VAHDETNÂME

(وحدتنامه)

Abdürrahim Karahisârî’nin (ö. 888/1483’ten sonra) tasavvufî-ahlâkî mesnevisi.

Abdürrahim Karahisârî nasihatnâme türündeki eserinin yazılış sebebini anlatırken bir gece çeşitli düşüncelere dalarak yıldızları seyrederken gönlünün ferahladığını, mânevî âlemde güzel insanların ruhlarına sorular sorduğunu, onların da kendisine hal diliyle cevap verdiklerini belirtir ve kalbine doğan incileri kaydederek eseri yazmaya başladığını, yazılmasında şeyhi Akşemseddin’in sohbetlerinin etkisinin bulunduğunu ifade eder. Ayrıca, “Bunda yazdığım nesâyih ekserî / Hak kelâmıdır değildir serserî” beytiyle (beyit nr. 4091) sözlerinin asıl kaynağının Kur’an olduğunu söyler.

Remel bahrinde “fâilâtün fâilâtün fâilün” vezniyle ve oldukça sade bir dille kaleme alınan eser 4267 beyittir ve 110 konu başlığı içerir. XV. yüzyılda telif edilen mesnevilerin konu başlıkları genellikle Farsça iken Vahdetnâme’de Arapça’dır. Müellif, Şâban 865’te (Mayıs-Haziran 1461) tamamladığı eserini Vezîriâzam Mahmud Paşa’ya ithaf etmiştir. Tevhid, münâcât, na‘t ve dört halifenin methine dair şiirlerin ardından telif sebebini açıklayan müellif dört halifenin methi kısmında Hz. Peygamber’in amcaları Hamza ve Abbas’tan da söz eder; Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf, Muhammed b. Hasan, Şâfiî, Mâlik, Züfer gibi imamların övgüsüne yer verir. Eserin bir kısmının ilham bir kısmının tercüme yoluyla yazıldığı belirtilse de Ferîdüddin Attâr’ın Manŧıķu’ŧ-ŧayr’ı dışında kaynak zikredilmemiştir.

Vahdetnâme’de ele alınan başlıca konular şunlardır: Tevhidin mertebeleri; âlemin, Âdem’in ve insanın yaratılış hakikati, sıfatı ve zâtı; cevher ve araz, uzlet, halvet, arkadaşlık, sır saklama, dünyanın hali, ma‘rifet-i nefs, akıllı ve kâmil mümin, çalışma ve tembellik, gönül, melâmet, aşk, tarikat arkadaşlığı, çile, zamanın kötü halleri, Hallâc-ı Mansûr, nefis, ihlâs ve irfan, ilmin önemi, sâlikin seyri, vuslatının keyfiyeti; aşk, mârifet, istiğnâ, tevhid, yokluk gibi vadiler; kanaat, şeriat ve tarikat; susma, misafire ikram, edepli olma, alçak gönüllülük, namahreme el uzatmama, adaletli olma, tövbe ve az yemek gibi güzel hasletler; oruç, zekât, namaz, hac gibi


ibadetler; buğz / haset, ucb / hodbinlik, buhl gibi kötü huylar. Konular işlenirken sık sık âyet ve hadislere yer verilir. Tasavvuf edebiyatında seyrüsülûk mertebeleri birer vadi olarak adlandırılmış, bunların sayısı yedi olarak gösterilmiştir. Vahdetnâme’de tasavvufî mertebeler “Allah’a ulaşmanın keyfiyeti ve menzillerin katedilmesi” başlığıyla doğruyu talep, aşk, mârifet, istiğnâ, tevhid, hayret ve fakr / gınâ adlarıyla yedi vadide ele alınmış, “Vadilerin tertibi ve bitirilişi” başlığı altında hakikate ulaşmanın gerekliliği vurgulanmıştır. Bu tertip müellifin Manŧıķu’ŧ-ŧayr’ın etkisinde kaldığını açıkça göstermektedir. Bazı çalışmalarda Âşık Paşa’nın Garibnâme’sinden de etkilendiği ileri sürülmüştür.

Zaman zaman Lût, Dâvûd, İbrâhim, İsmâil, Ya‘kūb, Yûsuf, Süleyman, Şît, Yûnus, Îsâ gibi peygamberlere; Bilâl-i Habeşî, Şeyh Lokmân, Ca‘fer es-Sâdık, Ebû Saîd, Bâyezîd-i Bistâmî, Hallâc-ı Mansûr, Şiblî, Akşemseddin gibi din ve tasavvuf büyüklerine; klasik edebiyatın şahıs kadroları arasında yer alan Firavun, Aristo, İskender, Keyhusrev, Rüstem, Siyavuş, Keykubad, Feridun, Behram, Sultan Mahmud, Leylâ, Mecnûn gibi tarihî ve efsanevî şahsiyetlere de yer verilen eserin asıl amacı insanları ilâhî aşka yöneltmektir. Özellikle Hallâc-ı Mansûr’un idamının uzun uzun anlatılması esere farklı bir hüviyet kazandırmıştır. Şair ilâhî varlığı ve vahdeti anlatırken kozmik unsurlardan, hayvanlardan ve bitkilerden de yararlanır.

Samimi, canlı ve devrine göre gelişmiş bir anlatımın yer aldığı eserin diline Eski Anadolu Türkçesi özellikleri hâkimdir. Ancak kelimelerin sadece beşte biri Türkçe’dir. Atasözlerine ve özellikle deyimlere sıkça yer verilmiştir. Dinî ve tasavvufî terimlerin Arapça asılları tercih edilmiş, yer yer Farsça karşılıkları da kullanılmıştır. Bu dönemin metinlerinde sıkça geçen Tanrı kelimesine eserde hiç yer verilmemesi dikkat çekicidir. Çoğunlukla zengin ve tam kafiye kullanılmış, ses tekrarlarına ve rediflere de yer verilmiştir. Eserin hâtime kısmında müellif dua ve münâcâttan sonra vasiyet ve kitabın yazılış tarihiyle ilgili bilgilere yer verir. Mesnevinin sonunda müellif, “Düşmedi bu resme bir Türkî kitâb / Hak budur vallāhü a‘lem bi’s-savâb” beytiyle eseri Türkçe yazdığı için övünür.

Vahdetnâme’nin Türkiye’de ve Türkiye dışında bir kısmı eksik yirmiyi aşkın nüshası mevcuttur. En önemli nüshaları İstanbul Üniversitesi (TY, nr. 808), Süleymaniye (Düğümlü Baba, nr. 384; Yazma Bağışlar, nr. 834; Mihrişah Sultan, nr. 281), Yapı ve Kredi Bankası Sermet Çifter Araştırma (nr. 142, 206) kütüphaneleriyle Millî Kütüphane (Yz. A, nr. 2592), Berlin Königlichen Bibliothek (Türkische Handschriften, nr. 375, 376) ve Viyana Kaiserlichen und Königlichen Hofbibliothek’te (nr. N. F. 370) kayıtlıdır (ayrıca bk. Keskin, s. 46-51). Eserin Nuruosmaniye Kütüphanesi’nde (nr. 4086) Işknâme adını taşıyan, eski tarihli çok eksik bir nüshası vardır. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde aynı adla, bazı kaynaklarda yanlışlıkla Abdürrahîm-i Rûmî’ye (ö. 850/1446 [?]) nisbet edilen başka eksik bir nüshası daha bulunmaktadır (TY, nr. 1359). Türk edebiyatında Karahisârî’nin Vahdetnâme’siyle ortak özellikler gösteren başka eserler de vardır. Bunlardan en önemlileri Olanlar Şeyhi İbrâhim Efendi (Vahdetnâme / Tasavvufnâme), İshak Hocası (Vahdetnâme-i Âlemengîz) ve Mustafa Aşkî’nin vahdetnâmeleridir. Eser üzerine Saim Kıstırak yüksek lisans (Abdürrahim Karihisari’nin Vahdetnâmesi [Tenkitli Metin-Sözlük], 1999, İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü), Hacı Ömer Karpuz ve Ayşe Gülay Keskin doktora çalışması yapmıştır (bk. bibl.).

BİBLİYOGRAFYA:

Lâmiî, Nefehât Tercümesi, s. 686; Taşköprizâde, eş-Şeķāǿik, s. 232; Mecdî, Şekāik Tercümesi, s. 246-247; Keşfü’ž-žunûn, II, 2005; Mehmed Şâkir, Terâcim-i Ahvâl-i Meşâhîr-i İslâmiyye, İÜ Ktp., TY, nr. 5040, vr. 199a; Osmanlı Müellifleri, I, 114; M. Fuad Köprülü, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar (İstanbul 1919) (haz. Orhan F. Köprülü), Ankara 1984, s. 340; Edip Ali Baki, Mısırlıoğlu Abdurrahim Karahisârî, Afyon 1953; Vasfi Mahir Kocatürk, Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara 1970, s. 289; İrfan Ünver Nasrattınoğlu, Afyonkarahisarlı Şairler Yazarlar Hattatlar, Ankara 1971, s. 10-13; Hacı Ömer Karpuz, Abdurrahim Karahisârî’nin Vahdetnâmesi (Gramer İncelemesi-Metin-İndeks) (doktora tezi, 1991), Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Akşemseddin: Hayatı ve Eserleri (haz. Ali İhsan Yurd - Mustafa S. Kaçalin), İstanbul 1994, s. 33-35; Ayşe Gülay Keskin, Abdurrahim Karahisârî’nin Hayatı, Eserleri ve Vahdetnâme Mesnevisinin Tenkitli Metni (doktora tezi, 2001), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; İsmail E. Erünsal, “Tasavvuf Edebiyatımızdan Örnekler: Abdurrahîm Karahisârî’nin Vahdetnâmesi”, Diyanet Dergisi, sy. 114-115, Ankara 1971, s. 435-439.

A. Azmi Bilgin