ZERKEŞÎ, Şemseddin

(شمس الدين الزركشي)

Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed ez-Zerkeşî el-Mısrî

(ö. 772/1370)

Hanbelî fakihi.

Şöhretine rağmen hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Doğum tarihi bilinmemekle beraber oğlu Zeynüddin ez-Zerkeşî’nin babasının elli yaşında vefat ettiğini söylemesinden hareketle yaklaşık 722’de (1322) doğduğu tahmin edilebilir. Aslen Suriye’de Rahbe bölgesine yerleşmiş Tay kabilesine mensup Benî Mühennâ ailesinden olup dedesi veya babası Kahire’ye göç etmiş, Zerkeşî de orada dünyaya gelmiştir. Zerkeşî nisbesi dedesi ve babasının “zerkeşe” denilen nakış işiyle uğraşmasından kaynaklanır. Tabakat kitaplarında kendisiyle ilgili çok az bilgi bulunması erken sayılacak bir yaşta vefat etmesine bağlanmış yahut oğlu Zeynüddin’in ilimde babasını gölgede bıraktığı şeklinde yorumlanmıştır. Hocalarından, sadece Hanbelî fıkhını öğrendiği Kādılkudât Muvaffakuddin Abdullah b. Muhammed el-Makdisî el-Haccâvî’nin, talebelerinden de oğlu Zeynüddin’in adı bilinmektedir. Kaynaklarda “eş-şeyh, muhakkik ve allâme” unvanlarıyla anılan Zerkeşî’nin devrin önde gelen âlimleri arasında yer aldığı konusunda şüphe yoktur. Onun ilmî kişiliğini ve özellikle fıkha vukufunu Hırakī’nin el-Muħtaśar’ına yazdığı şerhten anlamak mümkündür. İbnü’l-İmâd bu eserin söz konusu kitaba yazılan en güzel şerh olduğunu belirtmiş, İbn Humeyd de eseri el-Muħtaśar üzerine yazılıp günümüze ulaşan, içeriği en yeterli, ilim bakımından en derin ve tertipli şerh diye nitelemiştir. Ancak bu değerlendirme abartılı bulunmuş ve eserin önem ve içerik bakımından İbn Kudâme’nin el-Muġnî’sinden sonra geldiği de söylenmiştir (es-Süĥubü’l-vâbile, III, 967 [neşredenin notu]). Zerkeşî 24 Cemâziyelevvel 772’de (14 Aralık 1370) Kahire’de vefat etti ve Karâfetüssuğrâ Kabristanı’nda defnedildi.

Eserleri. 1. Şerĥu’z-Zerkeşî Ǿalâ Muħtaśari’l-Ħıraķī. Kaynaklarda Zerkeşî’ye nisbet edilen birçok eserin en meşhuru olup Hırakī’nin Hanbelî mezhebinin temel metinlerinden olan eserine yazdığı şerhtir (nşr. Abdullah b. Abdurrahman el-Cibrîn, I-VII, Riyad 1410/1990, 1413/1993, 1430/2009; Beyrut 1414/1993; nşr. Abdülmelik b. Abdullah b. Dehîş, I-IV, Mekke 1412/1991; Beyrut 1418/1997; nşr. Abdülmün‘im Halîl İbrâhim, I-III, Beyrut 1423/2002). Müellif kitapta Hırakī’ye ait metin için “kāle” sözünü, kendi açıklamaları için “Ş” rumuzunu kullanmıştır. Ancak Zerkeşî şerhin çoğunu temize çekemeden vefat etmiş ve eser Hanbelî âlimi Ömer b. Îsâ b. Muhammed tarafından 16 Cemâziyelevvel 774’te (13 Kasım 1372) temize çekilmiştir (Ebü’l-Yümn el-Uleymî, el-Menhecü’l-aĥmed, V, 138; İbn Humeyd, III, 968). Eserde müellif metni basit ifadelerle tahlil eder, her meselede İmam Ahmed’den gelen rivayetlere yer verir, delil olarak kullanılan hadisleri tahriç eder, farklı tarikleri ve râvilerini belirtir, rivayetin sıhhat derecesini açıklar, bir meseleyle ilgili kendi çıkarımlarını ortaya koyar, bunların hikmetlerine ve illetlerine de yer verir, tercihe şayan kabul ettiği görüşleri zikreder ve garib kelimeleri açıklar. Zerkeşî’nin bu şerhten özetlediği bir başka şerhi varsa da eserin ancak dörtte üçünü yazabilmiş ve “Kitâbü’l-EŧǾime”den “Eđâĥî” bölümüne kadar gelebilmiştir (Ebü’l-Yümn el-Uleymî, el-Menhecü’l-aĥmed, V, 137; İbn Humeyd, III, 967). 2. Şerĥu’l-Muĥarrer. Mecdüddin İbn Teymiyye’nin fıkha dair eseri üzerine “Nikâĥ” kitabında “Śadâķ” bölümüne kadar yazılan bir şerhtir (Ebü’l-Yümn el-Uleymî, el-Menhecü’l-aĥmed, V, 137; ed-Dürrü’l-münađđad, II, 548). 3. Şerĥu’l-Vecîz. Hüseyin b. Yûsuf b. Muhammed b. Ebü’s-Serî ed-Düceylî el-Bağdâdî’ye ait el-Vecîz fi’l-fıķh adlı eserin bir kısmının (“ǾIŧķ”tan “Śadâķ” bölümüne kadar) şerhidir (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 1393; el-Mektebetü’l-Ezheriyye, nr. 61). Zerkeşî’nin bunların dışında tamamlayamadığı başka eserlerinden de söz edilmektedir (Sâlih b. Abdülazîz İbn Useymîn, II, 1159).

BİBLİYOGRAFYA:

Şemseddin ez-Zerkeşî, Şerĥ Ǿalâ Muħtaśari’l-Ħıraķī (nşr. Abdullah b. Abdurrahman el-Cibrîn), Riyad 1413/1993, neşredenin girişi, I, 77-108; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, XI, 93-94; Ebü’l-Yümn el-Uleymî, el-Menhecü’l-aĥmed (nşr. Abdülkādir el-Arnaût v.dğr.), Beyrut 1997, V, 137-138; a.mlf., ed-Dürrü’l-münađđad fî źikri aśĥâbi’l-İmâm Aĥmed (nşr. Abdurrahman b. Süleyman el-Useymîn), Kahire 1412/1992, II, 548; İbn Humeyd, es-Süĥubü’l-vâbile Ǿalâ đarâǿiĥi’l-Ĥanâbile (nşr. Bekir b. Abdullah Ebû Zeyd-Abdurrahman b. Süleyman el-Useymîn), Beyrut 1416/1996, III, 966-968; Abdülkādir Bedrân,


el-Medħal ilâ meźhebi’l-İmâm Aĥmed b. Ĥanbel (nşr. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türkî), Beyrut 1401/1981, s. 419; Sâlih b. Abdülazîz İbn Useymîn, Teshîlü’s-sâbile li-mürîdi maǾrifeti’l-Ĥanâbile (nşr. Bekir b. Abdullah Ebû Zeyd), Beyrut 1421/2000, II, 1158-1159; Bekir b. Abdullah Ebû Zeyd, ǾUlemâǿü’l-Ĥanâbile, Cidde 1422, s. 277; Abdullah b. Muhammed b. Ahmed et-Tarîkī, MuǾcemü muśannefâti’l-Ĥanâbile, Riyad 1422/2001, IV, 163-166; Abdullah Muhammed el-Habeşî, CâmiǾu’ş-şürûĥ ve’l-ĥavâşî, Ebûzabî 1425/2004, III, 1593, 2123; Abdülmelik b. Abdullah b. Dehîş, el-Menhecü’l-fıķhiyyü’l-Ǿâm li-Ǿulemâǿi’l-Ĥanâbile ve muśŧalaĥâtihim fî müǿellefâtihim, Mekke 1428/2007, s. 307, 310-311, 429-430, 573.

Abdullah Kahraman