ŞEYZERÎ, Celâleddin

(جلال الدين الشيزري)

Ebü’l-Fezâil Celâlüddîn Abdurrahmân b. Nasr(illâh) b. Abdillâh eş-Şeyzerî et-Taberî (ö. 589/1193 [?])

Selâhaddîn-i Eyyûbî devrinin Taberiye kadısı ve muhtesibi.

Muhtemelen yaşadığı dönemde ve coğrafyadaki siyasî çalkantılar yüzünden kaynaklarda hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Künyesi Ebû Muhammed, Ebü’n-Necîb ve Ebü’l-Ferec, sıfatı Cemâleddin, Takıyyüddin, Zeynüddin şeklinde de geçmektedir. Adevî ve Sehmî nisbeleri, soyunun Kureyş kabilesinin Benî Adî ve Benî Sehm kolları ile bağlantılı olduğunu göstermektedir. Ömerî nisbesi doğruysa soyu baba tarafından Benî Adî b. Kâ‘b’a ulaşan Ömer b. Hattâb ile akraba olduğu düşünülebilir. İran’ın Şîraz kentine nisbet edilmekle birlikte, Suriye’nin bazı bölgelerinde hüküm süren (1081-1157) Şeyzer merkezli Arap hânedanı Benî Münkız’ın kullandığı ölçülere ilişkin ayrıntılı kayıtlarından anlaşıldığı üzere (Nihâyetü’r-rütbe, s. 15-17) Şeyzer’e mensubiyeti daha doğrudur. Şîraz’a nisbeti muhtemelen iki şehrin adının telaffuz benzerliğinden kaynaklanmaktadır. Nebrâvî ve Tebrîzî nisbeleri de yazılış benzerliğinden (ilki Şîrâzî, ikincisi Şeyzerî ile) doğmuş olabilir. Eğiticilerin çocuklara


Ehl-i sünnet akaidini öğretmesini (a.g.e., s. 103), onları Râfizîler’in ve Ebû Abdullah Hüseyin b. Ahmed İbnü’l-Haccâc en-Nîlî (ö. 391/1001) gibi Şiî şairlerinin şiirlerinden uzak tutmasını (a.g.e., s. 104-105, 113) tembihlemesi Şîa’ya karşı duruşunun, Şâfiî görüş ve kaynaklarına atıfları da (a.g.e., s. 88) bu mezhebe mensubiyetinin göstergelerindendir.

565 (1169) yılı civarında Halep’te hekimlik yapan, Selâhaddîn-i Eyyûbî devrinde (1171-1193) Taberiye’de (Filistin) hatiplik, muhtesiblik ve kadılıkla görevlendirilen Şeyzerî el-Menhecü’l-meslûk adlı eserini bu hükümdara sunmuştur (en-Nehcü’l-meslûk, s. 61-62). Tıpla uğraştığına göre Nihâyetü’r-rütbe’sinde eczacılığa, veterinerliğe, medikal ve paramedikal mesleklere yer ayırması; Hindistan, Kuzey ve Doğu Afrika, Çin, İran, Orta Asya, Avrupa gibi bölgelerden gelen ecza ve ürünlerden mâmul parfümeri, ilâç ve preparatlara atıfta bulunması şaşırtıcı olmasa gerektir. Ayrıca eserlerinde pek çok beyit iktibas eden Şeyzerî’nin şairlik yönü de vardır. Kendi kayıtlarından 561 (1166) ve 575 (1179) yıllarında Hama’da, 560 ve 577’de Halep’te bulunduğu anlaşılmaktadır (Ravżatü’l-ķulûb, s. 95, 97, 225, 234, 266). Şeyzerî’nin ölüm tarihi olarak bazı yeni araştırmacıların (De Slane, s. 542; Pertsch, I, 71; IV, 68, 75; Serkîs, II, 1175; Arberry, V, 1) ileri sürdüğü 565 (1170) ve Kâtib Çelebi’nin (Keşfü’ž-žunûn, I, 209; ayrıca bk. Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 528; Kehhâle, V, 197) kaydettiği 774 (1372) yılları doğru değildir; çünkü her ikisi de Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin saltanat devrinin dışında kalmaktadır. Carl Brockelmann’ın kaynak belirtmeden verdiği (GAL Suppl., I, 832) 589 (1193) yılı doğruya en yakın tarihtir.

Eserleri. 1. Nihâyetü’r-rütbe fî ŧalebi’l-ĥisbe (nşr. Seyyid el-Bâz el-Arînî, Kahire 1365/1946; Beyrut 1969, 1401). Pazar kural ve değerlerini vurgulayan uygulamalı hisbe literatürünün Doğu İslâm dünyasında kaleme alınmış ve günümüze ulaşmış ilk örneği sayılması bakımından önemlidir. Mukaddimesindeki ifadelere göre eser, hisbe makamından sorumlu olup icraatına meşrû dayanak teşkil edecek kısa bir rehber arayışı içindeki birinin talebi üzerine yazılmıştır. Kırk bölümden oluşan Nihâyetü’r-rütbe’nin tamamına yakını doğrudan pazar ahkâmıyla ilgilidir. Kitap, VI. (XII.) yüzyıl Eyyûbî ticaret ve sanayi sektörlerindeki yaklaşık yetmiş yedi “lüzumlu meşhur meslek” hakkında değerli bilgiler içermektedir. Daha sonraki pratik hisbe kitapları için örnek alınması ve Faslı Mâlikî fakihi İbnü’l-Hâc el-Abderî’nin el-Medħal’i, Mısırlı tarihçi Makrîzî’nin İġāŝetü’l-ümme bi-keşfi’l-ġumme’si gibi eserlerde iktibas edilmesi de önemini göstermektedir. Ayrıca kitap muhtesibin bilmesi gereken hile türleri üzerine yoğunlaşması bakımından özgündür. Nihâyetü’r-rütbe’yi ilk defa Joseph Freiherr von Hammer-Purgstall, Arap tarihine ilişkin on kitabı değerlendirdiği bir makalesinde tanıtmıştır (bk. bibl.). W. Behrnauer bazı çalışmalarında yararlandığı eseri Fransızca’ya tercüme etmiş, Luvîs Şeyho bir makalesinde yazma nüshalarından hareketle kitabın tanıtımını yapmıştır (bk. bibl.). Abdullah Tunca’nın üzerine bir yüksek lisans tezi hazırladığı (1992, MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü) ve Türkçe’ye çevirdiği eseri (İslâm Devletinde Hisbe Teşkilâtı [İstanbul 1993]) R. P. Buckley bir giriş ve notlar ilâvesiyle İngilizce’ye tercüme etmiştir (The Book of the Islamic Market Inspector, Nihāyat al-Rutba fī Ŧalab al-Ĥisba [The Utmost Authority in the Pursuit of Ĥisba], Oxford 1999). 2. el-Menhecü’l-meslûk (en-Nehcü’s-sülûk) fî siyâseti’l-mülûk (Bulak 1256; Kahire 1306, 1321, 1326; nşr. Ali Abdullah el-Mûsâ, Zerkā 1407/1987; nşr. Muhammed Ahmed Demec, Beyrut 1414-1415/1994). Devlet yönetiminin gerekleri ve yöntemleriyle ilgili olan kitap yirmi bölümden oluşmaktadır. Yavuz Sultan Selim’in incelediği eseri Keşanlı Nahîfî Mehmed Efendi, Osmanlı Türkçesi’ne çevirmiş (Tercemetü’n-Nehci’s-sülûk fî siyâseti’l-mülûk, Bulak 1257; İstanbul 1256, 1286), Osman Arpaçukuru bunun birinci ve altıncı bölümler arasındaki kısmını -şiirler ve hikâyelerin bazıları hariç- günümüz Türkçe’sine aktarmıştır (Devlet Başkanının Nitelikleri, İstanbul 2003). Nahîfî tercümesinin sadeleştirilmiş bir başka neşri de asıl metin yanlışlıkla Ebü’n-Necîb es-Sühreverdî’ye nisbet edilerek yapılmıştır (Nehcü’s-sülûk fî siyâseti’l-mülûk, nşr. Hüseyin Algül, İstanbul 1974). 3. Ħulâśatü’l-kelâm fî teǿvîli’l-aĥlâm. Yirmi dört bölümlük bu muhtasar eseri P. Vattier Fransızca’ya (L’oneïrocrite musulmane ou doctrine de l’interprétation des songes, par Gabdorrachaman fils de Nasar, Paris 1664), Bey Benjamin Schillern Almanca’ya (Der musulmannische Traumdeuter, Hamburg 1702) çevirmiştir. 4. el-Îżâĥ fî esrâri’n-nikâĥ (nşr. Muhammed Saîd et-Turayhî, Beyrut 1407/1986). Kadın ve erkeğin cinsel gizemlerinden bahseden eser her biri onar bölümlük iki cüzden oluşmaktadır. Kadınlarla ilgili ikinci kısım Krikor Amdja tarafından tıp alanındaki doktora tezinde tahkik edilip Almanca’ya çevrilmiştir (Das Buch der Aufklärung über die Geheimnisse der Eheschließung. T. 2 [Kitāb al-īđāĥ min asrār an-nikāĥ] des aš-Šīrāzī, Erlangen 1976). Eserin 826 (1423) yılında, Vezir Mücîrüddevle ve’d-dîn Ebü’l-Meâlî Muhammed b. Mu‘tez b. Tâhir adına Nizâm-ı Müteşahhî (Münşî) tarafından Genc-i (Kenzü’l-)Esrâr adıyla genişletilmiş bir Farsça tercümesi yapılmış, Ahmed b. Abdülvehhâb en-Nüveyrî gibi âlimler el-Îżâĥ’tan iktibaslarda bulunmuştur. 5. Ravżatü’l-ķulûb ve nüzhetü’l-muĥib ve’l-maĥbûb (ed. David Semah - George J. Kanazi, Wiesbaden 2003; İng. bir giriş ve indekslerle birlikte). D. Semah, bir makalesinde (bk. bibl.) Şeyzerî ve eserlerini tanıttıktan sonra kitabın mukaddimesinin ve ilk babının metnini yayımlamış, İbn Ebû Hacele ve Dâvûd-i Antâkî gibi âlimler Ravżatü’l-ķulûb’dan alıntılar yapmıştır. Her ne kadar müellif davranışını haklı gösterecek gerekçeler ileri sürmeye çalışsa da Ravżatü’l-ķulûb’un genel üslûbu bir muhtesibe yakışmayacak derecede müstehcenlik içermektedir. 6. el-Ĥadâǿiķ ve’ŝ-ŝimâr fî nevâdiri’l-ķuđât ve’l-buħalâǿ. Kadı Necmeddin b. Ebü’l-Berekât b. Ebû Asrûn’a ithaf edilen eserde (Abbâdî, III, 68; ayrıca bk. Ravżatü’l-ķulûb, s. 299) her ilim dalına hikâye ve şiirlerden oluşan bir bölüm ayrılmıştır. 7. et-Tuĥfe ve’ŧ-ŧurfe. İdarecilerin, lutufkâr, kibar ve sevecen kişilerin hediyeleşmelerine dair bu esere Ravżatü’l-ķulûb’da atıfta bulunulmaktadır (s. 193, 205).

BİBLİYOGRAFYA:

Celâleddin eş-Şeyzerî, Nihâyetü’r-rütbe fî ŧalebi’l-ĥisbe (nşr. Seyyid el-Bâz el-Arînî), Kahire 1365/1946, tür.yer.; a.mlf., en-Nehcü’l-meslûk fî siyâseti’l-mülûk (nşr. M. Ahmed Demec), Beyrut 1414-15/1994, s. 61-62; a.mlf., Ravżatü’l-ķulûb ve nüzhetü’l-muĥib ve’l-maĥbûb (nşr. D. Semah - G. J. Kanazi), Wiesbaden 2003, s. 95, 97, 193, 205, 225, 226, 234, 266, 299; İbnü’s-Salâh, Ŧabaķātü’l-fuķahâǿi’ş-ŞâfiǾiyye (nşr. M. Ali Necîb), Beyrut 1413/1992, I, 297-298; Nüveyrî, Nihâyetü’l-ereb, XII, 158, 162, 190, 209; Abbâdî, Źeylü Ŧabaķāti’l-fuķahâǿi’ş-ŞâfiǾiyyîn (nşr. Ahmed Ömer Hâşim - M. Zeynühüm M. Azeb, Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, Ŧabaķātü’l-fuķahâǿi’ş-ŞâfiǾiyyîn içinde), Kahire 1413/1993, III, 68-69; İbn Ebû Hacele, Dîvânü’ś-śabâbe (nşr. M. Zağlûl Sellâm), İskenderiye, ts. (Münşeâtü’l-maârif), s. 314, 318, 319, 321, 341; Dâvûd-i Antâkî, Tezyînü’l-esvâķ, Beyrut 1416/1986, I, 171, 178, 203, 308, 356, 373; Keşfü’ž-žunûn, I, 209-210, 719; II, 931, 1987, 1993; F. Wüstenfeld, Geschichte der Arabischen Aerzte und Naturforscher, Göttingen 1840, s. 100; W. M. G. de Slane, Catalogue des manuscrits arabes de la Bibliothèque nationale, Paris 1895, s. 542; Pertsch, Gotha, I, 71; III, 439; IV, 68, 75-77; Ahlwardt, Verzeichniss, IV, 251; V, 612; VII, 480; Serkîs, MuǾcem, II, 1175, 1277; Brockelmann, GAL, I, 603; Suppl., I, 832-833; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 528; A. J. Arberry, The Chester Beatty


Library, A Handlist of the Arabic Manuscripts, Dublin 1955, V, 1, 111; VI, 129; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, V, 197-198; Aidit Ghazali, Islamic Thinkers on Economics, Administration and Transactions, Kuala Lumpur 1991, I, 86-92; J. F. von Hammer-Purgstall, “Artikel VIII”, Jahrbücher der Literatur, LXXXIV, Wien 1838, s. 145-156; W. Behrnauer, “Mémoire sur les institutions de police chez les arabes, les persans, et les turcs”, JA, XV (Haziran 1860), s. 461-508; XVI (Ağustos-Eylül 1860), s. 114-190; XVI (Ekim-Kasım 1860), s. 347-392; XVII (Ocak 1861), s. 5-76; L. Şeyho, “Kitâbü Nihâyeti’r-rütbe fî ŧalebi’l-ĥisbe”, el-Meşriķ, X/21 (1907), s. 961-968; D. Semah, “Rawđat al-Qulūb by al-Šayzarī: A Twelfth Century Book on Love”, Arabica, XXIV/2, Leiden 1977, s. 187-206; Abdülkerîm Halîfe, “el-Muśŧalaĥâtü’l-ĥađâriyye ve’l-Ǿilmiyye fî kitâbi ‘Nihâyeti’r-rütbe fî ŧalebi’l-ĥisbe’ li’ş-Şeyzerî”, MMLA, sy. 81 (1418/1997), s. 34-47; R. Weipert, “‘Abd al-Raĥmān Ibn Naśr al-Shayzarī: Rauđat al-qulūb wa-nuzhat al-muĥibb wal-maĥbūb. Edition Initiated by David Semah. Completed and Brought to Press by George J. Kanazi. Wiesbaden: Harrassowitz Verlag 2003 ...”, ZDMG, CLVI/2 (2006), s. 469-474.

Cengiz Kallek