YAHYÂ b. ZEKERİYYÂ

(يحيى بن زكريّا)

Ebû Saîd Yahyâ b. Zekeriyyâ b. Ebî Zâide Meymûn b. Feyrûz el-Hemdânî el-Vâdiî el-Kûfî (ö. 182/798)

Ebû Hanîfe’nin talebelerinden, fakih ve muhaddis.

119 (737) veya 120 (738) yılında Kûfe’de doğdu. Muhammed b. Münteşir el-Hemdânî’ye yahut Benî Vâdia’ya mensup bir kadının mevlâsıdır. Dedesine nisbetle İbn Ebû Zâide diye de anılır. Kûfe’de yetişti, Ebû Hanîfe’nin ders halkasına katılarak uzun yıllar öğrencisi oldu. Tahâvî’ye atfen nakledildiğine göre Ebû Hanîfe’nin ilim meclisinde mezhebin görüşlerini yazıya geçiren kırk kadar öğrencinin en seçkinlerinden on öğrencinin içinde Yahyâ b. Zekeriyyâ da bulunuyordu. Fakat onun bu yazım faaliyetini aralıksız otuz yıl sürdürdüğü yönündeki rivayetler, kendisinin doğum tarihiyle Ebû Hanîfe’nin vefat tarihi arasındaki sürenin otuz yıl olması sebebiyle gerçeği yansıtmamaktadır. Kûfe’de Emevîler ile Abbâsîler döneminde otuz üç yıl kadılık yapan İbn Ebû Leylâ’dan da (Muhammed b. Abdurrahman) faydalandı. Yahyâ b. Zekeriyyâ aralarında babasının ve Haccâc b. Ertât, Şu‘be b. Haccâc, Süleyman b. Mihrân el-A‘meş, Hişâm b. Urve, Süfyân b. Uyeyne, Îsâ b. Dînâr, Mâlik b. Enes, Âsım el-Ahvel, Ubeydullah b. Ömer’in de bulunduğu tâbiîn neslinin önde gelen birçok muhaddisinden hadis dinleyerek bu alanda kendini yetiştirdi ve “hâfız” unvanını kazandı. Süfyân es-Sevrî’den sonra Kûfe’de hadis alanında ondan daha yetkin bir kişinin bulunmadığı kaydedilir.

Yahyâ b. Zekeriyyâ’dan birçok fakih ve muhaddis rivayette bulundu. Bunların içinde Ahmed b. Hanbel, Yahyâ b. Maîn, Ali b. Medînî, Kuteybe b. Saîd, Yahyâ b. Âdem, Süreyc b. Yûnus, Ahmed b. Menî‘, Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, Hasan b. Arafe sayılabilir. Bir ara Medine’ye ve Bağdat’a giden Yahyâ bu şehirlerde de hadis ve fıkıh öğretti. Hadis rivayeti bakımından Buhârî, Ahmed b. Hanbel, Yahyâ b. Maîn, Ali b. Medînî, Ebû Hâtim ve Nesâî tarafından “sika, sebt, müstakīmü’l-hadîs, sadûk, mütkın” gibi sıfatlarla nitelenir. Öğrencisi Yahyâ b. Maîn onun hakkında şöyle der: “İbn Abbas kendi zamanında ilmin son noktasıydı; daha sonra Şa‘bî, ardından Süfyân es-Sevrî de kendi dönemlerinin en büyükleriydi. Yahyâ b. Zekeriyyâ ise onlardan sonraki dönemin en büyüğüdür.” Hüseyin b. Ali es-Saymerî ve Hatîb el-Bağdâdî de Ali b. Medînî’ye atfen aynı ifadelere yer verirler (Aħbâru Ebî Ĥanîfe ve aśĥâbih, s. 150; Târîħu Baġdâd, XIV, 115). Süfyân b. Uyeyne de Abdullah b. Mübârek ile Yahyâ b. Zekeriyyâ’ya benzeyen hiç kimseyi tanımadığını söyler. Yahyâ el-Kattân’ın, “Kûfe’de benimle ilmî konularda Yahyâ b. Zekeriyyâ’dan daha çok tartışan birini görmedim”; Ali b. Medînî’nin, “İsnad zincirlerini inceleyince hepsinin altı kişi üzerinde odaklandığını gördüm; o altı kişinin ilminin dayandığı mercilerden biri de Yahyâ b. Zekeriyyâ’dır” şeklindeki ifadeleri de Yahyâ’nın ilmî tevarüs geleneğindeki yerini göstermektedir.

Halife Hârûnürreşîd tarafından Medâin’e kadı tayin edilen Yahyâ b. Zekeriyyâ, bu görevde dört ay gibi kısa bir süre kaldıktan sonra vefat etti. Vefat tarihi olarak Hatîb el-Bağdâdî, Kureşî ve Zehebî yanında büyük çoğunluk 182 (798) yılını zikreder; İbn Sa‘d, Buhârî ve Halîfe b. Hayyât 183 yılını, muhtemelen İbn Kāni‘in verdiği bilgiye dayanan Leknevî ve Brockelmann ise 184 yılını esas alır. Ancak öğrencisi ve dostu Ali b. Medînî’den gelen rivayet 182 yılını destekler niteliktedir. Kûfe muhitinde ilk kitap telif eden âlimin Yahyâ b. Zekeriyyâ olduğu ve bu konuda Ebû Hanîfe’nin talebelerinden Vekî‘ b. Cerrâh’a örnek teşkil ettiği kaydedilir. Kaynaklar telif döneminin henüz başlarında yaşayan Yahyâ b. Zekeriyyâ’ya es-Sünen, el-Müsned ve eş-Şürûŧ ve’s-sicillât adlı eserleri nisbet etseler de bunlara henüz rastlanmamıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Sa‘d, eŧ-Ŧabaķāt, VI, 393; Halîfe b. Hayyât, eŧ-Ŧabaķāt (Ömerî), s. 170; Buhârî, et-Târîħu’l-kebîr, IV, 273-274; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Teceddüd), s. 313; Hüseyin b. Ali es-Saymerî, Aħbâru Ebî Ĥanîfe ve aśĥâbih, Beyrut 1976, s. 150; Hatîb, Târîħu Baġdâd, XIV, 114-119; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, VIII, 337-341; a.mlf., Teźkiretü’l-ĥuffâž, Beyrut 1956, I, 267-268; Kureşî, el-Cevâhirü’l-muđıyye, III, 585-586; İbn Hacer, Tehźîbü’t-Tehźîb, XI, 208-210; Leknevî, el-Fevâǿidü’l-behiyye, s. 224-225; Brockelmann, GAL Suppl., I, 260; Hasan Mezyû, “İbn Ebî Zâǿide”, Mv.AU, XI, 12-14.

Ahmet Yaman