SEKÛNÎ

(السكوني)

Ebû Alî Ömer b. Muhammed b. Hamd b. Halîl es-Sekûnî (ö. 717/1317)

Eş‘arî kelâmcısı.

Soyuna nisbetle Sekûnî, ülkesi ve şehrine nisbetle Mağribî, İşbîlî diye anılır. Sekûnî’nin ǾUyûnü’l-münâžarât adlı eserini neşreden Sa‘d Gurâb, hem kendisinin hem babası Ebü’l-Hasan Muhammed’in, Abdülvâhid el-Merrâküşî ve İbn İzârî gibi müelliflerin, Endülüs âlimlerini içeren biyografi kitaplarına alınmamasına rağmen Sekûnî’nin dedesinin Endülüs’te öldüğünü ve babasının VII. (XIII.) yüzyılın ortalarında Hafsîler’in Tunus’taki başşehrine gittiğini ileri sürmektedir. Ancak biyografi kitaplarında görülen eksiklikler bu iddianın doğruluk ihtimalini azaltmaktadır. Yine Sa‘d Gurâb, Sekûnî’nin yaklaşık 630 (1232) yılında doğmuş olabileceğini söylemektedir. Buna göre Sekûnî gençliğinde Kuzey Afrika’ya gitmiş olmalıdır. Vefat yeri bilinmemekle birlikte vefat tarihi olarak 707 (1307), 716 ve 717 (1317) yılları kaydedilmektedir. Ancak eski kaynaklarda verilen ve yaygınlık kazanan görüş onun 717’de öldüğü şeklindedir (Cum‘a Şeyha, IV/5 [1979], s. 67-68). Sekûnî’nin eserlerinin tamamına yakını kelâm ilmine dairdir. Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ında yer alan Mu‘tezilî fikirlere yönelik et-Temyîz limâ evdeǾahü’z-Zemaħşerî mine’l-iǾtizâl fî tefsîri’l-Kitâbi’l-Ǿazîz adlı eseri tefsir ilmi kapsamına girmekle birlikte gerçekte o da bir kelâm kitabı olarak değerlendirilebilir. Sekûnî’nin bu eserine yazdığı zengin muhtevalı giriş onun kelâm ilmindeki yerini ortaya koymaktadır.

Sekûnî, mütekaddimîn kelâmcılarında olduğu gibi metafizik bilgiyi naklin yanı sıra aklî istidlâllerin sürekliliğine dayandırır. Bilgi, tanım, ta‘lîl ve istidlâl teorisinde Bâkıllânî ve İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî’yi izler. Müteahhirîn döneminde Meşşâî felsefesinden kelâm ilmine taşınan mantığı ve kategorileri birincisinin gereksizliğini, ikincisinin nefsî sıfatları ve halleri kuşatmadığı için yetersizliğini ileri sürerek reddeder. Ancak özellikle Fahreddin er-Râzî tarafından kelâm ilmine uyarlanan İbn Sînâcı mümkin-zorunlu ayırımını bu ilmin esası olarak kullanır; bu konudaki temel kaynağı Râzî’nin Nihâyetü’l-Ǿuķūl adlı eseridir. Sekûnî vücûb, imkân ve imtinâ’ kavramlarına diğer kelâmcılarda olduğundan daha ayrıntılı biçimde yer vermiş, bu kavramları aklî, şer‘î ve âdî olmak üzere üçe ayırıp bütün kelâm meselelerini bu bağlamda ele almıştır. Sekûnî, İbn Sînâcı mahiyet ve tümeller teorisini kabul etmemekle birlikte bu teoriyle açıklanan meseleleri “kendi olmaklığı bakımından şey” veya “mâkullüğünde şey” ifadeleriyle dile getirilen, bir şeyin kendindelik durumunu dikkate alıp inceler. Bu sebeple umûr-i âmme meselelerinde mütekaddimîn kelâmcılarınca ileri sürülen görüşleri Fahreddin er-Râzî’nin kavramsal çerçevesini kullanarak savunur. Basra Mu‘tezilesi’nden Ebû Hâşim el-Cübbâî tarafından geliştirilen ve Bâkıllânî ile Cüveynî gibi Eş‘arî kelâmcılarınca benimsenen, ancak Gazzâlî’den sonra etkinliğini yitiren ahvâl görüşünü destekler. Kur’an’da Allah hakkında teşbihi andıran âyetlerin te’vilinde Cüveynî’ye, aklın tanımında ve ilâhî sıfatların açıklanmasında Bâkıllânî’ye dayanır. Ruhun yaratılmış latîf bir cisim olduğu konusunda mütekaddimîn kelâmcılarını izlemekle birlikte onun idraki mümkün kılan bir mahal olduğunu ve nitelik kazanmak (ittisâf) için hayat sahibi olması gerektiğini ileri sürerek diğer Eş‘arî kelâmcılarından ayrılır (et-Temyîz, I, 31-35, 38-40, 47-48, 100-103, 114, 140, 184).

Eserleri. 1. ǾUyûnü’l-münâžarât. Tevhid ve ilâhî sıfatlar başta olmak üzere Râfizîler, Hâricîler, Kaderiyye ve Mürcie gibi fırkaların kelâm görüşlerinin tartışıldığı bir eser olup Sa‘d Gurâb tarafından doktora tezi olarak tahkik edilmiş ve yayımlanmıştır (Tunus 1976). 2. et-Temyîz limâ evdeǾahü’z-Zemaħşerî mine’l-iǾtizâl fî tefsîri’l-Kitâbi’l-Ǿazîz (bk. bibl.). Sekûnî, babası tarafından yazılmaya başlanan ve kendisi tarafından tamamlanan eserin (a.g.e., I, 184) başına müstakil kelâm kitabı sayılabilecek hacimde bir mukaddime koymuş ve incelediği meseleleri bu mukaddimeye yaptığı göndermelerle tartışmak suretiyle tekrardan kaçınmıştır. En önemli kaynakları Bâkıllânî’nin Hidâyetü’l-müsterşidîn ve İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî’nin el-İrşâd ilâ ķavâŧıǾı’l-edille adlı eserleridir (a.g.e., I, 15). 3. Muķteđabü’t-Temyîz. et-Temyîz’den seçmeler yapılarak oluşturulmuş bir eserdir (Süleymaniye Ktp., Kılıç Ali Paşa, nr. 178; Kadızâde Mehmed, nr. 68; Amcazâde Hüseyin, nr. 79). 4. Laĥnü’l-Ǿavâm fîmâ yeteǾallaķu bi-laĥni’l-kelâm. Özellikle halk dilinde Allah, peygamberler ve din hakkında kullanılan, fakat akaid açısından yanlış veya sakıncalı olan vasıf ve nisbetlerin incelendiği eserde (a.g.e., I, 109, 121) müellif el-Vesîle ile’l-ĥüsnâ adlı kitabında zikretmediği bazı isimleri ele alıp açıklamıştır. Eserin, ilki Laĥnü’l-Ǿâmme ve’l-ħâśśa fi’l-muǾteķadât adıyla Abdülkādir Zümâme (Kahire 1971), diğeri Laĥnü’l-Ǿavâm fîmâ yeteǾallaķu bi-laĥni’l-kelâm adıyla Sa‘d Gurâb (Tunus 1975) tarafından yapılmış iki neşri bulunmaktadır. 5. el-Vesîle ile’l-ĥüsnâ bi-şerĥi’l-esmâǿil-lâhi’l-ĥüsnâ. Günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir. Müellifin et-Temyîz’de belirttiğine göre (I, 109) eserde ilâhî isimler, bunlarla ilişkili meseleler, Allah hakkında kullanılması doğru olan ve olmayan isimler üzerinde durulmuştur. 6. el-Menhecü’l-müşriķ fi’l-iǾtirâż Ǿalâ keŝîr min kelâmi ehli’l-manŧıķ. Müellif eserini et-Temyîz’de (I, 30) bu isimle, Muķteđabü’t-Temyîz’de (Süleymaniye Ktp., Kılıç Ali Paşa, nr. 178, vr. 3a) el-Menhecü’l-müşriķ fi’l-iǾtirâż Ǿalâ keŝîr min ehli’l-manŧıķ adıyla zikretmiştir. Eserde Bâkıllânî’nin el-Vefâ adlı kitabındaki yöntem izlenerek Meşşâî mantığının tanım ve istidlâl teorileri eleştirilmiştir. Bunlardan başka Sekûnî’ye Şerĥ Ǿalâ Manžûmeti’l-Aķśarî fi’t-tevĥîd, ĶavâǾidü’l-Ǿaķāǿid fî uśûli’d-dîn, el-MuǾtemed fi’l-muǾteķad, İħtiśâru Kitâbi’l-Burhân li’l-Cüveynî ve Kitâbü ErbaǾîn mesǿele fî uśûli’d-dîn Ǿalâ meźhebi Ehli’s-sünne adlı eserler nisbet edilmektedir (Ziriklî, V, 223; Cum‘a Şeyha, IV/5 [1979], s. 73).

BİBLİYOGRAFYA:

Sekûnî, et-Temyîz limâ evdeǾahü’z-Zemaħşerî mine’l-iǾtizâl fî tefsîri’l-Kitâbi’l-Ǿazîz (nşr. Seyyid Yûsuf Ahmed), Beyrut 2005, I, 15, 30-35, 38-40, 47-48, 100-103, 109, 114, 121, 140, 184; a.mlf., Muķteđabü’t-Temyîz, Süleymaniye Ktp., Kılıç Ali Paşa, nr. 178, vr. 3a; Keşfü’ž-žunûn, I, 485; II, 1482; Îżâĥu’l-meknûn, II, 135, 401; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 788; Ziriklî, el-AǾlâm, V, 223-224; Nüveyhiz, MuǾcemü’l-müfessirîn, I, 401; Cezzâr, Medâħilü’l-müǿellifîn, II, 692; Sâlihiyye, el-MuǾcemü’ş-şâmil, III, 187-188; Abdülvehhâb ed-Dahlî, el-İshâmü’t-Tûnisî, Tunus 1995, XXIV, 142; Abdullah Muhammed el-Habeşî, CâmiǾu’ş-şürûĥ ve’l-ĥavâşî, Ebûzabî 1425/2004, III, 1882; Cum‘a Şeyha, “ǾUyûnü’l-münâžarât li-Ebî ǾAlî ǾÖmer es-Sekûnî”, el-Mecelletü’ŝ-Ŝeķāfiyye, IV/5, Tunus 1979, s. 67-69, 73.

Mustafa Akçay - Ömer Türker