ZEYD b. EBÛ ÜNEYSE

(زيد بن أبي أنيسة)

Ebû Üsâme Zeyd b. Ebî Üneyse er-Ruhâvî el-Kûfî el-Cezerî el-Ganevî

(ö. 125/743 [?])

Tebeu’t-tâbiîne mensup muhaddis ve fakih.

91 (710) yılında doğdu. Aslen Kûfeli olup Benî Ganî b. A‘sur’un âzatlısıydı. Daha sonra Cezîre bölgesinin Ruhâ (Urfa) şehrine yerleşti. Rivayetlerine güvenilmeyen Yahyâ b. Ebû Üneyse’nin Zeyd’in kardeşi olduğu bilinmektedir. Bizzat Zeyd’in, “Kardeşim Yahyâ’dan hiçbir şey rivayet etmeyin, çünkü o yalancıdır” dediği nakledilmiştir (Ukaylî, IV, 1505; İbnü’l-Cevzî, III, 191). Zeyd b. Ebû Üneyse Adî b. Sâbit, Amr b. Dînâr, Atâ b. Ebû Rebâh, Abdülmelik b. Umeyr, Câbir el-Cu‘fî, Ebû Hâzim Seleme b. Dînâr, Ebû İshak es-Sebîî, Ebü’z-Zinâd, Hammâd b. Ebû Süleyman ve İbn Şihâb ez-Zührî gibi âlimlerden rivayette bulunmuştur. Ancak Hilâl b. Alâ onun Zührî’den hadis işitmediğini söylemiştir. Kendisinden hadis nakledenler arasında hocalarından Füleyh b. Süleyman ile Abdurrahman b. Sâbit b. Sevbân, Ca‘fer b. Burkān, Ebû Abdürrahîm Hâlid b. Yezîd el-Harrânî, Ebû Hâlid Yezîd b. Abdurrahman ed-Dâlânî, İbrâhim b. Cüreyc er-Ruhâvî, Ebû Hanîfe, Ma‘kıl b. Ubeydullah el-Cezerî, Mâlik b. Enes, aynı zamanda hocası olan Mücâlid b. Saîd el-Hemedânî gibi isimler yer


almaktadır. Zeyd b. Ebû Üneyse 124 veya 125 (742 veya 743) yılında Ruhâ’da genç yaşta vefat etti, 119’da (737) öldüğü de zikredilmiştir.

Cezîre bölgesinde meşhur bir muhaddis ve zamanının önde gelen âlimlerinden olan, rivayetleri Kütüb-i Sitte’ye alınan Zeyd b. Ebû Üneyse A‘meş, İbn Sa‘d, Yahyâ b. Maîn, Zühlî, Ebû Dâvûd es-Sicistânî, Fesevî, Nesâî ve İbn Hibbân gibi âlimler tarafından sika kabul edilmiş, öte yandan Ahmed b. Hanbel onun naklettiği hadisler içinde bazı münker rivayetlerin bulunduğunu söylemiş, kendisini “mukāribü’l-hadîs” ve “sâlih” sıfatlarıyla anarak çok üst mertebede bir râvi olmadığına işaret etmiştir. Zeyd b. Ebû Üneyse hadisçiliği yanında geniş bir kültüre de sahipti. Aynı zamanda dinî yaşantısıyla da çevresine örnek olmuş, takvâ sahibi bir âlimdi. Onun muhaddisler nazarında muteber bir şahsiyet kabul edildiğini gösteren bir rivayete göre talebesi ve arkadaşı Ubeydullah b. Amr, A‘meş’in huzuruna gelip on hadis dinlemiş, daha fazlasını istediğinde A‘meş bunu kabul etmemiş, kendisine, “Bu kişi Zeyd b. Ebû Üneyse’nin öğrencisidir” denildiğinde ise ona yaklaşık elli hadis daha rivayet etmiştir (Mizzî, X, 22).

BİBLİYOGRAFYA:

Yahyâ b. Maîn, et-Târîħ, II, 182; Buhârî, et-Târîħu’l-kebîr, III, 388; Ukaylî, eđ-ĐuǾafâǿ (nşr. Hamdî b. Abdülmecîd es-Selefî), Riyad 2000, II, 428; IV, 1505-1506; İbn Ebû Hâtim, el-Cerĥ ve’t-taǾdîl, III, 556; IX, 129-130; İbn Hibbân, eŝ-Ŝiķāt, VI, 315; Ebü’l-Ferec İbnü’l-Cevzî, ed-ĐuǾafâǿ (nşr. Ebü’l-Fidâ Abdullah el-Kādî), Beyrut 1406/1986, I, 303; III, 191; Mizzî, Tehźîbü’l-Kemâl, X, 18-23; İbn Abdülhâdî, Ulemâǿü’l-ĥadîŝ, I, 219-220; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, VI, 88-89; a.mlf., Mîzânü’l-iǾtidâl (nşr. Ali M. Muavvaz v.dğr.), Beyrut 1416/1995, III, 146; İbn Hacer, Tehźîbü’t-Tehźîb, III, 397-398; İbnü’l-Mibred, Baĥrü’d-dem fî men tekelleme fîhi’l-İmâm Aĥmed bi-medĥ ev źem (nşr. Ebû Üsâme Vasıyyullah b. Muhammed b. Abbas), Riyad 1409/1989, s. 163-164.

Cemal Ağırman