ŞÂŞÎ, Ebû Ali

(أبو علي الشاشي)

Ebû Alî Ahmed b. Muhammed b. İshâk eş-Şâşî (ö. 344/955)

Hanefî fakihi.

Mâverâünnehir bölgesinde bugün Özbekistan sınırları içinde yer alan Şâş (günümüzde Taşkent) şehrinden olup hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Iraklı Hanefî fakihi Ebü’l-Hasan el-Kerhî’nin, ömrünün sonlarına doğru kendisine felç indiğinde ders vermek için öğrencisi Şâşî’yi, fetva


için de Ebû Bekir Ahmed b. Muhammed ed-Dâmegānî’yi görevlendirdiği bilinmektedir. Kerhî’nin, “Bize hâfızası Ebû Ali’den daha sağlam ve güçlü biri gelmemiştir” dediği kaydedilmektedir. Şâşî, hocasının vefatından (340/952) sonra Bağdat’ta Derbüabde Mescidi’nde ders verdi ve Hanefîler’in reisi konumuna geldi. Mezhebin gerek “usul” gerekse “nevâdir” diye anılan hükümlerine vâkıf idi (Ebû Ca‘fer el-Hinduvânî’nin onun bu özelliğini sınama girişimiyle ilgili bir anekdot için bk. Saymerî, s. 164). Serahsî, fıkıh ve usul kaynaklarında fikirlerine hemen hemen hiç yer verilmeyen Şâşî’nin zâhirü’r-rivâyeye (usul) muhalif olan bir görüşünü ve gerekçesini kaydeder (el-Mebsûŧ, XX, 171). Şâşî’nin vasiyeti uyarınca vefatından sonra defterleri öğrencilerine verildi, üç kişide bulunan 900 dirhemlik mirası sadaka olarak dağıtıldı. Ders halkasının başına Nîşâbur’dan Bağdat’a dönen arkadaşı Ebû Bekir el-Cessâs geçti.

Eski kaynaklarda Şâşî’nin eserinin bulunduğuna dair bir kayda rastlanmamaktadır. Ancak Uśûlü’ş-Şâşî adlı bir eser hem ona hem aynı nisbeyi taşıyan diğer bazı müelliflere (Nizâmeddin eş-Şâşî ve Ebû Ya‘kūb İshak b. İbrâhim eş-Şâşî; ayrıca bk. ŞÂŞÎ, Muhammed b. Ahmed) izâfe edilerek ayrı ayrı yayımlanmıştır (nşr. Muhammed Hasan Ebü’l-Hasan b. Senbuhlî el-Hindî, Navalkişor 1302, Ĥuśûlü’l-Ĥavâşî Ǿalâ Uśûli’ş-Şâşî adıyla; nşr. Şeyh Halîl el-Meys, Beyrut 1982, 2003, Molla Muhammed Feyzü’l-Hasan el-Gengûhî’nin ǾUmdetü’l-Ĥavâşî adlı şerhiyle birlikte; Hindistan, ts., Mevlevî Muhammed Abdürreşîd’in Zübdetü’l-Ĥavâşî adlı şerhiyle birlikte; Mültan 1980, Muhammed Necmülganî Han Râmpûrî’nin Müzîlü’l-ġavâşî şerĥu Uśûli’ş-Şâşî adlı şerhiyle birlikte; Karaçi 1991, Muhammed Enver Bedahşânî’nin Teshîlü Uśûli’ş-Şâşî’siyle birlikte [Ebû Ya‘kūb İshak b. İbrâhim eş-Şâşî’ye nisbet edilmiştir]; nşr. Muhammed Ekrem en-Nedevî, Beyrut 2000, Uśûlü’ş-Şâşî: Muħtaśar fî uśûli’l-fıķhi’l-İslâmî; nşr. Veliyyüddin b. Muhammed Sâlih el-Ferfûr, eş-Şâfî Ǿalâ Uśûli’ş-Şâşî, Dımaşk 2001 [Nizâmeddin eş-Şâşî’ye nisbet edilmiştir]; İslâmâbâd 2003, Mevlânâ Abdülgaffâr’ın Śafvetü’l-ĥavâşî şerĥu Uśûli’ş-Şâşî adlı şerhiyle birlikte). Nâşirlerden Muhammed Ekrem en-Nedevî bu eserin VIII. (XIV.) yüzyılın ortalarında Hint ülkesinde tanınmaya başladığını, ardından bütün eğitim kurumlarında okutulduğunu belirttikten sonra Hamîd Kalender’in Ħayrü’l-mecâlis (s. 286) adlı eserine dayanarak Çırâğ-ı Dehlî lakabıyla bilinen Nasîrüddin Mahmûd’un (ö. 757/1356) bu kitaba yaptığı atfa temas eder ve müellifin kimliğini gösteren hiçbir işarete rastlamadığını söyleyip Ebû Ali eş-Şâşî ya da Nizâmeddin eş-Şâşî’ye aidiyeti hususundaki değerlendirmelere yer verir. Nedevî’nin beyanına göre Bankipûr Kütüphanesi’nin kataloglarını düzenleyen Muhammed el-Ceylemî, Ĥadâǿiķu’l-Ĥanefiyye adlı eserinde “Hicrî VII. asırda vefat eden Hanefî âlimleri” başlığı altında kitabı Nizâmeddin eş-Şâşî’ye nisbet eder. Kendi kütüphanesinde bulunan 879 (1474) tarihli bir nüshayı esas alarak eseri yayımlayan Veliyyüddin b. Muhammed Sâlih el-Ferfûr ise müellifin VII. (XIII.) yüzyıl ulemâsından olduğunu ileri sürer. Gerek bu bilgiler gerekse kaynaklarda Ebû Ali eş-Şâşî’ye eser nisbet edilmemiş olması ve eserde (el-Uśûl, s. 85, 219, 257) kendisinden çok sonra yaşamış olan Ebû Zeyd ed-Debûsî (ö. 430/1039) ve İbnü’s-Sabbâğ’a (ö. 477/ 1084) atıfta bulunulması kitabın Ebû Ali eş-Şâşî’ye ait olmadığını göstermektedir. Ayrıca eserin ileriki dönemlerin dil ve üslûp özelliklerini taşıması, kullanılan terim ve kavramların gelişmiş olması ve konuların sistematik bir şekilde yer alması da Ebû Ali eş-Şâşî’ye nisbetinin yanlışlığını gösteren önemli ipuçlarıdır.

BİBLİYOGRAFYA:

Ebû Ali eş-Şâşî, el-Uśûl, Beyrut 1402/1982, s. 85, 219, 257; Hüseyin b. Ali es-Saymerî, Aħbâru Ebî Ĥanîfe ve aśĥâbih, Beyrut 1976, s. 160, 163-164, 167; Hatîb, Târîħu Baġdâd, IV, 392; Şîrâzî, Ŧabaķātü’l-fuķahâǿ, s. 142-143; Serahsî, el-Mebsûŧ, XX, 171; Nizâmeddin eş-Şâşî, eş-Şâfî Ǿalâ Uśûli’ş-Şâşî (nşr. Veliyyüddin b. Muhammed Sâlih el-Ferfûr), Dımaşk 1422/2001, s. 11-15, 118, 254, 302; Kureşî, el-Cevâhirü’l-muđiyye, I, 262; II, 238, 493; İbn Kutluboğa, Tâcü’t-terâcim fî ŧabaķāti’l-Ĥanefiyye (nşr. M. Hayr Ramazan Yûsuf), Beyrut 1992, s. 200; Kınalızâde Ali Efendi, Ŧabaķātü’l-Ĥanefiyye (nşr. Süfyân b. Âiş b. Muhammed - Firâs b. Halîl Meş‘al), Amman 1425/2003, s. 179-180; Mahmûd b. Süleyman el-Kefevî, Ketâǿibü aǾlâmi’l-aħyâr min fuķahâǿi meźhebi’n-NuǾmâni’l-muħtâr, Süleymaniye Ktp., Reîsülküttâb, nr. 690, vr. 109b; Temîmî, eŧ-Ŧabaķātü’s-seniyye, II, 39-40; Leknevî, el-Fevâǿidü’l-behiyye, s. 58, 244; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 62; Murteza Bedir, The Early Development of Hanafi Usul al-Fiqh (Legal Theory) (doktora tezi, 1999), Manchester University Faculty of Arts, s. 11, 18-21, 47-48, 70-71, 99-100, 121-122, 143-145, 167-170, 204-205, 242, 244-245; Tuncay Başoğlu, Hicrî V. Asırdaki Fıkıh Usûlü Eserlerinde İllet Tartışmaları (doktora tezi, 2001), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 18; Ali Pekcan, “İlk Klasik Hanefî Usûl Eseri (!) Olarak Bilinen ‘Usûlü’ş-Şâşî’ Adlı Eserin Müellifi ve Muhtevası Üzerine Bir Değerlendirme”, İslâm Hukuku Araştırmaları Dergisi, sy. 2, Konya 2003, s. 267-272.

Ali Pekcan