SEMÂİ

(سماعى)

Türk mûsikisi usullerinden.

Türk mûsikisi usul sisteminde terkibine başka bir usul katılmadığı için basit usul sınıfına giren iki usulden ikincisidir (diğeri iki zamanlı nîm-sofyandır). Üç zamanlı ve üç vuruşlu olan bu usulün 3/8’lik, 3/4’lük, 3/2’lik mertebeleri varsa da en çok 3/4 mertebesi ile kullanılmıştır. 3/2’lik mertebe ancak yürük semâi formundaki bazı eserlerde eser içinde bir iki usul kadar yer alır. Bu mertebedeki semâiye “darb usulü” adı verilmiş olup müstakil olarak sadece Hamâmîzâde İsmâil Dede Efendi’nin bestenigâr Mevlevî âyîn-i şerifinin 3. selâmında kullanılmıştır. Usul 3/8’lik ve bilhassa 3/4’lük mertebesi ile şarkı, ilâhi, türkü ve özellikle saz semâilerinin dördüncü hânelerinde tercih edilmiştir.

Semâi usulünün birinci darbı kuvvetli, ikincisi yarı kuvvetli, üçüncüsü zayıftır. Hamâmîzâde İsmâil Dede Efendi’nin, “Yine bir gülnihal aldı bu gönlümü” mısraıyla başlayan rast, Lemi Atlı’nın, “Açmam açamam söyleyemem çünkü derinde” mısraıyla başlayan kürdîli-hicazkâr, Bimen Şen’in, “Al sazını sen sevdiceğim şen hevesinde” mısraıyla başlayan sultânîyegâh, Münir Nurettin Selçuk’un, “Sana dün bir tepeden


baktım azîz İstanbul” mısraıyla başlayan hicaz ve, “Âşıka Bağdat sorulmaz ufukları aşar gider” mısraıyla başlayan mâhur şarkıları bu usulle bestelenmiş eserlerden bazılarıdır.

BİBLİYOGRAFYA:

Suphi Ezgi, Nazarî-Amelî Türk Musikisi, İstanbul 1935-40, II, 5; IV, 280; Hüseyin Sâdeddin Arel, Türk Mûsıkîsi Nazariyatı Dersleri (haz. Onur Akdoğu), Ankara 1991, s. 69, 74, 85-86; İsmail Hakkı Özkan, Türk Mûsikîsi Nazariyatı ve Usûlleri Kudüm Velveleleri, İstanbul 2006, s. 609, 615-616; Sadeddin Heper, “Türk Musikisinde Usuller”, MM, sy. 344 (1978), s. 10.

İsmail Hakkı Özkan