RÂMHÜRMÜZÎ

(الرامهرمزي)

Ebû Muhammed İbn Hallâd el-Hasen b. Abdirrahmân b. Hallâd er-Râmhürmüzî el-Fârisî (ö. 360/971)

Hadis usulüne dair ilk eseri yazdığı bilinen muhaddis.

265 (879) yılı civarında İran’ın güneybatısında Ahvaz’a bağlı Râmhürmüz’de doğdu. Dedesine nisbetle İbn Hallâd veya Hallâdî diye anıldı. Hocaları arasında babasının da yer alması onun bir ilim muhitinde yetiştiğini göstermektedir. Öğrenimine 290 (903) yılında başladı, hadis öğrenmek için Şîraz’a ve Mekke’ye gitti. Kendilerinden hadis öğrendiği 200’e yakın hocası arasında İbn Ebû Hayseme, Ahmed b. Muhammed el-Birtî, Muhammed b. Gālib ed-Dabbî, Mûsâ b. Hârûn el-Bağdâdî, Mutayyen, Yûsuf el-Kādî, Ebû Ca‘fer İbn Ebû Şeybe, Ca‘fer b. Muhammed el-Firyâbî, Abdân el-Ahvâzî, Zekeriyyâ b. Yahyâ es-Sâcî gibi âlimler yer almaktadır. Sika, me’mûn, sebt, hâfız gibi ta‘dîl lafızlarıyla nitelendirilen, müttaki ve güzel ahlâklı olduğu belirtilen, kendi beldesinin merkez camisinde dersler verdiği bilinen Râmhürmüzî’nin talebeleri arasında İbn Cümey‘ el-Gassânî, Ebû Ali Hasan b. Ahmed b. Muhammed el-Keşşî eş-Şîrâzî, İbn Merdûye gibi muhaddisler vardır. Râmhürmüzî tarih, şiir ve edebiyatla da meşgul olmakla birlikte hadis ilminde şöhret bulmuştur. Hadis usulüne dair kaleme alınan ilk eser kabul edilen el-Muĥaddiŝü’l-fâśıl beyne’r-râvî ve’l-vâǾî’si, hem dirâyetü’l-hadîs hem rivayet âdâbı konusunda daha sonraki çalışmalara kaynak olmuştur.

Râmhürmüzî’nin yaşadığı dönem siyasî bölünmelerin ve tefrikaların baş gösterdiği, Abbâsî yönetimine bağlılıkları sembolik kalan bölgesel yönetimlerin hüküm sürdüğü, bu sebeple Abbâsî hilâfetinin Bağdat ve civarıyla sınırlı kaldığı bir dönemdi. Büveyhîler 326’da (938) bölgenin kontrolünü ele geçirmeden önce Râmhürmüzî Hûzistan’da kadılık yapmaktaydı. Daha sonra dönemin idarecilerine yazdığı şiirler sayesinde onlarla iyi ilişkiler kurdu. Aynı zamanda şair olan Büveyhî Veziri Mühellebî’nin 345’te (956) vezirlik görevine


tayini vesilesiyle şiirler yazdı; Mühellebî tarafından kendisine yeniden Hûzistan kadılığı teklif edildiyse de kabul etmedi. Ayrıca Büveyhî Ebü’l-Fazl İbnü’l-Amîd ile yazışmalar yaptı ve onun Rey’e gitmesi hususundaki davetini de geri çevirdi. Râmhürmüzî, Büveyhî Hükümdarı Adudüddevle ile de yazıştı; idareci ve vezirlerle olan iyi ilişkileri sayesinde fikirlerini çekinmeden onlara anlatabildi. Yâkūt el-Hamevî onun bu yazışmalarından ve şiirlerinden örnekler vermiştir (MuǾcemü’l-üdebâǿ, IX, 6-16). 345 (956) veya 346 (957) yılında kendisine teklif edilen görevleri büyük ihtimalle yaşlılığı sebebiyle kabul etmeyip doğum yeri olan Râmhürmüz’e döndü ve hayatının son yıllarını burada geçirdi. Çoğunluğun kanaatine göre 360 (971) yılında burada vefat etti.

Râmhürmüzî’nin yaşadığı dönemde fıkhî ve itikadî görüş ayırılıkları artmış, Râmhürmüz’de Mu‘tezilî görüş güçlenmiş ve önde gelen Mu‘tezile âlimlerinden Ebû Muhammed Abdullah b. Abbas er-Râmhürmüzî vasıtasıyla burada Basra’dan sonra Mu‘tezile’nin ikinci kütüphanesi kurulmuştu. Râmhürmüzî’nin sünnete karşı lâkayt davrandıklarından ve hadis ehlini küçük gördüklerinden bahsettiği, dolayısıyla kitabının yazılmasına sebep olduklarını söylediği kimseler (el-Muĥaddiŝü’l-fâśıl, s. 159) muhtemelen Mu‘tezile mezhebi mensuplarıydı. Onun, Câhiz’in yolundan gittiği şeklindeki bir değerlendirmeye bakarak (İbnü’n-Nedîm, s. 172) Mu‘tezilî olduğu iddiasını (Librande, LVII [1980], s. 4-5) mevcut eserleriyle bağdaştırmak mümkün değildir. İbnü’n-Nedîm, Râmhürmüzî’nin Câhiz’in yolunu takip ettiğini söylerken muhtemelen dirayetini, üslûbunu, erken bir dönemde çeşitli alanlarda eser vermesini ve asrının ilmî hayatına yaptığı katkıyı kastetmiştir. Öte yandan Büveyhîler ile yakın ilişkisine ve er-Reyĥâneteyn el-Ĥasen ve’l-Ĥüseyn adlı bir kitap yazmasına bakarak onun Şiî olduğu ileri sürülmüşse de (a.g.e., LVII [1980], s. 6-7) mevcut eserlerindeki Sünnî yaklaşımı destekleyen ifadeleri bu iddiayı geçersiz kılmaktadır.

Eserleri. 1. el-Muĥaddibü’l-fâśıl* beyne’r-râvî ve’l-vâǾî. Hadis usulüne dair yirmi iki meseleye yer veren eser hadis ilminin bütün konularını içermemekte, daha önceki âlimlerin belirli konulara dair uygulamalarına yer vermektedir. Kitabı Muhammed Accâc el-Hatîb yayımlamıştır (Beyrut 1391/1971, 1404/1984). 2. Emŝâlü’l-ĥadîŝ. Râmhürmüzî’nin hadislerde geçen va’d-vaîd, helâl-haram, iman-küfür gibi konularda emsale benzer 140 meseli yedi cüz halinde toplayıp âyet, hadis ve şiirlerle şerhettiği bir çalışmadır. Eser Abdülalî Abdülhamîd el-A‘zamî (Haydarâbâd 1388; Bombay 1404/1983), Ahmed Abdülfettâh Temmâm (Beyrut 1409/1988; Emŝâlü’l-ĥadîŝi’l-merviyye Ǿani’n-Nebiyyi śallallāhü Ǿaleyhi vesellem) ve Emetülkerîm el-Kureşiyye (Bonn 1959; Haydarâbâd 1388/ 1968; İstanbul, ts.) tarafından neşredilmiştir. Rıdvân el-Hasan eseri yüksek lisans tezi olarak tahkik etmiştir (Câmiatü Dımaşk). İbn Hacer el-Askalânî, müellifin Ĥadîŝü (Fevâǿidü) Ebî Bekr İbn Ħallâd adlı eserinin birinci ve ikinci cüzlerini çeşitli hocalarından okuduğunu belirtmektedir (el-MecmaǾu’l-müǿesses, II, 401). Müellifin ayrıca muhtemelen rivayet ettiği hadisleri ihtiva eden bir müsnedi bulunduğu anlaşılmaktadır. Kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Kitâbü Edebi’l-mevâǾid, Kitâbü Edebi’n-nâŧıķ, Kitâbü’l-Felek fî muħtâri’l-aħbâr ve’l-eşǾâr, Kitâbü’l-Ǿİlel fî muħtâri’l-aħbâr, Kitâbü İmâmi’t-tenzîl fî (Ǿilmi)’l-Ķurǿân, Kitâbü’l-Menâhil ve’l-aǾŧân ve’l-ĥanîn ile’l-evŧân, Kitâbü Mübâsaŧati’l-vüzerâǿ, Kitâbü’n-Nevâdir ve’ş-şevârid, Kitâbü RabîǾi’l-müteyyem fî aħbâri’l-Ǿuşşâķ, Kitâbü’r-Riŝâ (Merâŝî) ve’t-teǾâzî, Kitâbü’r-Reyĥâneteyn el-Ĥasen ve’l-Ĥüseyn rađıya’llāhu Ǿanhümâ, Kitâbü Risâleti’s-sefer, Kitâbü’ş-Şeyb ve’ş-şebâb.

BİBLİYOGRAFYA:

Râmhürmüzî, el-Muĥaddiŝü’l-fâśıl (nşr. M. Accâc el-Hatîb), Beyrut 1391/1971, neşredenin girişi, s. 9-25; a.mlf., Emŝâlü’l-ĥadîŝ (nşr. Abdülalî Abdülhamîd el-A‘zamî), Bombay 1404/1983, Muktedâ Hasan Yâsîn’in girişi, s. s-r; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Teceddüd), s. 172; Sem‘ânî, el-Ensâb, VI, 52-53; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, IX, 5-17; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVI, 73-75; a.mlf., Teźkiretü’l-ĥuffâž, III, 905-907; İbn Hacer, el-MecmaǾu’l-müǿesses li’l-muǾcemi’l-müfehres (nşr. Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî), Beyrut 1415/ 1994, II, 397-398, 401; Keşfü’ž-žunûn, II, 1121, 1612, 1683; G. H. A. Juynboll, Muslim Tradition, Cambridge 1983, s. 29, 47, 66, 135, 141; a.mlf., “al-Rāmahurmuzī”, EI² (İng.), VIII, 420-421; Kays Âl-i Kays, el-Îrâniyyûn, II/2, s. 416-421; İzzet Tosun, Dirâyetü’l-hadîs İlminin Doğuşu ve el-Muhaddisü’l-fâsıl (yüksek lisans tezi, 1986), UÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 81-91; Ali Halîl Mustafa Ebü’l-Ayneyn, “el-İhtimâmâtü’t-terbeviyye Ǿinde İbn Ħallâd er-Râmhürmüzî”, Min aǾlâmi’t-terbiyyeti’l-ǾArabiyyeti’l-İslâmiyye, Riyad 1409/1988, II, 27-62; Cezzâr, Medâħilü’l-müǿellifîn, I, 530-531; İsmail L. Çakan, Hadis Edebiyatı, İstanbul 2003, s. 216; L. Librande, “A Reconsideration of Ibn Khallad’s Place in the Buwayhid Lands”, Isl., LVII (1980), s. 3-8; A. Âsaf Fikret, “İbn Ħallâd Râmhürmüzî”, DMBİ, III, 440-441; M. Yaşar Kandemir, “Mesel”, DİA, XXIX, 298.

İbrahim Hatiboğlu