TUHFETÜ’l-EŞRÂF

(تحفة الأشراف)

Yûsuf b. Abdurrahman el-Mizzî’nin (ö. 742/1341) etrâf türünün en meşhur örneği olan eseri.

Tam adı Tuĥfetü’l-eşrâf bi-maǾrifeti’l-eŧrâf olup râvi isimlerine göre alfabetik düzenlenmiştir. Eser, Kütüb-i Sitte’nin yanında Ebû Dâvûd’un el-Merâsîl’i, Tirmizî’nin eş-Şemâǿilü’n-nebeviyye’si, Nesâî’nin es-Sünenü’l-kübrâ’sı ve ǾAmelü’l-yevm ve’l-leyle’sindeki râviler dikkate alınarak hazırlanmıştır (Yûsuf b. Abdurrahman el-Mizzî, I, 3-4; ayrıca bk. neşredenin girişleri, I, 18). Eserde râviler isimleri bilinenler, künyeleriyle meşhur olanlar, baba adıyla bilinenler, ismi bilinmeyenler ve kadınlar şeklinde beş grupta sıralanmakta, hadislerin senedleri eksiksiz verilmekte, metinlerin sadece baş tarafı yazılmakta yahut varsa hadisin meşhur ismi kaydedilmektedir.

Mizzî, etrâf kitapları içinde Halef el-Vâsıtî ve Ebû Mes‘ûd ed-Dımaşkī’nin Eŧrâfü’ś-Śaĥîĥayn’ları ile tertibini daha çok beğendiği Ebü’l-Kāsım İbn Asâkir’in el-İşrâf Ǿalâ maǾrifeti’l-eŧrâf’ını örnek almıştır (Tuĥfetü’l-eşrâf, I, 4). Bunlardaki eksiklikleri tamamlayan, yanlışları düzelten Mizzî eserinde hadislerin kaynaklarını şu rumuzlarla göstermiştir: “ع” Kütüb-i Sitte, “خ” Buhârî’nin el-CâmiǾu’ś-śaĥîĥ’i, “خت” Buhârî’nin el-CâmiǾu’ś-śaĥîĥ’te muallak olarak verdiği hadisler, “م” Müslim’in el-CâmiǾu’ś-śaĥîĥ’i, “د” Ebû Dâvûd’un es-Sünen’i, “ت” Tirmizî’nin el-CâmiǾu’ś-śaĥîĥ’i, “تم” Tirmizî’nin eş-Şemâǿilü’n-nebeviyye’si, “س” Nesâî’nin es-Sünen’i, “سى” Nesâî’nin ǾAmelü’l-yevm ve’l-leyle’si, “ق” İbn Mâce’nin es-Sünen’i. Mizzî ayrıca kendisinin verdiği bilgileri “ziyade” anlamında “ز”, Ebü’l-Kāsım İbn Asâkir’e yaptığı istidrakleri ise “ك” rumuzuyla belirtmiştir (a.g.e., I, 6).

Yirmi altı yılda tamamlanan (3 Rebîülevvel 722/22 Mart 1322) Tuĥfetü’l-eşrâf’ı türünün önceki örneklerinden üstün kılan ve çok tutulmasını sağlayan yönü iç düzenidir. Özellikle râvilerin sıralanmasında izlenen yöntem sayesinde eserde aranan isim çok daha kolay bulunabilmektedir. Tuĥfe’de sahâbîler alfabetik sıralandığı gibi çok hadis rivayet eden bir sahâbînin öğrencileri ve öğrencilerinin öğrencileri de kendi içinde alfabetik sırayla zikredilmektedir. İsimlere ait hadisler konusuna veya ilk kelimesine bakılmaksızın en çok geçtiği kaynaktan başlamak üzere verilmektedir. Mizzî’nin yöntemi daha sonra Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, İbn Hacer el-Askalânî ve Abdülganî b. İsmâil en-Nablusî gibi müelliflerce örnek alınmış (M. Abdurrahman Tavâlibe, s. 183-188), ancak musannifin isnadları baştan sona zikretmesi eleştirilmiştir (Abdülganî b. İsmâil en-Nablusî, I, 8).

Tuĥfe iki bölümden meydana gelmekte, birinci bölümde müsned, ikinci bölümde mürsel rivayetler yer almaktadır. Müsnedler bölümünde 986 sahâbîye ait 18.389, mürseller bölümünde 405 tâbiîye ait 1237 hadis vardır (toplam 19.626). Mürseller bölümündeki hadis numaraları önceki bölümden devam etmekte, nâşir bunun ikinci baskıda düzeltileceğini söylemektedir (Tuĥfetü’l-eşrâf, neşredenin girişleri, XIII, 8). İbn Hacer ve nâşir Abdüssamed Şerefeddin tarafından ilâve edilenler (a.g.e., neşredenin girişi, I, 16) ve mükerrerlerle birlikte Tuĥfe’deki hadis sayısı 19.959’a ulaşmaktadır.

Mizzî, kaynaklarının birden fazla rivayetini (meselâ Buhârî’nin iki, Ebû Dâvûd’un sekiz, Nesâî’nin dokuz) esas alarak (M. Abdurrahman Tavâlibe, s. 149, 151) gördüğü kusurları düzeltmeye çalışmışsa da, müdahale etmediği yerlerle ilgili olarak kendisi notlar hazırlamış, özellikle Nesâî’nin es-Sünenü’l-kübrâ’sının İbn Ahmer rivayetinden hareketle yaptığı düzeltmelerden meydana gelen bu kitapçığa Laĥķu’l-Eŧrâf adını vermiştir (İbn Hacer el-Askalânî, I, 5). Ayrıca Moğultay b. Kılıç’ın Evhâmü’l-Eŧrâf’ı (et-TaǾaķķub Ǿale’l-Eŧrâf; DİA, XXX, 231), Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr’in CâmiǾu’l-mesânîd’inin çeşitli yerleri, Tuĥfe’nin aynı zamanda muhtasarı olan Ebü’l-Mehâsin el-Hüseynî’nin el-Keşşâf fî maǾrifeti’l-Eŧrâf’ı (bk. DİA, XIX, 23; el-Fihrisü’ş-şâmil, II, 1287), Zeynüddin el-Irâkī’nin kendisine ait Tuĥfe nüshası üzerine kaydettiği notlar, İbnü’l-Irâkī’nin el-İŧrâf bi-evhâmi’l-Eŧrâf’ı (nşr. Kemâl Yûsuf el-Hût, Beyrut 1406/1986), Takıyyüddin İbn Fehd’in el-İşrâf Ǿale’l-cemǾ beyne’n-Nüketi’ž-žırâf ve Tuĥfeti’l-eşrâf’ı (Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 282) gibi Tuĥfe’yi tamamlayan çalışmalar vardır. İbn Hacer, bunların çoğunu derleyip kendi notlarını ekleyerek el-İǾtirâf bi-evhâmi’l-Eŧrâf adıyla da bilinen (Tuĥfetü’l-eşrâf, neşredenin girişi, II, 8) en-Nüketü’ž-žırâf Ǿale’l-Eŧrâf adlı eserini oluşturmuştur (bk. bibl.). Günümüzde Tuĥfe’nin ilk üç cildinin neşir hazırlıklarına katılan Ebü’l-Eşbâl Sagīr Ahmed Şâgif el-Bâkistânî, eserin neşrinden sonra belirlediği eksikliklere dair kendi nüshasına kaydettiği notları el-Müstedrek adıyla yayımlamıştır (Riyad 1993). Eser üzerine Zehebî’nin Muħtaśarü’l-Eŧrâf’ı (Abdullah Muhammed el-Habeşî, I, 552), Şehâbeddin Ahmed b. Endereşî’nin muhtasarı, İbn Kamer diye bilinen Muhammed b. Ali b. Ca‘fer’in İlŧâfü’l-eşrâf bi-zehri’l-Eŧrâf’ı (Sehâvî, VIII, 176), Muhammed b. Abdurrahman el-Alkamî’nin et-Tuĥafü’ž-žırâf fî telħîśi’l-Eŧrâf’ı (Abdullah Muhammed el-Habeşî, I, 552), Muhammed b. Hâşim b. Abdülgafûr es-Sindî’nin Tuĥfe’den sadece Buhârî hadislerini


derlediği Ĥayâtü’l-ķārî bi-eŧrâfi Śaĥîĥi’l-Buħârî’si (Tuĥfetü’l-eşrâf, neşredenin girişleri, III, 15) gibi ihtisar çalışmaları da yapılmıştır (ayrıca bk. M. Abdurrahman Tavâlibe, s. 135-137).

Tuĥfetü’l-eşrâf, Mizzî’nin talebesi Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr’in nüshasından 13 Şâban 774’te (7 Şubat 1373) istinsah edilen bir nüsha esas alınmak suretiyle (Tuĥfetü’l-eşrâf, neşredenin girişi, II, 19) neşredilmiş (nşr. Abdüssamed Şerefeddin, I-XIV, Bombay 1965-1982), bu neşirden ofset baskılar yapıldığı gibi (Beyrut, ts.; Beyrut 1999) eser başka nâşirler tarafından ayrıca basılmıştır (nşr. Züheyr eş-Şâvîş, Beyrut 1983; nşr. Beşşâr Avvâd Ma‘rûf, Beyrut 1999; Beyrut 2001). Nâşir Abdüssamed Şerefeddin eserin her cildine Tuĥfe’nin tanıtımını yaptığı, hadis ilminin çeşitli meseleleri ve bazı sahâbîler hakkında bilgi verdiği Arapça ve İngilizce takdim yazıları koymuştur. Hadisleri ve râvileri ayrı ayrı numaralandıran nâşir, her tabakadaki isimlerin birbirinden kolayca ayırt edilebilmesi için sahâbî isimlerini iri harflerle yazmış, tâbiîn tabakasına bir, tebeu’t-tâbiîn tabakasına iki, sonraki tabakaya üç yıldız işareti koymuştur. Mizzî’nin kısaltmalarını metin içinde muhafaza ettiği gibi bunları her hadisin sıra numarasının altında ayrıca yazmıştır. Tuĥfe’deki tahrîclerde sadece kitap adları zikredildiği halde nâşir bunların yanına bab ve hadis numaralarını da eklemiş, Mizzî’nin hadisler arası atıflarını hadis numaralarıyla göstermiştir. Okunması zor isim ve kelimeleri harekelemiş, eserde adı geçen bazı şahıs ve kitaplar hakkında bilgi vermiş, metne kendisinin eklediği bilgileri parantez içine almıştır. Her sayfada rivayeti yer alan sahâbînin ve öğrencisinin adını sayfanın üstünde, Tuĥfe’deki kısaltmaların karşılıklarını ise sayfanın altında belirtmiştir. Mizzî’nin kaynakları için el-Keşşâf Ǿan ebvâbi merâciǾi Tuĥfeti’l-eşrâf bi-maǾrifeti’l-eŧrâf adıyla bir fihrist hazırlayan nâşir (Tuĥfetü’l-eşrâf, neşredenin girişi, I, 17-18) bu fihristi eserin XIV. cildi olarak II. ciltle birlikte neşretmiş (Bombay 1386/1966), neşrine Tuĥfe’den sonra başlanan Nesâî’nin es-Sünenü’l-kübrâ’sına ait fihristi de ayrıca yayımlamıştır (Bombay 1981). Hadislerin ilk kelimelerine göre alfabetik bir fihrist yapmayı planlayan nâşir (Tuĥfetü’l-eşrâf, neşredenin girişi, XII, 9; XIII, 20) bu isteğini gerçekleştirememiş, söz konusu fihristi daha sonra Muhammed Abdülkādir Atâ hazırlamıştır (Beyrut 1990, 1994). Tuĥfe hakkında ayrıca Müessesetü’l-kütübi’s-sekāfiyye tarafından çeşitli fihristler yayımlanmıştır (I-VI, Beyrut 1994). Bu fihristlerin Taķrîbü Tuĥfeti’l-eşrâf bi-maǾrifeti’l-eŧrâf adını taşıyan I-III. ciltleri (nşr. Ebû Abdullah Saîd el-Mendûh-Ebü’l-Fidâ Sâmî et-Tûnî) sahâbî isimlerine göre alfabetik olup hadislerin tahrîci sadece kitap adlarına göre değil Kütüb-i Sitte’nin matbu versiyonlarının hadis veya cilt ve sayfa numaralarına göre yapılmıştır. Aynı kişiler tarafından hazırlanan Fehârisü Tuĥfeti’l-eşrâf adlı IV. cilt ise isnadlarda geçen bütün râvilere dair alfabetik fihristtir ve eserden istifadeyi oldukça kolaylaştırmaktadır. Söz konusu fihristlerin V ve VI. ciltleri ise Muhammed Abdülkādir Atâ’nın hazırladığı fihristin yeniden neşridir. Muhammed Abdurrahman Tavâlibe, el-Ĥâfıžü’l-Mizzî ve’t-taħrîc fî kitâbihî Tuĥfeti’l-eşrâf bi-maǾrifeti’l-eŧrâf adıyla eser ve müellif hakkında bir doktora tezi hazırlamıştır (1997, Câmiatü’z-Zeytûniyye [Tunus]; ayrıca bk. bibl.).

Tuĥfe ve benzeri eserler sayesinde bir hadisin hangi kaynaklarda geçtiğini tesbit etmek, bütün tariklerini görmek, rivayet kusurlarını farketmek, bir müellifin eserine alıp hakkında hüküm vermediği hadislerin durumunu başka müelliflerin kanaatlerinden öğrenmek, bir râvinin bütün rivayetlerini görmek ve Kütüb-i Sitte’nin nüshaları arasındaki farkları anlamak mümkün olmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

Yûsuf b. Abdurrahman el-Mizzî, Tuĥfetü’l-eşrâf bi-maǾrifeti’l-eŧrâf (nşr. Abdüssamed Şerefeddin), Bombay 1965-82; I, 3-6; XIII, 134; ayrıca bk. neşredenin girişleri, I, 13, 16-18; II, 8, 19; III, 15; XII, 9; XIII, 4, 8, 20; İbn Hacer el-Askalânî, en-Nüketü’ž-žırâf Ǿale’l-Eŧrâf (Tuĥfetü’l-eşrâf’la birlikte nşr. Abdüssamed Şerefeddin), Bombay 1965-82, I, 5; Sehâvî, eđ-Đavǿü’l-lâmiǾ, VIII, 176; Abdülganî b. İsmâil en-Nablusî, Źeħâǿirü’l-mevârîŝ fi’d-delâle Ǿalâ mevâżıǾi’l-ĥadîŝ (nşr. Abdullah Mahmûd M. Ömer), Beyrut 1419/1998, I, 8; el-Fihrisü’ş-şâmil: el-Ĥadîŝ (nşr. el-Mecmau’l-melekî), Amman 1991, II, 1287; M. Abdurrahman Tavâlibe, el-Ĥâfıžü’l-Mizzî ve’t-taħrîc fî kitâbihî Tuĥfetü’l-eşrâf bi-maǾrifeti’l-eŧrâf, Amman 1998, s. 135-137, 149, 151, 183-188; Abdullah Muhammed el-Habeşî, CâmiǾu’ş-şürûĥ ve’l-ĥavâşî, Ebûzabî 1425/2004, I, 552; Tayyar Altıkulaç, “Hüseynî, Ebü’l-Mehâsin”, DİA, XIX, 23; M. Yaşar Kandemir, “Etrâf”, a.e., XI, 499; a.mlf., “Moğultay b. Kılıç”, a.e., XXX, 231.

Halit Özkan