REVAN KÖŞKÜ

Topkapı Sarayı’nda XVII. yüzyıla ait bir köşk.

Sofa-i Hümâyun denilen dördüncü avluda ve Hırka-i Saâdet Dairesi’nin kuzeydoğusunda yer alan köşk IV. Murad tarafından Revan seferi (1635) dönüşünde yaptırılmıştır. Mimarının kimliği kesin biçimde bilinmemekte, Hasan Ağa veya Kasım Ağa olabileceği ileri sürülmektedir. Kapısının üzerindeki ta‘lik Farsça kitâbede dergâh diye nitelendirilmesi dikkat çekicidir. Yapı köşk olarak inşa edilmesine rağmen sonraki dönemlerde farklı amaçlar için de kullanılmıştır. Önceleri padişah sarıklarının sarılıp muhafaza edildiği köşkte vezîriâzam padişaha telhis sunardı. Ramazan ayının on ikinci gününde Has Odalılar’ın padişahın nezâretinde Hırka-i Saâdet Dairesi’n-den getirdikleri kutsal emanetler de burada ziyarete açılır ve iki gece bekletildikten sonra geri götürülürdü. Patrona Halil ve ileri gelen adamlarının boğdurulduğu mekân olan Revan Köşkü I. Mahmud döneminde (1730-1754) kütüphaneye çevrilmiş ve zamanla Has Oda Kütüphanesi adını almıştır.

Sekizgen planlı yapı üç eyvanlı düzendedir. Duvarlar çift sıra pencereli olup bunlardan alt sıradakiler dikdörtgen, üst sıradakiler sivri kemerli açıklıklara sahiptir. Yapının üzerini örten 7,70 m. çapındaki kasnaksız kubbenin eteğine dört yönde birer pencere açılmıştır. Köşkün eyvanlı plan şemasından dolayı saçakları geniş tutulmuş, revaksız kuzeydoğu ve güneydoğu cephelerinde eyvanların dış köşeleri arasındaki atkılarla bu saçaklar desteklenmiştir. Saçaklardaki halen mevcut ahşap çubuklu kaplamaların önceden nasıl düzenlendiği bilinmemektedir. Girişin sol yanında, içinde köşk ile Hırka-i Saâdet Dairesi’nin arasındaki saçağa çıkmak için yuvarlak bir merdiven bulunan küçük bir mekân vardır. Revan Köşkü’nün Hırka-i Saâdet Dairesi’nin revakı önünde inşa edilmiş olması tasarımında etkin rol oynamış ve bu durum plan şemasına da yansımıştır. Binaların ilişkisi revaklarının birbirine bağlanmasıyla sağlandığı için köşk kuzeybatı ve güneybatı revaklarının gerisinde kalmış, dolayısıyla dışa dönük etkisi azalmıştır. Simetriyi bozan hareketlerden yapıda, kullanım rahatlığının uygulanan plan şemasının geleneksel biçiminden daha fazla önemsendiği anlaşılmaktadır. Köşkün Lâle Bahçesi kotundaki bodrum katı güneydoğu cephesinde yer alan iki kapıyla iki küçük mekândan bahçeye açılmaktadır. Dar ve dışarıdan ışık almayacak biçimde düzenlenen bu mekânlardan bina ile Hırka-i Saâdet Dairesi arasındaki kısmın altına rastlayanın, aynı zamanda padişahın kahve içtiği köşkün kahve ocağı olması muhtemeldir. Revan Köşkü, güneydoğu terasındaki dört burmalı direk üzerine oturtulmuş ahşap bir çatıdan oluşan kameriyesiyle ayrı bir görünüme sahiptir.

Kesme taş malzemeyle inşa edilen köşkün revakları başlıkları mukarnaslı sütunlara bindirilmiş, kapı kemerinde almaşık olarak beyaz ve yeşil, diğer kemerlerde beyaz ve kırmızı taşlar kullanılmıştır. Dış cephe zeminden alt pencerelerin üst hizasına kadar renkli bordürlerle çerçevelenmiş kırmızı, yeşil ve kısmen siyah taşlarla, saçakların altındaki kitâbeli beyaz mermer bordüre kadar yukarısı da mavi rengin hâkim olduğu çinilerle kaplıdır. Sağır cephelerde göze çarpan yaklaşık 1 m. çapındaki dairesel kırmızı taş levhaların beyaz mermer levhaların içine kakma yöntemiyle yerleştirilmiş olması Memlük mimarisindeki renkli taş süslemeleri hatırlatmaktadır. Köşkün içi de kubbe seviyesine kadar tamamen çini kaplamadır. Eyvanların yan kenarlarındaki pencerelerin merkeze dönük taraflarında gömme çini raflar, duvarlarda sedef, bağa ve fildişi kakmalı ahşap gömme dolaplar bulunmaktadır. Alt pencereler altıgenlerle oluşturulmuş şebekeli, üst pencereler revzenlidir. Eyvansız batı duvarına bakır üzerine altın kaplama davlumbazıyla dikkat çeken bir ocak yerleştirilmiştir. Kubbe içi süslemeleri Sultan Reşad dönemine aittir. Eyvan tavanlarındaki işlemeler ve ahşap üzeri Edirnekârî süslemeler devrin seçkin örneklerindendir. Tavanlardaki sonradan restore edilen altın yaldızlı ve renkli zengin rûmî kompozisyonlar zamanın tahribatına rağmen orijinal biçimleri bozulmadan günümüze ulaşmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

İstiklal Bulut, Revan Köşkü (mezuniyet tezi, 1958), İÜ Ed. Fak. Sanat Tarihi bölümü; R. Ekrem Koçu, Topkapı Sarayı, İstanbul, ts., s. 43; Sedad Hakkı Eldem, Köşkler ve Kasırlar, İstanbul 1969, I, 287-298; Hülya Tezcan, Köşkler, İstanbul 1978, s. 15-17; Günkut Akın, Asya Merkezi Mekan Geleneği, Ankara 1990, s. 131; Nadide Seçkin, Topkapı Sarayı’nın Biçimlenmesine Hakim Olan Tasarım Gelenekleri Üzerine Bir Araştırma (doktora tezi, 1990), İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, s. 113; O. Grabar, “The Architecture of Power: Palaces, Citadels and Fortifications”, Architecture of the Islamic World (ed. G. Michell), Hong Kong 1991, s. 48-79; G. Goodwin, “Key Monuments of Islamic Architecture (Turkey)”, a.e., s. 237-245; Hasan Fırat Diker, Topkapı Sarayında Revan ve Bağdat Köşkleri (yüksek lisans tezi, 2000), İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü; a.mlf., “Revadır Revan Köşkü’ne”, Mimarist, IV/12, İstanbul 2004, s. 21-24; Ahmet Vefa Çobanoğlu, “Osmanlıda Baş Mimarlar”, Türk Dünyası Kültür Atlası: Osmanlı Dönemi, İstanbul 2002, IV, 287, 294-301; Abdurrahman Şeref, “Topkapı Saray-ı Hümayunu”,


TOEM, II/7 (1911), s. 395-421; Tahsin Öz, “Tavanlarımız”, Güzel Sanatlar, sy. 5, İstanbul 1944, s. 35; İsmail Baykal, “Topkapı Sarayı Müzesi Kitaplıkları”, a.e., sy. 6 (1949), s. 75-84; Semavi Eyice, “Mimar Kasım Hakkında”, TTK Belleten, XLIII/172 (1979), s. 767-808; a.mlf., “Revan Köşkü”, DBİst.A, VI, 319-320.

Hasan Fırat Diker