhîler’de emîrlerle vezirler arasında hâkimiyet alâmeti olmak üzere sikke darbı konusunda verilen mücadeleler kaynakların çoğunda yer almakla birlikte günümüze bu sikkelerden sadece dördü ulaşabilmiş ve N. M. Lowick tarafından yayımlanmıştır (bk. bibl.).

BİBLİYOGRAFYA:

Umâre el-Yemenî, el-Müfîd fî aħbâri ŚanǾâ ve Zebîd: Yaman: Its Early Medieval History (nşr. ve trc. H. C. Kay), London 1892, tür.yer.; İbnü’l-Mücâvir, Śıfatü bilâdi’l-Yemen ve Mekke ve baǾżi’l-Ĥicâz: Târîħu’l-müstebśır (nşr. O. Löfgren), Leiden 1954, s. 66, 71, 235; Nüveyrî, Nihâyetü’l-ereb, XXXIII, 108-120; Abdülbâkī b. Abdülmecîd el-Yemânî, Behcetü’z-zemen fî târîħi’l-Yemen (nşr. Abdullah Muhammed el-Habeşî - Muhammed Ahmed es-Sinbânî), San‘a 1988, s. 89-118; İbnü’d-Deyba‘, Buġyetü’l-müstefîd fî târîħi medîneti Zebîd (nşr. Abdullah Muhammed el-Habeşî), San‘a 1979, s. 57-64; a.mlf., Ķurretü’l-Ǿuyûn (nşr. Muhammed b. Ali el-Ekva‘), Kahire 1978, I, 333 vd.; Yahyâ b. Hüseyin es-San‘ânî, Ġāyetü’l-emânî fî aħbâri’l-ķuŧri’l-Yemânî (nşr. Saîd Abdülfettâh Âşûr), Kahire 1388/1968, I, 236 vd.; N. M. Lowick, “Coins of the Najâhids of Yemen: A Preliminary Investigation”, Actes du 8ème Congrès international de numismatique, New York-Washington 1973, Paris 1976, s. 543-551; Eymen Fuâd Seyyid, Târîħu’l-meźâhibi’d-dîniyye fî bilâdi’l-Yemen, Kahire 1408/1988, s. 81-85; Zâhir Riyâd, “Devle Ĥabeşiyye fi’l-Yemen: Devletü Benî Necâĥ (412-554/1021-1159)”, el-Mecelletü’t-târîħiyyetü’l-Mıśriyye, sy. 8, Kahire 1959, s. 101-130; Ramzi J. Bikhazi, “Coins of al-Yaman 132-569 AH”, el-Ebĥâŝ, XXIII/1-4, Beyrut 1970, s. 106-107; Neşet Çağatay, “Suleyhîler”, İA, XI, 20-21; R. Strothmann - [G. R. Smith], “Naғјāĥids”, EI² (İng.), VII, 861-862.

Eymen Fuâd Seyyid