TEFTÂZÂNÎ, Ebü’l-Vefâ

(أبو الوفاء التفتازاني)

Muhammed Ebü’l-Vefâ et-Teftâzânî el-Guneymî (1930-1994)

İslâm düşüncesi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Mısırlı âlim, Turuk-ı Sûfiyye Meclisi reisi.

14 Nisan 1930’da Mısır’ın Minyâ el-Kamh şehrine bağlı Kefrülguneymî köyünde doğdu. Sa‘deddin et-Teftâzânî’nin (ö. 792/1390) soyundan gelen bir aileye mensuptur. Tasavvuf muhitinde yetişti; babası Rifâî şeyhi idi. Teftâzânî, babasının dostu olan Mustafa Abdürrâzık’ın yönlendirmesiyle 1946’da Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdi. Mısır’ın önde gelen âlimlerinden Mustafa Abdürrâzık, Osman Emîn, Tâhâ Hüseyin, Muhammed Mustafa Hilmi, Ebü’l-Alâ el-Afîfî, İbrâhim Medkûr, Zekî Necîb Mahmûd ve Tevfîk et-Tavîl’in öğrencisi oldu. 1951’de bitirdiği fakültede asistanlık görevine başladı. 1955’te Mustafa Hilmi’nin danışmanlığında İbn ǾAŧâǿillâh el-İskenderî ve taśavvufüh adlı yüksek lisans tezini, 1961’de İbn SebǾîn ve felsefetühü’ś-śûfiyye başlıklı doktora tezini tamamladı. 1974’te profesörlüğe yükseldi. Kahire, Beyrut, Küveyt ve Suudi Arabistan’daki çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı. 1978-1984 yılları arasında Kahire ve Feyyûm üniversitelerinde rektör yardımcılığı görevinde bulundu. Babasından Rifâiyye hilâfetnâmesi alan Teftâzânî 1983’te, Ezher şeyhliğinden sonra Mısır’ın en büyük dinî makamı sayılan Turuk-ı Sûfiyye Meclisi reisliğine (şeyhü’l-meşâyih) tayin edildi. Bu görevi sırasında 3 milyondan fazla tarikat mensubunun bulunduğu Mısır’da tarikatların Kur’an ve Sünnet çizgisinde ıslahını hedef aldı; onları ilmî araştırmalara katılmaya sevkeden çalışmalar gerçekleştirdi. Bir tasavvuf kütüphanesinin oluşturulmasına, 1976’da çıkarılan bir kanunla Turuk-ı Sûfiyye tarafından okul, hastahane, cenaze teşkilâtı gibi müesseselerin kurulmasına öncülük etti. Tarikatların düzenlediği ihtifal ve mevlid törenlerini belli kurallara bağladı. Mısır Şûra Meclisi üyeliği, Mısır Felsefe Cemiyeti başkanlığı, Kültür Yüksek Meclisi Felsefe ve Sosyoloji Komisyonu üyeliği gibi idarî görevler yaptı. Sosyal bilimler alanındaki çalışmalardan ötürü 1975’te Mısır Yüksek Meclisi tarafından devlet teşvik ödülüne lâyık görüldü. 1986’da Mısır Devleti Sosyal Bilimler takdir ödülünü aldı. 1989’da Pakistan hükümetince ödüllendirildi. 29 Haziran 1994’te vefat etti. Vefatının birinci yıl dönümünde Zeyneb el-Hudayrî, Saîd Murâd, Muhammed Sâlih, Ahmed el-Cezzâr, Nebîle Zikrâ, Cemâl el-Merzûkī ve Âtıf el-Irâkī gibi meslektaş ve talebelerine ait yazılarının bulunduğu, Kitâbü’t-Teźkârî ed-Duktûr Ebü’l-Vefâǿ et-Teftâzânî üstâźen li’t-taśavvuf ve müfekkiran İslâmiyyen adıyla bir hâtıra kitabı yayımlanmıştır (Kahire 1995).

Teftâzânî, bulunduğu akademik ve idarî mevkilerde Mısır kültür hayatında iz bırakan projelere imza atmış bir kültür adamıdır. İslâm’ın ruhî-ahlâkî boyutu olan tasavvufun modern dönemde öne sürüldüğü gibi yaşanan hayattan kaçış şeklinde yorumlanmasına karşı çıkmış, tasavvuf ve tarikatın bir amaç değil maddî hayatla ruhî hayat arasında bir köprü olduğunu, ahlâklı bir toplum ve birey yetiştirmeye çalıştığını, insan hayatı ile toplum arasında dengeyi sağladığı ölçüde olumlu sayılacağını belirtmiştir. Teftâzânî İslâm felsefesi tabirini kelâm, usûl-i fıkıh ve tasavvuf ilimlerini içerecek biçimde İslâm medeniyetinde ortaya çıkan ve kaynağını dinden alan bir düşünce hareketi anlamında kullanır. Bu ilimler İslâm inancı ve hükümlerini savunmak ve muhafaza etmek amacıyla gerektiğinde Yunan felsefesi gibi yabancı düşünce akımlarından beslenmiştir. Buna göre İslâm düşüncesi ve kültürü, geçmişte kadîm düşünce ile yeni düşünceler arasında irtibat kurarak bulunduğu asrın dinî meselelerini çözmeyi hedeflemiştir. Modern İslâm toplumu da sorunlarını çözerken


bu amacı gütmelidir. Teftâzânî, çağın fikrî problemlerinin üstesinden gelmek için Kur’an ve Sünnet kaynaklarına başvurma, sahih İslâm’a sımsıkı sarılma, İslâm ümmetinin birliğinin güçlenmesi için Ehl-i sünnet ve Şîa gibi mezheplerin yakınlaşması, insan mutluluğunun ve refahının sağlanması için dinle bilimin birbirini desteklemesi, akılla vahyin birlikteliği, dinler arası diyalog, Batı ve Doğu düşüncelerinin sentezi, teknolojik ve bilimsel ilerlemeden faydalanma, hoşgörü ve eşitlik ilkesini hayata geçirme, entelektüel hayatta izlenen metodun kapsayıcılığı gibi konular üzerinde önemle durmuş, insanın akıl ve gönül eğitiminin her şeyin başı olduğunu savunmuş, İslâm eğitim felsefesine dair yazılar kaleme almıştır.

Eserleri. 1. Dirâsât fi’l-felsefeti’l-İslâmiyye (Kahire 1957). 2. İbn ǾAŧâǿillâh el-İskenderî ve taśavvufüh (Kahire 1969, 2. bs.). 3. Ǿİlmü’l-kelâm ve baǾżu müşkilâtih (Kahire 1979). Şerafettin Gölcük tarafından Kelâm İlminin Belli Başlı Meseleleri (İstanbul 1980) ve Ana Konularıyla Kelâm ( Konya 2000) adıyla Türkçe’ye tercüme edilmiştir. 4. İbn SebǾîn ve felsefetühü’ś-śûfiyye (Beyrut 1973). 5. Medħal ile’t-taśavvufi’l-İslâmî (Kahire 1979). 6. el-İnsân ve’l-kevn fi’l-İslâm (Kahire 1975). 7. eŧ-Ŧuruķu’ś-śûfiyye fî Mıśır (Kahire 1991). Teftâzânî, Muhammed Mustafa Hilmi ile birlikte Kādî Abdülcebbâr’ın el-Muġnî adlı eserinin rü’yet konusundaki IV. cildini tahkik ederek neşretmiştir (Kahire 1965). Tasavvuf, İslâm felsefesi ve kelâm başta olmak üzere İslâm düşüncesiyle ilgili yirmi civarında makalesi bulunan Teftâzânî bu makalelerinde tasavvufî bilgi, tasavvuf felsefesi, İhvân-ı Safâ, müslümanlara göre felsefe-tıp ilişkisi, modern Mısır’daki fikrî cereyanlar, İslâm ve Batı felsefelerinin karşılaştırılması, Mısır’daki tarikatlar, Ekberiyye tarikatı gibi konular üzerinde durmuştur.

BİBLİYOGRAFYA:

Ebü’l-Vefâ et-Teftâzânî, İbn ǾAŧâǿillâh el-İskenderî ve taśavvufüh, Kahire 1389/1969, s. k; a.mlf., İbn SebǾîn ve felsefetühü’ś-śûfiyye, Beyrut 1973, s. 15; a.mlf., Medħal ile’t-taśavvufi’l-İslâmî, Kahire 1979, s. c; a.mlf., Ǿİlmü’l-kelâm ve baǾżu müşkilâtih, Kahire 1979, s. e; a.mlf., “Mısır’da Sûfî Tarikatların Tarihi Gelişimi ve Günümüzdeki Durumları” (trc. Mustafa Aşkar), AÜİFD, XXXV (1996), s. 535-552; Âtıf el-Irâkī, “Muķaddime”, Kitâbü’t-Teźkârî ed-Duktûr Ebü’l-Vefâǿ et-Teftâzânî üstâźen li’t-taśavvuf ve müfekkiran İslâmiyyen, Kahire 1995, s. 7-8; Saîd Murâd, “Ǿİlmü’l-kelâm ve’t-teyyârâtü’l-fikriyyetü’l-muǾâśıra: Rüǿye kelâmiyye”, a.e., s. 45-46; H. Kâmil Yılmaz, “Mısırlı Bir Âlimle Tasavvuf Üzerine Bir Sohbet”, Altınoluk, sy. 16, İstanbul 1987, s. 33.

Saîd Murâd