TAVACI

Ortaçağ’da bazı Türk ve Moğol devletlerinde kullanılan bir askerî unvan.

Moğolca “saymak, toplamak, hesaplamak” anlamındaki togacadan gelen tavacı (Doerfer, I, 262; Lessing, s. 1255) Çağatay Türkçesi’nde “sayı sayan, asker toplama müfettişi, haberci, zâbit, dellâl, muhbir” gibi karşılıklara sahipti. Terim olarak ise geniş yetkilerle donatılan kumandanları ifade eder. Tavacılar orduya asker toplar, ordunun nizam ve inzibatıyla uğraşır, toplanma yerini belirler, kıtaları teftiş eder, idam cezalarının uygulanmasına nezaret eder, ganimetleri taksim eder ve hükümdarın önünde geçit merasimlerini yaptırırdı. Bütün göçebe halkların devletlerinde rastlanan bu göreve daha çok Timurlu kaynaklarında tesadüf edilir. Askerin bir araya gelip sayılmasından sonra Cengiz Han tarafından teftiş edildiğine dair haberler (Şerefeddin Ali Yezdî, s. 17) bu kurumun o dönemden itibaren varlığına bir işaret sayılabilir.

Tavacılar, sefere çıkılacağı zaman ya da sefer esnasında vilâyetlere giderek askerin toplanması ve orduya katılmasını sağlardı. Hükümdarla birlikler arasındaki haberleşmeyi düzenleyen tavacılar, sefer sırasında hükümdarın emirlerini ordu kumandanlarına bildirdikleri gibi bazan bu emre uyacaklarına dair onlardan senet (möçelka) alma işini üstlenirlerdi. Ordudaki emîrler arasında görev dağılımı yapmak da tavacıların işiydi. Sefer esnasında akın ve yağma amacıyla çevreye dağılan askerî birlikleri tavacılar toplardı. Yine sefer sırasında kanal açılması, konak yerlerinin düzenlenmesi, şölen hazırlıklarının yapılması gibi işler bazan ordu inzibatıyla görevli yasavul, bazan da malî işlere bakan muhassıl ile birlikte tavacıların kontrolünde gerçekleştirilirdi (a.g.e., s. 46). Bir kısım savaşlarda her askerin kesilmiş bir düşman başı getirmesi istendiğinde bunun kontrolü de tavacılara aitti (a.g.e., s. 110, 177). Ankara Savaşı’ndan sonra Yıldırım Bayezid’in oğullarının âkıbetini tavacılar araştırmıştı (a.g.e., s. 186). Bunun yanında tavacıların önemli bir görevi de askerî kayıtları tutmaktı. Tavacılar her bölgeden çıkacak asker miktarını ve bunların tertibini, ulus emîrleriyle vilâyet hâkimlerinin idaresinde orduya katılacak askerlerin listesini düzenliyordu. Çin seferinden önce askerin teftiş edilmesi için Timur’dan aldıkları emre göre tavacılar askerleri 1000’erli gruplar halinde sayacak ve asker sayısının arttırılmasına elverişli olan yerlerde sayıyı arttırıp deftere kaydedecekti. Ulus emîrleriyle vilâyet hâkimleri ayrıca gerekli levazımatı tavacılara bildirecekti. Tavacılara asker toplama emri verildiğinde onların askerlerin ihtiyaçlarını temin ederek belirlenen yerde ve zamanda bir araya gelmelerini sağlamaları gerekirdi. Nitekim Timur, 1391 yılında Toktamış Han üzerine sefere çıkarken tavacılara askerlerin teçhizatlarıyla birlikte teftişe hazır olmalarını emretmişti (Aka, Timur ve Devleti, s. 110-112).

Moğollar’daki iki divandan biri Dîvân-ı Büzürg-i Emâret idi. Askerî bir devlet vasfı taşımasından dolayı sistemin en üstünde bulunan, Dîvân-ı A‘lâ’dan ayrı olan ve Tavacı Divanı adı da verilen bu divanın beyleri Cengiz Han yasası ve Timur’un töresi gereğince diğer bütün görevlilerden önce geliyordu. Türkler ve Türkleşmiş Moğollar’ın işlerine de bakan divana Türk Divanı da deniliyor, kâtiplerine ise “bahşı” veya “nüvîsendegân-ı Türk” adı veriliyordu (Aka, Mirza Şahruh, s. 188). Timur’un 1370’te bir defada sekiz kişiyi tavacı tayin etmesi ve kelimenin kaynaklarda tavaciyân (tavaciyân-i büzürg, ümerâ-ı tavacı) şeklinde çoğul olarak kullanılması tavacı sayısının birden fazla olduğunu göstermektedir. Genellikle aynı ailelerden seçilen tavacıların idarî hiyerarşideki yeri hükümdar ve divan emîrlerinden sonra üçüncü sıradaydı ve hükümdar ailesine en yakın grupların başında geliyordu.


BİBLİYOGRAFYA:

Doerfer, TMEN, I, 262; F. D. Lessing, Moğolca-Türkçe Sözlük (trc. Günay Karaağaç), Ankara 2003, s. 1255; Şerefeddin Ali Yezdî, Zafernâme-i Emîr Timur: Tercüme-i Zafernâme (haz. Tanju Oral, doktora tezi, 1991), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 17, 110, 177, 186, ayrıca bk. İndeks; Bâbür, Vekāyi‘ (Arat), s. 70, 131, 232, 288, 364; Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri, s. 206-207; İsmail Aka, Timur ve Devleti, Ankara 1991, s. 110-112; a.mlf., Mirza Şahruh ve Zamanı (1405-1447), Ankara 1994, s. 129, 159, 188-190; Shiro Ando, Timuridische Emire nach dem MuǾizz al-ansāb, Berlin 1992, s. 35, 82, 211, 225, 257-258, 276, ayrıca bk. İndeks; B. F. Manz, Timurlenk: Türk-Moğol Kültür Harmanında Bir İmparator (trc. Zuhal Bilgin), İstanbul 2006, s. 116, 137, 166-167, 234-236.

Hayrunnisa Alan