SANCAK

Günümüzde Sırbistan ile Karadağ arasında kalan, Osmanlı döneminde teşekkül etmiş idarî bölge.

Osmanlı döneminin ardından Yugoslavya Krallığı’na (1918-1941) terkedilen, 1945’ten sonra kurulan komünist Yugoslavya’sındaki Sırbistan ve Karadağ cumhuriyetleri arasında paylaşılan Sancak bölgesi günümüzde doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılır. Doğu Sancak bugünkü Sırbistan’ın güneybatısındaki araziyi teşkil eder ve tamamen Sırbistan’ın idaresindedir. Bunun


dışındaki kısım ise Sancak bölgesinin batısı olup yeni kurulan (2006) Karadağ Cumhuriyeti sınırları içinde bulunmaktadır. Sancak bölgesi bir bütün halinde düşünüldüğünde yüzölçümü 8687 km²’dir ve günümüzde toplam nüfusu 450.000’i aşmaktadır. Müslüman nüfus 365.000 civarında olup toplam nüfusun % 81,1’ini oluşturur. Bölgenin doğu kısmı Novi Pazar (Yenipazar), Tutin, Sjenica, Prijepolje, Nova Varoş, Priboj gibi şehirlerden oluşmaktadır. Batı kısmı ise Pljevlja (Taşlıca), Bijelo Polje (Akova), Berane, Roήaje ve Plav şehirlerinden ibarettir.

Sancak’ı oluşturan bölge Eskiçağ’lardan beri meskûn olup Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasından (395) sonra Doğu Roma İmparatorluğu’nun sınırları içinde kaldı. Zaman zaman buralara Alanlar, Hunlar, Vizigotlar ve Bulgarlar hâkim oldu. 547-548’de bölgeye ilk Slav akınları başladı. Güney tarafından yavaş yavaş ilerleyen Slavlar, Balkanlar’ın kuzeybatı kesimine gelen Avarlar’ın baskısıyla dağıldılar. VII. yüzyıl ortalarında Slavlar, Raşka bölgesinden geçerek Karadağ’ın sınır bölgelerinden Kuzey Arnavutluk’a kadar girmeyi başardılar. Bir yandan Bizans baskısı, öte yandan Sırp istilâsı yüzünden Raşka bölgesi Bizans ve Sırplar arasında el değiştirdi.

Kaynaklardan Slavlar’ın bu bölgeye göçünün VII. yüzyılda başladığı ve Stevan Nemanja dönemine kadar Sırp yerleşmesinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Resmî olarak 1168’de bugünkü Novi Pazar’da bulunan Sv. Petar Kilisesi’nde Sırp Kralı Stevan Nemanja tarafından Ortodoks Hıristiyanlığı kabul edildi. Stevan Nemanja’nın ölümünün (1200) ardından ikinci oğlu olan Stefan, 1217’de Sırbistan Krallığı’nı ilân ettikten sonra oğulları Vladislav, Radoslav, I. Uroş ve Uroş’ın oğlu Dragutin’in hükümdarlıkları dönemlerinde Raşka bölgesi Sırp Krallığı’nın bir parçası olmayı sürdürdü. Bölgenin bu dönemdeki ana merkezleri Ras, Deήevo, Jeleč ve Dugopolje idi. 1282’de Kral Milutin, Ras şehrini terkedip merkezini Priştine yakınında olan Paun’a ve daha sonraları Üsküp’e taşıdı. Osmanlılar’ın gelişine kadar (1382-1389) bölge ihmal edilmiş bir şekilde kaldı.

1389’daki Kosova savaşından sonra Raşka bölgesinin bir kısmı Vuk Branković’e aitti. Üsküp’ün fethinin ardından (1392) Osmanlı ordularının Sancak (Raşka) bölgesine doğru ilerlemesinin yolu açılmış oldu. 1396’da Raşka bölgesindeki Jeleč, Zvečan ve Gluhavica’nın Osmanlılar’ın kontrolünde olduğu tahmin edilmektedir. Gluhavica kadısına Dubrovnik tüccarlarından gönderilen mektupta onların Raşka bölgesinden geçmek için gereken gümrük parasını ödeyecekleri belirtilmektedir. 1396-1455 yılları arasında Sancak bölgesinde ikili bir iktidar görülmektedir. Bölgedeki kalelerde Osmanlı askerî gücü bulunuyordu, kalelerin dışında ise iktidar Sırp feodal güçlerinin elindeydi. Jeleč, Zvečan ve Ras kaleleri Osmanlı ordusunun kuzeye doğru ilerlemesi için stratejik merkezlerdi. Sancak bölgesinin tamamının Osmanlı idaresine Mayıs 1455’te İshak Bey’in oğlu Îsâ Bey döneminde girdiği tahmin edilmektedir (Šabanović, s. 33).

1455 yılına ait tahrir kayıtlarında bu bölgede Jeleč, Zvečan, Ras ve Sjenica’nın adı zikredilir (BA, MAD, nr. 544). Zvečan’da Yûsuf adında bir subaşı ve bir kadı bulunmaktadır. Jeleč şehrinin kalıntıları Yenipazar’ın güneydoğusunda ve Jošanica nehrinin kaynağına yakın bir yerdedir. Gluhavica’nın da (Demircipazar) aynı vilâyete bağlı olduğu ve Mayıs 1396’da burada bir kadının bulunduğu görülür. 1455’te Jeleč vilâyetinin altı köyü olduğu, yetmiş altı hânenin 4498 akçe vergi verdiği dikkati çeker (Šabanović, s. 33). Ras vilâyetinin merkezi eski Ras şehrinin yanında Trgovište (Eskipazar) adlı bir yerleşim merkezi bulunur. Osmanlılar’ın eline geçtiğinde Pazar veya Pazarište diye adlandırıldı. 1455-1461 yıllarında bu bölgede İshak Bey’in oğlu Îsâ Bey tarafından Yenice-i Pazar (Yenipazar, Novi Pazar) şehri kurulduğunda Trgovište Eskipazar diye anılmaya başlandı. Yenipazar’ın temelleri atılırken önce yolların kesiştiği Yenipazar ovasında (Bosna, Zeta ve Dubrovnik yolları), Jošanica nehrinin Raşka nehrine döküldüğü, günümüzde şehrin bulunduğu yere bir askerî garnizon binası ve elli altı dükkânlık bir çarşı, halen kalıntıları şehrin merkezinde görülen bir hamam ve bir cami inşa edildi (İA, XIII, 396).

Raşka bölgesi Bosna ve Hersek’in fethinin ardından oluşturulan Bosna sancağına katıldı. Bosna sancağını meydana getiren ilk bölgeler arasında eski Raşka bölgesindeki Jeleč, Zvečan, Ras, Sjenica, Moravica ve Nikšić’in adları zikredilmektedir (1464). 1455-1465 yılları arasında bütün Raşka bölgesi Osmanlı idaresine girmişti. 1465’te Priboj, Prijepolje, Pljevlja bölgeleri fethedilerek bunların bir kısmı Hersek sancağına eklendi. 1584’te Yenipazar sancak haline getirilip 1580’de teşkil edilen Bosna eyaletinin içinde yer aldı. Bu tarihten itibaren XVI ve XVII. yüzyıllarda Sancak bölgesine ait Eskipazar Priboj ve Bosna sancağında, Taşlıca Hersek sancağında kadılık merkezleri olarak görülmektedir (Šabanović, s. 184, 186, 194).

XVIII. yüzyılda Bosna sancağında yeni düzenlemeler yapıldığında Sancak bölgesine ait Yenipazar, Eskipazar ve Stari Vlah kaza statüsündeydi. Yenipazar kadılığı bu dönemde Jeleč, Yenipazar, Ras ve Vrače nahiyelerinden ibaretti. Eskipazar kadılığı müstakil bir nahiyeden oluşmaktaydı. Stari Vlah kadılığı ise Sjenica, Barče (Nova Varoş) ve Moravica nahiyelerinden meydana geliyordu. Sancak bölgesinin Hersek sancağında kalan kesiminde Prijepolje ve Taşlıca kadılıkları mevcuttu. Prijepolje kadılığı Mileševo, Prijepolje, Ljubovida ve Mataruga nahiyelerinden, Taşlıca kadılığı ise Taşlıca, Kukanj, Vraneš, Krička ve Poblaće nahiyelerinden ibaretti (a.g.e., s. 229-230). 1817-1833 yılları arasında Yenipazar, Klis ve İzvornik (Zvornik) sancakları ortadan kaldırıldı. Temmuz 1865’te vilâyet olarak


adlandırılan Bosna’da yapılan idarî düzenlemeler sonucu buraya bağlanan yedi sancaktan birini Yenipazar sancağı oluşturdu. Buranın merkezi Sjenica olup Yenipazar, Sjenica, Taşlıca, Nova Varoş, Prijepolje, Akova (Bijelo Polje), Mitrovica, Berane, Kolašin ve Trgovište adlı on kazadan müteşekkildi (krş. Cevdet, III, 91-97; Šabanović, s. 233-234).

1878’de Berlin Antlaşması ile Yenipazar sancağı Bosna vilâyetinden ayrılarak Kosova vilâyetine bağlandı. Bu dönemdeki Yenipazar sancağında on bir kaza vardı (Yenipazar, Sjenica, Priboj, Prijepolje, Taşlıca, Akova, Berane, Rozaje, Nova Varoş, Mitrovica ve Kolašin). Böylece Sancak bölgesi yeni kurulan Sırbistan ve Karadağ arasında bir tampon bölge haline geldi. Berlin Antlaşması’nın 25. maddesine göre Kosova vilâyetinin Yenipazar sancağının idaresi Osmanlı Devleti’ne bırakılmıştı. Fakat yeni idare usulünün uygulanıp uygulanmadığını denetlemek ve güvenliği sağlamak amacıyla Avusturya adı geçen sancağın her tarafında asker bulundurma, askerî ve ticarî yollar yapma yetkisini ele geçirmişti (Muâhedât Mecmuası, V [1298], s. 126). Bununla birlikte Bosna-Hersek’i ilhak eden Avusturya sadece Bosna sınırında yeni kurulan Taşlıca’yı işgal edebilmişti. Bundan başka Gusinje ve Plav gibi yerlerin de aynı antlaşma gereğince Karadağ’a terki bölgede mahallî direnişlere yol açtı. 21 Nisan 1879 tarihli Yenipazar (İstanbul) Antlaşması ile Sancak uluslararası statüye sahip oldu, bu durum 1912 yılına kadar devam etti. Sırp, Bulgar ve Karadağ çetelerinin Osmanlı sınırlarında olaylar çıkarması, Bâbıâli’nin Kosova’da yaşayan Arnavutlar’ın muhtariyet taleplerini kabul etmesi, 1911’de Sultan Reşad’ın Rumeli seyahati bölgeye istikrar getirmedi. Balkan Savaşı çıktığında Sırplar hiçbir direnişle karşılaşmadan Sancak ve Kosova bölgesini işgal ettiler. Bu işgal sırasında bölge kesin biçimde Osmanlı Devleti’nden ayrıldı.

Sancak, Sırplar ve Karadağlılar arasında bölündüğünde vilâyette resmî nüfus sayımı olmamakla birlikte 1 milyon kadar nüfusun bulunduğu ve bunun dörtte üçünün müslüman olduğu tahmin edilmektedir. Yenipazar sancağındaki nüfus Arnavut ve Boşnaklar, Taşlıca’da ise tamamen Boşnaklar’dan oluşuyordu. Müslümanlardan başka bölgeye büyük çapta Sırp nüfusu yerleştirildi ve müslümanların büyük bir kısmı katliama mâruz kalıp Türkiye’ye ve Bosna-Hersek’e göç ettirildi. 1917’de Sjenica’da toplanan Sancak’ın siyasî liderleri, Sancak bölgesinin bağımsızlığının tanınması için uluslararası kamuoyundan destek talep ettiler. 1918’de söz konusu liderlerin hepsi tutuklandı. 1912-1941 yılları arasında katliamlar tamamen sona ermemekle birlikte savaş dolayısıyla daha da arttı. Sırplar’ın idaresindeki Yugoslav Krallığı’nın bir parçası olarak Sancak bölgesi politik kimliğini kaybetti. 1938’de Türkiye-Yugoslavya arasında imzalanan antlaşmaya göre Sancak’tan 40.000’i aşkın müslüman Türkiye’ye göç etti. 1945’ten sonra kurulan Tito Yugoslavyası döneminde Sancak bölgesi resmen Sırbistan ile Karadağ arasında paylaşıldı. Buna rağmen bölgenin tamamı günümüze kadar Sancak adıyla anılmaya devam etti. 1953’te Split’te (Hırvatistan), Josip Broz Tito ile Türkiye Cumhuriyeti’nin o dönemdeki Dışişleri bakanı M. Fuad Köprülü arasında imzalanan Yugoslavya-Türkiye Centilmen Antlaşması, Sancak’tan Türkiye’ye müslümanların göçlerini hızlandırdı. Bölgede Sırplaştırma hareketi özellikle Aleksandar Ranković döneminde gerçekleşti.

1980’li yılların sonundan itibaren şahıslara, mülklere ve kültürel mirasa yönelik fizikî saldırılarla baskılar daha da şiddetlendi. 1991’de Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek ve Makedonya Yugoslavya’dan ayrıldığında Sancak bölgesi Sırbistan ve Karadağ’dan oluşan Savezna Republika Jugoslavije adındaki yeni federasyonun içinde kaldı. Sancak Müslümanları Millî Meclisi tarafından 25-27 Ekim 1991 tarihinde düzenlenen referandumda seçmenlerin % 98,9’u söz konusu federasyon içerisinde Sancak bölgesinin özerkliği için evet oyu kullandı. Ancak bu referandum Belgrad rejimi tarafından kabul edilmedi, bölgede Bosna-Hersek ve Kosova savaşları döneminde (1992-2000) büyük sıkıntılar yaşandı. 22 Nisan 2001 tarihinde Karadağ’daki seçimleri kazanan devlet başkanı M. Dukanović, Yugoslavya’dan bağımsızlık için referanduma gideceğini ilân etti. 21 Mayıs 2006’da Karadağ’daki referandumdan bağımsızlık oyları çıkınca Karadağ Cumhuriyeti 3 Haziran 2006 tarihinde bağımsızlığını ilân edip resmen Sırbistan Cumhuriyeti’nden ayrıldı; böylece Sancak bölgesi de resmen iki kısma ayrılmış oldu.

İslâmî kültür özellikle şehirlerde, bugünkü Sancak bölgesinin dağlık iç kesiminde Osmanlılar’ın kurduğu yerleşim yerlerinde yoğunlaşmıştır. Yenipazar’da Mevlânâ Muslihuddin tarafından yaptırılan Altun Alem Camii (1550), Evliya Çelebi’nin de kaydettiği Bor Camii, XVIII. yüzyılda inşa edilen Leylâk Camii ve 1836’da şehrin kenarında Mütesellim Eyüb Paşa Camii, Molla İbiş Camii, Arap Camii (1528), onun karşısındaki sokakta bulunan Türk Hamamı (1489) ve Yenipazar’ın kuzeydoğusunda 4 km. uzaklıkta Hâfız Ahmed Paşa’nın yaptırdığı Yenipazar Kaplıcası ve Kalesi bugüne ulaşmıştır (bk. YENİPAZAR). Bundan başka özellikle Hersek sancağının idare merkezi olan Taşlıca’da 1570 civarında inşa edilen Hüseyin Paşa Camii yer alır. Sjenica’da Vâlide Sultan Camii (XIX. yüzyılın başında), Akova’da Yûsuf Camii (1471), Eskipazar’da Sultan Murad Camii (1450) ve Kuç Camii (1830), Prijepolje’de Büyük Cami (Velika Dzamija) gibi tarihte çeşitli tahribata uğramış Osmanlı eserleri mevcuttur. Bunların büyük bir kısmı Krallık Yugoslavyası ve Tito Yugoslavyası döneminde


yıktırılmıştır (daha geniş bilgi için bk. Ayverdi, Avrupa’da Osmanlı Mi‘mârî Eserleri II, III, 428-430; a.e. III, III, 112, 149, 317-337; Mušović, Novi Pazar, s. 70-94). XVI. yüzyıl divan şiirinin önde gelen temsilcilerinden Taşlıcalı Yahyâ Bey bu bölgedendir. Nikšićli Salih Gašević de Süleyman Çelebi’nin Mevlid’ini Boşnakça’ya tercüme etmiştir.

Bugün Sancak’ta müslümanların en yoğun olduğu kesim Yenipazar’dır. Halen müslümanlarca desteklenen Sulejman Ugljanin ve Rasim Ljaić liderliğinde iki siyasî parti mevcuttur. Bu siyasî partiler arasındaki ihtilâflar ve Sırbistan Devleti’nin müdahalesi neticesinde Belgrad ile Sancak müftülükleri arasında dinî teşkilât konusunda anlaşmazlık meydana gelmiş, 2007 yılında birbirinden ayrı Sırbistan İslâm Birliği Başkanlığı (Mešihat Islamske Zajednice u Srbiji [Novi Pazar] ve Islamska Zajednica Srbije [Beograd]) ortaya çıkmıştır. Sancak Başmüftülüğü’ne ait Îsâ Bey Medresesi adında bir İmam-Hatip Lisesi, bir İlâhiyat Fakültesi ve Glas Islama adlı bir dergi mevcuttur. Dinî literatürün çoğu Bosna-Hersek’ten temin edilmektedir. Ayrıca Yenipazar’da kurulan özel bir üniversite faaliyetini sürdürmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

BA, TD, nr. 24, s. 115-118; nr. 56, s. 9-10; nr. 211, s. 659-670; BA, KK, nr. 262, s. 2, 34; Evliya Çelebi, Seyahatnâme, V, 544-550; Kosova Vilâyeti Salnâmesi, (1296); a.e. (1304), s. 127, 128, 134, 137, 143, 224, 723, 856; Cevdet, Tezâkir, III, 91-97; Kanuni i Kanunname za Bosanski, Hercegovački, Zvornički, Kliški, Crnogorski i Skadarski Sandήak, Sarajevo 1957, s. 28, 29, 32, 41-42, 65; Hazim Šabanović, Bosanski Pašaluk-Postanak i Upravna Podjela, Sarajevo 1959, s. 27-43, 50-54, 70-72, 77-81, 88-98, 101-105, 115-118, 144-146, 163-166, 184, 186, 194, 229-234; V. Vinaver, “Period Turske Vladavine (XV-XVIII)”, Novi Pazar i Okolina, Novi Pazar 1969, s. 152-194; Ejup Mušović, “Islamski Spomenici Novog Pazara”, a.e., s. 70-94; a.mlf., Etnički Procesi i Etnička Struktura Stanovništva Novog Pazara, Beograd 1979, s. 7-125; A. Andrejević, “Altun-Alem Dήamija u Novom Pazaru”, Zbornik Radova Svetozara Radojčića, Beograd 1969, s. 1-10; a.mlf., “Spomenici Islamske Umetnosti”, Novi Pazar i Okolina, Novi Pazar 1969, s. 195-214; Ömer Bosnavî, Bosna Tarihi, Ankara 1979, s. 25-26, 83-85, 95-98, 102-104, 109-110; Ayverdi, Avrupa’da Osmanlı Mi‘mârî Eserleri II, III, 428-430; a.e. III, s. 112, 149, 317-337; a.mlf., “Yugoslavya’da Türk Âbideleri ve Vakıfları”, VD, sy. 3 (1956), s. 175-177; Ahmed Aličić, Uredenje Bosanskog Ejaleta od 1789. do 1878. godine, Sarajevo 1983, tür.yer.; Enes Pelidija, Bosanski Ejalet od Karlovačkog do Poήarevačkog Mira, Sarajevo 1989, s. 41-48; A. Popovic, Balkanlarda İslâm, İstanbul 1995, s. 186-187, 191, 194, 217-220, 223-225, 237, 242, 249; Hakija Avdović, Poloήaj Muslimana u Sandήaku, Sarajevo 1991, tür.yer.; Hasan Ali Kasır, Peygamber Şiirleri, İstanbul 1997, s. 360; Bajro Agović, Dήamije u Crnoj Gori, Podgorica 2001, tür.yer.; Harun Crnovršanin - Nuro Sadiković, Sandήak Porobljena Zemlja (Bosna, Sandήak i Kosovo Kroz Historiju), Zagreb 2001, s. 22-24, 40-43, 46-71, 94-108, 152-312, 388-542, 642-652, 680-731, 755-766; Olga Zirojević, Srbija Pod Turskom Vlašću 1459-1804, Beograd 2007, tür.yer.; a.mlf., “Novi Pazar u Turskim Izvorima do Kraja XVI vijeka”, Novopazarski Zbornik, sy. 1, Novi Pazar 1977, s. 111-119; Muâhedât Mecmuası, V, İstanbul 1298, s. 126; M. Tayyib Gökbilgin, “Kanunî Sultan Süleyman Devri Başlarında Rumeli Eyâleti, Livaları, Şehir ve Kasabaları”, TTK Belleten, XX/78 (1956), s. 247-251, 261, 284-285; Tayyib Okiç, “Çeşitli Dillerde Mevlidler ve Süleyman Çelebi Mevlidinin Tercemeleri”, İİFD, sy. 1 (1975), s. 36-55; Kāmûsü’l-a‘lâm, IV, 2986-2987; VI, 4803; M. Lut, “Novi Pazar”, Enciklopedija Jugoslavije, Zagreb 1965, VI, 309-310; Nazif Hoca, “Yeni Pazar”, İA, XIII, 395-399; Feridun Emecen, “Bosna Eyaleti”, DİA, VI, 296-297; Branislav Djurdjev, “Bosna-Hersek”, a.e., VI, 297-305; Münir Aktepe, “Kosova”, a.e., XXVI, 218-219.

Muhammed Aruçi