ZEYD b. ERKAM

(زيد بن أرقم)

Ebû Amr Zeyd b. Erkam b. Zeyd el-Hazrecî

(ö. 68/688)

Sahâbî.

Uhud Gazvesi’nde on üç yaşından küçük olduğu için Hz. Peygamber’in savaşa katılmalarına izin vermediği çocuklar arasında yer aldığına göre Medine’de 612 yılı civarında doğmuştur. Hazrec kabilesinden olup ensarın meşhurlarındandır. Künyesi Ebû Amr, Ebû Âmir, Ebû Saîd, Ebû Sa‘d, hatta Ebû Üneyse şeklinde kaydedildiğine göre onun bu adlarda, ayrıca Sâbit, Attâb, Muhammed, Kâ‘b adlarında oğullarının, Üneyse ve Seriyye adlarında kızlarının olduğu anlaşılmaktadır. Resûl-i Ekrem, Zeyd ile birlikte savaşa katılmak isteyen çocukları geride kalanlara bekçilik yapmakla görevlendirmişti. Uhud’a katılamayan Zeyd daha sonra Hendek Gazvesi’nde ve ardından gerçekleşen on dokuz gazvenin on yedisinde bulundu. Yetim olduğundan Abdullah b. Revâha onu himayesine aldı, kendisini bineğinin arkasında Mûte Savaşı’na götürdü. Hz. Ali’nin yakınlarından olan Zeyd, Sıffîn’de onun yanında savaştı. Zeyd’in bu yakınlığı Hz. Ali ile ilgili Sekaleyn rivayetiyle (bk. SEKALEYN), “Ben kimin mevlâsı isem Ali de onun mevlâsıdır” rivayetine (Müsned, IV, 368), ayrıca ilk müslümanın ve Hz. Peygamber’le ilk defa namaz kılanın Ali olduğuna, Hz. Ali’nin kapısı dışında mescide açılan bütün kapıların kapatılmasına dair rivayetlere (a.g.e., IV, 369) ve Hz. Ali yanlısı daha başka haberlere de yansımıştır. Okuma yazma bilen Zeyd vahiy kâtipleri arasında yer aldı. Ayrıca onun bazı hadisleri yazıp Enes b. Mâlik’e gönderdiği de bilinmektedir (M. Mustafa el-A‘zamî, s. 64). Berâ b. Âzib ile ortak ticaret yaptığı için ticarete dair, özellikle de altın ve gümüş paraların birbiriyle değişimi konusunda bilgi sahibiydi. Resûl-i Ekrem’in sağlığında Zeyd’in gözlerini kaybettiği, kendisini ziyarete gelen Resûlullah’a bu haline sabredeceğini söylediği, bunun üzerine Resûlullah’ın kendisini cennetle müjdelediği, Hz. Peygamber’in vefatından sonra gözlerinin tekrar görmeye başladığı konularında kızı Üneyse’den gelen rivayetler vardır.

Zeyd, Benî Mustalik veya Tebük Gazvesi’nde münafıkların reisi Abdullah b. Übey b. Selûl’ün, “Muhammed’in yanında bulunanlara yardım etmeyin ki dağılıp gitsinler; eğer Medine’ye dönersek güçlü olanlar zayıf olanları oradan çıkaracak” dediğini işitmiş ve bunu amcası vasıtasıyla Hz. Peygamber’e bildirmişti. Resûl-i Ekrem önce Zeyd’i çağırıp bu haberi kendisinden dinlemiş, ardından Abdullah b. Übey b. Selûl’ü huzuruna getirterek ona ve arkadaşlarına bu sözleri söyleyip söylemediklerini sormuş, onların Allah adına yemin ederek böyle bir şey söylemediklerini ifade etmeleri üzerine Resûl-i Ekrem onları haklı bulmuş, bu durumda Zeyd yalancı durumuna düştüğünden kavmi tarafından kınanmıştı. Buna çok üzülen Zeyd geceyi üzüntü içinde geçirmişti. Ertesi gün münafıkların o sözleri söylediklerini beyan eden âyetler (el-Münâfikūn 63/7-8) nâzil olunca Hz. Peygamber Zeyd’e, “Allah senin doğru söylediğini bildirdi ey Zeyd!” diyerek onu sevindirmişti. İleri yaşlarda Kûfe’ye yerleştiği ve Kinde semtinde bir ev yaptırdığı kaydedilen Zeyd, Kinde’de 66 (686) veya 68 (688) yılında vefat etti.

Zeyd b. Erkam birçok hadis rivayet etmiş, sahâbeden Abdullah b. Abbas ile Enes b. Mâlik, tâbiînden Abdurrahman b. Ebû Leylâ, Ebû Amr Sa‘d b. İyâs eş-Şeybânî, Ebû İshak Süleyman b. Ebû Süleyman eş-Şeybânî, Tâvûs b. Keysân, Atâ b. Ebû Rebâh, Muhammed b. Kâ‘b el-Kurazî gibi birçok râvi ondan hadis nakletmiştir. Yaşlılık döneminde kendisine hadis sorulduğunda artık ihtiyarladığı için unutmaya başladığını ve hadis nakletmenin zorluğunu ileri sürerek rivayette bulunmazdı. Zeyd’in naklettiği birçok hadis Kütüb-i Sitte’de ve diğer hadis kitaplarında yer almış, bunlardan tekrarlarıyla birlikte seksen dördünü Ahmed b. Hanbel el-Müsned’ine almıştır (IV, 366-375).

BİBLİYOGRAFYA:

Müsned, IV, 366-375; İbn Sa‘d, eŧ-Ŧabaķāt, VI, 18; İbn Abdülber, el-İstîǾâb, I, 556-558; İbn Asâkir, Târîħu Dımaşķ (Amrî), XIX, 256-274; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, II, 276; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, III, 165-168; İbn Hacer, el-İśâbe, I, 560; M. Mustafa el-A‘zamî, Küttâbü’n-nebî, Riyad 1401/1981, s. 64.

Bünyamin Erul