NİZÂMEDDİN AHMED HEREVÎ

(نظام الدين أحمد الهروي)

Nizâmüddîn Ahmed Bahşî b. Muhammed Mukīm Herevî Ekberâbâdî (ö. 1003/1594)

Ŧabaķāt-ı Ekberî adlı eseriyle tanınan İranlı tarihçi.

Hâce Abdullah-ı Herevî’nin soyundan olup babası Hâce Mukīm Herevî, Bâbürlü Devleti’nin kurucusu Bâbür’ün hazinedarlığını, daha sonra Gucerât hâkimi Mirza Askerî’nin vezirliğini yaptı. Yakın arkadaşı olan Hindistan tarihçisi Abdülkādir el-Bedâûnî’nin kırk beş yaşında öldüğünü kaydetmesinden (Muntakhabu-t-tawārīkh, II, 411-412) Nizâmeddin Ahmed’in 958 (1551) yılında doğduğu anlaşılmaktadır. Ekber Şah döneminde çeşitli askerî görevler üstlenen Nizâmeddin Ahmed 993 (1585) yılında Gucerât’ın ve 1001’de (1593) bütün imparatorluğun bahşısı oldu. 23 Safer 1003 (7 Kasım 1594) tarihinde vefat etti ve Lahor’daki evinin bahçesine defnedildi. Çocukluğundan itibaren tarihe ilgi duyan Nizâmeddin Ahmed babasının desteğiyle bir süre sonra bu alanda yazılar yazmaya başladı. Daha önce Hindistan tarihinin çeşitli dönemlerine ve çeşitli bölgelerde hüküm süren hânedanlara dair müstakil kitaplar kaleme alınmış olmakla birlikte İslâm dönemi Hindistan tarihini bütünüyle ihtiva eden bir eserin bulunmadığını dikkate alarak Ŧabaķāt-ı Ekberî (Ekberşâhî) veya kendi adına izâfetle Târîħ-i Nižâmî adıyla anılan eserini yazdı.

Ŧabaķāt-ı Ekberî, Hindistan’ın umumi tarihine ait ilk kaynak olup müellifin kaydettiği, bir kısmı günümüze ulaşmayan otuz civarında eserden yararlanılarak telif edilmiştir. Bunlar arasında Muhammed b. Abdülcebbâr el-Utbî’nin Târîħ-i Yemînî, Gerdîzî’nin Zeynü’l-aħbâr, Mîrhând’ın Ravżatü’ś-śafâ, Hasan Nizâmî’nin Tâcü’l-meǿâŝir, Minhâc-ı Sirâc el-Cûzcânî’nin Ŧabaķāt-ı Nâśırî, Emîr Hüsrev-i Dihlevî’nin Ħazâǿinü’l-fütûĥ ve Tuġluķnâme, Berenî’nin Târîħ-i Fîrûz Şâhî, Fîrûz Şah Tuğluk’un Fütûĥât-ı Fîrûz Şâhî, Mîr Muhammed Ma‘sûm’un Târîħ-i Sind, Bâbür’ün Bâbürnâme (VeķāyiǾ, VâķıǾât-ı Bâbürî) adlı eserleri zikredilebilir. Hindistan tarihinin en önemli kaynaklarından biri olan Ŧabaķāt-ı Ekberî daha sonra telif edilen birçok eserin kaynakları arasında yer almıştır. Abdülkādir el-Bedâûnî’nin Münteħabü’t-tevârîħ, Firişte’nin Gülşen-i İbrâhîmî, Şeyh İlâhdâd Feyzî b. Ali Şîr Sirhindî’nin Ekbernâme, Muhammed Abdülbâkī Rahîmî Nihâvendî’nin Meǿâŝir-i Raĥîmî, Hâfî Han’ın Münteħabü’l-lübâb, Rüstem Ali b. Muhammed Halîl Şâhâbâdî’nin Târîħ-i Hindî, Samsâmüddevle Şahnevâz Han’ın Meǿâśirü’l-ümerâǿ adlı eserleri bunlardan bazılarıdır. Ekber Şah’ın saltanatının 37. yılında 1001’de (1593) tamamlandığı belirtilmekle birlikte eserde bir sonraki yılın olaylarına da yer verilmiştir. Hindistan’da İslâmiyet’in yayılışına zemin hazırlayan Emîr Sebük Tegin’in (977-997) seferlerinden itibaren Ekber Şah’ın saltanatının 38. yılına (1002/1594) kadar Hindistan tarihini ihtiva eden eser bir mukaddime ile dokuz bölümden (tabakat) oluşmakta, sonunda Hindistan’ın topografyası hakkında bilgi vermek amacıyla yazılmaya başlanan, ancak bitirilemediği anlaşılan bir hâtime bulunmaktadır. Gazneliler tarihine dair mukaddimenin ardından birinci bölümde Muizzüddin (Şehâbeddin) Muhammed Gūrî’den (1173-1206) itibaren Delhi sultanlarından (1206-1526; Memlük sultanlar, Halacîler, Tuğluklular, Seyyidler, Lûdîler) ve ardından Ekber Şah’ın otuz sekizinci saltanat yılı dahil Bâbürlüler’den (1526-1594) bahsedilmekte, eserin büyük kısmını oluşturan bu bölümün sonunda Ekber Şah döneminin ileri gelen emîr, âlim, şeyh, edip ve şairlerine yer verilmektedir. İkinci bölüm Dekken’de hüküm süren hânedanlara (1347-1594) ayrılmış olup Behmenî, Nizamşâhî, Âdilşâhî ve Kutubşâhî sultanları devrini ihtiva etmektedir. Üçüncü bölümde Gucerât (1391-1572), dördüncü bölümde Mâlvâ (1406-1562), beşinci bölümde Bengal (1340-1576), altıncı bölümde Cavnpûr Şarkī (1382-1476) ve yedinci bölümde Keşmir (1338-1586) sultanları, sekizinci bölümde İslâm fetihlerinden (86/705) 1001 (1593) yılına kadar Sind tarihi, dokuzuncu bölümde Mültan tarihi (1444-1526) ele alınmaktadır. Eserde olayları yorumlamadan sade ve kuru bir üslûpla nakleden Nizâmeddin Ahmed bilhassa Ekber Şah’ın tartışmalara sebep olan dinî icraatlarına taraftar olmadığı bilindiği halde onu öven Ebü’l-Fazl el-Allâmî ve eleştiren Abdülkādir el-Bedâûnî’nin aksine bu konuda sessiz kalmayı tercih etmiştir (Nizami, s. 239; Qurashi, II, 1204; M. Gholam Rasul, s. 104-105). Dünya kütüphanelerinde çeşitli yazmaları


bulunan Ŧabaķāt-ı Ekberî’nin (Storey, I/1, s. 434) 1870’te Leknev’de taş baskısı yapılmış, bu baskı 1875’te tekrarlanmıştır. Daha sonra B. De eseri İngilizce tercümesiyle birlikte neşretmiştir (The Tabakāt-i Akbarī [or A History of India from the Early Musalman Invasions to the Thirty-Sixth Year of the Reign of Akbar], I-III, Kalküta 1913-1936). H. M. Elliot ve J. Dowson eserin bazı bölümlerini İngilizce’ye (bk. bibl.), Ahmed Abdülkādir eş-Şâzelî tamamını el-Müslimûn fi’l-Hind mine’l-fetĥi’l-ǾArabî ile’l-istiǾmâri’l-Briŧânî adıyla Arapça’ya (I-III, Kahire 1995) çevirmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Abdülkādir el-Bedâûnî, Muntakhabu-t-tawārīkh (trc. W. H. Love), Delhi 1986, II, 411-412; Rieu, Catalogue of the Persian Manuscripts, I, 220-222; Abdülhay el-Hasenî, Nüzhetü’l-ħavâŧır, V, 432; Storey, Persian Literature, I/1, s. 433-435; H. M. Elliot, Bibliographical Index to the Historians of Muhammedan India, Delhi 1976, I, 178-185, 186-203 (Ŧabaķāt-ı Ekberî’den seçilen bazı kısımların İngilizce çevirisi), 204; K. A. Nizami, On History and Historians of Medieval India, New Delhi 1983, s. 239-240; I. H. Qurashi, “Historiography”, A History of Muslim Philosophy (ed. M. M. Sharif), Karachi 1983, II, 1204; M. Gholam Rasul, The Origin and Development of Muslim Historiography, Dakka 1984, s. 103-105; The History of India (ed. H. M. Elliot - J. Dowson), Delhi 1990, II, 432; V, 177-186, 187-476 (Ŧabaķāt-ı Ekberî’den seçilen bazı kısımların İngilizce çevirisi), 533; VI, 130; Ramazan Şeşen, Müslümanlarda Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, İstanbul 1998, s. 362; E. Berthels, “Nižām al-Dīn Aĥmad al-Harawī”, EI² (İng.), VIII, 67-68.

Casim Avcı