YUHANNÂ b. SERÂBİYÛN

(يوحنّا بن سرابيون)

(ö. II./VIII. yüzyılın ikinci yarısı)

Süryânî hekimi.

Hayatına dair yeterli bilgi yoktur. Klasik kaynaklarda adı Yahyâ b. Serâfiyûn (İbnü’n-Nedîm, s. 354) ve Yuhannâ b. Serâbiyûn (İbnü’l-Kıftî, s. 380) şeklinde kaydedilir. Hekim bir ailenin çocuğu olup babası Serâbiyûn ile kardeşi Dâvûd da hekimdir. İskenderiye tıp geleneğinin Dımaşk’taki temsilcilerinden olan Yuhannâ babasından tıp eğitimi alırken Dımaşk’taki kilise okullarında Süryânîce tercümeleri bulunan Hipokrat, Galen (Câlînûs) ve Deskorides’in eserleri vasıtasıyla kadîm Yunan tıbbını kaynağından öğrendi. Yuhannâ’nın yaşadığı dönem tartışmalıdır. İbnü’n-Nedîm onun Abbâsîler’in ilk döneminde yaşadığını söylemekte, İbnü’l-Kıftî de bu bilgiyi tekrarlamaktadır. Lucien Leclerc ise İbnü’n-Nedîm’in Yuhannâ’yı Yahyâ b. Mâseveyh ile (ö. 243/857) Ali b. Rabben et-Taberî (ö. 247/861’den sonra) arasında zikretmesinden hareketle onun III. (IX.) yüzyılda yaşadığını ileri sürmektedir (Histoire, I, 14). Daha sonraki araştırmacılar da bu görüşü benimsemekte, meselâ Fuat Sezgin, Yuhannâ’nın 250 (864) yılı civarında öldüğünü kaydetmektedir. Leclerc’in kanaatine katılmayan Gérard Troupeau, İbnü’n-Nedîm’in biyografileri kronolojik sıraya göre vermediğini, Ali b. Abbas el-Mecûsî’nin, Kâmilü’ś-śınâǾati’ŧ-ŧıbbiyye adlı eserinin mukaddimesinde (I, 3-5) kendi seleflerini Hipokrat’tan Ebû Bekir er-Râzî’ye kadar kronolojik olarak sıralarken Yuhannâ’yı VII. yüzyılın ilk yarısında yaşayan Ehrûn el-Kass ile Hârûnürreşîd zamanında (786-809) faaliyet gösteren Mesîh ed-Dımaşkī arasında ve İbn Ebû Usaybia’nın Yuhannâ’yı hemen Ehrûn el-Kass’ın ardından zikretmesinden (ǾUyûnü’l-enbâǿ, s. 158) hareketle İbnü’n-Nedîm’in de kaydettiği üzere onun Abbâsîler’in ilk döneminde, yani Mansûr zamanında (754-775) yaşadığını ileri sürmektedir. Troupeau, Leclerc’in, kanaatini desteklemek için Yuhannâ’nın eserinde IX. yüzyılda yaşamış Cebrâîl b. Buhtîşû‘, Yuhannâ b. Mâseveyh, Huneyn b. İshak gibi hekimlere atıflar yapıldığını kaydetmesini de isabetli bulmamakta, bazı örneklere işaretle bu bilgilerin mütercimler tarafından eklenmiş olabileceğini belirtmektedir (Arabic Sciences, IV/2 [1994], s. 268-269). IX. yüzyılda eserleri Arapça’ya tercüme edilen Yuhannâ’nın çalışmalarının müslüman hekimlerce yakından takip edilmesi, meselâ Ebû Bekir er-Râzî’nin el-Ĥâvî adlı eserinde ona 142 yerde atıfta bulunması dikkat çekicidir (Sezgin, III, 241-242). Ancak Ali b. Abbas el-Mecûsî, Kâmilü’ś-śınâǾati’ŧ-ŧıbbiyye adlı eserinin mukaddimesinde (I, 4) Yuhannâ’nın farklı yöntemlerle hastalığı tedavi etme konusunda birçok hususu ihmal ettiğini, eserinin tertip ve tasnifinde de aksaklıklar bulunduğunu belirtir.

Eserleri. 1. el-Künnâşü’l-kebîr. Tıbbın genel prensipleri yanında aynı zamanda ilâç katalogu niteliğindeki eser on iki bölümden (makale) meydana gelmektedir. Ebû Bekir er-Râzî el-Ĥâvî’nin XIX. cildinde eseri zikretmiş, İbn Sînâ da el-Ķānûn fi’ŧ-ŧıb’da ölçüler ve tartılar faslında bundan hayli istifade etmiş, Ebü’l-Hasan Sâbit b. İbrâhim el-Harrânî ise kitabın bazı bölümlerini gözden geçirerek düzeltmeler yapmıştır (İbnü’n-Nedîm, s. 360). Birçok yazma nüshası bulunan eserin 287 varaktan oluşan bir yazması Süleymaniye Kütüphanesi’ndedir (Ayasofya Ktp., nr. 3716; bk. Şeşen, s. 44). 2. el-Künnâşü’ś-śaġīr. Önceki eserden daha meşhur olup yedi bölümden ibarettir. Ebû Bekir er-Râzî bu esere de birçok atıfta bulunmuştur. Leclerc bu atıfları, ayrıca İbnü’l-Baytâr’ın atıflarını eserin Latince tercümesiyle karşılaştırıp hepsini tercümede tesbit ettiğini kaydeder (Histoire, I, 115). Eseri Ebû Bişr Mettâ b. Yûnus, İbnü’n-Nefîs’in kâtibi Mûsâ b. İbrâhim el-Hadîsî ve Hasan b. Behlûl el-Evânî et-Taberhânî Arapça’ya çevirmiştir; bunlardan Hadîsî’nin çevirisi daha başarılı kabul edilmektedir (DMBİ, III, 479). Fakat Arapça tercümelerinin hiçbiri tam olarak günümüze intikal etmemiştir (çeşitli bölümlerinin yer aldığı yazmalar için bk. Troupeau, IV/2 [1994], s. 271). Buna karşılık Latince tercümeler metnin tamamını içermektedir. Avrupa’da yaygın bir şöhrete sahip olan bu eserin Gherarda Cremonese (Gérard Crémone) tarafından Practica Joannis Serapionis dicta breviarium adıyla yapılan Latince çevirisi 1497’de, Andrea Alpagus’un Serapionis Practica adını verdiği çeviri ise 1550’de Venedik’te basılmıştır. Moşe ben Mazliah’ın ilk Latince tercümeden yaptığı İbrânîce bir çevirisi vardır (Bodleian Library, nr. 2087). 3. el-Aķrabâźîn. Zamanımıza kadar gelmeyen bu eserin Arapça’ya tercüme edildiği, Râzî’nin el-Ĥâvî’de ve Bîrûnî’nin eś-Śaydene’de yaptığı atıflardan anlaşılmaktadır (Sezgin, III, 242). 4. Kitâb fî Ǿaşri maķālât li-Câlinûs. Henüz izine rastlanmayan bu eserin de Ebû Sehl Bişr b. Ya‘kūb es-Siczî’nin er-Resâǿilü’ŧ-ŧıbbiyye’sinde yaptığı nakillerden Arapça’ya çevrildiği anlaşılmaktadır (a.g.e., a.y.).

BİBLİYOGRAFYA:

Ali b. Abbas el-Mecûsî, Kâmilü’ś-śınâǾati’ŧ-ŧıbbiyye (nşr. Fuad Sezgin), Frankfurt 1417/1996, I, 3-5; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Teceddüd), s. 354, 360; İbnü’l-Kıftî, İħbârü’l-Ǿulemâǿ (Lippert), s. 380; İbn Ebû Usaybia, ǾUyûnü’l-enbâǿ, s. 158; L. Leclerc, Histoire de la médicine arabe, Paris 1876, I, 14, 113-117; Sarton, Introduction, I, 608-609; Sezgin, GAS, III, 240-242; VII, 378; Şeşen, Fihrisü maħŧûŧâti’ŧ-ŧıbbi’l-İslâmî, s. 44; G. Troupeau, “Du syriaque au latin par l’intermédiaire de l’arabe: Le Kunnāš de Yūĥannā Ibn Sarābiyūn”, Arabic Sciences and Philosophy, IV/2, Cambridge 1994, s. 267-277; “İbn Serâbiyûn”, DMBİ, III, 479, 669-671; A. Dietrich, “Yūĥannā b. Sarābiyūn”, EI² (İng.), XI, 343; Lüey Bilâl, “İbn Serâfiyûn, Yûĥannâ”, Mv.AU, I, 388-389.

Mahmut Kaya