ÜMMÜ KÜLSÛM bint EBÛ BEKİR

(أمّ كلثوم بنت أبي بكر)

(ö. 58/678’den sonra)

Kadın tâbiî.

Hz. Ebû Bekir’in en küçük kızıdır. Babasının vefatından (13/634) birkaç ay sonra Medine’de doğdu. Annesi Habîbe bint Hârice b. Ebû Züheyr’dir. Hz. Ebû Bekir ölüm döşeğinde iken Hz. Âişe’ye miras konusunu açmış ve iki kız kardeşinden bahsetmişti. Hz. Âişe bir kız kardeşi bulunduğunu, onun da Esmâ olduğunu söyleyip diğerinin kim olduğunu sormuş, bunun üzerine Hz. Ebû Bekir doğacak çocuğunun kız olacağını tahmin ettiğini söylemiş ve Âişe’ye onu gözetmesini vasiyet etmiştir (İbn Sa‘d, III, 194). Kardeşi dünyaya geldiğinde kendisine Ümmü Külsûm ismini Hz. Âişe koymuştur.

Hz. Ömer, Ümmü Külsûm’ü himaye etmek amacıyla ona tâlip oldu ve onu Hz. Âişe’den istedi. Ancak Âişe, Amr b. Âs’ı veya Mugīre b. Şu‘be’yi Hz. Ömer’e göndererek Ümmü Külsûm’ün henüz küçük olduğunu, babasının evinde nazla büyütüldüğünü, Hz. Ömer’in ise sert bir mizacı bulunduğunu, bu evliliği hem Ömer hem de Ümmü Külsûm açısından uygun görmediğini bildirdi. Bunun üzerine Hz. Ömer teklifinden vazgeçti. Daha sonra Ümmü Külsûm, Talha b. Ubeydullah ile evlendi, bu evlilikten Zekeriyyâ, Yûsuf ve Âişe adlı çocukları dünyaya geldi. Bazı kaynaklarda çocukları arasında Mûsâ, Ya‘kūb ve İsmâil adları da sayılmaktadır. Talha b. Ubeydullah, Cemel Savaşı’nda hayatını kaybedince (36/656) Ümmü Külsûm Abdurrahman b. Abdullah b. Ebû Rebîa el-Mahzûmî ile evlendi. Ondan da İbrâhim, Osman ve Mûsâ adlı çocukları doğdu. Bu eşinden kızları olduğu da söylenir. Ebû Seleme b. Abdurrahman b. Avf’a sütanneliği yapan Ümmü Külsûm’ün Sâlim b. Abdullah b. Ömer’in de sütannesi olduğu rivayet edilir. Ümmü Külsûm’ün ölüm tarihi ve yeri hakkında bilgi bulunmamakla birlikte Hz. Âişe’nin vefatından (58/678) sonra Medine’de öldüğü kabul edilmektedir.

Talha b. Ubeydullah elindeki bir meblağı sadaka olarak bağışlamasını öneren Ümmü Külsûm’e, “Sen Muvaffak’ın kızı Muvaffaka’sın” şeklinde hitap ederek memnuniyetini dile getirmiştir. Ümmü Külsûm tâbiîn döneminin muhaddislerindendir. Hz. Âişe’nin terbiyesi altında yetişmiş, ondan ilim tahsil etmiş ve hadis rivayetinde bulunmuştur. Sika bir râvi olan Ümmü Külsûm’den hadis rivayet edenler arasında oğlu İbrâhim b. Abdurrahman, Câbir b. Abdullah el-Ensârî, Talha b. Yahyâ b. Talha, Mugīre b. Hakîm es-San‘ânî, Cübeyr b. Habîb ve Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr gibi isimler yer almaktadır. Rivayet ettiği hadisler Buhârî, Müslim, Tirmizî, İbn Mâce ve Nesâî’de yer almaktadır. İbn Mende ve Ebû Nuaym gibi bazı hadisçiler Ümmü Külsûm’ü sahâbî diye tanıtmışlarsa da onun Hz. Ebû Bekir’in vefatından sonra doğduğu bilindiğinden tâbiînden olduğunda şüphe yoktur.


BİBLİYOGRAFYA:

İbn Sa‘d, eŧ-Ŧabaķāt, III, 194; VIII, 462; İbn Kuteybe, el-MaǾârif (Ukkâşe), s. 174, 233; Taberî, Târîħ (Ebü’l-Fazl), III, 426; IV, 199-200; İbn Abdürabbih, el-Ǿİķdü’l-ferîd (nşr. Abdülmecîd et-Terhînî - Müfîd M. Kumeyha), Beyrut 1403/1983, VII, 96-97; İbn Hazm, Cemhere, s. 138, 147, 364; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, VII, 383; İbn Hacer el-Askalânî, Tehźîbü’t-Tehźîb (nşr. Halîl Me’mûn Şîhâ v.dğr.), Beyrut 1417/1996, VI, 575; Kehhâle, AǾlâmü’n-nisâǿ, IV, 250-251; M. Hüseyin el-Hâirî, Terâcimü aǾlâmi’n-nisâǿ, Beyrut 1407/1987, I, 298; Ahmed Halîl Cum‘a, Nisâǿ min Ǿaśri’ŧ-ŧâbiǾîn, Beyrut 1412/1992, II, 9-19; Nusrettin Bolelli, Kadınların Hadis İlmindeki Yeri, İstanbul 1998, s. 140, 142, 143; Muhammet Yılmaz, İbn Hacer’in Hocaları Bağlamında Kadın Hadisçiler, Ankara 2008, s. 22.

Gülgün Uyar