SERÛCÎ

(السروجي)

Ebü’l-Abbâs Şemsüddîn Ahmed b. İbrâhîm b. Abdilganî el-Harrânî es-Serûcî (ö. 710/1310)

Hanefî fakihi.

637’de (1239) Harran civarında Serûc’a bağlı Besûne beldesinde dünyaya geldi. Doğum tarihi 639 olarak da kaydedilmektedir. Kahire’de öğrenim gördü. Hılâtî, Ebü’r-Rebî‘ Sadreddin Süleyman b. Vüheyb el-Ezraî, Şerefeddin İbn Dihye gibi âlimlerden ders aldı. Önceleri Hanbelî fıkhı okurken daha sonra Hanefî mezhebine geçerek bu mezhebin fıkhını öğrenmeye başladı ve el-Hidâye’yi ezberledi. Fıkıh ve özellikle hilâf ilmi yanında hadis, kıraat, kelâm, Arap dili ve edebiyatı alanındaki bilgisiyle tanındı. 691 (1292) yılında Kahire’de Hanefî kādılkudâtlığına tayin edildi ve Memlük sultanları el-Melikü’l-Eşref Halîl b. Kalavun, el-Melikü’n-Nâsır Muhammed b. Kalavun ve el-Melikü’l-Âdil Ketboğa zamanlarında bu görevi sürdürdü. el-Melikü’l-Mansûr Lâçin hükümdar olunca 696’da (1297) görevinden alındıysa da iki yıl sonra Muhammed b. Kalavun’un ikinci defa yönetimi ele geçmesiyle aynı göreve döndü. II. Baybars döneminde bu görevde kalan Serûcî, Muhammed b. Kalavun’un üçüncü saltanatında azledildi (709/1310). Kadılığı sırasında cesareti, hediye kabul etmemesi, kararlarında makam ve mevkiye önem vermemesiyle tanındı. İbn Tolun Camii ile Nâsıriyye, Sâlihiyye, Süyûfiyye ve Ezkeşiyye medreselerinde ders verdi. Birçok ülkeden talebeler geliyor ve kendisine fetva soruluyordu. Alâeddin İbn Balaban, Tâceddin İbn Mektûm el-Kaysî, İbn Abdülhak el-Vâsıtî, Fahreddin Osman b. İbrâhim et-Türkmânî ile oğulları


Alâeddin İbnü’t-Türkmânî ve Tâceddin İbnü’t-Türkmânî ondan ders alan âlimlerden bazılarıdır. Serûcî 22 Rebîülâhir 710 (18 Eylül 1310) tarihinde Kahire’de vefat etti ve Karâfe Mezarlığı’nda İmam Şâfiî’nin kabri civarında defnedildi. Bazı kaynaklar vefat ettiği ayı receb (aralık) diye gösterir.

Eserleri. 1. el-Ġāye. Hanefî fıkhına dair meşhur metinlerden el-Hidâye üzerine yazılmış bir şerh olup müellifin en önemli eseridir. Muhtemelen Emîr Kâtib el-İtkānî’nin Ġāyetü’l-beyân adlı el-Hidâye şerhinden ayırmak için daha çok Ġāyetü’s-Serûcî diye anılmıştır. Serûcî’nin altı cilt halinde “Kitâbü’l-Eymân”a kadar yazabildiği eser Sa‘deddin İbnü’d-Deyrî tarafından “Kitâbü’s-Siyer”de mürtedle ilgili bölüme kadar getirilmiştir. Daha sonraki Hanefî kaynaklarında yapılan atıflardan anlaşılacağı üzere eser ulemâ nezdinde rağbet gören el-Hidâye şerhleri arasında yer almıştır. Süleymaniye Kütüphanesi’nde tam ve eksik nüshaları mevcuttur (Cârullah Efendi, nr. 785-796; Süleymaniye, nr. 530-535; Kadızâde Mehmed, nr. 196, 199, 200, 201; Karaçelebizâde, nr. 164, 172, 173, 202). 2. Edebü’l-ķażâǿ. Serûcî’nin bir kısmı günümüze ulaşmayan 128 kaynaktan faydalanarak kaleme aldığı bu çalışma, Hanefî mezhebinde yargı hukukuyla ilgili muteber bir eser olup kaynaklarının çokluğu yanında müellifin bizzat kadılık yapmış olması bakımından da önem taşır. Fasıl adı verilen, konu birliği bakımından yer yer irtibatsızlıkların görüldüğü başlıklar altında kısa hükümler şeklinde düzenlenen kitapta delillere yer verilmemiştir. Sıddîkī b. Muhammed Yâsîn dört nüshasına dayanarak eseri neşretmiştir (Beyrut 1418/1997). 3. el-Münteħabü’s-Süleymânî. Hocası Süleyman b. Vüheyb el-Ezraî’nin Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’ye ait el-CâmiǾu’l-kebîr’le ilgili el-Vecîzü’l-câmiǾ li-mesâǿili’l-CâmiǾ adlı eserinin muhtasarıdır (Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 903, vr. 91-151). 4. Tuĥfetü’l-aśĥâb ve nüzhetü źevi’l-elbâb. İlim, âdâb, gençlik, hükümdarlar, valiler, mektuplar, yazışmalar ve tarihle ilgili konuları içerir (Süleymaniye Ktp., Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 1139, Esad Efendi, nr. 2536; Âtıf Efendi Ktp., nr. 2012). 5. Risâle fî kerâheti ekli laĥmi’l-ħayl. Serûcî ile Şâfiî fakihi Necmeddin İbnü’r-Rif‘a el-Ensârî arasında at etinin yenilmesi konusunda geçen münazaralar vesilesiyle kaleme alınmış olmalıdır (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 2663). 6. Nefeĥâtü’n-nesemât fî vüśûli ihdâǿi’ŝ-ŝevâb ile’l-emvât (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1662, 3613; Burdur İl Halk Ktp., nr. 1322/7; Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 4377; Mektebetü’l-Haremi’l-Mekkî, nr. 61). Serûcî’nin kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Şerĥu’l-Ķudûrî, el-Fetâva’s-Serûciyye, Menâsikü’l-ĥac, el-Ĥüccetü’l-vâżıĥa fî enne’l-besmelete leyset mine’l-Fâtiĥa, er-Red Ǿalâ İbn Teymiyye. Takıyyüddin et-Temîmî, müellifin kelâmla ilgili olarak İbn Teymiyye’ye yazdığı bu reddiyede ılımlı bir üslûp kullandığını ve İbn Teymiyye’nin de ona reddiye yazdığını belirtir.

BİBLİYOGRAFYA:

Serûcî, Edebü’l-ķażâǿ (nşr. Şemsülârifîn Sıddîkī b. Muhammed Yâsîn), Beyrut 1418/1997, neşredenin girişi, s. 21-63; Kureşî, el-Cevâhirü’l-muđıyye, I, 123-129; Makrîzî, el-Muķaffa’l-kebîr (nşr. Muhammed el-Ya‘lâvî), Beyrut 1411/1991, I, 197, 348-350; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, I, 91-92; a.mlf., RefǾu’l-iśr Ǿan Ķuđâti Mıśr (nşr. Ali Muhammed Ömer), Kahire 1418/1998, s. 41-42; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, IX, 212-213; a.mlf., el-Menhelü’ś-śâfî, I, 201-206; İbn Kutluboğa, Tâcü’t-terâcim fî ŧabaķāti’l-Ĥanefiyye (nşr. M. Hayr Ramazan Yûsuf), Dımaşk 1413/ 1992, s. 107-108; Süyûtî, Ĥüsnü’l-muĥâđara, I, 468; Temîmî, eŧ-Ŧabaķātü’s-seniyye, I, 261-262; Leknevî, el-Fevâǿidü’l-behiyye, s. 13, 172; Brockelmann, GAL, II, 410; Suppl., I, 646; II, 434; M. Mutî‘ el-Hâfız, Fihrisü maħŧûŧâti Dâri’l-kütübi’ž-Žâhiriyye: el-Fıķhü’l-Ĥanefî, Dımaşk 1401/1980-81, I, 386-387, 512-513; II, 256; Ahmet Özel, Hanefi Fıkıh Âlimleri, Ankara 2006, s. 75-76.

Ahmet Özel