NURBÂKİ, Halûk

(1924-1997)

İslâm ve bilim alanındaki çalışmalarıyla tanınan hekim ve yazar.

2 Şubat 1924 tarihinde Nevşehir’de doğdu. Babası, tarih ve edebiyat konusunda araştırmalar yapan Fransızca öğretmeni Edib Ali’dir. Orta öğrenimini Afyon’da tamamlayan Nurbâki, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi. İstanbul’da kaldığı süre içinde Nuruosmaniye ve Beyazıt camilerindeki hadis derslerine devam etti. Özellikle Şeyh Hâdî Efendi ve Sâlih Fakîrî Efendi’den yararlandı. İlk yazılarını 1950’li yıllarda yazmaya başladı; İslâm’ın Nuru ve Büyük Doğu’da uzun süre farklı konularda makaleler yayımladı. Büyük Doğu Cemiyeti’nin kuruluşunda Necip Fazıl Kısakürek’in yardımcılığını üstlendi. Tıp öğreniminden sonra hükümet tabibi olarak pek çok yerde görev yaptı. 1956 yılında Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa ilçesinde görevini sürdürürken Afyon Lisesi’nde fizik, kimya ve matematik dersleri verdi. Bu sırada kendisine mânevî eğitim veren Faik Saraç’la karşılaştı. 1961’de Afyonkarahisar milletvekili seçildi. 1965’te meclisteki görevinin bitmesinin ardından yayın faaliyetlerine hız verdi, radyobiyoloji ve radyoterapi alanında uzmanlık yaptı. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu tarafından hizmete açılan Türkiye’nin ilk kanser hastahanesinde çalıştı. Hastahanenin bir süre başhekimliğini yürüten Nurbâki, daha sonra Ankara Numune Hastahanesi’nin Radyoterapi Enstitüsü şefliği görevini üstlendi ve emekli oluncaya kadar bu görevini sürdürdü. Bu arada Fransa, İsviçre ve İngiltere’de bilimsel çalışmalarda bulundu. 1992 yılında emekli olunca İstanbul’a yerleşti ve zamanının çoğunu konferans ve konuşmalara ayırdı. 2 Haziran 1997’de İstanbul’da vefat etti, cenazesi Afyon’da toprağa verildi.

Eserlerinde pozitif bilimlerle İslâmî gerçekler arasında yakın ilişki kurmaya çalışan ve bunu kendi felsefesi haline getiren Nurbâki, özellikle Kur’an âyetlerinin bilimsel gelişmeleri kuşatıcı özellikleri üzerinde durmuş, abdest, namaz, oruç gibi ibadetlerin insanın beden ve ruh sağlığına mû

cizevî etkilerini yine biyolojik ve tıbbî gerçeklere dayanarak dile getirmiştir. İlgili âyetleri bu açıdan yorumlayıp bazı zorlama izahlara gittiği yönünde eleştiriler alan Nurbâki bununla birlikte evrim teorisi, ruh göçü ve dünya dışı akıllı canlıların varlığı gibi teorilerin Kur’an’da yer aldığına dair iddiaları reddeder. Müsbet ilimler-dinî ilimler ayırımını kabul etmeyen müellif ilimlerin bir bütün halinde ele alınması gerektiğini savunur. Çalışmalarında gönül dünyasına vurgu yapan ve akıldan çok kalbi ön plana çıkaran Nurbâki’ye göre gönül imanın doğduğu ve yaşayabildiği tek iklimdir. Bu sebeple İslâm büyüklerinin yüksek ahlâk ve fazilet anlayışlarının öğrenilmesinin önemi üzerinde durur. Ayrıca ahlâkın temel konularından biri olarak İslâm’da kadının önemine dikkat çekmiş ve bu konuyu sık sık gündeme getirmiştir.

Eserleri. Nurbâki’nin çok sayıdaki eserinin başlıcaları şöylece sıralanabilir: A) Tefsir: Fatiha ve Kırk Yorumu (1982); Âyetel Kürsî Yorumu (İstanbul 1998); Bakara Sûresi Yorumu (ilk elli dört âyet, İstanbul 1988, 1997); Sûre-i Yûsuf’un Yorumu (İstanbul 1987); Yâsin Sûresi Yorumu (İstanbul 1997); Amme Cüzü Yorumu (Nebe’ sûresinden Leyl sûresine


kadar olan on beş sûrenin açıklamasını içerir, İstanbul 1986, 1997, 1998); Namaz Sûreleri Yorumu (İstanbul 1986, 1997); Kur’an’ın Harika Mesajları: er-Rahmân, el-Vâkıa, en-Necm ve el-Hadîd Sûrelerinin Yorumu (İstanbul 1988, 1997); Kur’ân’ın Matematik Sırları: el-Müddessir ve Fussilet Sûrelerinin Yorumu (İstanbul 1987, 1997); Kur’an-ı Kerîm’den Âyetler ve İlmî Gerçekler (Ankara 1984, 1988, 1993; Nurbâki’nin en tanınmış eseri olup Ķabesetün Ǿilmiyye mine’l-Ķurǿâni’l-Kerîm adıyla Arapça’ya [trc. Enver Tâhir Rızâ, Ankara 1985]), Verses from the Glorious Koran and the Facts of Science adıyla İngilizce’ye ([trc. Metin Beynam, Ankara 1985, 1989, 1998] çevrilmiştir); Kur’an Mûcizeleri (İstanbul 1985).

B) Bilim ve Din: Evrendeki Mûcize (İstanbul 1990); Bilim Açısından İmanın Altı Şartı (İstanbul 1997); İmanla Gelen İlim (I-II, İstanbul 1997, 1998); İnsan Bilinmezi (İstanbul 1997); İnsan ve Hayat (İstanbul, ts., el-İnsân ve mu‘cizetü’l-hayât adıyla Arapça’ya çevrilmiştir [trc. Orhan Muhammed Ali, Bağdad 1404/ 1984]); Namazın Sırları (İstanbul 1986); Boşluğun Sesi Ateizm (baskı yeri yok, 1994).

C) Din ve Ahlâk: Tek Nûr (İstanbul 1958); Sonsuz Nûr (İstanbul 1960); İslâm Metafiziği: İman (İstanbul 1983); Gönül Penceresinden Fahr-i Kâinat Efendimiz (İstanbul 1986); Gönüllerde Sema (İstanbul 1990); Türkistan’dan Türkiye’ye Anadolu Mûcizesi (İstanbul 1990); Kutsal Mücâdelem (Beklenen Vakit gazetesinde çıkan yazılarından oluşturulmuştur, İstanbul 1996); Peygamber Çizgisinde Yaşamak (İstanbul 1996); Nur Dolu Geceler (İstanbul 2002); Nurdan Anneler (çeşitli konferanslarından meydana gelen eser, Hz. Peygamber’in eşleri ve tanınmış akrabalarının hayat hikâyeleri ve menkıbelerini ihtiva eder, İstanbul 2005); Velîler Deryasından Katreler (radyo konuşmalarını derleyen eseridir, İstanbul 2005); Yüce İslâm Büyükleri (İstanbul 2003). Nurbâki’nin bunların dışında Kanser (İstanbul 1982), Kalb ve Ötesi (İstanbul 1984), İslâm Dininin İnsan Sağlığına Verdiği Önem (Ankara 1985), Geleceğin Dramı Aids (İstanbul 1987), Radyasyon ve AIDS (İstanbul 1998) adlı eserleri vardır.

BİBLİYOGRAFYA:

Halûk Nurbaki, Kutsal Mücâdelem, İstanbul 1996, s. 7-53; Uğur İlyas Canbolat, Portreler, İstanbul 1998, s. 119-128; a.mlf., “Dr. Haluk Nurbaki: Gönül Gündemindeki Adam”, Özgür ve Bilge, I/5, İstanbul 2002, s. 13-15; Gerçek Âlim, Gerçek Âşık Halûk Nurbaki (haz. Uğur İlyas Canbolat), İstanbul 2004; “Halûk Nurbaki ile Mülakat”, Feyz, V/55, Ankara 1996, s. 12-18.

B. Babür Turna