SELÂVÎ, Ahmed b. Hâlid

(أحمد بن خالد السلاوي)

Ebü’l-Abbâs Şihâbüddîn Ahmed b. Hâlid b. Hammâd en-Nâsırî (ö. 1315/1897)

Faslı tarihçi, fakih ve edip.

22 Zilhicce 1250’de (21 Nisan 1835) Fas’ın Selâ şehrinde dünyaya geldi. Temgrût’taki Şâzeliyye’den Nâsıriyye Zâviyesi’nin kurucusu, İbn Nâsır diye tanınan Muhammed b. Muhammed b. Ahmed ed-Der‘î’nin soyundan olup Doğu’da Selâ’ya nisbetle Selâvî, Batı’da ise ailesine nisbetle Nâsırî diye tanınır. Aile mensupları soylarını Abdullah b. Ca‘fer b. Ebû Tâlib’e ve hanımı Zeyneb’e (Hz. Ali ile Hz. Fâtıma’nın kızı) dayandırdıklarından kendilerine Ca‘ferîler veya Zeynebîler de denilir. Selâvî ilk öğreniminin ardından tahsilini Muhammed b. Celâlî el-Hammâdî, Muhammed b. Abdülazîz Mahbûbe ve Kadı Ebû Bekir b. Muhammed Avvâd gibi âlimlerin yanında tamamladı. Tefsir ve fıkıh alanında kendini yetiştirdi. Arap dili ve edebiyatı, matematik, tarih ve coğrafya ile de ilgilendi.


Belâgat ve nahve dair temel eserleri okudu, Buhtürî, Ebû Temmâm ve Mütenebbî’nin divanlarını inceledi. Daha sonra ders vermeye başladı. Tarihçi Muhammed b. Ali ed-Dekkâlî ve Selâ’nın ediplerinden Tayyib Avvâd onun öğrencileri arasındadır. Kırk yaşından itibaren çeşitli görevler alan Selâvî, önce Selâ şehrinde noter gibi çalışarak kadı tarafından düzenlenen evrakı onaylama görevinde bulundu. 1875-1877 yılları arasında Dârülbeyzâ’da (Casablanca) kaldı. Ardından hükümdar ailesi mallarının idaresi için aralıklarla iki defa Merakeş’te bulundu. Bir müddet el-Cedîde’de (Mezagan) gümrükte görev yaptı. Kısa bir süre Tanca’da kaldıktan sonra Selâ’ya döndü ve kendini tedrîs ve telife hasretti. Yaşadığı asrın önde gelen âlimlerinden sayılan ve bid‘at ehline karşı sünneti savunmasıyla meşhur olan Selâvî güçlü bir hâfızaya ve fasih bir lisana sahipti. Selâ’da vefat etti ve Bâbülmuallaka denilen kabristanda defnedildi.

Eserleri. 1. Kitâbü’l-İstiķśâ li-aħbâri düveli’l-Maġribi’l-Aķśâ. Selâvî daha çok bu eseriyle şöhret kazanmıştır. Önce Keşfü’l-Ǿarîn fî lüyûŝi Benî Merîn adını taşıyan muhtasar kitabında Merînîler Devleti’nin tarihini ele alan müellif, daha sonra Fas (Mağrib-i Aksâ) tarihini İslâmî fetihlerden kendi zamanına kadar bir bütün halinde yazmaya başlamıştır. Selâvî eserinde Hz. Peygamber ve Hulefâ-yi Râşidîn, Kuzey Afrika’nın müslümanlar tarafından fethi konularında kısaca bilgi verdikten sonra Fas’ta hüküm süren İdrîsîler, Murâbıtlar, Muvahhidler, Merînîler, Sa‘dîler ve Filâlîler’in tarihini geniş biçimde ele almıştır. İbn Hazm, İbn Abdülmün‘im el-Himyerî, İbn Ebû Zer‘, İbn Haldûn, İbnü’l-Kādî, Fiştâlî ve İfrenî gibi Mağrib tarihçilerinin eserlerinin yanı sıra sözlü rivayetlerden ve devlet görevinde (mahzen) iken kolayca ulaşabildiği resmî belgelerden yararlanan Selâvî’nin bir özelliği de Batı kaynaklarından faydalanan ilk Fas tarihçisi olmasıdır. Nitekim eserin ikinci kısmında bölgedeki bazı merkezleri ele geçiren Portekiz ve İspanyol tarihçilerinin bölgeyle ilgili eserlerinden yararlandığı bilinmektedir. Louis Maria da Couto da Albuquarque da Cunha’nın Memorias para historia da praça de Mazagao adlı eseri (Lizbon 1864) bunlardan biridir. Selâvî, eserini 15 Cemâziyelâhir 1298 (15 Mayıs 1881) tarihinde tamamlayarak Filâlî Sultanı Mevlây Hasan’a ithaf etmiştir. Onun ölümünden sonra eserini devam ettirmek istemiş ve Mevlây Abdülazîz’in tahta çıkış yılına kadar (1894) getirmiştir. Faslı bir tüccarın aracılığıyla basılan eser (Kahire 1312) neşrinden itibaren İslâm dünyasında olduğu gibi şarkiyatçılar arasında da büyük ilgi görmüştür. el-İstiķśâ’nın IV. cildini E. Fumey (Chronique de dynastie ‘alaouie au Maroc, Archives Marocaines, Paris 1906-1907, IX ve X), ilk üç cildini A. Graulle, G. S. Colin ve İsmâil Hamet (Archives Marocaines, Paris 1923-1934, XXX-XXXIII) Fransızca’ya tercüme etmiştir. Müellifin iki oğlu tarafından bazı ilâvelerle tekrar yayımlanan eseri (I-IX, Dârülbeyzâ 1954-1956, 1997) Ahmed en-Nâsırî yeniden neşretmiştir (I-VIII, Dârülbeyzâ 2001). el-İstiķśâ, Ahmed b. Muhammed et-Tıtvânî tarafından Taķrîbü’l-Aķśâ min Kitâbi’l-İstiķśâ adıyla ihtisar edilmiş (Tıtvân 1927), Şeyh et-Tuhâmî el-Vezzânî iki ciltte kısalttığı esere bir ciltlik zeyil yazmıştır. 2. ŦalǾatü’l-müşterî fi’n-nesebi’l-CaǾferî (I-II, Fas 1320/1902). Müellifin mensup olduğu Nâsıriyye ailesi hakkında yazılan eser aynı zamanda Temgrût Zâviyesi’nin bir tarihidir. Müellif bu kitabında soyunun Ca‘fer b. Ebû Tâlib ve hanımı Zeyneb’e dayandığını ispat etmeye çalışmıştır. 3. TaǾžîmü’l-minne bi-nuśreti’s-sünne (Rabat Ktp., nr. 66; bk. E. Levi-Provençal, İA, X, 352). İslâmî fırkalar hakkında toplu bir bakışı içermektedir. 4. Zehrü’l-efnân min ĥadîķati İbni’l-Vennân (I-II, Fas 1314). Selâvî’nin diğer eserleri de şunlardır: TaǾlîķ Ǿalâ Bidâyeti’l-ķudemâǿ ve hidâyeti’l ĥukemâǿ, el-Felekü’l-meşĥûn bi-nefâǿisi Tebśırati İbn Ferĥûn, TaǾlîķ Ǿalâ Dîvâni’l-Mütenebbî, TaǾlîķ Ǿalâ şerĥi İbn Bedrûn li-ķaśîdeti İbn ǾAbdûn, er-Red Ǿale’ŧ-ŧabîǾiyyîn, MecmûǾu fetâva’l-fıķhiyye, Taķyîdü’l-Berber, Taĥdîdü sulŧati’l-vulât. Ziriklî, müellifin iki oğlunun kütüphanelerinde bu eserlerin yanı sıra mûsikiyle ilgili iki risâlesi ve başka bazı eserlerinin bulunduğunu söylemektedir (el-AǾlâm, I, 120).

BİBLİYOGRAFYA:

Ahmed b. Hâlid es-Selâvî, el-İstiķśâ (nşr. Ca‘fer en-Nâsırî - Muhammed en-Nâsırî), Dârülbeyzâ 1954-56, I-IX, bk. neşredenlerin girişi, I, 9-54; E. Lévi-Provençal, Les historiens des Chorfa, Paris 1923, s. 350-368; a.mlf., “Selâvî”, İA, X, 351-352; a.mlf., “al-Nāśir al-Salāwī”, EI² (İng.), VII, 1007-1008; Hacvî, el-Fikrü’s-sâmî, Rabat 1345, I, 142-143; Ziriklî, el-AǾlâm, I, 120-121; Muhammed b. Ali ed-Dükkâlî, el-İtĥâfü’l-vecîz: Târîħu ǾAdveteyn (nşr. Mustafa Bûşuarâ), Selâ 1406/ 1986, s. 36, 50-74, 127; İdrîs b. Mâhî el-İdrîsî el-Kaytûnî, MuǾcemü’l-maŧbûǾâti’l-Maġribiyye, Selâ 1988, s. 343-344; Nâsırüddin Saîdûnî, Mine’t-türâŝi’t-târîħî ve’l-coġrâfî li’l-Ġarbi’l-İslâmî: Terâcimü müǿerriħîn ve reĥĥâle ve coġrâfiyyîn, Beyrut 1999, s. 559-567.

Mehmet Salih Arı