NİKOGOS AĞA

(1820-1890)

Türk mûsikisi bestekârı, hânende.

İstanbul’da doğdu. Ermeni asıllı olup asıl adı Nikogos Melkonyan’dır. İlk mûsiki bilgilerini Balatlı Karabet Ağa’dan aldıktan sonra Markar Ağa ve Hamâmizâde İsmâil Dede Efendi ile Dellâlzâde İsmâil Efendi’den istifade ederek kendini yetiştirdi. Meşketmek üzere kendisine ilk başvurduğunda Hamâmîzâde Dede Efendi’nin Türkçe’yi iyice öğrendikten sonra gelmesini söylemesi üzerine şivesini düzelterek tekrar Dede Efendi’ye başvurdu. Aksânını Türk mûsikisi okuyuşuna uydurabilmek için Ahmed Vefik Paşa’dan üç yıl süreyle edebiyat dersi aldı. Sultan Abdülmecid döneminin sonlarına doğru Dellâlzâde vasıtasıyla Enderûn-ı Hümâyun’a mûsiki hocası olarak alındı. Bir ara Bîrun’da görev yaptıysa da tekrar Enderun’a döndü. Enderun’da Dellâlzâde ve Hâşim beylerle birlikte hocalık yaptı. Devrin önemli nota koleksiyoncusu Damad Müşir Edhem Paşa ile Sadrazam Âlî Paşa’dan yakın ilgi gördü. Edhem Paşa koleksiyonundaki pek çok eseri Nikogos Ağa’nın okuyuşundan notaya aldırmış, böylece birçok eseri doğrudan İsmâil Dede ile Dellâlzâde’den meşkeden Nikogos Ağa, bu eserlerin özelliklerini kaybetmeden gelecek nesillere aktarılmasında sağlam bir köprü vazifesi görmüştür. Leon Hanciyan, Edhem Paşa’nın hazırlattığı koleksiyonda kendisinden faydalanmak üzere Nikogos Ağa’yı dairesine davet ettiğini, Edhem Paşa’nın dairesine giderken yolda İhtisap Nâzırı Hüseyin Bey’in oğlu Ali Bey’in ağır yürüyen Nikogos Ağa’ya çabuk yürümesi için bir tokat vurduğunu ve buna çok üzülen Nikogos Ağa’nın kısa süre sonra öldüğünü anlatır. Nikogos Ağa’nın Kapril ve Nişan adlı iki kardeşi olup birincisi bestekârlığı ikincisi de sînekemânîliği ile bilinmektedir.

Nikogos Ağa güzel sesi ve parlak okuyuşu ile mûsiki toplantılarının vazgeçilmez okuyucularındandı. Dinî mûsikiye de ilgi duymuş, meşkettiği pek çok dinî eserin tavrını öğrenmek maksadıyla mevlevîhânelere devam etmiştir. Sultan Abdülmecid ve Abdülaziz’in huzurunda okuduğu eserlerle dikkati çeken Nikogos Ağa’nın


bir defasında Sultan Abdülmecid’in arzusuyla ezan okuduğu söylenir.

Daha çok şarkı bestekârı olarak bilinen Nikogos Ağa’nın eserlerinde ağır başlı bir üslûp dikkati çeker. Zengin melodik yapının yanında düzgün bir prozodi ve sağlam bir tekniğin gözlendiği bestelerinde lirizm daima ön plana çıkar. Bazı makamların melodik karakterlerine verdiği renk onun orijinal yönlerinden biridir. Nikogos Ağa 200’den fazla eser bestelemişse de bunlardan ancak yetmiş kadar şarkısı günümüze ulaşmıştır. Öztuna yetmiş iki şarkısının listesini verir (bk. bibl.). Bunlar arasında, “Ey çeşm-i âhû mehlikâ” mısraıyla başlayan acem-aşiran; “Sevdi gönlüm ey melek-sîmâ seni” ve “Bâri felek ben yüzüne söyleyim” mısralarıyla başlayan acem-kürdî; “Hoş yaratmış bâri ezel” mısraıyla başlayan ferahnâk; “Niçin a sevdiğim niçin” mısraıyla başlayan hicaz; “Akşam olur güneş gider şimdi buradan” mısraıyla başlayan hicazkâr”, “Var mı hâcet söyleyim ey gül-tenim” mısraıyla başlayan muhayyer-kürdî şarkıları en çok sevilen eserlerindendir. Aynı zamanda iyi bir tamburî ve mûsiki hocası olan Nikogos Ağa’nın yetiştirdiği talebeler arasında, tambur hocalığı yaptığı Yenikapı Mevlevîhânesi şeyhlerinden Mehmed Celâleddin Dede ile Leylâ Hanım (Saz) en tanınmışlarıdır.

Nikogos Ağa’nın pek çok yerli kaynakta, Ermenice mûsiki dergileri ve notalar neşreden, 1873’te Patrik IV. Kevork’un daveti üzerine Ermenistan’a giderek kilise ilâhilerini notaya alan ve 1879’da İstanbul’a döndüğünde Kumkapı’daki Meryem Ana Kilisesi’nde başmugannî olan Hasköylü Nikogos Taşcıyan ile (ö. 1885) karıştırıldığı görülmektedir. Ayrıca Nikogos Ağa’nın bazı eserlerinin yine aynı dönemde yaşamış, Kemânî Sebûh’un talebelerinden “Hüdâverdi” lakabıyla tanınmış Kemânî Nikogos’un (ö. 1884) eserleriyle zaman zaman karıştığı söylenmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Sadettin Nüzhet Ergun, Türk Musikisi Antolojisi, İstanbul 1943, II, 439-440; İbnülemin, Hoş Sadâ, s. 233-234; Baki Süha Ediboğlu, Ünlü Türk Bestekârları, İstanbul 1962, s. 89-97; Sadun Kemali Aksüt, 500 Yıllık Türk Musikisi Antolojisi, İstanbul 1967, s. 37-38; a.mlf., Türk Musikisinin 100 Bestekârı, İstanbul 1993, s. 168-172; Özalp, Türk Mûsikîsi Tarihi, II, 373-375; Ruşen Ferit Kam, “Türk Azınlık Musikicileri 3: Nikoğos’tan Bimen Şen’e Kadar”, Radyo, sy. 70, Ankara 1947, s. 7; Kevork Pamukciyan, “Nivak Osmanyan Musiki Dergisi’nin Onuncu Sayısı”, TT, XIV/82 (1990), s. 22-23; Öztuna, BTMA, II, 121-122; Mehmet Güntekin, “Nikoğos Ağa”, DBİst.A, VI, 75-76.

Nuri Özcan