NICHOLSON, Reynold Alleyne

(1868-1945)

Tasavvuf tarihi araştırmalarıyla tanınan İngiliz şarkiyatçısı.

19 Ağustos 1868’de Yorkshire-Keighley’de doğdu. İlk öğrenimini Edinburg’da tamamladı. Aberdeen Üniversitesi’nde başladığı yüksek öğrenimini Cambridge Üniversitesi Trinity College’da sürdürdü. Klasik Batı dilleri alanında üstün başarı gösterdi. 1890’da kolejin klasik etütler sınavlarında birinci oldu. Daha sonra Arapça ve Farsça zengin kitap koleksiyonuna sahip olan dedesi John Nicholson’un etkisiyle Doğu dillerine ilgi duymaya başladı. Bu ilgi, İran edebiyatı uzmanı Edward G. Browne ile tanışmasının ardından daha da arttı. Browne’un yanı sıra Trinity College’da çalışan Edward Fitzgerald ile Saint John College’da görev yapan E. Henry Palmer’den de etkilendi. Bu dönemde Leiden ve Strasburg’a gidip Michael Jan de Goeje ve Theodor Nöldeke ile tanıştı.

1893’te Trinity Koleji’nde öğretim üyesi olarak göreve başlayan Nicholson 1901’de Londra Üniversitesi Farsça Kürsüsü’ne tayin edildi. Bir yıl sonra E. G. Browne, Cambridge Üniversitesi Farsça Kürsüsü’nden Arapça Kürsüsü’ne tayin edilince onun yerine geçmek üzere Cambridge’e döndü. 1926 yılına kadar burada görev yapan Nicholson aynı yıl Browne’un ölümünün ardından Arapça Kürsüsü’ne profesör olarak tayin edildi. Browne’dan geriye kalan Arapça ve Farsça bazı yazma eserleri de kütüphanesine ekleyen Nicholson, böylece ailesinden kendisine intikal eden büyük kütüphanesini daha da zenginleştirdi. 1923 yılında British Academy’ye üye seçildi. 1937’de Royal Asiatic Society’nin altın madalyasıyla ödüllendirildi. 1933’te yaş haddinden emekliye ayrıldı. 1939’da sağlığının bozulması, II. Dünya Savaşı’nın başlaması ve Cambridge’in bombalanması üzerine Towyn kasabasına yerleşmek zorunda kaldı. Burada yanına aldığı az sayıdaki kitapla ilmî faaliyetlerini sürdürmeye çalıştı. 1944’te Tahran Üniversitesi tarafından kendisine fahrî doktora unvanı verildi. 27 Ağustos 1945’te Chester’de öldü.

Şarkiyatçıların kitaplarının basımına destek veren E. J. W. Gibb Memorial Trust adlı vakfın kurucu üyelerinden olan Nicholson tasavvufu uzmanlık alanı seçen ilk İngiliz şarkiyatçısıdır. Gençlik yıllarından itibaren tasavvufa ve tasavvuf tarihine derin bir ilgi duyan Nicholson’un bu sahada telif eserleri yanında tercüme ve neşir türü çok sayıda çalışması bulunmaktadır. Onun en önemli eseri Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin Meŝnevî’sinin tahkikli neşri ve İngilizce’ye tercümesidir. Tasavvufun ilk Arapça klasiği olarak kabul edilen el-LümaǾı, yine tasavvufa dair ilk Farsça eser olan Keşfü’l-maĥcûb’u yayımlamış, Muhyiddin İbnü’l-Arabî ve İbnü’l-Fârız üzerine yaptığı çalışmalarla dikkatleri tasavvufî Arap şiiri üzerine çekmiş, Muhammed İkbal’i de Batı’ya o tanıtmıştır. Arthur John Arberry gibi etrafında yer alan genç şarkiyatçıları malzeme, fikir ve metot açısından desteklemiştir. Öğrencisi Ebü’l-Alâ el-Afîfî onun sûfî yaratılışlı duygusal bir kişi olduğunu söyler. Farsça ve Arapça tasavvufî metinleri büyük bir başarıyla tercüme etmesinde bu kişilik yapısının önemli payı olduğu söylenebilir.

Eserleri. 1. The Mystics of Islam (London 1914). Tasavvufun kökenlerinin irdelendiği bir girişten sonra tarikat, işrak ve vecd, mârifet, ilâhî aşk, velîler ve kerametleri, vahdet hali olarak altı bölümden oluşur. Nicholson’un bu eserinde tasavvufun doğuşunu Hıristiyanlık, neoplatonizm, gnostisizm ve Budizm gibi İslâm dışı faktörlere bağlamaya çalıştığı görülmektedir. Ancak sonraki yıllarda bu görüşünü değiştirerek tasavvufun doğuşunda İslâm’ın rolünü kabul etmiştir (ERE, XII, 10-17). Eser İslâm Sûfîleri adıyla Türkçe’ye (trc. Mehmet Dağ v.dğr., İstanbul 1978), eś-Śûfiyye fi’l-İslâm adıyla Arapça’ya (trc. Nûreddin Şeribe, Kahire 1951) tercüme edilmiştir. 2. Studies in Islamic Mysticsm (London 1921). Ebû Saîd-i Ebü’l-Hayr’ın hayatına ve tasavvuf anlayışına, Abdülkerîm el-Cîlî’nin insân-ı kâmil görüşüne, İbnü’l-Fârız’ın kasidelerine ve Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin bazı düşüncelerine dair incelemeleri ihtiva etmektedir. 3. The Idea of Personality in Sufism (London 1923). Afîfî’nin Nicholson’un çalışmalarının en yoğunu ve en zor anlaşılanı olarak tanımladığı eser üç konferansının metninden oluşur. Müellif bu eserinde hıristiyan ilâhiyatındaki ilâhî şahsiyet fikrinin tasavvufta bir karşılığını bulmaya çalışmıştır. Bu bağlamda Hallâc-ı Mansûr, Gazzâlî ve Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’yi inceledikten sonra sûfîlerin Hz. Peygamber’e bakışı üzerinde durmuş, bazı sûfîlerin Ehl-i sünnet’in peygamber


tasviriyle yetinmeyip Hz. Muhammed’in tarihî varlığının ötesinde ezelî bir varlığın hakikatinin (hakîkat-i Muhammediyye) ve nurunun bulunduğuna, bu nurun kıyamet gününe kadar velîlerde zuhur ederek varlığını devam ettireceğine inandıklarını söylemiş, daha sonra sûfîlerin Hz. Peygamber hakkındaki inanışlarıyla hıristiyanların Hz. Îsâ’nın şahsiyeti hakkındaki görüşleri arasında karşılaştırmalar yapmıştır. Ebü’l-Alâ el-Afîfî eseri, müellifin “An Historical Inquiry Concerning the Origin and Development of Sufism” (JRAS, 1906, s. 203-348), “Asceticism (Muslim)”, (ERE, II, 99-105), “Sufis” (ERE, XII, 10-17) ve “The Goal of Mohemmedan Mysticism” (JRAS, 1913, s. 55-68) adlı önemli makaleleriyle tasavvuf araştırmalarında Nicholson’un yerini değerlendiren bir giriş ekleyerek Fi’t-Taśavvufi’l-İslâmî ve târîħihî adıyla Arapça’ya çevirmiştir (İskenderiye 1946). Kitap, “Asceticism” dışında yukarıda adı geçen üç makale ve Afîfî’nin girişiyle birlikte Türkçe’ye tercüme edilmiştir (trc. Abdullah Kartal, Tasavvufun Menşei Problemi, İstanbul 2005). 4. The Mathnawī of Jalaluddin Rūmī. Nicholson’un tasavvuf kültürüne en büyük hizmeti Mevlânâ’nın Meŝnevî’sinin tahkikli neşri ve İngilizce tercüme ve şerhidir (I-VIII, London 1925-1940), Meŝnevî’nin modern dönemde yapılan tercüme ve şerhlerinde Nicholson’un metni esas alınmıştır. Bugün Batı dünyasında onun bu çalışmasına atıf yapmadan Mevlânâ’dan bahsetmek neredeyse imkânsızdır. 5. Rūmī. Poet and Mystic 1207-1273. Nicholson’un Mevlânâ’ya dair makalelerini ihtiva etmektedir (Oxford 1966). Eser Türkçe’ye tercüme edilmiştir (Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, trc. Ayten Lermioğlu, İstanbul, ts.).

Nicholson’un diğer önemli telif, tercüme ve neşirleri şunlardır: Selected Poems from the Dīwān-i Shamsi Tabrīz (Cambridge 1898); The Tadhkiratu’l-Awliyā (I-II, London 1905-1907, Memoirs of the Saints); A Literary History of the Arabs (London 1907, 1977); The Don and the Dervish (London 1911, Hâfız, Attâr, Sa‘dî, Mevlânâ ve İbnü’l-Fârız’dan seçilmiş şiirlerin tercümesidir); The Kashf al-Mahjūb. The Oldest Persian Text on Sufism (London 1911); The Tarjumān al-Ashwāq (London 1911, İbnü’l-Arabî’ye ait eserin neşir ve tercümesidir); The Kitāb al-LumaǾ (London 1914); The Secrets of the Self (London 1920, Muhammed İkbal’in Esrâr-ı Hodî adlı eserinin tercümesidir); The Farsnāme of Ibnü’l-Balkhī (London 1921, Guy le Strange ile birlikte); The Tales of Mystic Meaning (London 1931); A Persian Lyrics (London 1931, İran şairlerinden yirmi altı parça şiirin tercümesidir); A Persian Forerunner of Dante (Towyn-on-Sea 1944, Hakîm Senâî’nin Seyrü’l-Ǿibâd ile’l-meǾâd adlı eserinin özet manzum tercümesidir). Nicholson’un ayrıca Journal of the Royal Asiatic Society, Muséon, Islamica, Quest, Search gibi ilmî dergilerde makaleleri yayımlanmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

R. A. Nicholson, Fi’t-Taśavvufi’l-İslâmî ve târîħih (trc. Ebü’l-Alâ Afîfî), İskenderiye 1946, tercüme edenin girişi, s. c, ş; a.mlf., “Sufis”, ERE, XII, 10-17; The Dictionary of National Biography 1941-1950 (ed. L. G. Wickham - E. T. Williams), Oxford 1959, s. 628-629; A. J. Arberry, Oriental Essays Portraits of Seven Scholars, London 1960, s. 197-232; Müctebâ Mînovî, Naķd-i Ĥâl, Tahran 1351 hş., s. 417-421; Necîb el-Akīkī, el-Müsteşriķūn, Kahire 1980, II, 92-93; Ahmed İsmailoviç, Felsefetü’l-istişrâķ ve eŝeruhâ fi’l-edebi’l-ǾArabiyyi’l-muǾâśır, Kahire 1980, s. 326-331; Mîşâl Cühâ, Dirâsâtü’l-ǾArabiyye ve’l-İslâmiyye fî Ûrûbbâ, Beyrut 1982, s. 43-45; Abdurrahman Bedevî, MevsûǾatü’l-müsteşriķīn, Beyrut 1984, s. 415-417; Mustafa Hüseynî Tabâtabâî, Naķd-i Âŝâr-ı Ħâverşinâsân, Tahran 1375 hş., s. 53-61; Kāsım Ganî, “Profesör R. Nicholson”, Nâme-i Ferhengistân, II/2, Tahran 1323 hş., s. 7-12.

Süleyman Derin